Cuma Zayıflama Yarışması 3. Takım

CANIMM KABIZLIK OLAYIM YOK..MAŞŞALLAH BU ÇAY O YÖNDEN 1 NUMARA..HALA DEVAM..AMA GAZ YAPTI İŞTE..BELKİ SORUN OLMADIĞI İÇİN GAZ YAPIYORDUR..BİLEMEDİMKİ..:sm_confused:
valla canım ben uzun bi süreden beri kullanıyorum.benimde ödem sorunum oluyor .kabızlıkta ama bu çay bana çok iyi geliyor.ama acaba sana yaramadımı ki.fisfisfis
 
selam bacular
hayırlı cumalar herkesin gönlündeki güzel dileklerin kabul olması dileğiyle.




 

canım ben şu artis diyetini yapıyorum ama belki seninle birde bu diyeti denerim(ara sıra değişiklik olsun diye)cadıarzu​
 
Son düzenleme:
CANIMM KABIZLIK OLAYIM YOK..MAŞŞALLAH BU ÇAY O YÖNDEN 1 NUMARA..HALA DEVAM..AMA GAZ YAPTI İŞTE..BELKİ SORUN OLMADIĞI İÇİN GAZ YAPIYORDUR..BİLEMEDİMKİ..:sm_confused:



bacum güzel kızına geçmiş olsun.rezene çayı içsen gaz sorununa iyi gelir.belkide tere tohumu varya içinde biri yazmıştı tere ondada gaz sıkışması yapmış belki sanada tere yaramıyordurfisfisfis
 


CANIM BEN ŞU ARTİS DİYETİNİ YAPIYORUM AMA BELKİ SENİNLE BİRDE BU DİYETİ DENERİM(ARA SIRA DEĞİŞİKLİK OLSUN DİYE)CADIARZU​

olur ablacım bende artis diyetinden fayda görmedim.gerçi bu lahana çorbası diyetini ilk yaptığımda kilo almıştım ya ama bu sefer güzel gidiyor bunla kilolar
bende bundan sonra birkez daha yapcam şu artist diyetini
 

ben memnunum tatlım bu hafta daha 5.gün bitti 1 kilo verdim(rahatsızken aldığım kilo)​
 
Kuru kayısı:

Besleyici ve potasyum açısından çok zengindir. Sindirim sorunlarına iyi gelir. Beyinin düzenli çalışmasını sağlar, stresi azaltır ve kansızlığı önler. Özelikle kükürt içermeyen sadece güneş ışığında kurutulmuş olan “gün kurusu” kayısılar kansızlık için birebirdir. İçerdiği A vitamini cilt bozukluklarını önler. Büyümeye yardımcıdır, görme fonksiyonlarını güçlendirir, bağışıklık sistemini korur. Potasyum başta kalp kasları tüm kasların ve sinirlerin iyi çalışmasını sağlar. Lifli besinlerin kan şekerinin dengeli yükselmesini sağladıkları, zararlı maddelerin bağırsakta kalma süresini kısalttıkları için kanserden korunmada faydalı oldukları saptanmıştır. Dolayısıyla lifli bir besin olan kayısı günlük beslenmemizde mutlaka yer alması gereken önemli bir besindir.
 
Kuru erik:
Bol miktarda B1, B2, B3, B6, A, C ve E vitamini içerir. Kanser ve yaşlanmaya karşı koruyucu etkisi en yüksek olan meyve kuru eriktir. İçerdiği zengin potasyum ve magnezyum mineralleri nedeniyle, tansiyon, karaciğer, kalp, böbrek ve romatizma hastaları ile tuzsuz diyet yapanlara önerilir. Mürdüm eriğinin bağırsakları çalıştırıcı etkisi bilinmektedir. Güçlü antioksidanları ile kalp hastalıklarına yakalanma ve kriz riskini azaltıcı etkisi bulunmaktadır.

