beyzam artık bir melek...küçücük tabutunda çekip gitti ankaradan...ben ona daha ankarayı gezdirecektim..anıtkabiri,atatürk orman çiftliğini...dedi ablacım sen hep mi ankarada yaşadın evet dedim,dedi ozaman sen hiç deniz görmedin evet dedim...o zaman yüzmede bilmiyorsun...evet dedim sen biliyormusun yoksa...evet dedi,sanada öğretirim yazın...dedim beyza iyiki hastalığın kışa denk geldi yaz gelene kadar iyileş denize gidelim biran önce....beyza bana kendini ilk iyi hissettiği anda hiç görmedim die deniz resmi yapacaktı...ona pastel boya kalemleri götürmüştüm...
arkadaşlar bu acının bir tarifi yok...yokkkk...diyecek söz bulamıyorum ya...cumartesi ağlamış anne ablamı çağır sohbet edelim,gittim pazar günüde ordaydım...sohbet etti benimle...gece sabaha kadar ilk kez çığlık atmış annesine annecim kızma sakın ben nasıl çığlık atıyorum diye bakıyorum demiş,babası kızım ben bile atarım hadi çığlık atalım demiş,diyor böyle japon kızlarının çığlıkları gibi çığlık atıyor...acıdan!!! ama anneye şaka diyor...
hepinize minnettarım,allah sizden razı olsun...beyza dedi ben herkesi görmek istiyorum ama görmem mümkün değil bende çıkınca partide görürsün demiştim,beyza sizlerle cennette tanışacak ve buluşacak eminim...dualarınızdan yardımlarınızdan,desteklerinizden allah bin kere razı olsun...
şimdi bu sayfayı okuyan herkesten beyzanın ruhuna bir el-fatiha okumasını rica ediyorummmm..
sağolun iyiki varsınız...