• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

7.4

Cirkin Peri

Guru
Kayıtlı Üye
4 Ekim 2007
248
0
316
43
Çığlık sesleri karışıyor gecenin karanlığına, bir anda gözlerimi açıp tavandaki boş beyazlığa bakarken sallandığımı hissetmem hiç de zor olmuyor. Deprem diye bağırmak istiyor ama sesimi kendim bile duymuyorum… Derken;

-Depremmmmmm…

Diye bir sesle tekrar kapatıyorum gözlerimi, yapacak hiçbir şeyim yok çünkü… Çünkü öyle acizim ki bu olay karşısında… Sadece gözlerimi tekrar kapatıyorum sallanırken, kapatıyor ve bir yandan da ;

-Allah’ım sen ne yazmışsan o olur, sen koru bizleri diyerek titriyorum çaresiz. Evet, çaresizim, hem de çok çaresiz…

Birçok çığlık karışıyor birbirine… Minik bir çocuğun ‘anne’ diyerek ağlamasına, başka bir yerden kardeşini arayan ve acıyla bağıran bir ablanın sesi karışıyor mesela.

Sonra bir anda duruyor sallanmalarım, gözlerimi açmaya korkuyorum, her şeyin kötü bir karabasan olması için dua ederken gözlerimi açmaya çok korkuyorum.

-Abla…

Bir el dokunuyor usulca ellerime. Nefes almakta zorluk çekiyorum ama inatla açmıyorum gözlerimi…

-Sen kimsin?
-Abla aç gözlerini, korkma… Ben korkuyorum zaten n’olur aç gözlerini beni yalnız bırakma…

Öyle tatlı ki miniğin sesi açıyorum. Ama her taraf kapkaranlık, ağzımda toprak tadı. Tükürmeye çalışıyor onu bile başaramıyorum.

-Nerdesin?
-Yakınında, elini tutabiliyorum.
-Neden buradayız, ne oldu?
-Anlatmak için?

Anlatmak… Bunu duyar duymaz anlıyorum, her şey bir rüya. Ama neden, neden ilk defa bu kadar gerçekçi? Ben hiç içinde bulunmamıştım ki olayların, sadece…

-İzliyordun…

İçimi okuyordu minik kız. Ve neden sorularıma sadece o cevap verebilirdi biliyorum.

-Bazen daha iyi anlayabilmek için yaşamak lazım derler. Abla bizim yaşadıklarımızı izleyerek anlayamazsın.

Bir anda bir sesle susuyor ufaklık.

-Ayşe…

-Bu kim?
-Annem… Beni arıyor.
-Neden cevap vermiyorsun?
-Çünkü…

Eliyle tekrar dokununca anlıyorum. Buz gibi…

-Kızım nerdesin? Ayşe’m… Ayşe’eeemmm…

Ayşe’nin annesinin sesine yüzlerce anne, abla, abı sesi karışıyor. Kimi eşini, kimi kızını, kimi babasını arıyor toprağın altında. Ve çoğu acıyla karşılaşıyor.

-Ayşe orda mısın?
-Biliyor musun abla, çok korktum ama şimdi korkmuyorum. Çünkü Allah’ım bizi acı çekmeyeceğimiz bir yere gönderdi. Ara sıra annemi özlüyorum hani üzülüyor diyorum ama iyiyim… Gerçekten iyiyim. Hani gerçek yaşama dönünce olurda anneme yada onun depremde yakınlarını kaybetmiş herhangi birilerine rastlarsan, söyler misin…Bizler iyiyiz… Gerçekten iyiyiz…

Yine sallanmaya başlıyoruz Ayşe’nin sözünün ardından.

-Kapa gözlerini abla…

Karanlık, her yer çok karanlık. Mezar gibi burası ve soğuk… Bir de çığlıklar eklenince, insan korkuyor elinde olmadan. Rüya olduğunu bilmesine rağmen korkuyor.

