Ablamın doğum sonrası depresyonu

Şunu da ekleyeyim kız hiç yadırgamadı bu durumu. Onların kültüründe normal çünkü
Bu hikayede aklıma yatmayan kısım tam olarak bu kısım
Madem onların kültüründe bu normal ablanizin kayınvalidesi bu mevcut kültürle ablanızı tır gibi ezip o çocuğa baktırıp birde üstüne hizmet istemez mi?
Sanki kv sizin kültürden diğer tüm insanlar başka kültürden gibi yazmışsınız
 
O da böyle bir ortamda ne kadar normal kalabilirse.😢
Kızlar niye kabul ediyorsa.😒
Kızlar gelmeyi istiyorlardı çünkü köyde ücra bir yerde yaşıyorlardı. İl merkezine gelip gezip görmek istiyorlardı. Sadece o küçük kız (doğal olarak) sonradan geri dönmek istedi diğerleri hiç şikayetçi değildi.
 
Kızlar gelmeyi istiyorlardı çünkü köyde ücra bir yerde yaşıyorlardı. İl merkezine gelip gezip görmek istiyorlardı. Sadece o küçük kız (doğal olarak) sonradan geri dönmek istedi diğerleri hiç şikayetçi değildi.
Bu işte herkes gönüllü yani. Tam olarak hangi bölgenin insanları bunlar? Çok merak ettim.dndjd
 
Bu hikayede aklıma yatmayan kısım tam olarak bu kısım
Madem onların kültüründe bu normal ablanizin kayınvalidesi bu mevcut kültürle ablanızı tır gibi ezip o çocuğa baktırıp birde üstüne hizmet istemez mi?
Sanki kv sizin kültürden diğer tüm insanlar başka kültürden gibi yazmışsınız
Şöyle; o kızlar okumuyor, köyde anne babalarına yardım ediyorlar (tarla işleri, hayvancılık vs) ablam başka kültürden gelmiş iş sahibi bir insan. Ondan öyle bir şeyi tabii ki beklemiyorlar. Ablam gibi "yabancı" gelinleri var bir tane daha o da aynı şekilde. Başka gelinleri var mesela oralı, okumamış etmemiş. Onlardan hizmet bekliyorlar mesela. Onlar köydeler tarla & hayvancılık vs uğraşıyorlar.
 
Benim dışımda herkes gönüllü idi evet. Güneydoğu
O bölgeden arkadaşlarım oldu ama aile ortamında bu kadar geniş değillerdi. Yani arkadaşlarım köyde yaşamıyorlardı. Köyde yaşayanların böyle durumları olabiliyor demek. Ama asla normal bir şey değil. O taraflar daha baskıcı olmuyor muydu? Kızların akrabalık dereceleri neydi?
 
Ablanız ve enişteniz iyi yere kapak atmış ya😂
Bakıcı, temizlikçi, aşçı, ev yardımcısı…
Ohhh 4 çalışanı evde karın tokluğuna 2 kişiye yüklemişler.
Bana 1 gün gelip şunları yapan olmadı, öyle diyim.
Yardıma gelene de ben hizmet ettim çünkü kimse uşağım değil!
Bir de haksız mıyım diye soruyorsunuz, ah ki ne ahh…
 
O bölgeden arkadaşlarım oldu ama aile ortamında bu kadar geniş değillerdi. Yani arkadaşlarım köyde yaşamıyorlardı. Köyde yaşayanların böyle durumları olabiliyor demek. Ama asla normal bir şey değil. O taraflar daha baskıcı olmuyor muydu? Kızların akrabalık dereceleri neydi?
Geniş derken ne demek istediniz anlamadım, kızların, benim ve hepimizin aynı evde kalması mı? Köyde onlar hep öyle yaşıyor zaten çok kalabalıklar. Herkes birbirinin evinde. Onlar için anormal bir durum değil genişlik olarak görmüyorlar.

