Haksız yere bir tane bile ihraç edilen görmedim de ondandır
Siz nereden biliyorsunuz,onların günahsız insanlar olduğunu? Hayırdır? Elinizde feto terör örgütünün tüm üyelerinin, isimlerimi var?
Partiden insanların yargılanmadığını nereden biliyorsunuz?
Ak Kadrodaki değişikliklerden haberiniz yok sanırım.
Aynı karde resmi var diye, tutuklanacak olsaydı şayet, Türkiye'de siyasetci kalmazdı sanırımfetöyle resimleri olan kişiler yine vekil adayı. bu mu kadro değişikliği?
Aynı karde resmi var diye, tutuklanacak olsaydı şayet, Türkiye'de siyasetci kalmazdı sanırım
17 Aralık ve 25 aralıktan sonra, bankasya para yatıranlar ve cemaatle ilişkisini kesmemiş olan kişiler,yargılanıyor.eee okuluna gideni, sendikasına üye olanı, gazetesine abone olanı vs tutuklayıp işten atarken iyi de ayan beyan resmi olanlara neden işlem yapılmıyor?
17 Aralık ve 25 aralıktan sonra, bankasya para yatıranlar ve cemaatle ilişkisini kesmemiş olan kişiler,yargılanıyor.
Hayır anlamadığım benim söylediğimi nasıl tersine çevirdin ekonomim olarak faydası olmaz dedim savunma olarak Türk Silahlı Kuvvetlerine tabi ki faydası vardır. Ama o satamadığımız silahların Türk ekonomisine getirdiği faydayı anlatın da biz de bilelim.1- SOM Füzesi
2- ROKETSAN UMTAS - TANKSAVAR FÜZE SİSTEMİ
3- T129 ATAK HELİKOPTERİ
4- BORA-12
5- T-155 FIRTINA OBÜSÜ
6- ALTAY MİLLİ TANK
7- AKYA MİLLİ TORPİDO
8- MİLGEM MİLLİ GEMİ
9- ANKA İNSANSIZ HAVA ARACI
10- ATMACA MİLLİ GEMİSAVAR
11- ARMA ZIRHLI MUHARABE ARACI
12- BMC KİRPİ
13- COBRA - ZIRHLI TEKERLEKLİ ARAÇ
14- GÖKTÜRK MİLLİ KEŞİF UYDUSU
15- GÖZCÜ MİNİ İNSANSIZ HAVA ARACI
16- HÜRKUŞ EĞİTİM UÇAĞI
17- İDA(İNSANSIZ DENİZ ARACI)
18- KASIRGA TR-300 FÜZE
19- MPT
20- PARS ZIRHLI MUHAREBE ARACI
21- TÜBİTAK AKILLI BOMBA
Daha fazla saymama gerek var mı?!
İyi ki, ''Aselsan''Daki mühendisler sizler gibi düşünmüyor!..
İhracat etmiyeceğiz diye düşünüp, silah üretmemek, hangi aklın ürünüdür Allah Aşkına!
Düşman ile savaşırken, hangi silah ile mücadele etmeyi düşünüyordunuz?
Savunma sistemi, bir ülkenin ''Bel Kemiğidir'' Bir insanın sırtı yere geldiği anda, mağlup olmuş demektir!..
Afrin de, abd komutan Türk Askerine kafa tutup,''Afrini Terk Etmeyeceğiz'' Diye göz dağı verdiğin de, şayet Türk Askerinin Elindeki Savunma silahları,abd yapımı olsaydı ve abd bağımlı olsaydı,sonuç ne olurdu sizce?! abd komutanın bu restine karşılık, Türk Devleti kararlılıkla emin adımlar ile ilerledi.Çünkü Bizim hiç kimseye Eyvallahımız Yok.Kendi Göbeğimizi kendimiz kesiyoruz!
Siz hiç, ihracat edemiyoruz düşüncesiyle, sebze meyve yetiştirmeyen bir çifci gördünüz mü?!
Çok Komiksiniz biliyor musunuz.İnan yazdıklarınızı okuyunca, çok güldüm.Bunu yazan, üniversite okumuş olamaz diye düşündüm ama üniversite bitirmeden de, mühendis olunmuyor değil mi ama?Satışını yapamıyacagız nasılsa diyerek, yerli savunma sistemini yapmamak ne kadar mantıklı acaba?
Yunanistan,Türkiye ile savaşa girme korkusuyla, savunma silahlarına harcadığı bütçe yüzünden iflas etmedi mi? Biz de, o savunma silahlarını satın almak yerine, kendimiz üretiyoruz.Bunun Neresi Kötü Allah Aşkına ya?
Satın Almayarak, düşük bütçe ile kendimiz ürettiğimiz zaman, bunun ülke ekonomisine katkısı olmuyor mu yani?!