Eli değiyor Ayşe’nin yine, bu sefer korkmadan açıyorum gözlerimi. Bir rüzgâr esiyor hafiften, havada ağır bir koku var. Bu koku ağır, çok ağır…Sanki…

-Cesetler ala diyor minik Ayşe ve o kadar alışmış ki artık sıradanlıktan öteye geçmiş bu kelime onun minik yüreği için bile…

Dehşet…

Yaşadığım büyük bir dehşet. Evler yok ortada, her şey yıkılmış. İnsanlar yıkıntıların arasında ağlıyor, bağırıyor ve sevdiklerini arıyor. Ayşe’nin annesini de görüyoruz orada. Toprağı kazıyor, taşları atıyor oradan oraya.

-Kızımı ver bana… Kızım… Ayşe’mmmm…

Bir anda çevrem yüzlerce insanla doluyor.

-Hepimiz… Hepimiz hayatımızı kaybettik bu depremde…

Derken Ayşe bakıyorum onlara. Kimisi daha beşiğinde bir bebek, kimisi hamile bir kadın… Yüzlerce insanın yüzlerce umudu yitip gidiyor, 7,4 lük bir depremin ardından. Ama hiçbiri isyanda değil, Allah’ın işine karşı gelmek olmaz diyor büyük çoğunluğu. Bu kadarmış ömrümüz. Bu kadar yazmış Rabb’im…

-Neden ben buradayım Ayşe? Neden bunları tekrar yaşıyorsunuz sizler.

Başı kanıyor minik kızın.

-Yaralarımız yeniden kanamaya başladı abla, acımız dinmişti ama yeniden ağlıyor o depremde ölen minik bebekler. Annelerin yüreklerinden kan damlıyor çünkü. Bir abla siyasi bir olayda bizleri de kullanmış. Dinsiz demiş hepimize. Ondan ölmüşler imasını kullanmış.

Anlamıyorum ilk başta, sonra… Sonra o haber gelip dayanıyor zihnime. Bir genç kız hem de üniversitesi öğrencisi bir genç kız; düşüncelerini savunmak için ölen onca insanın arkasından konuşmayı hak biliyor kendine.

7.4 size yetmedi mi?

Pankart gözümün önünde gitgide büyüyor.

7.4 size yemedi mi?
7.4 yetmedi mi?
7.4…


-Özür dilerim diyorum hepsine. Gözlerine bile bakamadan özür diliyorum.

Ayşe elimi tutuyor.

-Suçlamıyoruz kimseyi, ama siz de bizi yargılamayın be abla. Yaradan karar vermiş buna, almış canımızı ama bu bizi dinsiz etmez ki? Bebekler var, biz çocuklar var ölenlerin içlerinde hadi büyükler dinsizdi ki bu yüzden bile yargılayamayız onları… Bizim ne suçumuz vardı. Ne günahımız ne ahlaksızlığımız olmuştur. En fazla ağlamış yemek istemişizdir annemizden. Yâda şımarmak hakkımız, üzmüşüzdür belki evet ama ne kötülük yapmış olabiliriz ki?

İstediğimiz tek şey dua iken neden böyle kötü konuşuyorlar ardımızdan. Annemin çektiği acıyı biliyor mu içlerinden biri. Ardımdan okuduğu duaları yâda. Bak bu amca Hıristiyan ama kimseye kötülüğü dokunmamış bir kere bile. Herkes çok severdi onu, yâda o Hıristiyan diye mi Allah depremi gönderip canımızı aldı sence.

Aradan yıllar geçti annem hala dua okur ardımdan. Hiçbirimizin canı yanmıyordu da artık. Takii o yazı çıkana kadar ortaya. Deprem zamanında da olmuştu bu söylentiler. Sonra kesildi. Söylenenler kesildikçe acımızda gitti. Zaten öldükten sonra hiçbir şey yakmıyor canını ardından söylenenler dışında. Konuşmasınlar abla, savundukları şeyler için ardımızdan kötü konuşmasınlar. İnandıkları Rab’leri adına sussunlar. Allah’ım sevmez ölünün ardından kötü konuşulmayı bilmezler mi onlar. Allah’ım kötü kalpliliği sevmez.