Kuru incir:
İncir, içerdiği yüksek oranlardaki protein, vitamin ve minerallerle hücrelerin yenilenmesini sağlayan bir besindir. 100 gr. kuru incir yenilirse vücudun günlük gereksinimlerinden kalsiyumun %17'si, demir ve magnezyumun %30'u, fosforun %20'si, B1 vitamininin %5'i ve B2 vitamininin %4'ü karşılanmış olur. İncir, içerdiği yüksek orandaki liflerle kolesterolün kana karışmadan atılmasını sağlar. Sindirimi kolaylaştırır ve vücudumuzu bakterilere karşı koruyucu etkisi vardır. Yüksek orandaki kalsiyum ve fosforla kemik ve dişler üzerinde koruyucu etkileri vardır: incirin içerdiği kalsiyum, diğer besinlerdekine göre daha kolay sindirilir.

Kuru Dut:
Kalsiyum, demir, B1, B2 ve C vitamini yönünden zengin olan dutun birçok hastalığa iyi geldiği bilinmektedir. Vücut doku ve hücrelerinin yenilenmesinde, su dengesinin korunmasında, hormon, enzim üretiminde, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde önemli etkilere sahiptir. Beyaz dut ateş düşürücü ve idrar söktürücü (diüretik) etkiye sahiptir. Karaduttan elde edilen şurubun ise ağız ve boğaz hastalıklarında olumlu etkiye sahip olduğu bilinmektedir.

Hurma:
İnsanoğlunun yetiştirdiği en eski bitki çeşitlerinden biridir. Hurmanın içerdiği demir, kırmızı kan hücrelerinde bulunan hemoglobin sentezini kontrol eder ve özellikle hamilelikte kansızlığın engellenmesini ve bebeğin gelişimi için hayati önem taşıyan kandaki alyuvarlar dengesinin uygun hale gelmesini sağlar. Hurmada bulunan kalsiyum ve fosfat ise, iskelet oluşumu ve vücudun kemik yapısının dengelenmesi için çok önemli elementlerdir. Bilim adamları, düzenli yenilmesi halinde kalp ve damar hastalıkları riskini azaltan bu meyvelerin içindeki yararlı maddelerin daha çok kabuklarında bulunduğunu kaydettiler.

Yaban mersini:

Yaban mersininin kansere karşı vücudu koruyan enzimleri aktif hale getirmektedir. Kan şekerini düşürüp bağırsak metabolizmasını düzenlemektedir. Kalp krizi riskini azalttığı, göz yorgunluğunu giderdiği, şeker hastalığından kaynaklanan görme bozukluklarını engellediği bildirilmektedir. Yapılan araştırmalarda 100gr yaban mersinin 14gr karbonhidrat, 0,6gr protein, 0,3gr yağ, 13mg C vitamini, 100 IU A vitamini ve 58 kalori içerdiği belirlenmiştir. Sodyum içermeyen, mineral ve vitaminlerce zengin olduğu belirlenen yaban mersininin insan sağlığı açısından çok yararlı olduğu yapılan araştırmalarca ortaya konulmuştur.
 
Vücut Yağ Kaybı İçin Hangi Tip Egzersiz
Şişmanlık giderek artan ciddi bir sağlık sorunudur. Bu artan sorun, azalan fiziksel aktivite ile doğrudan ilişkilidir. Gerçekten de fiziksel aktivite eksikliği sinsi şişmanlığın nedenlerindendir. İnsan vücudu harcadığından az enerji alırsa negatif enerji dengesi oluşmakta ve kişi zayıflamakta, harcadığından fazla enerji aldığında ise, pozitif enerji dengesi sonucu kilo almaktadır.


Araştırma Verileri
Araştırma verilerine göre 20- 29 yaş kadınların %50’ sinin aktivitesi çok hafif ve hafif, %45’ inin aktivitesi orta ve ancak %5’ inin aktivitesi orta düzeyin üzerinde bulunmuştur.

Çok hafif ve hafif, orta ve orta üstü aktivitesi olan 40- 49 yaş kadınlar sırasıyla; %65, %30 ve %2, çok hafif, hafif ve orta aktivitesi olan 60- 69 yaş kadınların oranı ise sırasıyla; %90, %10’ dur, orta üzeri aktivitesi olana rastlanılamamıştır.

