4 aylık bebekle düzenimi değiştirmeye değer mi?

Muhtemelen adamla cocuk yapmak icin evlendiniz, yaptınız, görevini tamamladı. Simdi de gözden cıkarma bahaneleri istiyorsunuz. Bosanmak istiyorsanız bosanın, yok gitmem gelmem cart curt bahanesi sıralamak gereksiz. Esim bir yerde mutsuzsa ve mutlu olmak icin bir secenegi varsa o secenekte sartlar benim icinde düzene girecekse esim gitmek istemese bile gitsin diye yüreklendirirdim. Cünkü o mutlu ben mutlu.
 
Ben zaten cesaretlendiriyorum. Ama beni 4 aylık bebekle peşine takmasın. Ortada gerçek bir sevgi varsa sürer. Belki ben onu çok özleyeceğim, dayanamayıp gideceğim. Ama şu an böyle bir ihtimal görünmüyor benim açımdan. Çünkü 4 aylık bebeğe kendim bakıyorum. Ancak bebeğime yeteniyorum. Eşim öğlen yediği yemeği akşam yemiyor. Yenisini yap diyor. Ve ben onun kaprislerine dayanamıyorum.
evet doğum öncesinde de vardı ama hamilelik sürecimde çok kafama takmak istemedim. Doğumdan sonra da pek bir şey değişmedi. Alkol alanlar bilir. Alkol derin uyku yapar. Kızıma reflü teşhisi kondu. Doktor kaka tahlili istedi. Kızım sabaha karşı 7 gibi kakasını yaptı. O zamana kadar gözümü kırpmadım. Eşimi uyandırmaya çalıştım ama ne mümkün. Yarım saat içinde kakayı labratuvara yetiştirmek gerekiyordu. Kızımı eşimin yanına koydum. Kendim gittim. Bunun gibi şeyler, bütün herşeyi benim yüklenmem bana çok ağır gelmeye başladı.
 
Yokluğu daha kârlı geldi bana. Varlığı stres eder insanı. İşe yaramayan, yer kaplayan, kirli çamaşır, bulaşık çıkaran, horlayan ... bir adam. Kızınızla yalnız olsanız daha huzurlu olacak gibisiniz.
 
Bitmiş bir evliliğe benziyor nihalcim Senin yerinde olsam gitmeden önce boşanırdım galiba.
 
Denk geldiğim kimi yorumlarınızda eşinizi yere göğe koyamıyordunuz, kimisinde bir kaşık suda boğacak kadar öfkeliydiniz.
Eşiniz hangisi gerçekte acaba?
Çocuk yapmak için üzerine çok düşünülmeden yapılmış bir evlilik özünde bencillik barındırır. İyi anne olabilirsiniz ki öyle olduğunuzu da düşünüyorum ama bu gerçeği değiştirmiyor.

Siz şimdi olumsuz düşüncelerinizle İstanbul'da sıkıntı yaşasanız tahammülünüz az olacak. Eşinizle aranızdaki problemler çözülmeden gitseniz bile dönme ihtimaliniz yüksek. Herşeyi enine boyuna düşünün o yüzden.
 
Ben sizi anlamıyorum. hep 4 aylık bebeği bahane ediyorsunuz.bebek orada da burada da buyur.istanbul da ,antalya dakinden farklı ne olacakta bebek orada büyümüyor?Siz normalde tahammül etmeyeceğiniz adama bebek sahibi olmak için katlanmışsınız.. şimdi de ihtiyacınız yok.. bunu bir erkek yapsa ,buradaki bayanlar ,bu durum için argo bir tabir kullanır.. elbette her çocuk analı, babalı büyümüyor ama birazda fedakarlık gerek..ikinizde fedakarlık yapmıyorsunuz çünkü eşinizin katlanılmaz ve vazgeçilmez bir alışkanlığı var..sizinde en baştan yürütmek istemediğiniz bir evliliginiz var..
 