Yök ile, Reis ne alaka ya?
Erdoğan mı görevden aldı sanki.
Görevden alan, yök. Suçlu olan Erdoğan!
Velev ki, Erdoğan Üniversite okumadı diyelim. Bravo Ona ki, Üniversite okumadan, bu kadar insana Liderlik yapabiliyor! Ve Üniversite mezunu olan, devlet adamlarına karşı kafa tutup, onlara ''Rest'' Çekebiliyor. Dünya Lideri olabiliyor. Ya birde, üniversite mezunu olsaydı neler yapardı Allah Bilir(Sözlerime bakarak, Erdoğanın üniversiteyi okumadığını, düşündüğümü sanmayın.Ben sizlerin sözlerine binayen, mecazi anlam da yazdım o cümleleri!)
Üniversite mezunu olup da, Mersin güneydoğunun incisidir diyerek,ilokul coğrafyasından bi haber olmak da, bir marifet değil mi ama
Eşim Esnaf
Esnafın düşüncesi ''AK Partiyle, Yola Devam''
Tüm Kainat, RAHMANIN Bir Nimetidir!
İçtiğin bir bardak sudan, yediğin bir dilim ekmeğe kadar tüm bunlar,Rabbimizim bizlere bahşettiği bir ''Nimettir'' Siz Aksini mi düşünüyorsunuz?
Doğal olaraktan da, Erdoğanın bu hizmetleri, bu ülkeye kazandırması da, Rabbimizin Bizlere bir Nimeti Değilmidir?
Tamam da, Benim Tarihden Verdiğim örnekler, sizi neden bu kadar rahatsız ediyor?!..
Ben,Geçmişinden örnek alıp, kendine ders çıkarmayı hayat düsturu edinmiş birisiyim!..
Bizler Erdoğanı, yargılanamaz veyahutta hukuktan üstündür diye gören birileri değiliz!
Biz, Muharrem İncenin, tıpkı mahalle kabadayılılarının, asarım keserim demesi gibi, tehdit vari bir üslup ile, konuşmasına değindik! Tehdit ederek, sizce ne kadar mantıklı bir iş yapıyor?
Bir dönem Selahaddin demirtaşın, halkı sokaklara çıkarmak ile, tehdit ettiği gibi Muharrem ince'de Yargılamak ile tehdit ediyor!.
Siz anlamıyor musunuz?alakası yok.
17-25 aralıktan öncesi sonrası değil burada mesele. o tarihlerde akp içindeki vekiller, bakanlar bağını kesmemiş vatandaş ne yapacak?
böyle bir zihniyet var mı?
şu grup iyidir yanaşın sonra aaa bunlar kötüymüş bağınızı kesin.. kukla mı oynatıyorsunuz?
daha geçen belgesi açıklandı sadece 2015 yılında fetö okullarına tonla para yardımı yapmış devlet. resmi soru önergesine gelen meb cevabı bu.
Tonlarca para verip,Dışarıdan silah almayıp,Daha az bütçe ile,yerli yapım silah kullanarak,bütcemize fayda sağlamış olmuyor muyuz?Hayır anlamadığım benim söylediğimi nasıl tersine çevirdin ekonomim olarak faydası olmaz dedim savunma olarak Türk Silahlı Kuvvetlerine tabi ki faydası vardır. Ama o satamadığımız silahların Türk ekonomisine getirdiği faydayı anlatın da biz de bilelim.
Siz anlamıyor musunuz?
Cemaatin kirli yüzü ortaya çıktıktan sonra, cemaatle ilişkisini kesmemiş kişiler,yargılanıyor
O silahları üretmek için harcanan tonlarca para nerde?Tonlarca para verip,Dışarıdan silah almayıp,Daha az bütçe ile,yerli yapım silah kullanarak,bütcemize fayda sağlamış olmuyor muyuz?
Onu üretmek için harcanan para, dışarıdan silah almak için harcanan paranın yanında, devede kulak kalır.O silahları üretmek için harcanan tonlarca para nerde?
Şu anda silahları üretsek testlerini yapıcak aletleri dışardan alıyoruz.
Ülke ekonomisi tarımla, endüstriyel üretimle ilerler silah alımından yapıcağımız tasarrufla değil. Siz bana söyleyin ne üretiyoruz da dünyaya satıyoruz?
Şimdi muhalefet iktidarda olmadığı için ne yaptı diye soramazsınız anca iktidarda ki adama ne yaptın diye sorarsınız.Onu üretmek için harcanan para, dışarıdan silah almak için harcanan paranın yanında, devede kulak kalır.
Biz en azından Üretiyoruz!
Ama Muhalefet ne yapıyor? İktidara geldiğinde, yapılan hizmetleri durdurmakla, yıkmakla tehdit ediyor.
