İnsan zayıflama diyetinde ölür mü?
Dr. Gündüz Tezmen
Dahiliye (İç Hastalıkları)
Uzmanımızın diğer yazıları
--------------------------------------------------------------------------------
BeslenmeKilo Kontrolü19 yaşında bir genç kız zayıflama amaçlı olarak gittiği klinikte kalp krizinden hayatını kaybetti. Aynı klinikte bir süre önce bir başka kişi daha benzer şekilde ölmüş. Daha öncesinde de başka ortamlarda zayıflamaya, sağlık kazanmaya çalışırken kalp krizinden ölenleri medyada okumuştuk.
Bakıldığı zaman, kalp-damar sağlığı açısından esas riskin fazla kilolar olduğu ve kişilerin hızla kilo vermesinin bir an önce sağlığa kavuşması açısından yararlı olduğu görüşü hakimdir. Gerçekten de bu görüşün temeli doğrudur ama, yanlış olan şey ‘hızla’ kilo vermektir. Hızla kilo vermenin neden yanlış olduğunu anlatayım.
Maalesef kilolar kolay alınıyor ve zor veriliyor. Yemek, içmek çok keyifli. Şekerli, beyaz unlu, yağlı yiyecekler çok güzel. Güzel de, hemen kilo alınıyor. Kilo alınıyor ama, bir sürü ‘mucize diyet’ var. ‘Ben kolay veriyorum, hemen diyete girerim’ diyenler çok. Gerçekten de diyetlerin hemen hepsi kilo vermeyi sağlıyor ama verilen kilolar da kolay alınıyor ve giderek de verilmesi gereken kilolar çoğalıyor. ‘Eyvah deniz mevsimi geldi, ben nasıl bikini giyeceğim’ diyenler bu kez de ‘kampa’ girmek için koşuşturuyor. Nitekim, ölen genç kızımız da okullar açılmadan kilolardan kurtulmak istemiş.
Dünya üzerinde de böyle kamplar var. Çok düşük kalorili diyetlerin yanı sıra, vücudun harcadığı kaloriyi en yükseğe çıkartmak için eksersizler, vücudu forme etmek için masajlar, aletler vs. Bu gibi merkezler ‘en kısa zamanda, en çok kilo kaybı’ kazandırdıkları zaman popüler oluyor. Eksik olmasın medya da bol bol reklamlarını yapıyor, sonuçta da ‘... daha da olmazsa, giderim bilmem kimin kliniğine, o halleder’ haline geliyor.
Değerli okurlarım, diyetlerle yüz göz olduk ama lütfen unutmayın ki bu denli sıkı diyetler çok riskler taşır, lütfen biraz ciddiye alın.
Özel olarak uygulana vücut geliştirme çalışmalarının dışında, kilo almak demek, insanın yakamadığı kalorileri yağ halinde depolaması demektir. Bir gram yağın karşılığı yaklaşık olarak 9 kalori olduğu için, yakamadığımız her 9 kalori, vücudumuzda yağ olarak depolanacaktır. Kilo verirken de bunun tersinin geçerli olduğu aşikar. Eğer bir insan, harcadığından 900 kalori eksik alırsa 100 gr. yağ yakacaktır. Ortalama bir insan günde 2 bin kalori harcar. Eğer bu kişi günde 1100 kalori alacak kadar beslenirse, 900 kalorilik açık, vücutta depolanmış yağların yakılmasıyla karşılanır. Günde 100 gr yağ yakan bu kişi ayda 3 kg zayıflar. Bu yetmediği taktirde harcamayı arttırma yollarını denemek gerek. Hızla zayıflamak isteyen bu bayanımızı koşturalım. Eğer birbuçuk saat hızlı bir tempoyla koşarsa 900 kalori yakar. Bilemiyorum kaç kişi, bir ay süreyle, üstelik de aç karnına her gün birbuçuk saat hızlı koşabilir ama koştuğunu varsayarsak onunla da fazladan 3 kilo daha zayıflar. Etti ayda 6 kilo. Bu kadar uğraşıya ayda 6 kilo kimseyi kesmez. O zaman diyeti biraz daha kısalım. İşte bu kararı verdiğiniz zaman hayati tehlikeniz başlıyor. Günde 1000 kalorinin altındaki diyetlerde, hele de proteini azsa, vücut yağları yakarak bu enerji açığını karşılayamıyor. Bu sefer kasları da yakarak enerji sağlıyor.
Bunun iki sonucu var. Birincisi, kişi böylece kilo veriyor ama kas kitlesi azaldığı ve vücutta enerjiyi harcayan kaslar olduğu için, bu kişi giderek daha az enerji harcayan ve giderek daha kolay kilo alan birisi haline geliyor. Bu belki zayıflama kliniği için iyi bir şey, çünkü ‘klinikten çok yararlandım ama kendimi tutmadım, önümüzdeki günlerde tekrar gideceğim’ diyenler çoğalıyor. İkinci sonuç çok tehlikeli. Yakılan kaslar arasında kalp kası da olabiliyor. O zaman sonuç, kalp krizi.
İşte böyle hallerde, sağlığa kavuşayım derken hayatını kaybedenler olabiliyor.
Siz lütfen mucize sonuçların peşinde olmayın, sağlıklı beslenmeyi ve düzenli eksersizi hayatınızın kuralı haline getirin.