Baskıcılar zaten. Köydeki kadınlara hiç değer vermiyorlar. Mesela erkekler başka yerlerden birileri ile evlenebilir (eniştem ve onun doktor olan kardeşi gibi) ama kadınlar sadece köylerinden olan kişilerle evlenebiliyor. Kızlar eniştenin yeğenleri idi. Amca diyorlardı.
 
Kronik yorgunluk, bence sezeryan doğumdan sonra tüm kan değerleri düşmüş olabilir. Ve bu düşüş sonucunda da böyle mutsuz sevimsiz halsiz bir insana dönüşmüş olma ihtimali çok yüksek.
Tam olarak bu. “Evde iki kız daha var, ben hala neden bu kadar yorgun ve bitkinim çok iyi olmam lazım halbuki” psikolojisi ve bu düşüncenin getirdiği yorgunluk. Uykusuzluk ve zihinsel yorgunluk bazen çok ağır olabiliyor, herkes aynı ağırlıkta yaşamıyor elbette. Piremseslik, bencillik, hazıra alışma falan değil bu. Ha bir de ben evde yatılı insanlar varken yalnızken olduğum gibi dingin olamıyorum. Bu da artı sebep olabilir
 
Hepsini okuyamadım yoruldum okurken. Ablan depresyonda falan değil düpedüz şımarık kımse kusura bakmasın.
 
Merhaba herkese. İlk defa burada konu açıyorum. Yanlış bir yere yazmıyorum umarım. Uzun oldu, ama lütfen hepsini okumadan yorum yapmayın.

Ablam 3 sene önce evlenip eşinin memleketine taşındı. Bize çok uzak bir yer. Hiç tanıdığımız falan yok orada. Ben öğretmen olarak ablamın yaşadığı ile atandım. Pandemi olduğu için okullar arada bir açılıp kapanıyordu, o nedenle çalıştığım ilçeye taşınmak yerine ablamlarda kaldım. Ben onlarda kalmaya başladığımda ablam hamileydi. Neyse, doğum zamanı geldi, ablam sezaryen ile doğum yaptı. Doğumdan bir süre önce annem de geldi. Doğumdan hemen sonra ablamın kayınvalidesi ve eniştenin tarafından genç bir kız daha geldi yardım etmek için. Sezaryen dolayısı ile ablamın ağrıları vardı, meme uçları yara olmuştu vs, iki ay boyunca annem ve kayınvalide ablama yardım etti. Ev işlerini genç kız ile ben yaptık. Ablam sadece süt veriyordu o kadar başka bir şey yapmadı. Ben o süre zarfında uzaktan eğitim yapıyordum bir de.

Kayınvalide ile genç kız gittikten hemen sonra (doğumdan iki ay sonra) annem de gitti. Ablam ben enişte ve bebek dördümüz kaldık. Onlar gittikten sonra ablam bir boşluğa düştü. 2 ay boyunca onlar bebek konusunda çok yardımcı olmuştu, o nedenle onlar gidince ne yapacağını bilmiyor gibi bir durumda idi. Bebek bakmaktan ben de hiç anlamam, o yüzden ben ev işlerini hallederek yardımcı olmaya çalışıyordum. Enişte zaten hiçbir şey yapmıyordu yardım anlamında.

Ablam bebek bakımı konusunda çok zorlanınca eniştenin tarafından başka bir genç kız geldi yardım için. Bu sefer bebeğin işlerini o yapmaya başladı. Ben ev işleri + uzaktan eğitim devam yine. Ablam ne kadar bunu kabul etmese de ben dürüstçe gördüğümü söylüyorum; bebek bakımının çoğunluğunu o genç kız yaptı. Ben zaten ev işleri. Ama ablam yine çok mutsuzdu. Depresyonda olduğu aşikardı. O sıralar okullar açılmıştı, işten ne zaman dönsem eve geldiğimde ablam ağlıyordu. Bebek büyütmek çok zor, şunu nasıl yapsam bunu ne etsem vs bana sürekli anlatıp ağlıyordu. Genç kız zaten bebekle çok ilgileniyor, ben ev işlerini yapıyorum. Daha ne yapacağımızı bilemedik. Aylar geçmişti ablam bir türlü düzelmiyordu. Ben elimden geleni yapmıyormuşum gibi hissetmeye başladım. Bebek bakmaktan gerçekten hiç anlamam çok çocuk seven biri de değilimdir sıcakkanlı bir insan değilimdir, ama ablama yardım etmek için ucundan ucundan yapmaya başladım. Uyutmak, bebişi oyalamak vs. Zamanla öğrendim.