Benimde çok normal olduğum söylenemez. Sevmekle nefret etmek arasında gidip geliyorum. Benim en büyük yanlışlarımdan biri. Duygularımı çok yoğun yaşamak. Mantığımı devreye sokabilsem zaten şu gün şu noktada olmazdım.
Evet adam en başından beri içiyordu. Ama bu adamın benim kapımda yatması, peşimden koşması bende akıl tutulmasına sebep oldu. Çünkü hayatımda hiçbir zaman bu kadar sevilmedim.
Çocuk olduktan sonra sorumsuz davranması, benim isteklerime önem vermemesi, yukarda anlattığım gibi kapris yapması, ev işlerinde hiç yardımcı olmaması beni çileden çıkarıyor. Alkol aldığını biliyordum ama dediğim bu maddeleri aynı çatıya girmedikçe bilmiyordum.
ben yürütmek içim çaba harcadım. Evlendiğimiz günden beri de pek çok defa boşanalım dedim. Bir kere avukata vekalet verdim. Eşim yalvardı. Beni çaresiz bırakan onun vazgeçmeyişi oldu.
swancım canım bak son yaptığını yazayım. Geçen ay gitti. Yine kredi çekti. Saç ektirdi. Hayır bizim yeni bebeğimiz oldu. Git onun bir ihtiyacını karşıla. Ama yok. Neden? Çünkü bebeğin arkasında her ihtiyacını karşılayacak annesi var. Adam senelerce çok güzel paralar kazanmış. Tek kuruş biriktirememiş. Hep harcamış. Benim eşimin dolabını görsen benim diyen iş adamında yoktur. Bütün kıyafetleri markadır. Benden çok ayakkabısı vardır. Adam bencil. 2+2=4 Benimde peşimden kendisine benzemediğim için, inanılmaz sorumluluk sahibi olduğum, hep kontrollü olduğum için bu kadar koştu bence.
 
Sizi tanımıyorum. Anneliğinizle ilgili de yorum yapmadım farkındaysanız.

Ebeveynlerin görevlerinden biri de çocuğa mutlu, huzurlu bir aile ortamı sağlamaktır. Siz didişirken bebeğinizin bunu hissetmediğini mi sanıyorsunuz? Sizin ruh halinizden etkilenmediğini mi düşünüyorsunuz gerçekten? Büyüdüğünde anne babasının birbirini sevmediğini anlamayacağını ve bununla ilgili kendini sorumlu tutmayacağını mı sanıyorsunuz? Her çocuk mutlu ve birlikte bir anne baba görmek ister ve bunu hak eder. Ayrılıklar boşanmalar tabii ki olur, hayaller kurarak evlendiğimiz kişi beklentilerimizi karşılamayabilir veya bizi mutlu etmeyebilir. Ama siz baştan bile bile lades demişsiniz.

Annelik içgüdünüzü tatmin etmek için berbat bir evlilik yapacağınıza çocuk esirgeme kurumundan bir bebek evlat edinseydiniz keşke. Hem oralardaki nice çocuktan biri anne sevgisine kavuşurdu hem de ayrı yaşayan alkolik bir babanın ağırlığını hissetmezdi.
 
çocuk esirgeme kurumundan bir bebek evlat edinseydiniz keşke.

Şunu söylemek ne kadar kolay geliyor. Kaç tane bebek evlat edindiniz? Edindiyseniz ne hoş. Evlat edinmek isteyenler kendi cocugu olsa da olmasa da edinirler zaten ama kendi cocuğu oluyorsa bir erkek yuzunden niye anne olmayip başkasinin cocugunu buyutsun kadin?

Konularindan bildigim kadariyla evde vurma kirma, bagiriş cagiriş yok sadece sorumluluk almayan bir baba var. Konu sahibi tek başina da ayakta durabilecek, cocuguna bakabilecek bir kadın zaten diye hatirliyorum maddi manevi. Ne çok yerden yere vuruldu.
 
