• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Başkanlık seçiminizde oyunuzu kime vereceksiniz ?

  • AKP ile MHP ortak adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

    OY: 891 37,9%
  • CHP adayı Yalova Milletvekili Muharrem İnce

    OY: 1.067 45,4%
  • HDP adayı İstanbul Milletvekili Selahattin Demirtaş

    OY: 67 2,9%
  • İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener

    OY: 274 11,7%
  • SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu

    OY: 42 1,8%
  • VP Genel Başkanı Doğu Perinçek

    OY: 8 0,3%

  • Ankete Katılan
    2.349
  • Anket Kapalı .
Aaaaaaa yeter vallaaaa yeter bizler halk olarak birlik olmak zorundayız resmen ortadan 2 ye bölündük biraz aklınızı kullanın yaaaaa isteyen başını örtsün isteyen açsın bizim dinimiz kimseyi zorlamadı 90 larda yaşanan bugünkü liderlere mal edilemez bu saatten sonra merak etmeyin kimse kimsenin başına bakmaz yeter valla oku oku içim kıyıldı aynı ülke vatandaşısınız ne yi paylaşamıyorsunuz bu kin bu öfke kime ne yapmaya çalışıyorsunuz sizemi kaldı milletin ibadetini sorgulamak kendinizi ne zannediyorsunuz kim neye inanıyorsa inansın yeter artık resmen 2 ye böldünüz ülkeyi biraz insan olalım Türküz açığıyla kapalıysıyla açın kimlikleri bakın tc vatandaşı olan herkes her ne görüşten olursa olsun kardeş olalım bize bu yakışır biz güçlü ve birlik olalım inançlarımız ve siyasi düşüncemiz ne olursa olsun valla içim kıyıldı biz böyle olmamalıyız olamaz bize yakışmaz vatan aşkı için toprak aşkı için geçmiş için şehitler için lütfen :dua:
Ama onu demezlerse mağdur olamazlar ki. Millet 15 yılda ne dramlar yaşadı. Bunlar ama üniversiteye girememiş vah vah. Herkes eşitti. Puan alan girerdi. Şimdi örtü örtmeyen mülakatlardan geçemiyo heryer torpil. Alevilere yaptıklarına hiç değinmek istemiyorum. Ama olsun onlar hep mağdur. Cemaatlar bu ülkenin dinamiti. Hala cemaatler bastırıldı diyo. Evet serbest bırakıldı noldu hep birlikte gördük.
 
Belediyeler belediyeler.. Borc batagindaki AKP belediyeleri.. Borcu AKP mi odeyecek? Bu vatandas odeyecek. Meydanlara dinazor heykelleri diken Ankara belediyesinin borclari milyarlarla ifade ediliyor. Sayistay raporuna gore en borclu 5 belediye AKPden..Gene sayistay raporlarina gore ihale usulsuzluklerinde basi da AKPli belediyeler cekiyor. Belediyeleri dondurmeye emlak ve cevre vergileri yetse idi hazine yardimi almazlardi. Bu kadar borc batagina da girmezlerdi. Hazine yardimlarinda kaymagi kimler yiyor? Tahmin edersiniz. AKPden olmayan belediyeler ile AKPli belediyelerin aldigi hazine yardimi arasinda ucurumlar oldugunu yazmama bilmem ki gerek var mi? Melih niye gitti? Topbas niye gitti? Sayistay raporlarini artik AKP bile izah edemiyorken, sizin belediyeler hakkinda yazdiklarinizin hic bir anlami kalmiyor. Sadece Iller bankasindan aldiklari kredilere bakmak bile bir fikir veriyor. Ne kadar ekmek, o kadar kofte. Belediyelerde donen naneleri de biraz arastirmanizi tavsiye ederim. Bir metro yapiminda AKPli Ankara belediyesinin halka cikarttigi maliyete, AKPli Istanbul belediyesinin halka cikarttigi maliyete, bir de CHPli Izmir belediyesinin halka cikarttigi maliyete bakarak, mukayese ederek baslayabilirsiniz arastirmaniza. Izmir belediyesi yari maliyete ayni metroyu maledebiliyorsa, Istanbul ve Ankara metrosuna harcanan bu paralar kimlere gitti?

Biri Norvec ile ilgili bir paylasim yapmis burada. Resmi goremedim, ama tahmin edebiliyorum. Bu olmali:
3f5bdbc0-00d3-4d3f-878b-51327562f4b5_x365.jpg


Biri de cevap vermis.. Dunyanin en gelismis ulkesi ile Turkiye karsilastirilir miymis?:rolleyes: Norvec halkinin parasini ona buna yedirmedigi icin dunyanin en gelismis ulkesi. Yoksa Turk halkinin cebinden cikan da alin teri, Norvec halkinin da.. Dolarla odedikten sonra, dolar heryerde ayni dolar.. 92 milyon dolara maledilebilen bir tunel neden bizde 1.3 milyar dolara maledilmis demiyor da..:confused:Ben sorayim: 2.5 misli derinliginde, 1.5 misli uzunlugunda bir tunel dunyada 92 milyon dolara maledilebiliyorsa bizim odedigimiz 10 kati fazla para kimleri zengin etti? Kime cantalar zinciri oldu mu demeliyim yoksa? Belki daha etkili olur, dusunmeye sevketmek acisindan..

Ben 14 yildir Turkiye'de yasamiyorum. Il il, ilce ilce nereye bilim yuvasi yapilmis bilemem. Ben sonuca bakarim. Ne faydasi olmus, ulke ne kadar yol katetmis ona bakarim. AKPnin bilime verdigi onem Tubitak'a Hayvanat bahcesi mudurunu atamasindan belli. Ayni Tubitak'in papaz erigini imam erigine cevirme projesine verdigi onemi, geri cevirip Avrupaya muracaat eden genclerimizin dunyada birinci gelen projelerine vermedigi belli. Yani bilim projesinden ne anladigi belli. Bunlarin yaptigi bilim ile Turkiyenin bir adim dahi ilerleyemedigini de artik bilmem ki yazmama gerek kaldi mi? Zaten Turkiye'nin bilimde ilerlemesini neden istesinler? Egitimli olanlar arttikca oylarinin dustugunden sikayet eden de AKP degil mi?

