Adak

ya kızlar banlanmaya hiç niyetim yok benmce sizde uzatmayın bu saatten sonra kimsenin fikri değişmez bu konuda herkes kendi doğrusuyla yaşamaya devam eder yine
 
Yaşama, barınma, işkence görmeme, öldürümeme gibi haklarda her can'lı eşittir.
Fakat nasıl bir bebek zihinsel olarak senden daha az gelişmiş ise, hayvan içinde bu geçerli.
Bir bebek elini değil ısırmak, koparsa suçlu olmaz. Fakat sen ona karşı önlemini alırsın.
Ve o dişi bile olmayan bebeğin sana "ısırayım mı abla!" demesini beklemezsen, daha da önemlisi ön uyarıda bulunmadığı için onu ağırlaştırılmış müebbet hapsine çarptıramazsın.
Hayvanlardan kendini korursun. Hiçbir Müslümanın kesip yemediği köpeklerde insanlara saldırabilir, çözümü onları kaynar tencereye atmak değilmiş demek ki. Bunun yerine alternatif çözümler üretirsin. Ki evinize ne yılanın ne de aslanın girmediğinden eminim. Kendinizce mantık yürütüyorsunuz.

Düşünme yetisi olan varlıkların tabiatı "canilik" üzerinden şekillenmez.
Senin aklın, vicdanın ve mantığın var. Çözüm üretmek üzere geliştirilmiş beynin var. Sana saldıran hayvanı yastığının altına koy demiyorum, hatta gerekirse onu öldürürsün. Çünkü ortada bir cana kast etme var. Ki İslam etobur, yani saldırma iç güdüsü olan hayvanları değil, çayırda otlamak, güneşe doğru koşmaktan öte hayali olmayan koyunları, keçileri, inekleri hedefine almış durumda. Bu da ayrı bir komedi.
 
Çıkış noktasından bizene?
Çocuğu olmuyorsa bana ne?
Devamında olanlardan kime ne?
Ne alaka?
Ne demek istediğimi anlayamamışsınız.Belki de anlamak istemiyorsunuz.
Sanmayın ki bizler et yiyoruz diye hayvan sevmiyoruz.Bizler de özellikle kadınlar kesim işlemi esnasında bakamayız ,üzülürüz.Ama bunları sorgulamak ,yanlıştır demek bizim haddimize değil,Allah öyle emrediyorsa vardır makul sebebi demeliyiz.Araştır diye o yüzden dedim.Ama araştırsan da görüyorum ki senin için birşey değişmeyecek.
 

Sorununu anlıyorum sanırım, eşitlikçi bir dünya istiyorsun ama suanki dünya düzeni buna ne kadar uygun tartışılır. Ben et yiyen bir insanım, bunun sağlığım için gerekli olduğuna ve doğamda var olduğuna inanıyorum.
Burada tartışılması gereken asıl konu "hak" kavramının kendisidir bana kalırsa. Hak nedir, yaşama hakkı mevcut düzene göre tüm canlılara verilmiş midir, düşünüp ona göre karar verilmeli. Hak yalnızca insanlara verilmiştir, bizim hayvan hakkı dediğimiz şey hayvanları koruma kanunudur. Orada da hayvanları işkence ve kötü muameleye karşı korumak gibi hedefler yer alırken "yaşama hakkı" diye bir konudan bahsedilmemiş. Çünkü düzen bunu istiyor.
Hak kavramını genişletip bunu tüm canlılara verdiğimizi düşünelim. Bu durumda bugün konuşabilir olmamız bize hayvanlari öldürüp yeme hakkı vermez derken yarın hareket edebiliyor olmamız bize bitkileri katletme hakkı vermez demeyeceğimiz ne malum? Canlıysa onlar da canlı, canlarının yanıp yanmadiğini bile tam olarak bilemiyoruz. (Bu konuda bitkilerin de sinir sistemine sahip oldukları için canlarının yanabileceğine dair bir şeyler okumuştum ama doğruluğundan emin değilim)

Konuya höp diye dalınca söylenecek çok şey oluyor, toparlayamiyorum da. Bununla ilgili bir topik acarsan musait bir zamanımda anlatmak istediklerimi detaylandirabilirim tekrar okuyunca saçma gibi göründü :) konu dışı fazla yazıp muneyi kizdirmayayım, hoşçakal
 

Kardeş bak, kendi hayatın üzerinde söz sahibisin. Yani, dinim bana uçurumdan atla diyor diye düşünerek bunu pekala yapabilirsin. Asla seni durdurmayız. Çünkü hakkın. özgür kararın.
Fakat bir başkasının canı, hayatı üzerinden felsefe yapamazsın.
Kendi inandığın Tanrı'nın emrini ona yükleyemezsin.
Bir başka canlının yaşam hakkını, ne kendi miden ne de kendi inancın için alamazsın.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…