Erkeklerin fiziksel aktivitesi daha fazla ise de aktivite düzeyi yaş ilerledikçe azalmaktadır. Toplumda çeşitli yaş grupları üzerinde yapılan araştırmalarda da benzer sonuçlar görülmektedir.

Kişileri aktiviteye teşvik etmek ve onu yaşamlarının bir parçası haline getirmeye çalışmak, fitness programlarının amacıdır. Kişilere sağlık- fitness rehberleri tarafından sağlık için her gün 30 dakika orta düzey aktivite ve kardiyorespiratuar fitness kazanmak ve bunu sürdürmek için ise haftada en az 3 gün yoğun, dinamik, aerobik egzersiz önerilmektedir.

Gerçekten de fiziksel aktivite ve egzersiz, şişmanlığın önlenme ve tedavisi ile kilo kontrolünün sağlanmasında önemli rol oynamaktadır. Egzersiz enerji harcamasını artırmakta ve fazla enerjilerin kaybı sağlanmaktadır. Örneğin dinlenme anında bir kişi 60- 70 kkal/ saat harcarken, hızlı yürüyüş, koşu, yüzme veya bisiklete binme ile 1000 kkal/ saat harcayabilir.


Vücut Yağ Kaybı İçin Hangi Tip Egzersizler Daha Etkindir?
Vücut yağını hızlı bir şekilde azaltmak için, pek çok egzersiz programının reklamı yapılmakta ve kişiler egzersiz salonlarına koşmaktadırlar. Aslında, özel bir programa gerek yoktur. Kişi egzersiz ve enerji harcaması ile ilgili birkaç temel kuralı bilirse kendisi bile program oluşturabilir. En iyi egzersiz programı vücut yağ kaybını sağlayan aerobik egzersizlerdir. Bu egzersiz programları sağlık için de yararlıdır. A

Aerobik egzersizlerin temel ilkeleri:

Büyük kas grupları (kol ve bacak kasları) çalıştırılmalıdır. Yürüme, koşu, tırmanma, bisiklete binme bacak kaslarını, yüzme kol kaslarını çalıştıran egzersizlerdir. Yürürken elde ağırlık taşıma bacak hareketlerine ek egzersiz sağlamaktadır. Kayak, halatla atlama, aerobik dansta hem kol hem bacaklar egzersize katılmaktadır.
Yoğunluk da önemlidir. Egzersiz yoğunluğu arttıkça enerji harcaması artmaktadır. Koşu joggingden, jogging, yürümekten daha fazla enerji harcamasına neden olmaktadır. Yoğunluk ve süre de birbiri ile ilişkilidir. Yağların yanması için egzersiz yapılan süre de önemlidir. Yoğunluk egzersiz planına göre ayarlanmalıdır.
Egzersiz süresi enerji harcamasında önemlidir. Örneğin 1.5 km koşu yaklaşık 100 kkal, 8 km koşu ise 500 kkal enerji harcamasına neden olmaktadır. Kişi günde 1.5 km koştuğunda ayda 0.5 kg, günde 8 km koştuğunda bir haftada aynı kilo kaybını amaçlıyorsa süre iyi saptanmalıdır. Diğer önemli nokta ise zamandan daha önemli olan kat edilen mesafedir. Tenis ve koşu önerilen iki egzersizdir. Fakat bir saatlik koşu süresince tenise oranla daha çok enerji harcanmaktadır. Çünkü koşu devamlı bir aktivitedir. Teniste dinlenme periyotları vardır ve enerji harcaması daha azdır. 1 saatlik aktivite sonrası koşucular tenisçilere oranla 2- 3 kat daha çok enerji harcamaktadırlar. Antrenmanlar devam ettikçe oluşan adaptasyon sonucu süre arttırılmalıdır. Süre ve yoğunluk dengelenirse eşit şekilde kilo verilebilir. 8 haftalık antrenman periyodu boyunca yoğunluğu yüksek egzersizlerin 25 dakika, yoğunluğu düşük egzersizlerin 50 dakika yapılması sonucu kilo kaybının eşit olduğu bulunmuştur.
Egzersiz sıklığı, egzersizin süre ve yoğunluğu ile ilişkilidir. Sıklık haftada yapılan egzersiz sayısı ile belirlenmekte, egzersiz sıklığı arttıkça enerji harcaması artmaktadır. Genelde haftada 3- 4 egzersiz en uygun sıklıktır. Kilo kontrolü ilk hedef ise, günlük egzersiz programı önerilmektedir.
Egzersizden hoşlanmak da önemli bir faktördür. Örneğin koşu ve yürüyüşten hoşlanılmıyorsa onun yerine diğer aktiviteler yapılmalı ve yaşam boyu sürecek alışkanlık haline getirilmelidir.
Egzersizin pratik olması gereklidir. Hava şartları, alet, giysi, yer sorun olmamalı, ayrıca pahalı da olmamalıdır. Örneğin yürüyüş herkese uygun bir egzersiz şeklidir.
Egzersiz çok yönlü olmalıdır. Çeşitli aktiviteleri öğrenme ve yapma örneğin koşu, bisiklet, yüzme, yürüme gibi aktiviteleri haftada 3 gün yürüyüş, 2 gün bisiklet, 2 gün yüzme olmak üzere planlama egzersizden sıkılmamayı sağlar ve sakatlanma riskini azaltır. Günde 1 saat egzersiz planlanmış ise yarım saat koşu veya bisiklet, yarım saat diğer egzersizler yapılabilir.