Avrupa ile, Isvicre ile Turkiye'deki halkin odedigi vergi ve refahi bence hic karsilastirmaya kalkma. Komik olur.
Belediyecilik konusunda ben de bir şeyler yazacaktım ki tam da içimden geçenleri yazmışsınız. Yol yaptı da yol yaptı. Ama o yol ne kadara mâl oldu, vergisi ne durumda, hangi şirkete ihale olarak verildi, kaç milyon dolar tutması gerekirken kaç milyon dolar yaptı? Bunları sorgulamak yok, varsa yoksa yol yaptı.

Ha karayoluna gelince, karayolunun aslında ekonomik açıdan da zarar olduğunu bilmezler. Yapılan yola sevinirler. Atatürk ve İnönü döneminde demiryolu çok önemliydi.(Nuri Demirağ diye bir adam var, soyadı tesadüf değil isteyen araştırsın:) ) Çünkü hem hesaplıdır, hem güvenlidir, hem de tonlarca yük, binlerce yolcu taşıyabilir. Ama karayolu hem güvensiz, hem de yol yapmak için asfalt, asfalt için petrol gerekiyor. Araçlar için benzin gerekiyor. Abd'nin de yardım şartı "karayolu yapın"dı. Neden acaba, babasının hayrına mı demişti.
 
Belediyeler belediyeler.. Borc batagindaki AKP belediyeleri.. Borcu AKP mi odeyecek? Bu vatandas odeyecek. Meydanlara dinazor heykelleri diken Ankara belediyesinin borclari milyarlarla ifade ediliyor. Sayistay raporuna gore en borclu 5 belediye AKPden..Gene sayistay raporlarina gore ihale usulsuzluklerinde basi da AKPli belediyeler cekiyor. Belediyeleri dondurmeye emlak ve cevre vergileri yetse idi hazine yardimi almazlardi. Bu kadar borc batagina da girmezlerdi. Hazine yardimlarinda kaymagi kimler yiyor? Tahmin edersiniz. AKPden olmayan belediyeler ile AKPli belediyelerin aldigi hazine yardimi arasinda ucurumlar oldugunu yazmama bilmem ki gerek var mi? Melih niye gitti? Topbas niye gitti? Sayistay raporlarini artik AKP bile izah edemiyorken, sizin belediyeler hakkinda yazdiklarinizin hic bir anlami kalmiyor. Sadece Iller bankasindan aldiklari kredilere bakmak bile bir fikir veriyor. Ne kadar ekmek, o kadar kofte. Belediyelerde donen naneleri de biraz arastirmanizi tavsiye ederim. Bir metro yapiminda AKPli Ankara belediyesinin halka cikarttigi maliyete, AKPli Istanbul belediyesinin halka cikarttigi maliyete, bir de CHPli Izmir belediyesinin halka cikarttigi maliyete bakarak, mukayese ederek baslayabilirsiniz arastirmaniza. Izmir belediyesi yari maliyete ayni metroyu maledebiliyorsa, Istanbul ve Ankara metrosuna harcanan bu paralar kimlere gitti?

Biri Norvec ile ilgili bir paylasim yapmis burada. Resmi goremedim, ama tahmin edebiliyorum. Bu olmali:
3f5bdbc0-00d3-4d3f-878b-51327562f4b5_x365.jpg


Biri de cevap vermis.. Dunyanin en gelismis ulkesi ile Turkiye karsilastirilir miymis?:rolleyes: Norvec halkinin parasini ona buna yedirmedigi icin dunyanin en gelismis ulkesi. Yoksa Turk halkinin cebinden cikan da alin teri, Norvec halkinin da.. Dolarla odedikten sonra, dolar heryerde ayni dolar.. 92 milyon dolara maledilebilen bir tunel neden bizde 1.3 milyar dolara maledilmis demiyor da..:confused:Ben sorayim: 2.5 misli derinliginde, 1.5 misli uzunlugunda bir tunel dunyada 92 milyon dolara maledilebiliyorsa bizim odedigimiz 10 kati fazla para kimleri zengin etti? Kime cantalar zinciri oldu mu demeliyim yoksa? Belki daha etkili olur, dusunmeye sevketmek acisindan..

Ben 14 yildir Turkiye'de yasamiyorum. Il il, ilce ilce nereye bilim yuvasi yapilmis bilemem. Ben sonuca bakarim. Ne faydasi olmus, ulke ne kadar yol katetmis ona bakarim. AKPnin bilime verdigi onem Tubitak'a Hayvanat bahcesi mudurunu atamasindan belli. Ayni Tubitak'in papaz erigini imam erigine cevirme projesine verdigi onemi, geri cevirip Avrupaya muracaat eden genclerimizin dunyada birinci gelen projelerine vermedigi belli. Yani bilim projesinden ne anladigi belli. Bunlarin yaptigi bilim ile Turkiyenin bir adim dahi ilerleyemedigini de artik bilmem ki yazmama gerek kaldi mi? Zaten Turkiye'nin bilimde ilerlemesini neden istesinler? Egitimli olanlar arttikca oylarinin dustugunden sikayet eden de AKP degil mi?

Avrupa ile, Isvicre ile Turkiye'deki halkin odedigi vergi ve refahi bence hic karsilastirmaya kalkma. Komik olur.