Hem suçumuz neydi ki bizim, bir deprem oldu, binaların altında kaldık, vesile oldu bunlar ölümümüze ya; hani bu mudur bizi kötü kalpli ahlaksız yapan…

Konuştukça başı daha fazla kanamaya başladı Ayşe’nin… Kan umurunda değildi ama içindeki minik kalbi zedelenmişti, ruhu acıyordu ufaklığın. Tıpkı beşikteki bebekten, 70 yaşındaki nineye kadar o gün ölen herkesin ruhu acı içinde kıvranıyordu.

Sebep ise tek bir cümleydi…

7.4 size yetmedi mi?

1999 depreminde ölen herkesi saygıyla anıyor, ailelerine sabır diliyorum. Allah’ım onların ardından kötü konuşanları vicdanlarıyla yensin dileğim…

Meral BİLGİÇ
 
canım...
duyarlılıgın için çok teşekkür ediyorum
bahsi geçen pankartla ilgili konu açıp birkaç satır yazmayı çok istedim...
fakat forumda tartışma konusu olacağını bildigimden vazgeçtim
pankartı taşıyan o zavallıya Gani Müjde kapak mahiyetinde mükemmel bir yazı yazmış...
okumanı tavsiye ederim yerimseniben
 
Of ya yine yaşadım o günü...

O gün yazlıktaydık.Adapazarına sabah ezanıyla geldik.Sizin yüzünüzden oldu deprem dediler.Gidiyosunuz ya yazlıklara.....

Ne demektir bu ya ne demek.....
 
bu örümcek kafalılıktır başka sölicek bişey bulamıyorum. Gerçekten Gani Müjde çok güzel cevaplamış kendisini tebrik ediyorum
 
Gani Müjde'yi okudum, bizim duygularımızı öyle güzel yansıtmış ki...
Ama düşünün biz yine de çok rencide olmuyoruz ya, ya onlar...
Ölen sevdiklerimiz....

Bir arkadaşım yazıma cevap yollamıştı aynen koyuyorum...


Konu: 7,4 onlara yetmedi...

Söyleyecek çok şeyim var ama nasıl ifade edeceğimi bilemedim. Bir an deprem anına döndürdün beni. Birebir tam ortasında yaşadığım o sallantıya. Sonra günlerce toz, duman pislik siren sesleri içindeki yaşayışımıza. Sonra o yıkılan enkazda bacakları dışarda kalmış çocuğu hatırladım. Deprem sabahıydı. Bacaklarını sallıyordu çocuk ama öyle bir sıkışmışki çıkaramıyorlardı.. Sonra duydum kurtarmışlar... Yan çadırımızda yaşayan kadını hatırladım.. Sürekli kızlarını sayıklıyordu. "Ben dışarıda kaldım çocuklarım içerde.. Seslerini dinledim anne kurtar bizi diyen seslerini.. Sonra sesleri kesilmişti.. Gözümün önünde diri diri yandılar"

7,4 te günahsız mıydımda kurtuldum.. Cennetlik kadınmışım demek ki minicik bebelerin yanında. Gelsin o zihniyettekiler elimi ayağımı öpsünler biz kurtulanların karşısında.. Allah adına onlar karar veriyor ya.. Beni de cennetlik ilan etmeleri lazım zihniyetle.

Gerçekleri çok güzel bir hikayeyle vurgulamışsın. Teşekkürler Meral.
 

Bir hafta önce türban protestoların sırasında "7.4 yetmedi mi?" pankartını açan sevgili
kardeşime seslenmek istiyorum bugün...