Biz bu kadar yardım ediyoruz, ama ablam hala aynı durumda idi. O sırada bebeğe bakan genç kız bizde çok bunalmıştı evine dönmek istedi. "Sanki bir şey yaptırdık sürekli yüzü asık aman gitsin evine" gibi şeyler söyledi ablam kızın arkasından. Kız lise çağında bu arada. Oranın kültüründe kızların böyle hizmet etmesi normalmiş ama kız gerçekten küçük. Bunalması, ailesini özlemesi normal. Ablam bunu asla anlamıyordu ve sanki bunca zaman kimse ona yardım etmemiş gibi davranıyordu.

O kız gidince başka bir genç kız geldi. 20 yaşında falandı bu seferki. Yine aynı şeyler oldu. Bebeğe çoğunlukla o baktı. Bu sefer bebek bakımına ben de yardımcı oldum. (Ev işler + uzaktan eğitim devam zaten). O sıralar okullar açılmıştı yine. Benim okulum ilçede, bir saat sürüyor yol. Sabah 6'da kalkacağım 4'e kadar uyumadığımı biliyorum bebeği uyutmaya çalışırken. Enişte zaten hiç yardım etmiyor. Ablam depresyonda, kimse yardım etmiyormuş gibi davranıyor. Ne yapsak yaranamıyoruz asla. Hiç unutmuyorum bir kere tatil sonrası memleketten geldim. 17 saat otobüs yolculuğu yapmışım. Yolculuk iğrenç geçmiş (tutuyor beni) sabahın 6'sında gelmişim ablamlara. Geldim yarım saat sonra ablam "bebişi uyutur musun ben çok yoruldum" dedi. İlk defa ablama karşı çıktım orada. "Ciddi misin şuan? 17 saatlik otobüs yolculuğundan geldim bana ilk söylediğin şey bu mu?" dedim. Ablam herkesin onun etrafında dört dönmesini bekliyordu. O genç kızı gecenin bir saati kaç kere uyandırdığını biliyorum bebişi uyutsun diye. Ben utanıyordum gördükçe. Kız bakıcı değil sonuçta eniştenin tarafından biri. Akraba... Şunu da ekleyeyim kız hiç yadırgamadı bu durumu. Onların kültüründe normal çünkü (diğer kız küçük olduğu için yapamamıştı). Hizmet etmeye çok alışıklar. Mesela kız yemek sofrasında erkeklerin tabağıydı peçetesiydi çayıydı şekeri idi her şeyini o yapıyordu. Ama ben öyle bir kültürde büyümedim. "O bile yadırgamıyor, benim teyze olarak çok daha fazla yardım etmem lazım" diye hep kıyaslama yaptım kendimi çok suçlu hissettim o kadar yardım etmeme rağmen.


Belki sizlere çok ayıp gelecek ama ben gerçekten çok bunalmaya başlamıştım. Oradan kaçacak yer arıyordum. Çünkü ablam asla ne kadar yardım ettiğimizi görmüyordu. Beni diğer sinir eden şey eniştenin hiçbir şey yapmaması idi. O yardımcı olsa ablam tek başına kalmış gibi hissetmezdi diye düşünüyorum..... O kadar bunalmıştım ki. Kocaman 4+1 ev temizliği (üstünkörü yapmam detaylı yaparım haftada iki kere, diğer günler günlük temizlik, toparlama) bebeği uyutma oyalama + uzak bir ilçede okula git gel... Yemekten anlamam, ama ona bile giriştim. Daha ne yapayım ben Allah aşkına? Ama ablam sürekli ağladığı için kendimi çok suçlu hissediyordum. Memlekete gidip nefes almak için tatilleri dört gözle bekliyordum. Ben memlekete giderken ablam arkamdan ağlıyordu bildiğiniz gitme diye. Kendimi o kadar suçlu hissediyordum ki ama çok bunalmıştım. Ablama göre hep en yorulan en bunalmış oydu. Halbuki çok az şey yapıyordu! Evde ona yardım eden iki tane genç kadın vardı ya. Kimin iki tane yardımcısı var evde? Varsa söyleyin.