Parti kur, oy verelim Saraylim Saraylim :KK9:
 
Bunlar hep danisikli dogus. Birileri yesin diye birileri basortusunu gundemde tutuyor. Aba altindan sopa. Biz gidersek ezanlar susar haa.. Basortunuz gider haa.. Namaz kilamazsiniz haa.. Camileri yikarlar haa.. Mekke gider, din gider, su olur bu olur.. Her mitingde elde Kuran, dilde Allah ayni terane.. Milletin beynini yikadilar. Sanki AKPden once analarimiz patates dinine tapiyorlardi, bu ulkede ezan okunmuyordu, namaz kilinmiordu, oruc tutulmuyordu, hacca giden yoktu. AKP geldi ve Islamla tanisti herkes.
Burada da muhabbet hep zaten bilerek dine getiriyo o grup. İnsanları din ile kandırmak kazançlı iş. O zamanlar da zaten olayı araştırınca o yasakların bu günler için planlı yapıldığı ispatlı. "Müslüman" ülke din adamları tarafından kandırılarak ele geçirilebilirdi. Aynen de öyle oldu
 
Belediyecilik konusunda ben de bir şeyler yazacaktım ki tam da içimden geçenleri yazmışsınız. Yol yaptı da yol yaptı. Ama o yol ne kadara mâl oldu, vergisi ne durumda, hangi şirkete ihale olarak verildi, kaç milyon dolar tutması gerekirken kaç milyon dolar yaptı? Bunları sorgulamak yok, varsa yoksa yol yaptı.

Ha karayoluna gelince, karayolunun aslında ekonimik açıdan da zarar olduğunu bilmezler. Yapılan yola sevinirler. Atatürk ve İnönü döneminde demiryolu çok önemliydi. Çünkü he hesaplıdır, hem güvenlidir, hem de tonlarca yük, binlerce yolcu taşıyabilir. Ama karayolu hem güvensiz, hem de yol yapmak için asfalt, asfalt için petrol gerekiyor. Araçlar için benzin gerekiyor. Abd'nin de yardım şartı "karayolu yapın"dı. Neden acaba, babasının hayrına mı demişti.
Bu kadar yolu yapmak için beton santrali lazım en basiti
Hepsi yandaşlarda
Hükümetin yaptığı hiçbir işe yandaş değilsen dahil olamıyorsun.
 
....
isviçre parlementosu tartışacak bir şey olmadığı için toplanmayacakmış
yahu adamlar kara para aklama cenneti, daha şurada 1 senedir politika değiştirmeye, kara para aklamayı azaltmaya çalışıyorlar
öyle mi olmayı tercih ederdiniz gerçekten?
....
Benim mesajıma gönderme yaptığın için cevap verme gereği duydum.
İsviçre de kimler para aklıyor acaba? Kendi halkı ya da kendi hükümeti değildir heralde?Ben kendi ülkesinde artık olağan bir toplantı yapacak konu olmayınca devlet kasası zarara girmesin diye toplanmayan isviçre meclisinin haberini paylaştım. Çok da taktir ettim. TAbi ki hiç bir ülke dört dörtlük değil ama paylaşma sebebim anlaşılmadı galiba.

Belediyelerden bahsetmişsiniz aksini söyleyecek belediyecilerde gördüm o yüzden gerek yok söylememe çünkü herkes kendi yaşadığı gördüğü çevreden örnek veriyor doğal olarak iyisi de var kötüsü de. Yaşsığınız yer hakkında haklı olabilirsiniz.
Ama şu var ki tamam yol yaptı, park yaptı, kaldırım taşına kadar eyvallah hepsini yaptı ama bende soruyorum geçen yıl yapılan yollar neden kazıldı? Sürekli bu icraatlr neden. Kaç yıldır alt yapı çalışmaları bitmez mi? ( hele Ankara da ) Kimler yapıyor hangi şirketlere veriyorlar bu işleri? Bunları geçtim yol köprü önemli tamam ama ülkenin temeli oluşturan eğitim, sağlık, ahlak daha önemli. Hele dış politika. Ben Hatay da yaşadığım için suriye politikasının sonuçlarını çok iyi gördüm. Kusura bakma da yol köprü bir yılda yapılır ama giden ahlakı eğitimi sağlığı kaç yılda yeniden inşa ederiz? Ben bunları düşünerek eşleştiriyorum şuan ki iktidarı. Genel politikalrını savunmuyorum. Ve inanın şuana kadar bana çok katkısı olmadı yolun ya da köprünün.

Dayanamadım belediyecilik hk burada yaşadığımız şeyi kısaca özetleyeyim.
Büyükşehir chpli. Ama ilçelerin çoğu akp li bu nedenle belediye meclisinde sürekli sorun var. Örneğin, Su fiyatını düşürmek isteyen büyükşehire direndiler, yollar yapılırken tarihi eserler çıktı onların kaldırılması için direndiler. 6- 10 ay da bitecek yollar 2 yıldır yapılmakta hala. Peki dışarıdan bakan ne diyor işte chp belediyesi ne olacak beceremez. Ama lütfü savaş ne yaptı yerel gaZete de yerel haberlerde belgelerle açıkladı. Ne oldu öuhalifler görmedi göremedi. Çünkü o belediye chpli yanlışı onlar yapmıştır. Bu yolların işkence çeken semtleri belli bir kesimde o yüzden hep kötü durumda.

Peki sana şunu sorayım sırf oy ptikası nedeniyle hataya yeni ilçeler eklendi. Hiç baktın mı çok bariz bir etkin köken var. Bu aemtte araplar yaşar bura da türkler yaşar.Hatay gibi yere bu ayrılı getirdi. ( reyhanlı patlamasında ki uslübu hala aklımda hatırşatmama gerek var mı! )
Şimdi bu amaçlarla merkezle bağımızı kopartmaları, yaşadığım şehri ülkenin vatandaşlarından çok mülteciyle doldurması yol ve köprüyle kıyaslanır mı?

Mesaiye kaldım çıkışta çevremde insanlar hep suriyelilerdi. Şahsen ben endişe ediyorum daha önce zorla para isteyenler dilenenler oldu. Bazı mahallelerden geçemiyoruz.
Bura da ucuza iş yaptıkları için çoğu kişi işsiz kaldı devlet yardımıyla işyeri açtılar karşısında ki dükkan zarar etti kapattı!! Çünkü onun ödediği masrafı devlet suriyeliden almıyor.
Bura da kendi ülkesindeymiş gibi gezip arkamızdan ettikleri lafları Arapça söylerken anlamayacağımızı sanan bu insanları bizim hakkımızı yedirmiyorlar mı?
Erkeklerinin kızlara asılması, kadınların evli insanlrla evlenmesi, boşanmaşarın artması( erkek erkek olsa olmaz böyle bir şey de onlar da diyor halkımız 4 e kadar yolu var ) gerçi bu ülkenin her yerinde vardır buraya has değil!!!