Kilo kaybı egzersiz programları süresince ağırlık antrenmanı önerilir mi?
Ağırlık antrenmanları kas yoğunluğunu arttırdıkları için etkin antrenman programlarıdır. Ağırlık antrenmanları kilo kaybı programları için de yararlıdır ve kilo kaybı sırasında kas yoğunluğunu arttırmaya yardımcıdır. Kilo kaybı programlarında vücut yağı ile birlikte kas ve protein dokusunda da kayıplar olmaktadır. Ağırlık antrenmanları ise kas gelişimini uyararak yağsız vücut ağırlığındaki azalmayı önemli ölçüde önlemektedir. Böylece dinlenme metabolik hızının azalmasını da önlemeye yardımcı olmaktadır.

Amerikan Kalp Vakfı, egzersiz programına başlamadan önce tıbbi kontrol kriterleri geliştirmiştir.

Kısaca bu kriterler şöyle özetlenebilir;

Bir egzersiz programına başlamadan önce herhangi bir sağlık sorununuz varsa ilerleyebileceğini bilerek egzersiz öncesi doktor kontrolüne başvurulmalıdır. Bu özellikle de kilo kaybı ile ilgili egzersiz programları için çok önemlidir. Çünkü bu programlar kardiovasküler sisteme yük getirmektedir.
Yaşınız ne olursa olsun aşağıda belirtilen koroner kalp hastalığı risk faktörlerine sahipseniz mutlaka tıbbi kontrolden geçmelisiniz. Koroner kalp hastalığı ile ilgili temel ve hazırlayıcı risk faktörleri; yüksek tansiyon, sigara, yüksek kan lipit düzeyleri (kolesterol, trigliserit), diyabet, şişmanlık, anormal dinlenme kalp atım hızı, 50 yaş ve öncesi ailede koroner kalp hastalığı hikâyesidir.
Genç iseniz (20’ li veya 30’ lu yaşlar), sağlıklı ve risk faktörüne sahip değilseniz, egzersiz programına emin bir şekilde başlayabilirsiniz.
40 yaş üstündeki kişilere tedbir olarak tıbbi kontrol yapılmalıdır.


Egzersiz programına başlamadan önce alınacak diğer önlemler nelerdir?

