Allahım sabır versin size. Sizi öyle iyi anlıyorum ki, acınız öyle taze ve can yakıcı ki.. Keşke elimden bir şey gelse ama yok. Yaşasaydı 4 gün sonra 4 aylık olacaktı oğlum. 4 kocaman ay geçti ama acı aynı acı. Bu baş ağrısı diş ağrısı gibi bişey de değil. Bu benzersiz bişey. Başta bu nasıl olur diyor insan. Bir sebebi olmalı. Sonra kendinde hata aramaya başlıyorsun. Kesin ben bir şey yaptım diyorsun ama bakınca da her şey yolundaydı ve dikkat de etmiştim diyorsun. Sonra da garip bir şekilde isteksizce kabullenişe geçiyorsun. Seninle aynı dönemde hamile kalıp çocuğunu kucağına alanları görünce haykırarak bağırmak istiyorsun ama yapamıyorsun. Her şey ama her şeyde evladını görüyorsun. Yaptığın her şeyde onu arıyorsun. O kadar çok Hayatta olsaydı’lı cümleler kuruyorsun ki hiç bitmiyor. Ona koyduğun ismi başkasında duyduğunda yutkunuyorsun. Hamile kadınları, yeni doğan bebekleri gördüğünde akan gözyaşını çaktırmadan siliyorsun. Başta eşine yakınlarına kurduğun cümleleri artık sadece aklından geçiriyorsun. Çünkü zamanla onları bu cümlelerle yorabileceğini farkediyorsun. Belki öyle değildir ama yapmamaya gayret ediyorsun. Böyle böyle içinde acını yaşamaya devam ediyorsun. Daha çok şey var şu an yazacak ama daha da deşmeyeyim yaranızı.
Bir psikiyatr ile görüştüm. İstersem bana ilaç verebileceğini, o ilaçla her şeyi unutabileceğimi ama bu yas sürecini yaşamam gerektiğini söyledi. Zaten ilaç alma taraftarı da değildim. Psikolog önerdi ama gidemedim. Eğer gitme imkanınız varsa bir terapi alabilirsiniz. Bir de içinize atmayın iyice ağlayın. Ben büyüklerimiz kalp tansiyon şeker hastası diye yanlarında ağlayamayıp hep içime attım. Keşke bağıra bağıra ağlasaymışım. Evde de yalnız bırakmadılar, diğer odaya geçsem yanıma geldiler, beni yalnız bırakmadılar. Evet onlar da endişelendi üzüldü ama keşke gidin deseydim beni yalnız bırakın deseydim de iyice içimdekileri atsaydım. Eşim şu an benden daha kötü. Sürekli benim iyi olmam için normalmiş gibi davrandı, kimseyle görüşmek istemediğim için o herkesle iletişim kurdu ve her şeyi içine attı, şimdi benden daha kötü. Görüştüğüm bir dr yaşımdan dolayı 4 ay sonra korunmayı bırak demişti. Bu ay korunmayayım dedim ama eşim ilişkiye bile girmek istemiyor. Her şey çok anlamsız diyor. Sanki ilişkiye girersek hemen hamile kalacağımı, hamile kalırsam yine aynı şeyleri yaşayacağımızı düşünüyor. Bu korkular bende zaten varken bir de onun yoğun bir şekilde yaşaması beni iyice korkutuyor. Normalde çok rasyonel düşünen bir insandır. onu böyle güçsüz ve korkarken görmek beni çok endişelendiriyor. Demem o ki, acınız henüz çok çok taze ama eşinizi de ihmal etmeyin. Ben acımı yaşarken, eşim çok güçlü derken, onun kendi içinde bu kadar biriktirdiğini görememişim. Şimdi sanki evde roller değişti. Başta o bana destek oluyordu şimdi ben ona. Onu güldürmeye kafasını dağıtmaya çalışıyorum. Hep olumlu cümleler kuruyorum. Her şey daha iyi olacak diyorum. Bunu ona söylerken kendime de söylüyorum. @hamzam06 nın önerisi ile eve balık aldım. Evde ikimizden başka bir canlının daha olması tuhaf bir şekilde iyi geliyor. Eşim hiç bana bırakmadan yemini veriyor suyunu değiştiriyor, ben de izliyorum.
Size sabır dilemekten dua etmekten başka bir şey gelmiyor elimden. Bunu atlatmak kolay değil ve acısı geçmeyecek bir şey bunu kabul edelim ve birbirimizi kandırmayalım.Dilerim en kısa zamanda sağlıklı bir evlada sahip olursunuz. Forumda genellikle yeni bir bebeğin iyi geldiği söyleniyor. Dilerim bize de bu iyi gelir. Sevgilerimle.