Kamu çalışanı olarak şahsen bir suriyelinin gelip bana ahlam kesmesi ve bağırması ağırıma gitti! Neden bunlara göz yumayım.
Ptt de sıralar a girmiş suriyeliler bizim insanımızdan daha mı kıymetli? Hastanelerde özel alanlar var onlar için. Burada baI ilçelere hast yapıldı ooo çok güzel ama nedense orda suriyeliler olunca hast yapılmaya karar verildi. Bu halk 16 Yıldır burda değilmiydi?

Ve öso gibi işid gibi o muhabbetlere hiş girmeyeceğim. Hastanede çalışan arkadaşlarımdan duyduklarım beni yeteri kadar şok etti.

Bir de afrin meselesi var belki biliyorsunudur şuan devlet hast çalışan memur arkadaşlar oraya gidiyor . Doktorlarından tut mühendislerine kadar. Benim eşimi de çağırdılar gitmesi çok şükür. O kadar okuyup dirsek çürüttü emeğiyle bir yere geldi tuttu en güzel yerde çalışırken şehrime memleketime faydam olsun diye buraya geldi ve şimdi başka bir vatanın insanı için mi hele ki onlar emek harcamazlen emek harcayacak?


Kusura bakma bunlar benim gözümde yol köprü havaalanı gibi şeylerden önde geliyor.

Kaliteli yaşam için önceliklerimiz farklı.
Ülkenin temel taşları eritiliyor, satılıyorsa üzerinde ki boyanın cilanın ne önemi var.



İyi bir akşam diliyorum size.
 
Belediyecilik konusunda ben de bir şeyler yazacaktım ki tam da içimden geçenleri yazmışsınız. Yol yaptı da yol yaptı. Ama o yol ne kadara mâl oldu, vergisi ne durumda, hangi şirkete ihale olarak verildi, kaç milyon dolar tutması gerekirken kaç milyon dolar yaptı? Bunları sorgulamak yok, varsa yoksa yol yaptı.

Ha karayoluna gelince, karayolunun aslında ekonomik açıdan da zarar olduğunu bilmezler. Yapılan yola sevinirler. Atatürk ve İnönü döneminde demiryolu çok önemliydi.(Nuri Demirağ diye bir adam var, soyadı tesadüf değil isteyen araştırsın:) ) Çünkü hem hesaplıdır, hem güvenlidir, hem de tonlarca yük, binlerce yolcu taşıyabilir. Ama karayolu hem güvensiz, hem de yol yapmak için asfalt, asfalt için petrol gerekiyor. Araçlar için benzin gerekiyor. Abd'nin de yardım şartı "karayolu yapın"dı. Neden acaba, babasının hayrına mı demişti.
John Perkins'in, ilk baskisi 2007 olan Bir Ekonomik Tetikcinin Itiraflari" kitabindan:

“Kendi otomobilini üretemeyen ülkeye borç para verip otobanlar, yollar yaptırırız.
Sonra onlara arabalarımızı satariz.

Sonra bankalarını satın alırız.
O bankalardan halka ucuz krediler verip daha çok araba almalarını sağlarız.
Böylece verdiğimiz o krediyi arabamızı satarak geri alırız, hem de faiziyle.

O ülkeye Dünya Bankası ya da kardeş kurumlardan bir kredi ayarlarız. Ayarlanan kredi asla o ülkenin hazinesine gitmez. O ülkede ‘proje’ yapan bizim şirketlerimizin kasasına girer.

Enerji santralleri, sanayi alanları, limanlar, dev havayolları yapılır… Aslında insanların işine yaramayan bir yığın beton. Bizim şirketlerimiz kazanır... O ülkedeki birileri de nemalandırılır. Toplum bu düzenekten hiçbir şey kazanmaz. Ama ülke büyük bir borcun altına sokulmuş olur. Bu o kadar büyük bir borçtur ki ödenmesi imkânsızdır. Plan böyle işler…

Sonunda ekonomik danışmanlar/tetikçiler olarak gider onlara deriz ki: ‘Bize büyük borcunuz var. Ödeyemiyorsunuz. O zaman petrolünüzü satın, doğal gazı bize verin, askeri üslerimize yer gösterin! Askerlerinizi birliklerimize destek olmaları için savaştığımız bölgelere gönderin, Birleşmiş Milletlerde bizim için oy verin!.. Elektrik, su, kanalizasyon sistemlerinizi özelleştirin! Onları Amerikan şirketlerine ya da diğer çok uluslu şirketlere satın!

Sosyal hizmetleri, teknik sistemleri, eğitim kurumlarını, sağlık kurumlarını hatta adli sistemleri ele geçiririz. Bu, ikili, üçlü, dörtlü bir darbeler serisidir...”


Nasil? Tanidik geliyor mu?
 
John Perkins'in, ilk baskisi 2007 olan Bir Ekonomik Tetikcinin Itiraflari" kitabindan:

“Kendi otomobilini üretemeyen ülkeye borç para verip otobanlar, yollar yaptırırız.
Sonra onlara arabalarımızı satariz.

Sonra bankalarını satın alırız.
O bankalardan halka ucuz krediler verip daha çok araba almalarını sağlarız.
Böylece verdiğimiz o krediyi arabamızı satarak geri alırız, hem de faiziyle.

O ülkeye Dünya Bankası ya da kardeş kurumlardan bir kredi ayarlarız. Ayarlanan kredi asla o ülkenin hazinesine gitmez. O ülkede ‘proje’ yapan bizim şirketlerimizin kasasına girer.

