• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Aileler arası kültür farklılıkları

Küçümsemek değil de imkan yoktu ki mune. Benim çocukluğumda biz izmirin göbeğinde yaşıyorduk. Annemin de babamın da köyü yok. 90’lı yıllar dört çocuklu memurun altında araba yok doğal olarak. Hadi çevre illeri köyleri gezelim durumu yok. Lojman komşuları köye gidince bizim niye köyümüz yok diye ağladığım çok oldu bebeyken. Sanırım liseye kadar hayvanat bahçesi ve kedi köpek dışında gördüğüm tek hayvan kurbanda getirilip iki üç gün bakılan koyunlardı. Lojmanın bahçesinde meyve ağaçları vardı ama onları tanıyordum 😂
Yok yok sizler için demiyorum, küçümseyenler için diyorum, imkan olmadığı için gitmemek başka bir şey, bu konuda yanlış anlaşılmak istemem ama sadece bu konu içinde değil bazı konularda "köylü olmak" küçümsemek için kullanılır bir tabir olmaya başladı lafım buna😌
 
Alemsiniz ya🤣 İneği eşeği bir tek national geographic de görmüş gibisiniz :))) İstanbul'da bahçeli bir evde oturuyordum, meyve ağaçları vardı bir gün bir arkadaş geldi kocaaaa eriklere bakıp bu kiraz ağacı mı dedi, yok karpuz dedim, yani tamam herkes köyü bilmek zorunda değil fakat İstanbul'da bile tarım ve hayvancılıkla uğraşan köyler var, onları da mı ziyaret eden olmadı😬

Köyler bir bizde küçümseniyor galiba, köy müüüüüü ımmm şey haline giriyoruz, millet aksine köylerini kalkındırıyor, dünyanın en iyi peynirlerini, şaraplarını üreten ülkeler bunları hep köylerde yapıyor, köylülerine çok kıymet veriyorlar, halkı kırsal alana yerleşip tarım yapsın diye maddi teşvik yapan ülkeler var, umarım bir gün bizim köylerimizde aynı seviyeye ulaşır.

Görmedim salınık gezen o kadar inek ve eşeği bir arada hiç, heyecanlandım nasıl anlatim ehehe Yoksa hani uzun yola çıktığımızda şehirlerin arasında kalan daha küçük yerleşim yerlerinden geçerken keçi sürüleri görürdüm, araba camından izler geçerdim. Ama kalkalım gezelim şu köylerimizi denmezdi, anne babamın da köyü yok. Anneannemlerin de müstakil evinde tavukları vardı, bi de onlar hani. Öyle inekler, eşekler, hele salınık gezecekler, ben de aralarına gireceğim filan... Görmedim, yaşamadım.

Meyve ağaçlarına alışkınım çocukluğumdan, zaten kaldırımları portakal turunç doluydu buraların. Bi de develer olurdu yazları işte.
 
Yok yok sizler için demiyorum, küçümseyenler için diyorum, imkan olmadığı için gitmemek başka bir şey, bu konuda yanlış anlaşılmak istemem ama sadece bu konu içinde değil bazı konularda "köylü olmak" küçümsemek için kullanılır bir tabir olmaya başladı lafım buna😌
Ay yok hep diyorum izmirin göbeğinde doğacağıma egenin bi köyünde doğsaymışım keşke diye. Ama ege köyü olacak 😂
 
Ay yok hep diyorum izmirin göbeğinde doğacağıma egenin bi köyünde doğsaymışım keşke diye. Ama ege köyü olacak 😂
Şehir hayatına alışınca köyde yaşam zor ama dediğiniz gibi Ege'de şöyle denize nazır köylerden olacak offff:))
Valla imkan olunca denizli menizli olsun diyorsanız Marmaris'in köylerini gezin derim, su gibi alkolün tüketildiği köylerde bir köy düğününe katılayım derseniz de Trakya köyleri:))
 
Yok yok sizler için demiyorum, küçümseyenler için diyorum, imkan olmadığı için gitmemek başka bir şey, bu konuda yanlış anlaşılmak istemem ama sadece bu konu içinde değil bazı konularda "köylü olmak" küçümsemek için kullanılır bir tabir olmaya başladı lafım buna😌
ben ilkokul 3. sınıfı 7 ay kadar köyde okudum annemin tayini oraya çıktığı için.kalacak ev de yoktu lojman da müdür kalıyordu.okulun içinde öğretmenler odasında kaldık.banyo vs bile yoktu haftasonları ilçede ki evimize gelir orda hallederdik.ama çocukluğumun en güzel zamanları o köyde geçti.dağlardan ot toplayıp yerdik özgürce dolaşırdık .hatta her evden bulgur tereyağı toplanıp kocaman bir bakır leğende pilav yapılmıştı da tüm çocuklar yemiştik onun tadını hiç unutmadım .bu yaş da hoşlanırmıydım bilmiyorum ama o zamanlar çok seviyordum köy hayatını .hele kuzuların doğduğu zamanlar gider onları severdik.şimdiyse şehirde sokak köpeklerinden bile korkar oldumm
 
Görmedim salınık gezen o kadar inek ve eşeği bir arada hiç, heyecanlandım nasıl anlatim ehehe Yoksa hani uzun yola çıktığımızda şehirlerin arasında kalan daha küçük yerleşim yerlerinden geçerken keçi sürüleri görürdüm, araba camından izler geçerdim. Ama kalkalım gezelim şu köylerimizi denmezdi, anne babamın da köyü yok. Anneannemlerin de müstakil evinde tavukları vardı, bi de onlar hani. Öyle inekler, eşekler, hele salınık gezecekler, ben de aralarına gireceğim filan... Görmedim, yaşamadım.

Meyve ağaçlarına alışkınım çocukluğumdan, zaten kaldırımları portakal turunç doluydu buraların. Bi de develer olurdu yazları işte.

Biz çok geziyorduk o yüzden şanslıyım sanırım ama tabii gidip göremediğim çok yer var hala, şahsen Karadeniz'in yaylalarını, Doğu'nun gizemli havasını da solumak isterim, aslında Doğululukta var anne tarafından ama bana da oralara gitmek nasip olmadı hiç, çok güzel kanyonlar varmış gidebilsem dağ keçisi gibi tırmanacağım:))

Ben şeyi seviyorum böyle bir yere gidip merkezinde gezeyim favori yerlerini dolanayım değil de, nerede deresi var, nerede dağı bayırı var oraları göreyim, Marmaris merkezi doğru dürüst bilmem ama bakir kalmış, arabayla bile gidilemeyecek koylarını biliyorum.
 
Şehir hayatına alışınca köyde yaşam zor ama dediğiniz gibi Ege'de şöyle denize nazır köylerden olacak offff:))
Valla imkan olunca denizli menizli olsun diyorsanız Marmaris'in köylerini gezin derim, su gibi alkolün tüketildiği köylerde bir köy düğününe katılayım derseniz de Trakya köyleri:))
Yok öyle ekeyim biçeyim tavuk besleyeyim insanı değilim, bilgim ve becerim yok zaten yapamam. Ama köyde yaşarım. Bikaç ay yaşamışlığım var.

Emeklilikte gideceğim yer belli. Köyceğiz gökbel köyü. İztuzu’na tepeden bakacam 😂
 
ben ilkokul 3. sınıfı 7 ay kadar köyde okudum annemin tayini oraya çıktığı için.kalacak ev de yoktu lojman da müdür kalıyordu.okulun içinde öğretmenler odasında kaldık.banyo vs bile yoktu haftasonları ilçede ki evimize gelir orda hallederdik.ama çocukluğumun en güzel zamanları o köyde geçti.dağlardan ot toplayıp yerdik özgürce dolaşırdık .hatta her evden bulgur tereyağı toplanıp kocaman bir bakır leğende pilav yapılmıştı da tüm çocuklar yemiştik onun tadını hiç unutmadım .bu yaş da hoşlanırmıydım bilmiyorum ama o zamanlar çok seviyordum köy hayatını .hele kuzuların doğduğu zamanlar gider onları severdik.şimdiyse şehirde sokak köpeklerinden bile korkar oldumm