Gel zaman git zaman yaz tatili geldi. Ablamlar bizim memlekete geldiler. Bir ay kalacaklardı. Yardım etsin diye o genç kızı da peşinde getirdi. Evet, tatil değil yine aynı şeyler olacak diye düşündüm ve düşündüğüm gibi oldu... Ablam bu sefer gerçekten hiçbir şey yapmıyordu. Bakın gördüğümü söylüyorum. Hiçbir şey. Evin temizliğini tamamen ben yapıyordum (evde 6 tane yetişkin insan vardı çıkan pisliği siz düşünün), yemek tamamen annemde, bebek bakımı tamamen genç kızda. Ablam hiçbir şey yapmamasına rağmen sürekli yorulduğunu söylüyordu.


20 gün falan geçti. Annem bunalmaya başladı bu durumdan. Hepimiz ablamın etrafında pervane olmuştuk çünkü. Ben bir şey desem kötü ben olacağım. Çünkü ablam hemen suçlama moduna geçiyor. Sen nasıl teyzesin diye... Sonunda annem patladı ve çok büyük bir kavga oldu. "O kadar yardım ediyoruz yeter artık gidin buradan" gibisinden şeyler söyledi annem sinirle. Ablam çok sinirlendi. "Ne yaptık size çok mu yük olduk yazıklar olsun" gibisinden şeyler söyledi. Ben ikisinin de söylediklerini hafifletip yazdım... İkisi de fazla ağır konuştu. Bunun üzerine ablamlar hemen geri döndüler evlerine.


Ne kadar bunalsam da ben hiçbir zaman taraf tutmadım. Ablam ile annem o olaydan sonra küstüler. Ben hep ikisini barıştırmaya çalıştım. ikisi arasında kalmaktan o kadar bunalmıştım ki.


Okullar açılınca ablamlara dönmeden önce dedim ki "yok ben bir sene daha burada kalamam. Okullar tamamen açıldı, hem tam zamanlı okula gidip hem de o kadar işi yapamam mümkün değil" diye düşündüm. Öğretmen olmak kolay bir meslek değil. Onun üzerine ablamın durumları... Orada kalmak istemememi anlayışla karşılayın lütfen... Neyse ben ilçeye taşındım böylelikle ablamdan uzaklaştım.


Ben ablamdan uzaklaşınca + o olaydan sonra ablamda sonunda bir şeyler dank etti. Yavaş yavaş düzeldi. Şuan kimsenin yardımına ihtiyaç duymadan hayatını sürdürebiliyor. Bebişe de çok güzel bakıyor.


Bunları yazmamın nedeni içimde kalmış olmasıydı.. sizce ben haksız mıyım? Ablam mı haklı? Özellikle annelerin fikirlerini çok merak ediyorum. Bu olaylardan sonra postpartum depression (doğum sonrası depresyon)'u çok araştırdım. Ablamın kesinlikle bunu geçirdiğinden eminim. Bunu yaşamış olan annelerin fikirlerini de çok merak ediyorum.
Çok saçma sapan bişey okudum 🤔
 
Geniş derken ne demek istediniz anlamadım, kızların, benim ve hepimizin aynı evde kalması mı? Köyde onlar hep öyle yaşıyor zaten çok kalabalıklar. Herkes birbirinin evinde. Onlar için anormal bir durum değil genişlik olarak görmüyorlar.