Enerji santralleri, sanayi alanları, limanlar, dev havayolları yapılır… Aslında insanların işine yaramayan bir yığın beton. Bizim şirketlerimiz kazanır... O ülkedeki birileri de nemalandırılır. Toplum bu düzenekten hiçbir şey kazanmaz. Ama ülke büyük bir borcun altına sokulmuş olur. Bu o kadar büyük bir borçtur ki ödenmesi imkânsızdır. Plan böyle işler…

Sonunda ekonomik danışmanlar/tetikçiler olarak gider onlara deriz ki: ‘Bize büyük borcunuz var. Ödeyemiyorsunuz. O zaman petrolünüzü satın, doğal gazı bize verin, askeri üslerimize yer gösterin! Askerlerinizi birliklerimize destek olmaları için savaştığımız bölgelere gönderin, Birleşmiş Milletlerde bizim için oy verin!.. Elektrik, su, kanalizasyon sistemlerinizi özelleştirin! Onları Amerikan şirketlerine ya da diğer çok uluslu şirketlere satın!

Sosyal hizmetleri, teknik sistemleri, eğitim kurumlarını, sağlık kurumlarını hatta adli sistemleri ele geçiririz. Bu, ikili, üçlü, dörtlü bir darbeler serisidir...”


Nasil? Tanidik geliyor mu?
Bu kitap bende var Saraylim
Bence herkes okumalı ;)
 
John Perkins'in, ilk baskisi 2007 olan Bir Ekonomik Tetikcinin Itiraflari" kitabindan:

“Kendi otomobilini üretemeyen ülkeye borç para verip otobanlar, yollar yaptırırız.
Sonra onlara arabalarımızı satariz.

Sonra bankalarını satın alırız.
O bankalardan halka ucuz krediler verip daha çok araba almalarını sağlarız.
Böylece verdiğimiz o krediyi arabamızı satarak geri alırız, hem de faiziyle.

O ülkeye Dünya Bankası ya da kardeş kurumlardan bir kredi ayarlarız. Ayarlanan kredi asla o ülkenin hazinesine gitmez. O ülkede ‘proje’ yapan bizim şirketlerimizin kasasına girer.

Enerji santralleri, sanayi alanları, limanlar, dev havayolları yapılır… Aslında insanların işine yaramayan bir yığın beton. Bizim şirketlerimiz kazanır... O ülkedeki birileri de nemalandırılır. Toplum bu düzenekten hiçbir şey kazanmaz. Ama ülke büyük bir borcun altına sokulmuş olur. Bu o kadar büyük bir borçtur ki ödenmesi imkânsızdır. Plan böyle işler…

Sonunda ekonomik danışmanlar/tetikçiler olarak gider onlara deriz ki: ‘Bize büyük borcunuz var. Ödeyemiyorsunuz. O zaman petrolünüzü satın, doğal gazı bize verin, askeri üslerimize yer gösterin! Askerlerinizi birliklerimize destek olmaları için savaştığımız bölgelere gönderin, Birleşmiş Milletlerde bizim için oy verin!.. Elektrik, su, kanalizasyon sistemlerinizi özelleştirin! Onları Amerikan şirketlerine ya da diğer çok uluslu şirketlere satın!

Sosyal hizmetleri, teknik sistemleri, eğitim kurumlarını, sağlık kurumlarını hatta adli sistemleri ele geçiririz. Bu, ikili, üçlü, dörtlü bir darbeler serisidir...”


Nasil? Tanidik geliyor mu?
Okudum bu kitabı )))
 
Dini yasaklarla ilgili yazılanlara cevap veresim gelip duruyor da bir yere varılamayacağını bildiğim için geri adım atmaya çalışıyordum :)

Daha öncesinde de yazdım. Türkiye muhafazakarlaşıyor diye endişe eden varsa söyleyeyim. Türkiye muhafazakarlaşmıyor.
Muhafazakarlar özgürleşiyor.
Önceden başörtülü öğretmen, doktor, memur göremezdiniz.
Artık görebilirsiniz. Önceden insanlar Cuma’ya gizli saklı giderdi. Şimdi öyle bir endişeleri kalmadı.
Bunun adı mıhafazakarlaşmak değil. Gizli saklı dinini yaşayan insanların nefes alabilmesi.

Din Türkiye’de özgürdü, biz camiye gider kuran öğrenirdik, diyorsunuz.
(Özgürlük anlamında başka örnek varsa buyrun aydınlatın.)
Üniversitelerdeki başörtü yasağı için hemen herkes hemfikir sanırım saçmalık olduğuna aksi görüşü görmedim sanırım.
Peki üniversite okuyan öğretmen, görevini yaparken ne yapsın?
Yada doktor? Yada mühendis?
Üniversite diye dile dolamaya gerek Yok. Kamuda yasak vardı.
Askerlerin yemin törenlerine kapalı anneler gidemezdi.
Askeri lojmanlarda kapalı eşi olan yaşayamazdı.
Yani cidden aynı Zamanlardan mı bahsediyoruz anlamıyorum?
Ki kaldı ki CHP ye bugün ben de inanmak isterim, kazanılan hakları koruma ve saygı duyma konusunda dürüst olacaklarına, ama daha 2013 yılında kaldırılan başörtü yasağını iptal için Danıştaya gittiler.

Bugün feto kadrolara onların zamanında yerleşti diye hükumeti suçlayana %100 hak veriyorum.
Ancak dönüp bir de dini merdiven altına itip, hak mı batıl mı belli olmayan cemaatlere prim yaptıran, feto yu besleyen Yasakları da konuşmak lazım.
İmam hatiplere kat sayı mağduriyeti gelmeseydi acaba cemaat kolejleri bu kadar tutar mıydı?
Ben söyleyeyim, tutmazdı.
(O zaman bu okulları köklü hale getiren kararları verenlere de bakmak lazım)
Bir dönem okula gidecek olan her muhafazakar aile güven ortamı olmadığı için çocukları onlara emanet etti. Başka şansları yoktu.
2002 den beri kadroya yerleşenler varsa, onları o zamana yetiştiren öncesi de var bu işin.
1994 lü yıllarda alevi köyünde başörtülü öğretmen gayet iyi eğitim verdi kimse de başörtünü çıkart demedi. Ve inanıyorum ki köylerde kırsal kesimde bunlara hiç bakılmadı. Elbet geçmişte yapılmış hatalar, yanlışlar var ama bundan prim elde edenlere imkan vermemek gerek. Askerlerin aileleri hk olay gerçekten üzücü üniversite de olanlarda (?devlet dairesinde çalışan insanların başörtüsünü geçmişte neden yasakladıklarını şimdi daha anldım önceden çok savunurdum ama şuan öyle bir hal aldı ki durum ne düşündüğümü artık kestiremiyorum)

