- 14 Aralık 2018
- 343
- 195
- 29
Merhaba.
Başlıkta da anlaşıldığı gibi, ben 24 yaşındayım, ve kendi kararlarımı kendim vermekte çok zorlanıyorum. Başka şeyler de var tabii, aşağıda anlattım.
En küçük bir karar almada annemden (çoğunlukla) veya babamdan (bazen) akıl alma ihtiyacı hissediyorum.
Kendime ait bir kararım, neredeyse hiç yok. Saygı maygı da duyulmuyor tabii bana doğal olarak...
Örnek vermek gerekirse, evde en ezik, en aptalca, komik hareketleri yapan kişiyim. Bunları tamamen aile bireylerinin neşesini yerine getirmek ve modunu yükseltmek için yapsam da, genelde annemden hep "Çocuk gibi davranma" azarini işitip, küçük kız kardeşimin gözünde sayginligimi o an için kaybediyorum.
Özgüven falan da kalmadı bende doğal olarak.
Kimseye yaptığı haksızlıkları için karşı koyamıyorum evde. Babama karşı koyma gücüm zaten yok. Anında çirkefleşip üste çıkıyor. Kendini haklı çıkarıyor. Annem de "zeytinyağı gibi üste çıkma, ben ne yaptıysam senin iyiliğin için yapıyorum" diyor.
Kararlarımı alma durumuma ilişkin örnek vermek gerekirse... Mesela şu anda bir iş bulma sürecindeyim, ve gittiğim mülakatları hemen anneme anlatıp, ondan akıl alma ihtiyacı hissediyorum.
Veya en küçük arkadaşımın dediği bir lafı dahi ona anlatma ihtiyacı hissediyorum.
İçimde tutamıyorum hiçbir şeyi. En küçük şeyi kadıncağıza anlatıp kafasını şişiriyorum.
Belki de memnundur halinden, bilmiyorum. Benim hakkımdaki her şeyi bildiği için.
Diğer arkadaşlarımın anneleri ile ilişkisi daha farklı oysaki, kendilerine ait bir dünyası var.
Benim ise dünyam, 4 duvar arasından ibaret.
Zaten şu anda çalışmıyorum, yeni mezunum. Bütün gün evde oturuyorum, dış dünya denilen şey bende yok.
Ne arkadaşlarla kafeye gitme, ne de bir sinema,tiyatro,vb. yok.
Bir de, mesela giyim ve makyajımı annemin onayladığı şekilde yapmak durumundayım.
Yoksa, yani kendi bildiğimi okuduğum takdirde, hemen babamı bahane ediyor, veya bana yakışmadığını söylüyor, veyahut geçmişte psikolojik rahatsızlığımın had safhada olduğu dönemlerde de bu tip hareketleri sergilediğimi, o zamanlarda yaptığım şeylerin aynısını yaptığımı söyleyip beni korkutarak vazgeciriyor. Veya "bir gün annen olmayınca anlayacaksın" deyip ajitasyon yapıyor. Buna da "gerçeklerle yüzleş artık" diyor, gerçek adı altında ajitasyonunun üstünü kapatıyor.
(Sahi, sizin anneniz de böyle ajitasyonlarla dilediğini yaptırır mı size?)
Onların haklı çıkmasından nefret ediyorum çoğu kez. Belki de bu yüzden çoğu zaman onların dediklerini yapma ihtiyacı hissediyorum.
Şimdi bahse giriyorum ki cevaplar gelmeye başlar başlamaz anında anneme göstereceğim bu postu ve ondan azar işiteceğim. Elimde değil, kendimi huzursuz ve yanlış bir şey yapmış gibi hissediyorum anlatmazsam. Sanki gizli kapaklı bir iş yapmışım gibi.
O kadar ezik ve özgüvensizim ki, kendime saygı duymuyorum. Kendimden nefret ediyorum hatta.
Sizde de böyle bir sorun var mı(ydı) ; nasıl aştınız???