Baskıcılar zaten. Köydeki kadınlara hiç değer vermiyorlar. Mesela erkekler başka yerlerden birileri ile evlenebilir (eniştem ve onun doktor olan kardeşi gibi) ama kadınlar sadece köylerinden olan kişilerle evlenebiliyor. Kızlar eniştenin yeğenleri idi. Amca diyorlardı.
Kızlardan öz yeğeni değil de “bir akraba” diye bahsettiğiniz için biz de ona göre yorum yaptık ve ailelerinin geniş olduğunu düşündük. Biliyorsunuz akraba evliliği hala çok yaygın o bölgede. Herhangi bir akraba kızının evli bekar fark etmez yabancı bir erkekle aynı evde yaşaması biraz saçma haliyle.
 
Bende doğuluyum böyle bişey ne gördüm ne işittim kimse kızlarını köle olarak yetiştirmiyor ablanın psikiyatriste gitmesi lazım
 
Geniş derken ne demek istediniz anlamadım, kızların, benim ve hepimizin aynı evde kalması mı? Köyde onlar hep öyle yaşıyor zaten çok kalabalıklar. Herkes birbirinin evinde. Onlar için anormal bir durum değil genişlik olarak görmüyorlar.

Baskıcılar zaten. Köydeki kadınlara hiç değer vermiyorlar. Mesela erkekler başka yerlerden birileri ile evlenebilir (eniştem ve onun doktor olan kardeşi gibi) ama kadınlar sadece köylerinden olan kişilerle evlenebiliyor. Kızlar eniştenin yeğenleri idi. Amca diyorlardı.
Ya siz kızlardan öyle basedince sandım ki komşu kızları falan. Benim arkadaşım mesela amcasının oğlu ile evlendi. Arkadaşımın anlattığına göre,bir kızı yabancı birileri istediği zaman önce kızın amcalarına sorulurmuş falan.😢
Ay tamam ben alacağım cevapları fazlasıyla aldım.😕
 
Bende doğuluyum böyle bişey ne gördüm ne işittim kimse kızlarını köle olarak yetiştirmiyor ablanın psikiyatriste gitmesi lazım
Kızlar eniştenin kendi yeğenleri. Ablasının abisinin kızları büyük ihtimalle. Ama konu sahibi garip bir anlatım tercih ettiği için hepimiz garipsedik hizmetçiliğe geliyorlar gibi bir anlam çıktı 😂 evdeki genç bekar kızların yengeye yardımcı olmaya gelmesi bana acayip gelmedi doğulu değilim karadenizliyim. Sofra hazırlamaları peçete koymaları falan da aynı şekilde. Konu sahibi akrabalı cemiyetli biri değil gibi anldım yazdıklarından. Çünkü kızların yaptığı basit ağırlama hareketleri
 
Tam olarak bu. “Evde iki kız daha var, ben hala neden bu kadar yorgun ve bitkinim çok iyi olmam lazım halbuki” psikolojisi ve bu düşüncenin getirdiği yorgunluk. Uykusuzluk ve zihinsel yorgunluk bazen çok ağır olabiliyor, herkes aynı ağırlıkta yaşamıyor elbette. Piremseslik, bencillik, hazıra alışma falan değil bu. Ha bir de ben evde yatılı insanlar varken yalnızken olduğum gibi dingin olamıyorum. Bu da artı sebep olabilir
İlk 6 ay kesinlikle ablam kendini çok suçluyordu dediğiniz gibi. İyi bir anne değilim, yapamıyorum, tek başına kalsam bir yerde düşüp bayılırım kesin falan derdi. Sürekli yapamıyorum deyip ağlıyordu. Normal bir şey değil ki bu.

6 ay sonra hazıra alışma, bencillik vs de eklendi.

Depresyon olsun olmasın ben çok bunalmıştım. Depresyondaki insanlarla ilgilenmek ne kadar zor bilen bilir (ben ilk defa yaşamıyorum bunu). İçimi dökmek iyi hissetmek için açtım bu başlığı.
 
X