Birde demişsiniz gizli gizli camiye giderlerdi. İlk kez duyuyorum bunu ama çevrenizde olmuş olabilir. Ama inanın Bende şahidim aleviler cem evine gidemezdi ve hala böyle maalesef. Sizler şuan kazanılmış haklar diyorsunuz peki biz ne yapalım? Bizde mi bir tarikat- cemaat kurup gizli gizli örgütlenerek devlete sızalım? Çıkarşarımız doğruştusunda hukuk u eğitimi eğip bükelim!olmaz olmamalı...

Ülkemizde ki Sorun aslında sürekli geçmişte dolaşmamız. Sizlerin verdiği örneğe bizlerde fazlasıyla verebiliriz. ( sizler- bizler diye hitap için özür dilerim ) Üstelik biZlerin sorunu osmanlıya kadar uzanır ama kime fayda sağlar? Geçmiş ancak hatalarımızdan ders çıkartıp daha iyisini yapmak için bize ders olabilir. Genel olarak gördüğüm şu var ki her kesim her inançtan insan geçmişte çok acılar çekti ama bunu dava ve kin haline getirenler bana göre en zararlısı.
Bu ülkenin birliği ve beraberliği için yapıcı olmak gerekir ama yapıcı olmaktan çok kindar bir kitle var. Maaleaef karşısında bulunan kitlede bunları görüp tepki gösteriyor kinleniyor. ( genelleme var)

Ben orta okulda lise de o kadar çok şahit oldum ki devletin öğretmenleri bile alevileri dışlıyordu bu 1996 sonrası dönemde o zaman bile vardı şimdi artarak devam ettti. Tabi ben genelleme yapıyorum istisna insanlar var. Ya da aksi yönde olan insanlar. Ama kimse bu acıyı tek taraflı yaşamadı bunu bilin.

Bir kitleye ağırlık vermenin diğerleri ezmenin hiç bir inançta yeri yoktur diye düşünüyorum. Yine temenni ediyorum ki barış içinde yaşayacağımız güzel günlere.
 
henüz buraya kadar okuyabildim, okuduklarıma cevap yazayım istedim



chp'nin iktidar olmasına gerek yok ki. belediyeciliği yetiyor.
hani vergi vergi deniyor ya biliyorsunuzdur mesela emlak vergisi direkt ilçe belediyelerine gidiyor, çevre vergisinin %80 i direkt ilçe belediyelerine gidiyor, bunun gibi bir çok vergi ilçe belediyelerine gidiyor
mesela ankara ümitköyde ana caddenin sağ tarafı akp sol tarafı chp
keşke bir gidip iki tarafa da bakabilseniz
pislik farkını gözle ayırdedebilirsiniz, oysa katı atık olayı tamamen yerel belediyelerin işi (büyükşehir belediyesi değil yani)
istanbul'a gelin, bahçelievler belediyesi (akp) bir çok sosyal tesisi ne kadar iyi işletirken, Bakırköy'ün 2 sosyal tesisinden biri Bakırköy belediyesi (chp) tarafından yıkıldı.
sosyal tesislerde dünyanın hizmeti veriliyor
bahçelievlerde belediye tiyatroları ücretsiz, salonlar tertemiz vs, bakırköy belediyesi oyunlar ücretli, temizlik tartışılır
vs vs
bunlar hep örnek (yani bazı arkadaşların zannettiği gibi sadece bunlara bakarak yorum yapmıyorum, örnekliyorum)
belediyecilikte bile başarısız olan bir parti var karşımızda
hani diyorlar ya büyükşehirden destek yok, oysa ki aldığı vergiler?




evet demedi
ama o insanlar torunlarının mezuniyet törenlerine bile alınmadı üniversitelerde
yaşlı nenem, torununun düğününe giremedi ordu evine ki bildiğiniz başörtü, türban da değil





evrene aittir.
2008'de mhp üniversitelerde türban yasağı kaldırılsın dediğinde chp şiddetle karşı çıkmadı mı?
komple hayır oyu vermedi mi? hadi diyelim ki o zaman baykal vardı
2013 Başa örtü yasağının kaldırılmasının İPTALİ için chp danıştaya başvurmadı mı?
hatta ve hatta o zaman saçma sapan bir savunma yapıp kadınların dinen de çalışmalarının uygun olmadığını söylemedi mi?





1968 doğumlu arkadaşım ne kadar tedavi gördü biliyor musunuz ilkokulda gittiği Kur'an kursu yüzünden.
Bu konuları münferit olaylarla değerlendirmek ne kadar doğru?

kırmızıyla işaretlediğim yerlere sonuna kadar katılıyorum
dedeniz de eli öpülecek, saygı duyulacak adammış gerçekten, keşke herkes dedeniz gibi olsaydı



tüm yazılanlara ek
ekonomi kötü diyenlere hak veriyorum, evet ekonomi kötü görünüyor, gidişat da kötü görünüyor, risk büyük
kullandırılan krediler, finansal kolaylıklar vs büyüme gerçekleşti ama cari açık arttı enflasyon yükseldi vs
enflasyonun düşmesi zor, bizim gibi ülkeler likidite sıkıntısı yaşayacak (küresel ekonomide, FED sebebiyle)

büyüme rakamlarımız da tekrar yükselemeyecek gibi görünüyor
yanlış hatırlamıyorsam ülkemizin bu yıl 200 milyar dolara ihtiyacı var
bunların hepsi ok


fakat yok yol yapmasaydı bilime yönelseydi, yok yol yaptı da başka ne yaptı diyen arkadaşlar
onlarca bilim merkezi açıldı özellikle üsküdar ve eskişehir parmakla gösteriliyor
çocuk üniversiteleri açıldı
bir sürü sosyal tesis açıldı
insanlar havuzlara gidebiliyor, spor yapabiliyor
bir sürü spor salonu açıldı
yüzlerce çocuk, genç spora yönlendirildi , yüzlerce ücretsiz spor kursları verildi, veriliyor
dünyanın ücretsiz kursları verilip insanlar meslek sahibi yapılmaya çalışılıyor, hatta bazı kurslarda 20 tl yol parası bile veriliyor kursiyerlere