Hanım efendi ben sırf anne olmak isteseydim inanın yüzlerce seçeneğim vardı. En kötü ihtimal Kıbrıs’tan sperm alırdım. Kaldı ki 15 sene boyunca bir adamla evli kaldım. Adam çocuk istemediği için yapmadım. Hile hurdayla ilk eşimden hamile kalırdım.
Size izah edemiyorum heralde. Benim eşim benim peşimden çok koştu. Kapılarımda yattı. Bu lafın gelişi değil. Oturduğum binanın karşısında otoparkta yattı arabada.
Sizle bir İstatistik paylaşayım. 2021’de boşanan sayısı 174 bin 85. Nerdeyse evlenen her üç kişiden biri boşanıyor. Evlilik bu kadar kolay bir şey olsaydı bu kadar boşanma sayısı olmazdı.
Artık kadınlar güçlü! Artık kadınların beklentisi yüksek. Eski zamanlardaki gibi herşeyi sineye çeken, çocuk için katlanan zayıf kadınlar yok.
Benim eşimde bu zamana kadar ne gitti. Ne kalmayı becerdi. Ben onu kocalıktan atacağım. Kendi ister babalık vazifelerini yapar, ister yapmaz.
 
Evet canım. Evcil hayvan alıyorsun sanki. Çocuk esirgemeden git al.
Evimizde vurma, kırma, bağırış yok. Hiç bir zaman olmadı. Allah’a şükür hayattaki bütün tercihlerimde hep B seçeneğim vardı. Ben tabii ki çocuğum babasız büyümesin diye yaşadığım olayları sineye çekebilirim ama enine boyuna düşünüp, kızımın menfaatlerine en uygun tercihi yapmak istiyorum. Daha yeni doğum yaptım. Belki bu süreci bana yardımcı olacak annemle geçirsem bu kadar zorlanmazdım. Hala “eşim benim peşimden geldi. Bende ona fırsat vereyim. Olmadı dönerim” diye bir seçeneğim var. Ama şu durumda bana cazip gelmiyor.
 
İşte maalesef kadınlığı bırakıp anneliğe odaklanmazsanız problem kalmayacak. Her 2 kelimenizden biri cocuk bakıyorum. Herkes bakıyor her bakan kocasına gıcık olsa evlilik kalmaz. Diğer konulara gelince bunları cocuk olmadan da biliyordunuz adam dün karakter değiştirmedi sonucta. Sırf annelik icgüdüsüyle cocuk yapıp “Bile isteye” cocugu anne baba ayrı yasama sürüklemeniz benim gözümde sizi magdur bir iyi anne yapmıyor maalesef.
 
Evliliğinizle ve hislerinizle ilgili yorum yapmayacağım çünkü sizin vermeniz gereken bir karar bu. Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim. Benim eşim de iş icabı yurtdışına gidip ayda iki hafta sonu yanımıza geliyordu, bazen 1 haftasonuna düşüyordu gelmesi. Benim kızım da 3-4 aylıktı. İnanın uzun süre görmeyince yabancılık çekiyor bebekler. Eşim eve geldiğinde beni bırakıp direk kızlarına gidip sarılıyordu. 2,5 yaşındaki kızımda sorun yoktu ama bebek olan dudak büküp ağlıyordu gitmek istemiyordu babasına. Adam gidene kadar benim kucağımda uzaktan bakıyordu babasına. En son vedalaşırken bile gitmek istemeyince eşim hazırlığını yap en geç 1 ay içerisinde sizi de götürüyorum dedi. Adamın resmen içine oturdu kendi çocuğunu kucağına alamamak.
Belki biraz büyüse alışırdı, baba gidiyor geliyor sonra tekrar gidiyor diye. Belki sizin bebeğinizle hiç böyle bir şey yaşamayacaksınız ama bilin istedim.
 