20 bin insanın acısı ve cenazesi üzerine politika yapmaya kalkan "o güzel insana" bir çift
sorum var. Ey mantosu uzun,aklı kısa kardeşim benim. 7.0 yetmedi mi? Senin okuduğun
gazeteler yazdı mı bilmiyorum ama Amerika'nın,hani o gavur ve Hıristiyan Amerika Birleşik
Devletleri'nin,hani o Siyonistlerle iş birliği yaptığı için her yerde bayrağını yaktınız
ABD'nin Los Angeles şehrinde 7.0 büyüklüğünde bir deprem oldu bacım...
Neredeyse bizimkine yakın bir deprem. Bizde ayni şiddetteki bir deprem 20 bin kişi ölup 20
bin kişi sakat kalırken,gavur,Hıristiyan ve Siyonist dostu Amerika'da sadece 2 kişi yaralandı
güzel ablam. Şimdi türbanlı başını ellerinin arasına alıp düşünüyor musun acaba? Sakarya
gibi muhafazakar bir bölgede
Allah binlerce Muslumanı öldürerek cezalandırıyorsa eğer,Hıristiyanlara ve Siyonist dostlarına
niye kıyak geçiyor? Seks shoplarıyla, porno filmleriyle tüm dünyaya "seks","uyuşturucu" ve
"günah" ihraç eden bu ülkenin Allah katında ayrıcalığı ne olabilir ki güzel annem? Oysa adım
gibi eminim Sakarya'da, Gölcük'te hayatlarını kaybedenlerin çoğu ölmeselerdi eğer sabah ezanı
ile birlikte camilerin yolunu tutacaklardı.
Üç aylarda oruç tutacak,Ramazan'da devrilmeyen minarelerin ışıklarıyla birlikte senin ağzına
adı bile yakışmayan Allah'ın adı ile birlikte oruçlarını açacaklardı.
E nooldu şimdi? 7.0 yetmedi mi güzel ninem? Eğer her coğrafya olayını,her doğal afeti bilimin
ve aklın süzgecinden geçirmeden böyle yorumlarsan bu ülkenin yarısı her deprem felaketinden
sonra dinsiz olur güzel hala kızım... Fay hattında 10 katlı binalara izin veren şapşal
belediyecilik anlayısını, deniz kumundan inşaat yapan edebiyatçı muteahitleri,depreme
dayanıklı konut üretme çabalarını, hırsızları,uğursuzları bir kenara bırakıp her şey ilahi
kudretin intikamı olarak açıklarsan bu deprem 10 yıl sonra gene aramızdan binlerce "dinsizi"
alır gider güzel amca kızım... Beynin var mı bilmiyorum,betonların altında inleyerek can veren
20 bin insanı, kadını, çocuğu ve bebeği bir kalemde günahkar diye silip atan kuş beynini
türbanın altında görmek mümkün olamıyor cünkü ama bence bu yazıyı oku ve bütün gece uyumadan
düşün. Allah'ın kullarına böyle cezalar verebileceğini hala düşünüyorsan da git Hıristiyan
ol...
Çünkü senin bu mantığına göre Allah onları daha çok seviyor. "Gavurlar" hem senden daha
zengin,hem de evleri tepelerine yıkılmıyor.


Gani Müjde

Yüreğine sağlık :kahve:
 
canım...
duyarlılıgın için çok teşekkür ediyorum
bahsi geçen pankartla ilgili konu açıp birkaç satır yazmayı çok istedim...
fakat forumda tartışma konusu olacağını bildigimden vazgeçtim
pankartı taşıyan o zavallıya Gani Müjde kapak mahiyetinde mükemmel bir yazı yazmış...
okumanı tavsiye ederim yerimseniben

aynı şeyi ben de düşündüm
ama insanları germek istemedğimden vazgeçtim
gani müjde nin yazısı ise başka söze hacet bırakmayacak cinsten
depremden hemen sonra kocaeli deydim...
az çok biliyorum yaşananları
insanların neler çektiğini
Allah bi daha yaşatmasın
 
O depremde hayatını kaybeden arkadaş ve akrabalarımı bir kez daha rahmetle
anıyorum.:çok üzgünüm: Bu deprem üzerinden aptalca düşüncelerle siyaset yapmaya kalkanları da şiddetle kınıyorum.!!:kahve:
 
aynı şeyi ben de düşündüm
ama insanları germek istemedğimden vazgeçtim
gani müjde nin yazısı ise başka söze hacet bırakmayacak cinsten
depremden hemen sonra kocaeli deydim...
az çok biliyorum yaşananları
insanların neler çektiğini
Allah bi daha yaşatmasın

Biliyor musunuz kimsenin gerileceğini sanmıyorum.Çünkü burda konuştuğumuz türban olayı değil.Eminim başörtüsü yada türban takan birçok arkadşaımızda bu pankart karşısında çok üzülmüşlerdir.

Sonuçta açıkta olsak kapalı da olsak Aynı Yaradana inanıyoruz hepimiz.

Düşüncelerimiz farklı da olsa Allah'ım hepimizie vicdan vermiş...

Sabır diliyorum ve cahil insanlardan uzak durmayı ümit ediyorum.

Demek ki üniversite önemli değil, önemli olan cehaletimizi üniversitenin ardına saklamamak...
 
Biliyor musunuz kimsenin gerileceğini sanmıyorum.Çünkü burda konuştuğumuz türban olayı değil.Eminim başörtüsü yada türban takan birçok arkadşaımızda bu pankart karşısında çok üzülmüşlerdir.

Sonuçta açıkta olsak kapalı da olsak Aynı Yaradana inanıyoruz hepimiz.

Düşüncelerimiz farklı da olsa Allah'ım hepimizie vicdan vermiş...

Sabır diliyorum ve cahil insanlardan uzak durmayı ümit ediyorum.

Demek ki üniversite önemli değil, önemli olan cehaletimizi üniversitenin ardına saklamamak...

canım evet çok haklısın
bu kesinlikle açık-kapalı meselesi değil
bu bir cehalet, bu bir vicdansızlık örneğidir
dün nasıl şehitler üzerinden siyaset yapanları eleştiriyorsak bugun de bunu eleştirmek en doğal hakkımız olmalı...
 
yazının tamamını okuyamadım o an geldi aklıma düzcede büyük bir depremi yaşamış ve hala etkisinden kurtulamayan biri olarak allah kımseye yasatmasın dıyorum yaşayan bilir çok korkunç birşey allahım birdaha yasatmasın
 
Okurken o geceyi o anı tekrar tekrar yaşadım sanki okurken yer sallandı gözlerimden yaşlar gitti. Çünkü orda yazan herşeyi kelimesi kelimesine yaşadım:a015:

Ve bir hanımın çıkıpta propaganda yapabilmek için böylesine bir talihsiz cümle kurmasını kınıyorum. Aslında daha çokça şey söylüyorum ama dışa vuramıyorum.

17.Ağustos.1999 gece bizler için okadar acıyken birinin çıkıp bunu saygısızca edepsizce söyleyerek dinimize laf etmesi beni üzdü. Demek ki onun insanlığı bu kadar. Ne dediğini bilmeyen densizin teki.

Son cümlem olarak tekrar depremde ölen kardeşlerimize Allah'tan rahmet dilerim:çok üzgünüm:
 
Biliyor musunuz kimsenin gerileceğini sanmıyorum.Çünkü burda konuştuğumuz türban olayı değil.Eminim başörtüsü yada türban takan birçok arkadşaımızda bu pankart karşısında çok üzülmüşlerdir.

Sonuçta açıkta olsak kapalı da olsak Aynı Yaradana inanıyoruz hepimiz.

Düşüncelerimiz farklı da olsa Allah'ım hepimizie vicdan vermiş...

Sabır diliyorum ve cahil insanlardan uzak durmayı ümit ediyorum.