3. havalimanı mesela
ne kadar karşı çıkıldı yahu
neden kimse ne kadar büyük bir proje olduğunun farkında değil?
daha önce de yazacaktım, Almanya neden karşı çıkıyor diye yazdım, Almanya bizden mi korkacak denildi
Almanya'nın korktuğunu düşünmüyorum fakat ciddi bir rekabet olacak, diğer Avrupa ülkeleri de etkilenecek
aynen aşağıdaki yazıdaki gibi (özellikle son paragraf)
Lufthansa'nın devlete yaptırmayın baskısı yaptığı aşikar
ayrıca o yazıda lojistik olayına değinilmemiş, bir de o yönden inceleyin mesela (yazıya gelen yorumlarda var mesela)
http://www.kokpit.aero/ucuncu-havalimani-kimleri-tedirgin-ediyor

mesela elektrik faturasındaki vergiler... @Mune senin için yazmıyorum, ben senin ne dediğini anladım, vergimi veriyorum ama doğalgazı bile getirtemiyorum diyorsun, haklısın
yalnız şurada bir problem var
ülkemizdeki elektrik faturalarının %43-47 si vergi
ama Avrupada'da öyle
mesela Almanya'da elektrik faturalarının %53 ü vergi
yeri gelince avrupa örnek gösteriliyor ya, yeri gelince neden öyle olmuyor?

köylü çok cahilmiş, kandırılıyormuş, ekonomiden ne anlarmış
evet ekonomiden anlamıyor olabilirler
ama kardan kapanan yollardan, sağlık helikopterlerinden, açılan okullardan anlıyorlar
trt'de belgesel, izlediniz mi? yıllar öncesine ait
doğudaki öğretmenlerin belgeseli
neyi neyle kıyaslıyoruz?
şimdi bu insanlar, kendi ihtiyaçlarına göre oy veriyorlar diye, "onların oyu geçersiz olsun"u savunmak... makro seçim yani
ben zaten demokrat olduğumu düşünmüyorum, fakat inatla demokrasiyi savunan insanların, bu görüşü savunması doğru mu gerçekten?

isviçre parlementosu tartışacak bir şey olmadığı için toplanmayacakmış
yahu adamlar kara para aklama cenneti, daha şurada 1 senedir politika değiştirmeye, kara para aklamayı azaltmaya çalışıyorlar
öyle mi olmayı tercih ederdiniz gerçekten?

emek sineması yapılmasın diye kıyametler koptu, çok daha güzel olmadı mı
AKM yıkılmasın deniyor, ilber ortaylı bile "rezalet" demiyor mu yapıya? ne akustik ne bir şey

yani eleştirmek güzel, gerçekten güzel de eleştirirken iyi olana bile kötü demesek olmuyor mu?

Sizin ki sey gibi oldu.
Evet ekonomi kotu, cari acik buyudu, enflasyon yuksek dusecek gibi de gorunmuyor. Risk buyuk, dolar, euro durdurulamiyor, alim gucu dustu, halk fakirlesti, kaynaklar tukendi. Benim de umudum yok batiyoruz ama yol yaptilar, park yaptilar bir kere de takdir edin absvddg
 
Siz burda basortusunu tartisa durun, dolar 4,46ya cikti. Ekonomik krizin ucu gorundu. Bu saatten sonra biraz gevsese bile yonu 5lere, 6 lara.. Balon patlamak uzere..

Dolarin cikmasi demek, dolarla hammadde alip imalat yapan fabrikalarin iflasi, ya da batmamak icin kuculmeye gitmesi, yani adam atmasi, yani issizligin hizla artmasi, faizlerin yukselise gecisi, tuketici kredi borclarinin elde patlamasi demek. Kurufasulyenin etin kilosunun rekorlara kosmasi demek.. Milyonlarca insan kepenk indirir, isinden atilirken bu yuksek faiz ve fiyatlarla nasil basa cikacak bilemiyorum. AKP kotu yonettigi ekonominin sucunu kimlere yukleyecek, nasil oy almaya devam edecek onu da bilemiyorum. Satacak topraktan baska birsey de kalmadi. Her zamanki gibi din iman dis mihraklar, kafirler der cikar isin icinden sanirim. Olan halka olacak gene.. Birilerinin pisliklerinin faturasini bu halk odeyecek. Birilerinin goturdukleri birilerinin cebinden cikacak illa ki.. Belki o zaman, ucu kendilerine de dokundugunda bu halkin bir kismi ne oluyoruz demeye baslar. Bu durum, yapilacak 250 odali yazlik sarayi durdurur mu? Hic sanmiyorum.
 
Siz burda basortusunu tartisa durun, dolar 4,46ya cikti. Ekonomik krizin ucu gorundu. Bu saatten sonra biraz gevsese bile yonu 5lere, 6 lara.. Balon patlamak uzere..