Başlıkta da anlaşıldığı gibi, ben 24 yaşındayım, ve kendi kararlarımı kendim vermekte çok zorlanıyorum. Başka şeyler de var tabii, aşağıda anlattım.
En küçük bir karar almada annemden (çoğunlukla) veya babamdan (bazen) akıl alma ihtiyacı hissediyorum.
Kendime ait bir kararım, neredeyse hiç yok. Saygı maygı da duyulmuyor tabii bana doğal olarak...
Örnek vermek gerekirse, evde en ezik, en aptalca, komik hareketleri yapan kişiyim. Bunları tamamen aile bireylerinin neşesini yerine getirmek ve modunu yükseltmek için yapsam da, genelde annemden hep "Çocuk gibi davranma" azarini işitip, küçük kız kardeşimin gözünde sayginligimi o an için kaybediyorum.
Özgüven falan da kalmadı bende doğal olarak.
Kimseye yaptığı haksızlıkları için karşı koyamıyorum evde. Babama karşı koyma gücüm zaten yok. Anında çirkefleşip üste çıkıyor. Kendini haklı çıkarıyor. Annem de "zeytinyağı gibi üste çıkma, ben ne yaptıysam senin iyiliğin için yapıyorum" diyor.
Kararlarımı alma durumuma ilişkin örnek vermek gerekirse... Mesela şu anda bir iş bulma sürecindeyim, ve gittiğim mülakatları hemen anneme anlatıp, ondan akıl alma ihtiyacı hissediyorum.
Veya en küçük arkadaşımın dediği bir lafı dahi ona anlatma ihtiyacı hissediyorum.
İçimde tutamıyorum hiçbir şeyi. En küçük şeyi kadıncağıza anlatıp kafasını şişiriyorum.
Belki de memnundur halinden, bilmiyorum. Benim hakkımdaki her şeyi bildiği için.
Diğer arkadaşlarımın anneleri ile ilişkisi daha farklı oysaki, kendilerine ait bir dünyası var.
Benim ise dünyam, 4 duvar arasından ibaret.
Zaten şu anda çalışmıyorum, yeni mezunum. Bütün gün evde oturuyorum, dış dünya denilen şey bende yok.
Ne arkadaşlarla kafeye gitme, ne de bir sinema,tiyatro,vb. yok.
Bir de, mesela giyim ve makyajımı annemin onayladığı şekilde yapmak durumundayım.
Yoksa, yani kendi bildiğimi okuduğum takdirde, hemen babamı bahane ediyor, veya bana yakışmadığını söylüyor, veyahut geçmişte psikolojik rahatsızlığımın had safhada olduğu dönemlerde de bu tip hareketleri sergilediğimi, o zamanlarda yaptığım şeylerin aynısını yaptığımı söyleyip beni korkutarak vazgeciriyor. Veya "bir gün annen olmayınca anlayacaksın" deyip ajitasyon yapıyor. Buna da "gerçeklerle yüzleş artık" diyor, gerçek adı altında ajitasyonunun üstünü kapatıyor.
(Sahi, sizin anneniz de böyle ajitasyonlarla dilediğini yaptırır mı size?)
Onların haklı çıkmasından nefret ediyorum çoğu kez. Belki de bu yüzden çoğu zaman onların dediklerini yapma ihtiyacı hissediyorum.
Şimdi bahse giriyorum ki cevaplar gelmeye başlar başlamaz anında anneme göstereceğim bu postu ve ondan azar işiteceğim. Elimde değil, kendimi huzursuz ve yanlış bir şey yapmış gibi hissediyorum anlatmazsam. Sanki gizli kapaklı bir iş yapmışım gibi.
O kadar ezik ve özgüvensizim ki, kendime saygı duymuyorum. Kendimden nefret ediyorum hatta.
Sizde de böyle bir sorun var mı(ydı) ; nasıl aştınız???