Programın ilk basamaklarında egzersiz yoğunluğuna karar vermeden önce kişinin başlangıç fitness düzeyi önemlidir. Hiç egzersiz yapmamış kişiler düşük yoğunluktaki egzersizlerle başlamalıdır. Örneğin bu kişiler önceleri yürüyebilir, sonra koşabilirler. Kilo verme zaman alacaktır, bu nedenle artış yavaş yavaş yapılmalıdır. Diğer faktörler; güvenlik, yeme zamanı, çevresel faktörler ve kullanılan aletlerdir. Yapılan egzersize göre güvenlik kurallarına uyulmalıdır. Ağır bir öğünden 2- 3 saat sonra egzersize başlanmamalıdır. Sıcak havalarda da egzersiz yapmak sorun olabilmektedir. Sıcak bitkinliği ve sıcak çarpması belirtileri bilinmeli, bu belirtiler oluşunca egzersiz sonlandırılmalı ve vücut soğutulmalıdır. Uygun alet seçilmeli örneğin iyi bir yürüyüş ayakkabısı antrenman başlangıcında oluşabilecek tendinit gibi tıbbi sorunları önleyebilmektedir.


Egzersiz İştahı Etkiler mi?
.Uzun süreli fiziksel aktiviteye bağlı artan enerji harcaması artan yiyecek alımı ile dengelenmektedir. Bu durum normal vücut ağırlığına sahip kişilerde vücut ağırlığını sürdürmek için gereklidir. Fakat şişman hareketsiz bireylerde egzersiz programına başlandığında iştah baskılanmakta hatta azalmaktadır. Sporcularda ise, iştah azalan aktiviteye bağlı olarak azalmamaktadır. Böylece sakatlanma ve pasif sezonlarda fiziksel aktivite az, ama iştah fazla olunca vücut ağırlığında artış gözlenmektedir. Egzersiz yoğun olduğunda iştah baskılanmakta, yoğun olmayan aktiviteler iştahı etkilememektedir. Egzersize bağlı artan vücut ısısının iştahı azalttığı açıklanmıştır
Çünkü hipotalamusta açlık ve ısı merkezleri anatomik olarak çok yakındır. Egzersiz ve yiyeceklerin termik etkisi vücut ısısını arttırmaktadır. Vücut ise basitçe kendini fazla ısı artışından korumak için iştahı baskılamakta ve böylece yiyeceklerin termik etkisinin yaratacağı ısı önlenmiş olmaktadır. Egzersiz vücutta bazı hormonların salınımını da uyarmakta (özellikle adrenalin) ve iştah baskılanmaktadır. Eğer egzersiz yemek öncesi yapılırsa yiyecek tüketiminin azaldığını gösteren çalışmalar vardır.

ALINTIDIR
 
3.TAKIM **91. ETAP **
sılagul( 63.7 /63.0 /0.7 /1.10 % )
bernuş ( 69.0 /69.0 /0.0 /0.00 %)

cici35 ( PAYLAŞIMDA BULUNMADIĞI İÇİN DİSKALİFEYE )
sinsimilla( 70.0/72.7 /-2.7 /-3.86 %) (ESKİ ÜYE)
kararsız ( 59.4 /59.4 /0.0 /0.00 % )
selin34 ( 68.0 /67.0 /1.0 /1.47% )
compass rose ( 75.5/ / / %)
cabik ( 77.4 / 77.4 /0.0 /0.00 % )
ŞİMAL( 92.1 /93.0 /-0.9 /-0.98%)
naselaslan( 74.9 /74.9 /0.0 /0.00%)
zeynaaap( 76.0/75.0 / 1.0 /1.32 % )

ath3na(74.8/74.0 /0.8 /1.07 %) (YENİ ÜYE)
3. TAKIM TOPLAM KİLO ( / / /%)a.s.
 
3.TAKIM **91. ETAP **
sılagul( 63.7 /63.0 /0.7 /1.10 % )
bernuş ( 69.0 /69.0 /0.0 /0.00 %)

cici35 ( PAYLAŞIMDA BULUNMADIĞI İÇİN DİSKALİFEYE )
sinsimilla( 70.0/72.7 /-2.7 /-3.86 %) (ESKİ ÜYE)
kararsız ( 59.4 /59.4 /0.0 /0.00 % )
selin34 ( 68.0 /67.0 /1.0 /1.47% )
compass rose ( 75.5/76.0 /0.5 / %0.66)
cabik ( 77.4 / 77.4 /0.0 /0.00 % )
ŞİMAL( 92.1 /93.0 /-0.9 /-0.98%)
naselaslan( 74.9 /74.9 /0.0 /0.00%)
zeynaaap( 76.0/75.0 / 1.0 /1.32 % )

ath3na(74.8/74.0 /0.8 /1.07 %) (YENİ ÜYE)
3. TAKIM TOPLAM KİLO ( / / /%)
 
merhaba herkese.nasılsınız bugün baayanlar.yaw ben regl oldm.gece ağrıdan uyuyamadım.şimdik iyiyim.
sabah yediklerim:
1 dlm ekmk
bir kaç çatal b.peynir.
bir çatalın ucuynan sarelle
şekersiz bir fincan çay
bir kaç çatal omlet

öğle bulgur lapası yapmayı denicem.
hadi hoşçakalın
:teytey:
 
3.TAKIM **91. ETAP **
sılagul( 63.7 /63.0 /0.7 /1.10 % )
bernuş ( 69.0 /69.0 /0.0 /0.00 %)

cici35 ( PAYLAŞIMDA BULUNMADIĞI İÇİN DİSKALİFEYE )
sinsimilla( 70.0/72.7 /-2.7 /-3.86 %) (ESKİ ÜYE)
kararsız ( 59.4 /59.4 /0.0 /0.00 % )
selin34 ( 68.0 /67.0 /1.0 /1.47% )
compass rose ( 75.5/76.0 /-0.5 /-0.66%)
cabik ( 77.4 / 77.4 /0.0 /0.00 % )
ŞİMAL( 92.1 /93.0 /-0.9 /-0.98%)
naselaslan( 74.9 /74.9 /0.0 /0.00%)
zeynaaap( 76.0/75.0 / 1.0 /1.32 % )

ath3na(74.8/74.0 /0.8 /1.07 %) (YENİ ÜYE)
3. TAKIM TOPLAM KİLO (800.8 /801.4 /-0.6/-0.07%)

MALESEF DURUMLAR BUNDAN İBARET
ZANNEDERSEM SONUNCUYUZ KIZLAR
 
Son düzenleme:
ÖDEM SORUNUNA FARKLI BİR BAKIŞ

Kadınların korkulu rüyası ödem. Özellikle kilo verme sırasında şikayet edilen en önemli klinik sorun. Ödemden kurtulmak için neler yapmalıyız? Nasıl bir yol izlemeliyiz? Bunu algılamak için “ödem dosyası” ile ilk önce oluşan bu garip durumu yakından tanıyalım.

ÖDEM NEDİR?
Ödem, yaygın karşılaşılan, vücutta sıvı birikimi olarak tanımlanan bazen de bazı ciddi hastalıkların belirtisi olan klinik bir durumdur. Ödem genelde dokular arası bölmelerde veya vücut boşluklarında sınırlı veya yaygın bir şekilde görülmektedir. Tıpta ödemi vücudun biriktiği bölmelere göre değişik şekillerde tanımlamaktayız. Örneğin ödem sıvısı deri altı dokusu ve vücut boşluklarında toplanırsa “Anazarka”, periton boşluğunda toplanırsa Asit”, göğüs boşluğunda toplanmasına “Hidrotoraks”, perikard boşluğunda toplanmasına “Hidroperikardiyum” denilmektedir.
ÖDEMİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Ödem bireylerde; göz kapaklarında, ellerinde ve ayaklarında şişme ile kendini gösterir. Bu durumda kişiler yüzük takamaz veya ayakkabı giyinemez duruma gelirler.
ÖDEM NEDEN OLUŞUR?

Başta çok sayıda hastalık ödemin sebebidir. Bunları şöyle sıralandırabiliriz.

Böbrek hastalıkları
Hormonsal bozukluklar
Karaciğer hastalıkları
Kalp hastalıkları
Damar tıkanmaları
Nedeni bilinmeyen (idiyopatik ödem)


Nedeni bilinmeyen ödem dışındaki sağlık sorunlarına yönelik oluşan ödem mutlaka tıbbi tahlil ve takip ile değerlendirilmelidir. Eğer hastalıklara bağlı bir ödemden bahsedecek olursak, bu nedenler: Kapillerde sıvı basıncı artışı, kan akışında basıncın azalması, kan akışını sağlayan damarlarda geçirgenliğin artması, dokularda basınç artması, dokularda tuz ve su tutulumu, lenf akımı yolunun tıkanmasıdır.
 
ÖDEMİN VÜCUTTAKİ FORMU

Ödem deri altı dokusunda oluştuğunda vücudun o bölgesi şiş olarak görülür. Ve bu şişlik üzerindeki deri gergindir. Eğer bu bölge belirli bir dereceye kadar şişmişse parmakla bastırıldığında çukurlaşır. Parmağın basıncı hemen alttaki sıvı yanlara iterek, çukur meydana getirir. Parmak kaldırılarak basınç yok edilirse sıvı tekrar bu çukuru doldurur. Bu daha çok kadınlarda görülen formudur. Ancak bazı durumlarda organlarda ödemleşebilir. Bu durumu anlamak için ultrason ile organlara bakılır. Çünkü ödemli organ normal boyutuna göre büyümüş ve ağırlaşmıştır.
ÖDEMİN KOMPLİKASYONLARI

Vücut boşluklarında ve dokular arasında sınırlı ya da yaygın bir şekilde ödem gelişmesi sonucunda klinik olarak önem taşıyan komplikasyonlar görülür. Ödem perikard ve plevra boşluklarında oluştuğunda kalbin çalışmasında ve solunum hareketlerinde güçlük belirir. Yutak ve dil boşluğu ödemi hava yolunu da tıkayarak ölüme bile yol açabilmektedir. Beyinde oluşan ödem sonucunda baş ağrısı, kusma gibi belirtiler görülür. Beyin ödeminin de ölümle sonuçlanmaktadır. Ödem vücuttan organlara geçerse özellikle akciğerlerde bu sıvı birikerek normal akciğerdeki hava değişimi fonksiyonunu bozar. Buda akciğerde yararlı olmayan canlı üremesini kolaylaştırarak enfeksiyon hastalıklarının oluşmasına sebep olur.

NEDENİ BİLİNMEYEN (İDİYOPATİK) ÖDEMBazı durumlarda ödemin nedeni bir hastalık olmayabilir. Bu duruma idiyopatik yani nedeni bilinmeyen ödem olarak adlandırılır. Bu tür ödem genelde genç ve orta yaşlılarda görülür. Buna neden olan etmenleri şöyle sıralayabiliriz: Fazla kilolu olmak, gerginlik gibi psikolojik stres, karbonhidrattan fazla beslenme, çok tuzlu bir beslenme şeklini benimsemedir. İdiyopatik ödem korkulacak bir hastalık değildir. Genelde birey şişlikler nedeniyle kendisinde bir hastalığın olduğunu düşünür. Çünkü bu durum bireyde yıllarca sürebilir. Ödeme neden olan hastalıklar ekarte edildikten sonra bireyin vücudunun yaptığı ödemi ona anlatmak ve doğru bir beslenme tedavisi ayarlamak gerekmektedir.

PREMENSTURAL (Adet öncesi) DÖNEMDE ÖDEM

Progesteron hormonunun sebep olduğu adet öncesi dönemin vücuttaki en belirgin özelliklerinden biri de vücutta aşırı su tutumudur. Bu genelde adet olmadan 1 hafta önce başlayıp, adetin son gününe kadar sürebilmektedir. Kadınlarda değişkenlik göstermekle birlikte bu ödemin çalışmalar yaklaşık 500-2000 g arasında değiştiğini göstermektedir. Özellikle yüz, ayak bilekleri, göğüslerde ve karında şişkinlikle kendini göstermektedir. Adet öncesi karın şişkinliğinin nedeni de bu durumdur. Adet döneminde baş ağrısı ve bazı semptomların oluşan ödemin beyni etkilemesinden kaynaklanabileceği de düşünülmektedir.

ALINTIDIR
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…