Dolarin cikmasi demek, dolarla hammadde alip imalat yapan fabrikalarin iflasi, ya da batmamak icin kuculmeye gitmesi, yani adam atmasi, yani issizligin hizla artmasi, faizlerin yukselise gecisi, tuketici kredi borclarinin elde patlamasi demek. Kurufasulyenin etin kilosunun rekorlara kosmasi demek.. Milyonlarca insan kepenk indirir, isinden atilirken bu yuksek faiz ve fiyatlarla nasil basa cikacak bilemiyorum. AKP kotu yonettigi ekonominin sucunu kimlere yukleyecek, nasil oy almaya devam edecek onu da bilemiyorum. Satacak topraktan baska birsey de kalmadi. Her zamanki gibi din iman dis mihraklar, kafirler der cikar isin icinden sanirim. Olan halka olacak gene.. Birilerinin pisliklerinin faturasini bu halk odeyecek. Birilerinin goturdukleri birilerinin cebinden cikacak illa ki.. Belki o zaman, ucu kendilerine de dokundugunda bu halkin bir kismi ne oluyoruz demeye baslar. Bu durum, yapilacak 250 odali yazlik sarayi durdurur mu? Hic sanmiyorum.
Bu seçim son şansımız
Ya düzlüğe çıkacağız ya da batacağız
Ve biz batarken o dik duruşlu reisleri bizi Man adasından ya da İsviçreden kahkaha atarak seyredecek ;)
 
1994 lü yıllarda alevi köyünde başörtülü öğretmen gayet iyi eğitim verdi kimse de başörtünü çıkart demedi. Ve inanıyorum ki köylerde kırsal kesimde bunlara hiç bakılmadı. Elbet geçmişte yapılmış hatalar, yanlışlar var ama bundan prim elde edenlere imkan vermemek gerek. Askerlerin aileleri hk olay gerçekten üzücü üniversite de olanlarda (?devlet dairesinde çalışan insanların başörtüsünü geçmişte neden yasakladıklarını şimdi daha anldım önceden çok savunurdum ama şuan öyle bir hal aldı ki durum ne düşündüğümü artık kestiremiyorum)

Birde demişsiniz gizli gizli camiye giderlerdi. İlk kez duyuyorum bunu ama çevrenizde olmuş olabilir. Ama inanın Bende şahidim aleviler cem evine gidemezdi ve hala böyle maalesef. Sizler şuan kazanılmış haklar diyorsunuz peki biz ne yapalım? Bizde mi bir tarikat- cemaat kurup gizli gizli örgütlenerek devlete sızalım? Çıkarşarımız doğruştusunda hukuk u eğitimi eğip bükelim!olmaz olmamalı...

Ülkemizde ki Sorun aslında sürekli geçmişte dolaşmamız. Sizlerin verdiği örneğe bizlerde fazlasıyla verebiliriz. ( sizler- bizler diye hitap için özür dilerim ) Üstelik biZlerin sorunu osmanlıya kadar uzanır ama kime fayda sağlar? Geçmiş ancak hatalarımızdan ders çıkartıp daha iyisini yapmak için bize ders olabilir. Genel olarak gördüğüm şu var ki her kesim her inançtan insan geçmişte çok acılar çekti ama bunu dava ve kin haline getirenler bana göre en zararlısı.
Bu ülkenin birliği ve beraberliği için yapıcı olmak gerekir ama yapıcı olmaktan çok kindar bir kitle var. Maaleaef karşısında bulunan kitlede bunları görüp tepki gösteriyor kinleniyor. ( genelleme var)

Ben orta okulda lise de o kadar çok şahit oldum ki devletin öğretmenleri bile alevileri dışlıyordu bu 1996 sonrası dönemde o zaman bile vardı şimdi artarak devam ettti. Tabi ben genelleme yapıyorum istisna insanlar var. Ya da aksi yönde olan insanlar. Ama kimse bu acıyı tek taraflı yaşamadı bunu bilin.

Bir kitleye ağırlık vermenin diğerleri ezmenin hiç bir inançta yeri yoktur diye düşünüyorum. Yine temenni ediyorum ki barış içinde yaşayacağımız güzel günlere.

Kırsal için bilgim Yok, dediğiniz doğru olabilir.
Ama şehirde imkansız olduğunu biliyorum.
Ben doğma buyume İstanbul’luyum. Çocukluğum Bakırköy/Yeşilköy de geçti, hala ailem Yeşilköy’de Yaşar. Muhit belirtmemin sebebi, eğer bilginiz varsa azınlıkların yaşadığı bölgeler hep.
Komşularımızdan çokça gayri müslim var, keza ilkokul arkadaşlarımdan da. Saygı duyuyorum, saygı görüyorum. Çünkü nasıl bir arada yaşanacağını biliyorum.
Çocukluğumda Paskalya yumurtası da aldım, aşure de dağıttım.
En başta ailemde var çeşitlilik. Dolayısı ile ben birimin şortuna karışılırsa da aksi durumda karışıldığında verdiğim tepkiyi veriyorum.
Kime ne?
Bunun tarafla alakası Yok, insana saygı ile alakası var.
Başlıkta daha oncede yazdım. Ülkede her kesimin verdiği oy bellidir ve bu değişmez.
Yakın tarihimiz travmalarla dolu.
İnsanlar korkularına göre seçim yapıyor.

Ezme konusunda ise kesinlikle katılıyorum
Maalesef bir güruh var, sıra bizde artık diye düşünen. Yani bu tarafının önemi olmaksızın kötünün doğası bence.
Vakti zamanında muhafazakar kesimi ezenler arasında siz yoktunuz. Ama bir başkası vardı.
Bugün de mini etek giyen kadına dil uzatan kesimde ben yokum, ama birileri var.
Yarın devran dönse, herkesin neler olacağına dair korkuları var.

Bu arada ben oy kullanmıyorum, hayatım boyunca akp ye 1 kere dahi oy vermedim. burada hükümet savunuculuğu yapmıyorum. Sadece mağduriyet yoktu diyenleri anlamakta güçlük çekiyorum.
Dini kullanıyor diye şaşıranlara ben daha çok şaşırıyorum. Siyaset bu.
Ki dünya tarihinde, özellikle Avrupa tarihinde dönüp bakarsanız din hep en önemli etkendi siyasette. Hatta mezhep farklılıkları yön vermiştir ittifaklara.
Demekki inanç epey bir şeyden öncelikli insan doğasında.
Seçmeninde hassas noktası bu ki
İnsanlar dinime karışmasınlar da et yemesem de olur diye düşünüyor demek ki. Yada samimi gelmiyor diğer partilerin bu bağlamdaki özgürlük söylemleri.
Yani mesele köprü, yol, kömür, makarna vs değil. Kendini rahat hissettiği ortam.
 
Back