Demek ki üniversite önemli değil, önemli olan cehaletimizi üniversitenin ardına saklamamak...

TEBRİK EDERİM SENİ CANIM ... NE KADAR GÜZEL İFADE ETTİN....
 
Gani Müjde'yi okudum, bizim duygularımızı öyle güzel yansıtmış ki...
Ama düşünün biz yine de çok rencide olmuyoruz ya, ya onlar...
Ölen sevdiklerimiz....

Bir arkadaşım yazıma cevap yollamıştı aynen koyuyorum...


Konu: 7,4 onlara yetmedi...

Söyleyecek çok şeyim var ama nasıl ifade edeceğimi bilemedim. Bir an deprem anına döndürdün beni. Birebir tam ortasında yaşadığım o sallantıya. Sonra günlerce toz, duman pislik siren sesleri içindeki yaşayışımıza. Sonra o yıkılan enkazda bacakları dışarda kalmış çocuğu hatırladım. Deprem sabahıydı. Bacaklarını sallıyordu çocuk ama öyle bir sıkışmışki çıkaramıyorlardı.. Sonra duydum kurtarmışlar... Yan çadırımızda yaşayan kadını hatırladım.. Sürekli kızlarını sayıklıyordu. "Ben dışarıda kaldım çocuklarım içerde.. Seslerini dinledim anne kurtar bizi diyen seslerini.. Sonra sesleri kesilmişti.. Gözümün önünde diri diri yandılar"

7,4 te günahsız mıydımda kurtuldum.. Cennetlik kadınmışım demek ki minicik bebelerin yanında. Gelsin o zihniyettekiler elimi ayağımı öpsünler biz kurtulanların karşısında.. Allah adına onlar karar veriyor ya.. Beni de cennetlik ilan etmeleri lazım zihniyetle.

Gerçekleri çok güzel bir hikayeyle vurgulamışsın. Teşekkürler Meral.

KELİMELERİ ÇOK AKILLICA KULLANIYORSUN.... DUYGULARIMA TERCUMAN OLMAN ÇOK İYİ... ÖYLE HIRSLANDIM Kİ KELİMELERİ BİR ARAYA GETİRİP YAZAMADIM... SEN İYİ İFADE ETTİN AZ BİLE...
 
O depremde hayatını kaybeden arkadaş ve akrabalarımı bir kez daha rahmetle
anıyorum.:çok üzgünüm: Bu deprem üzerinden aptalca düşüncelerle siyaset yapmaya kalkanları da şiddetle kınıyorum.!!:kahve:

BENDE DEPREMDE KORKUDAN DOĞUM YAPAN BİRİ OLARAK...ARKADAŞIMA KATILIYOR VE BU TÜR SİYASET YAPANLARA PİRİM VERİLMEMESİNİ TALEB EDİYORUM....
 
Teşekkür ediyorum.
Ne güzel ki hırs seni egemenliği altına almıyor.
Eminim o pankartı açan arkadaşımızda hırsın ve cehaletinin kurbanı oldu.
Allah'ım umarım onun vicdanına dokunması gerektiğini öğretir. Ve umarım bir daha böyle şeylerle karşılazmaz yüreklerimiz....
 
ben kapalıyım.(Allah için)siyaset için annem için babam için değil yalnızca allah için.ve bunun içindir ki o pankartı taşıyan kıza söyleyecek sözüm yok .allah ıslah etsin diyorum sadece
 
ben kapalıyım.(Allah için)siyaset için annem için babam için değil yalnızca allah için.ve bunun içindir ki o pankartı taşıyan kıza söyleyecek sözüm yok .allah ıslah etsin diyorum sadece

ne mutlu sana....sadece allah için... zaten ibatette öyle diil mi? allahla kul arasında kalmalı.... dini inançlar siyaset aracı olmamalı ve siyaset meydanlarında kafaları karıştırıcı biçimde kullanılmamalı....
ne mutlu allah için yapılan ibatete...a.s.
 
Back