- 5 Şubat 2015
- 8.379
- 24.177
Ohhh sefam olsun. Olamayanlar çatlasın Ay şu da çok uydu şunu da koyayımhımm bak bu konudada bensiz yapamadın illa dokunduracaksınn .. ahh marilynn ahh entel,dantel olmaya çalışan.. tamam sen hem entelsin hem dantel.
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Ohhh sefam olsun. Olamayanlar çatlasın Ay şu da çok uydu şunu da koyayımhımm bak bu konudada bensiz yapamadın illa dokunduracaksınn .. ahh marilynn ahh entel,dantel olmaya çalışan.. tamam sen hem entelsin hem dantel.
Yüzünden sonra benim de ilk dikkatimi çeken yer Havva'nın elinin Adem'in göğsünün sol yanına uzanması olmuştu.Sen bir şey görememişsin belli. Ben heykeltıraş değilim, sanat tarihi öğrencisi, profesörü falan da değilim. Ama bir edebiyatçı olarak bende uyandırdığı duyguları dile getirebilirim. Bu öznel değerlendirme olur, ki zaten sanat eserleri bunu amaçlar. Her bakan farklı şeyler görür, belki zamanla hissedilen şeyler farklılaşır, çeşitlenir. Tıpkı okuduğun bir şiiri 5 yıl sonra tekrar okuduğunda farklı şeyler çıkarabileceğin gibi...
Bu heykeli ilk defa gördüm, o yüzden ilk izlenimlerimi yazacağım.
Şimdi ilk olarak gözüme çarpan şey bütün olarak görünen, ama iki ayrı beden. Dikkatli bakmadığında sanki tek bir yüz varmış gibi, ama biraz daha bakınca birbirine dönük, aşkla bütün iki kişi var. Çizgiler, dokunuşlar ise çok otantik, insanı biraz daha eskiye götürüyor. Mermer biraz daha yıpranmış görünse, tarihi eser diyebilirim bile cahilliğimle.
Havva figürü bir eliyle bir şey tutuyor, yuvarlak bir şey, sol tarafa düşüyor Adem'in kalbi mi yoksa elma mı? Güzel bir ayrıntı olmuş.
benim de ilk ilgimi orası çekti bende havva elmayı mı çalmış yoksa Ademin kalbini mi diye yansıtmaya çalıştığını düşündümYüzünden sonra benim de ilk dikkatimi çeken yer Havva'nın elinin Adem'in göğsünün sol yanına uzanması olmuştu.
Tuttuğu Adem'in kalbi mi elma mı, yasak olan sadece elma mıydı yoksa Adem'in kalbi de Havva'ya yasak mıydı diye düşündüm bakarken.
Ya da hani hep aklını dinlemek-kalbini dinlemek ayrımı yaparız ya; insanı yasak elmaya meyletmeye iten aklını dinlemek yerine kalbinden gelen arzulara kapılması mıydı?
İşte böyle iki dakika romantik düşüncelere dalayım dedim, arada da yorumunuzu gördüm. Yalnız değilmişim.
ah be kuzum "Görünmezlik Taktikleri"diye sergi var dediler gittik istanbul yapı kredinin sponsoruyla ilgimizi çekmişti nedir ne değildir diye .. gidip gördüğümüz buna benzeyen (ki neyi gördüğümüzü anlatmaya çalıştığım için bu görseli kullandım..) dahada açılımını yapayım boş duvarlar ışıklandırılmış .. ve bize denilen neydi biliyormusunuz o duvarlara sizler kendi hayal gücünüzü kullanıp resimler koyacaksınız.. Arkadaşlarla şaştık kaldık.. bozuntuya vermedik tabi boş duvarlara gidip hayal ettiğimiz resimleri görür gibi yaptık ama duramadık tabi işin garibi öyle insanlar gördükki o boş duvarlara gidip elleri ile inceleyenleri dokunanları işte hayalimdeki resim bu denileni.. ben bunu birebir yaşadım ..Yalnız o fotograf sahte. Vaktiyle sansasyon yaratmak amacıyla yapılmıs bi photoshop.
Basit bi google aramasıyla bile bulabilirdiniz o duvarların aslında dolu oldugunu. Italyan bi fotografçının sergisi yanlış hatırlamıyorsam.
Invisible Art fikrini ise tartışmayacagım sizinle.