Köy cocuklara güzel zaten ve en çok cocuklarin ihtiyaci var. Ayagi topraga değmeden yaşayan cocuklara uzuluyorum. :)
Köyde yaşanmasa da cocuklar belli zamanlar toza topraga, hayvana karışmali kesinlikle. Evde titiz titiz toz topraktan azicik yagmur ve soguktan bile korunan cocuk sikintili oluyor. 😂
Bakiyorum cocuklara okula başladi hasta, anaokula gitti hasta. Kış ayinin yarisi zaten hasta. 😂

Cocukken bile dogru durust hasta olmadim ben. Çoğu kış nezle olmam. Koronayi bile hafif belirtiyle 3 gunde gecirmistim. Genetik elbette ama biraz da sağlam buyutulmekle alakali. İnsan icin doğa lazim.
 
Biz çok geziyorduk o yüzden şanslıyım sanırım ama tabii gidip göremediğim çok yer var hala, şahsen Karadeniz'in yaylalarını, Doğu'nun gizemli havasını da solumak isterim, aslında Doğululukta var anne tarafından ama bana da oralara gitmek nasip olmadı hiç, çok güzel kanyonlar varmış gidebilsem dağ keçisi gibi tırmanacağım:))

Ben şeyi seviyorum böyle bir yere gidip merkezinde gezeyim favori yerlerini dolanayım değil de, nerede deresi var, nerede dağı bayırı var oraları göreyim, Marmaris merkezi doğru dürüst bilmem ama bakir kalmış, arabayla bile gidilemeyecek koylarını biliyorum.

Babam (Gittim kocamda da aynı modelini bulmayı başardım ahshs) işkolikti Mune, izin kullanmazdı bile doğru düzgün. Bir de ev kuşuydu. Annemin dil dökmeleri ve arkadaşlarının da çekiştirmesiyle bir iki tura katılmışlar işte vakti zamanında ben çok küçüktüm, hafızamda bile değil bir kısmı, odur yani bizimkilerin gezmesi. Bir de doktor vb şeylerde şehirler arası gidişlerimiz olurdu; öyle "Hadi şurayı gezelim, bir Karadenize gidelim" dediğini bilmem babamın ki bunun maddi imkansızlıktan olmadığını biliyorum. Şimdi şimdi açıldı babam, Karadeniz, Doğu illeri geziyorlar annemle.

Ben de gittiğim yerlerde motor kiralayıp yayla bayır çıkmayı seviyorum. :)
Denizin içinde yaşıyorum zaten, ama başka yerlerin denizini, göllerini görmeyi de seviyorum.
Karadeniz yaylalarını gezme planımız vardı seneler önce ki o sene büyük bir sel yaşanmıştı, iptal oldu. Sonra da denk getiremedik bir türlü kaç sene geçti. Kuzenlerle de pandemi öncesi konusu açılmıştı, onda da pandemi yüzünden kaldı haliyle... Bi gideceğim ama. :)
 
An itibarıyla ayağımdaki patikle has köylü olduğumu öğrendim :KK70: Bari modelleri güzelse ören bayan konu açıp yükle de beğenilirse yapılır. Köylü sülaleme gösteririm. Çeyizime yaptırırım belki :KK69:


Kraliçe Elizabeth'e bohça götürsem kadın "Oh my Gosh, these are gorgeous" deyip beni Dame Ordinary ilan eder :süslü:
 
Ben erkek olsam sizin yamacınızdan gecmezdım. Kadın olarak da bu kafa yapısında biriyle asla arkadaşlık etmem mesela. Burnunuz pek büyük. işiniz gucunuz yok mu patiğe yeleğe takılıp mesele yapıyorsunuz anlamadım.alın kaldırın kenara kullanmayın. Cok güzel bakit geçirdiğiniz keyıf aldıgınız bısanlınızın ailesi o insanlar. Annesi ve babası.boyle dusunmenız cok ne desem, bayağı.
 
