Hazır ağzımıza almışken tüm üniversiteyi kendimize maledilen diyorlar zaaar.
SDÜ 92 yılında faaliyete geçtiğinde tek ana kampüsü vardı. Batı kampüs. (İlçeleri saymıyorum, ya da kampüsün devamındaki botanik bahçeleri, at çiftliği seyislik bölümlerini... Böyle çok dallı bir ana kampüs ve arazi üzerine kuruldu.)
Mimar - mühendislikler ve ana bilim dalları bir aradaydı, lab.larımız birlikteydi. Elbette yetersizdi ve bölümlerin hepsine kendi lab.ları lazımdı.
Doğu kampüs inşası projesi zaten vardı, bir köprü ile birbirine bağlanan iki ana kampüs fikri AKP ile gelmedi yani, o arazi de Demirel zamanında üniversite için ayrılmıştı. :)
2002de kurulmadı, 2003te 2. ana kampüs inşasına başladılar.
Hazır proje üzerine inşa devam etti, sonradan oynamışlardır bir iki yerini en fazla.
Tıp fakültesi, merkezi derslikler, ana kütüphane ve ana bilim dalları bu kampüse taşındı.
Ha ne fark etti? Lab.larımız dal dal ayrıldı, kocaman oldu.
Ama biz o lab.lar içinde -bu madde kısıtlı, bunu kullanmayacağız, bunun yerine şunu kullanacağız ama 2 hakkınız var- uyarıları ile devam ettik.
İşte bir devlet Üni.nin yetersiz ekipmanlı kocamaaan lab.larındaki gurur tablosu.
Ha buna rağmen, çok güzel şeyler başardık, üni. aratınca yabana atılmayacak bir öğrenci grubu olduğunu görürsünüz.
Eh o başarıyı da alıp kendine mal etmesi için, gerekliydi "Kurduk" lafı.
Daha yazmayayım kendimi ifşaya doğru gidiyorum