Haklisin, kipirdama bence
 
Antalyaya gelirken ne konuşmuştunuz? Geri döneriz İstanbula ya da Antalyada kalıcı olalım falan muhabbeti geçmedi mi bu konunun?
 
Hanımefendi, ben size sineye çekin demiyorum, böyle bir evliliği sürdürmeyin zaten. Sadece eşinizin olumsuz huylarını öncesinde de bildiğinize dikkat çekiyorum.

Evet canım. Evcil hayvan alıyorsun sanki. Çocuk esirgemeden git al.
Şu yazdıklarınız o kadar çirkin ki. Başkasının çocuğu.. evcil hayvan.. Sizin bakış açınıza sahip insanlar lütfen evlat edinmesin zaten. Zira tatmin etmek istediğiniz annelik içgüdünüz de değil, üreme içgüdünüz. Dünyada yeterince -acı çeken- çocuk varken daha da fazlasını getirmek..

CiRiLLA Henüz evlat edinmedim. Gelecek için planım bu. Evcil hayvanım da var merak etmeyin, çocuğumdan ayrı değil. Burada evlat edinip de biyolojik çocuğundan ayrı görmeyen birçok kadın vardır eminim. Onlara da sen anne değilsin, başkasının çocuğuna bakıyorsun mu diyorsunuz? Yaşayan herhangi bir canlıya iyi annelik yapan her kadın iyi annedir benim gözümde. Çünkü marifet doğurmak değil bakmak, sevmek, iyi bir aile verebilmek. Fiziksel, ruhsal ihtiyaçlarını eksiksiz karşılayabilmek.
 
Antalyaya gelirken ne konuşmuştunuz? Geri döneriz İstanbula ya da Antalyada kalıcı olalım falan muhabbeti geçmedi mi bu konunun?
Geçmedi konusu. Eşim burda yaşamaya başladıkça buraya ait olmadığını anladı.
Görüyorsunuz sonuçta bu tarz evlilikler de var. Antalya-istanbul arası uçakla 1 saat. Git gel uçak bileti 1.5 bin tl. Bizimkide 2 haftada bir gelebilir. Pandemi başlayalıdan beri dib dibeyiz. Belki uzaklaşmak ikimize de iyi gelecek. Sizin yaşadıklarınız içinde çok üzüldüm. Ama düzeninizi oturtmanıza sevindim. Rabbim yuvanızda huzurunuzu bozmasın
 

Evlat edinen anne değildir, evlat edinenler cocuk ayrimi yapar diyen yok.
Ama başkasinin cocugunu alip bakmak herkesin yapabileceği basit bir şey değil, evlat edinecek kadar anaç ruha sahip bir insan kendi cocuğunun olmasini da isteyecek bir insandir. Cocuğu oluyorsa niye yapmayip sadece evlat edinsin. Ne garip bir dusunce.
 
Kimsenin anneliğini eleştirmek sizin haddiniz değil. İster evlat edinir, ister doğurur. Siz evlat edinmeyi doğurmanın bir alternatifi olarak görüyorsunuz ama değil. Rica ediyorum benim konumu sabote etmeyin. Şu an en son ihtiyacım bu.
 
Nihalcim hamileliğinin başından beri rahatsız olduhun konular aslında çözülebilir ama tabii eşinin de istemesi lazım.
Biliyorum sen kızın için doğum sonrasını da görelim diye bekledin ama çok değişiklik olmamış.
Eşinin senin için gelmesi,minnet duyman normal eşine destek olmak isteyip içinden gelmemesi de normal.
Bu durumda bence eşin önden gitsin.
Şimdi senin işinin de yoğun olduğu döneme giriyosun.sezonu sen Antalya'da tamamla eşin İstanbul'da.
Daha sonra buluşup ortak karar verin.
Hem uzak kalmak ve işlerinize yoğunlaşmak iyi gelebilir.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…