Küçümsemek değil de imkan yoktu ki mune. Benim çocukluğumda biz izmirin göbeğinde yaşıyorduk. Annemin de babamın da köyü yok. 90’lı yıllar dört çocuklu memurun altında araba yok doğal olarak. Hadi çevre illeri köyleri gezelim durumu yok. Lojman komşuları köye gidince bizim niye köyümüz yok diye ağladığım çok oldu bebeyken. Sanırım liseye kadar hayvanat bahçesi ve kedi köpek dışında gördüğüm tek hayvan kurbanda getirilip iki üç gün bakılan koyunlardı. Lojmanın bahçesinde meyve ağaçları vardı ama onları tanıyordum 😂
Aaaa aynı biz🤣 kardeşimle bizim niye köyümüz yok diye ağlayıp annemi delirtirdik😂 bizde İzmir’in göbeğinde doğmuş,yaşamış tipler olarak ağaca,hayvana hasret büyüdük..bi kurban bayramı kurban kesilmesin diye ağlama krizine girip,kendimizi yerden yere atınca babam bi daha eve canlı hayvan getirmedi,kurbanlar kesilmiş olarak gelirdi..çocukluğumun en büyük hayali yeşillikler arasında bi yer ve orda deli gibi koşan ben 😔
 
Aaaa aynı biz🤣 kardeşimle bizim niye köyümüz yok diye ağlayıp annemi delirtirdik😂 bizde İzmir’in göbeğinde doğmuş,yaşamış tipler olarak ağaca,hayvana hasret büyüdük..bi kurban bayramı kurban kesilmesin diye ağlama krizine girip,kendimizi yerden yere atınca babam bi daha eve canlı hayvan getirmedi,kurbanlar kesilmiş olarak gelirdi..çocukluğumun en büyük hayali yeşillikler arasında bi yer ve orda deli gibi koşan ben 😔
Kardeş olabilir miyiz 😂
 
Büyük babamın büyükbabası bile şehirde büyümüş. Ama her zaman köylülerle iş yapmışlar. Halamlar deli gibi iğne oyası kanaviçe patik yelek yapardı. Bir de köklü aile olayını hiç anlamıyorum. Tüm ataları köyde yaşamış adamın da kökü belli değil mi yani? Kültürlü kültürsüz lafını da rastgele kullanıyor insanlar. Kültür gelenek ve göreneklerden oluşuyor sonuçta. 3 nesil öncesine kadar atası yüksek tahsilli olanın sayısı bile çok az. Onda da çoğunluk erkek çocukları.
Herkes herkese caka satma peşinde. İçki dolabı olunca mı kültürlü olunuyor. Babam yıllarca ermenilerle yanyana dükkânlarda çalışmış. Ne kimse kimsenin içkisine tuhaf bakmış ne de cumaya gidişine. İnsanları ötekileştirmek kadar tehlikeli bir şey yok.
 
Son dönem Osmanlı sarayında öğretmenlik yapan bir hanım hatıratında yazıyordu. Saraylılar, dışarıdakilere şehirli derlermiş ve onları da biraz küçümseyerek söylerlermiş.

Bu da onun başka versiyonu. Burunlar gayet havada. Farklı kültürlerin çaresi var da, bu kafanın yok. Anlamaya çalışıyorum deyip, alttan alta aşağılayarak bakmalar.

Sizin yerinizde olsam, kendi çevrem dışında biriyle evlenmezdim. Evlendikten sonra bunlar azalmayacak, artarak devam edecek. Siz de her iyi niyeti kötüye yoracaksınız, ortada yapılan hiçbir kötü hareket yok. Ne lüzumu var iki taraflı üzülmenin.

Mazallah bayramda filan sizi alışverişe çıkarırlar, çocuk olunca, bu sefer de ona yelekler, çoraplar gönderirler. Evliliğiniz iyice tehlikeye girer.
 
Back