Ama "kral cıplaak" diye paylaşımda bulunmadan önce keşke bi kontrol etseniz.
hımmm entel dantel olacağım diye uydurdun bişiler .. buda güzelmişş
Yorumumu gerçekten okudunuz mu?ah be kuzum "Görünmezlik Taktikleri"diye sergi var dediler gittik istanbul yapı kredinin sponsoruyla ilgimizi çekmişti nedir ne değildir diye .. gidip gördüğümüz buna benzeyen (ki neyi gördüğümüzü anlatmaya çalıştığım için bu görseli kullandım..) dahada açılımını yapayım boş duvarlar ışıklandırılmış .. ve bize denilen neydi biliyormusunuz o duvarlara sizler kendi hayal gücünüzü kullanıp resimler koyacaksınız.. Arkadaşlarla şaştık kaldık.. bozuntuya vermedik tabi boş duvarlara gidip hayal ettiğimiz resimleri görür gibi yaptık ama duramadık tabi işin garibi öyle insanlar gördükki o boş duvarlara gidip elleri ile inceleyenleri dokunanları işte hayalimdeki resim bu denileni.. ben bunu birebir yaşadım ..
Daha uzun görsek, daha farklı şeyler düşünebilirdik. Demek ki ilk izlenimler benzer oluyor. Ya da sanata bakış açımız benzerdir, bilemem. Ama neticede beğendiğim bir eser oldu, öyle çok heykelden de anlamam bakmayın siz bir paragraf yorum yaptığıma, sadece gördüğümü söyledim o kadar.Yüzünden sonra benim de ilk dikkatimi çeken yer Havva'nın elinin Adem'in göğsünün sol yanına uzanması olmuştu.
Tuttuğu Adem'in kalbi mi elma mı, yasak olan sadece elma mıydı yoksa Adem'in kalbi de Havva'ya yasak mıydı diye düşündüm bakarken.
Ya da hani hep aklını dinlemek-kalbini dinlemek ayrımı yaparız ya; insanı yasak elmaya meyletmeye iten aklını dinlemek yerine kalbinden gelen arzulara kapılması mıydı?
İşte böyle iki dakika romantik düşüncelere dalayım dedim, arada da yorumunuzu gördüm. Yalnız değilmişim.
Himm şimdi o resmi neden kullandığımı parantez içinde belirttigimi. Anlatmıştım size tek bir şeyde hak verdim evet bu heykelde ve o boş duvarlarda bana saçma gelmiştir. Ve bu tarz aktiviteleri sanat olarak kabul etmedigimdir.yazismanın anlamında yoktur.Yorumumu gerçekten okudunuz mu?
Ben size invisible art diye bi şey yoktur dedim mi, demedim. Ne dedim peki onun yerine? "Invisible Art fikrini sizinle tartışmayacağım" dedim.
Neden tartışmayacağım? Çünkü derdinizin üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğunu düşünüyorum.
Hatta bağcıyı dövmeye olan hevesiniz, anlamadığınız şeyi aşağılama tutkunuz, "benim ilgi alanıma girmiyorsa degeri yoktur" görüsünüz o kadar baskın ki bunu alay konusu yapmak için koşa koşa buraya yazarken gerçek bi fotograf seçmeyi bile unutmuşsunuz. Sahte oldugu hem yabancı hem Türk basınında açıklanmıs bi fotograf kullanmıssınız.
Ben de hem resimdeki hem tavırdaki bu gerçeklige daha dogrusu sahtelige vurgu yaptım önceki yorumumda. Hal böyleyken ben niye polemik yaratıp hem sizi hem kendimi sıkıntıya sokayım?
Yoksa "Sanatın ortaya konan somutlaşmıs eser değil de sıfırdan yaratım süreci ve hayalgücü olduğunu düşünüyor bu insanlar; sanata soyut bi bakış açısıyla yaklaşıyorlar" diye başlayıp boş çerçevelerden girip boş sanat galerilerinden de çıkabilirdim.
Fikrin tarihi gelişiminden ve felsefesinden bahsedebilirdik.
Ziyaret edenlerin yaratıcılıklarını geliştirebilmeleri, kendilerine odaklanıp zihinlerindekini dışa dökebilmeleri için o galerilerdeki müzik, ışık ve diger ambiyans ögelerini tartışabilirdik.
Tüm bunların sonunda da olumlu olumsuz fikir belirtebilirdik, dalga geçebilirdik. Ama sizin istediginiz şey bu değil ki.
Konu ilginizi çekmemiş olabilir, o konu üzerinde yeterli donanıma sahip olmayabilirsiniz.
Ama araştırmadan etmeden, 0 bilgi ve art niyetle, salt alay etme ve aşağılama kaygısıyla o duvarlara dokunan insanlara oklarınızı yöneltemezsiniz.
Atomaltı parçacıklar için fizik yasaları da benim ilgimi çekmiyor mesela (aslında çekiyor ama neyse maksat örnek olsun) ama "ne boş işlerle uğraşıyor bu insanlar" demiyorum, sizin cümlenizle "ne laa bu" diyerek alay etmiyorum, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmuyorum.