sıkma canını, benzer şeyler ben de yaşadım, bu bir yetişme tarzı ve görgü meselesi kültürümüzde evlenirken kendimizi ailelerden soyutlayamıyoruz ve ne kadar iyi insanlar olurlarsa olsunlar ailemizden görmediğimiz tavrı onlardan görünce hayalkırıklığına uğruyoruz ama bu da yanlış, evlilikte kendimizi konumlandırdığımız yer birincil olarak geniş aile ilişkileri olmamalı.
şahsen kafamdaki ideal gelin tipine uygun biçimde davranmaya çalışıyorum, davranışlara tepki olsun diye değil kendime ne yakıştırıyorsam onu yapıyorum ve bu durum hayatıma olumlu yansıyor. (şu da var ki kendini ezdirmeyen haksızlığa savaş açan bir yapım olduğu tüm çevremce bilinir ve ona göre davranılır)
ayrıca eklemek isterim. 5 yıllık evliliğimde böyle ufak tefek şeyleri asla eşime yansıtmadım. son raddeye geldiğim iki ayrı olayı anlatmak zorunda kaldım eşime (o da çok sıkıştırdı ısrar etti diye) o iki olayda da normalde her konuda benden önce benle aynı düşünen, hatta annesine haksızlık yaptığı zaman annesini savunduğumda "bir kere de benim tarafımı tut" diyen eşim, "annem kötü niyetle yapmamıştır" diyerek geçiştirdi. belki de içten içe hak veriyordu bana ama konuları irdelemek istemedi.
o yüzden böyle durumlarda hemen sözlünün/nişanlının/eşin avucuna yazmak bana doğru gelmiyor. empati kuralım, ailemle ilgili bir durumda eşimden olumsuz ifadeler duysam çoğunlukla ona hak veriyorum ama bir yandan da güceniyorum. aramızda sözsüz bir anlaşma var sanki, o benim ailemde bazı olumsuzluklara katlanıyor ben de onun ailesinde... ve son noktada hayatımızın aktörleri sadece ikimiziz.
bugün yine çenem düştü