Yerli arabanın yapımına karşı çıkan Muharrem ince, alman araba şirketine olan hayranlığını, ballandıra ballandıra anlatıyor.
Onu üretmek için harcanan para, dışarıdan silah almak için harcanan paranın yanında, devede kulak kalır.
Biz en azından Üretiyoruz!
Ama Muhalefet ne yapıyor? İktidara geldiğinde, yapılan hizmetleri durdurmakla, yıkmakla tehdit ediyor.
Yerli arabanın yapımına karşı çıkan Muharrem ince, alman araba şirketine olan hayranlığını, ballandıra ballandıra anlatıyor.
Neyse ya sizlere bise olmuyo banlanan biz oluyoz sayenizde.AntiDemokratik açılım bir de üstüne saçılımn meyveleri.
O anlattıklarınız dikkat dağınıkligi değil de artikulasyonla ilgili sorun gibi. Teşhisi kendiniz mi koydunuz? Sizin gibiler derken??? Su an ayrıştırici şekilde yazmissiniz yazmissiniz sonunda da kendinizi ovmussunuz araya da mağduriyeti sikistirmissiniz. Yok eziyormusuz falan. Şu an dediğiniz her şeyin fazlasını yapıp bana da yansıtma yapıyorsunuz. Yok açık ariyormusum. Açık arasam tiyo yazmanı söylerdim vs. O dediğiniz kelimenin yanlış yazımının dikkat eksikliği ile ilgisi yok hepimiz biliyoruz bunu...Sizin gibiler neden seçilip sevilmiyor biliyor musunuz?
Sizler insanların açığını arayan, ve açığını bulduğunuz anda da, oradan yakalayıp dalga geçiyorsunuz!..
Dağdaki Çoban ile, benim oyum bir mi olacak? Diyen kişileri, bu millet İktidara getirmedi!
Benim, orada yaptığım basit bir hatadan, kendinize eğlence çıkarmışsınız Brawo
Bak size bir tiyo vereyim mi? Ben de dikkat dagınıklığı var.Sınav esnasında heyecandan,olumluyu olumsuzluk olarak okuyabiliyorum.S ve Z çok zaman yanlış yazıp, yanlış okuyabiliyorum. P ve B Aynı şekilde yanlış yazıp,Yanlış okuyabiliyorum. Kuran'ı Kerim okurken de, kimi zaman V harfi F diye okuyorum. Haydi buyrun size bir eğlence çıktı! Eğlenin eğlenebildiğiniz kadar
İnsanların zayıf noktalarıyla dalga geçmek size, İnsanları, hatalarıyla ve kusurlarıyla sevip, saymakta bize yakışır!!!...
Habil ile Kabil Desem
Ebu Lehep ile Hz Hamza Desem
Ebu Cehil ile Hz Abbas Desem Bilmem Sizlere Bir çağrışım yapar mı?
Peygamberler'den de, örnek vereceğim isimler vardı ama, ''Dini Paylaşım Yasaktır'' Kuralına karşı gelmemek adına, suskunluğumu bozmuyorum!
Korkma gel su çok gizelburası dipsiz bir kuyu sahalara yeni dönmüşken ban yememek lazım :)
oyum akşenere deyip kaçıyorum
Hep mağdurlarO anlattıklarınız dikkat dağınıkligi değil de artikulasyonla ilgili sorun gibi. Teşhisi kendiniz mi koydunuz? Sizin gibiler derken??? Su an ayrıştırici şekilde yazmissiniz yazmissiniz sonunda da kendinizi ovmussunuz araya da mağduriyeti sikistirmissiniz. Yok eziyormusuz falan. Şu an dediğiniz her şeyin fazlasını yapıp bana da yansıtma yapıyorsunuz. Yok açık ariyormusum. Açık arasam tiyo yazmanı söylerdim vs. O dediğiniz kelimenin yanlış yazımının dikkat eksikliği ile ilgisi yok hepimiz biliyoruz bunu...
Okumayı sevenlere kısa bir özet
Bu daha başlangıç daha ne ağlamalar duyacağız
02:57 | 26 Mayıs 2018
HOŞUMA GİDEN ŞEYLER
BU DAHA BAŞLANGIÇ DAHA NE AĞLAMALAR DUYACAĞIZ
İktidar adeta koşar adım sona doğru gidiyor.
Mesele 24 Haziran'daki seçimi kazanıp kazanmamasında değil.
AKP iktidarı artık Türkiye'yi yönetemiyor.
Türlü oyunlarla ve ağır baskılarla bir süre daha iktidarını sürdürmeyihayal ediyor olabilir ama yolun sonuna geldiklerini hatta duvaratosladıklarını onlar da biliyor.
Durum böyle olunca oyundan erken atılanların ağlamalarına da tanık oluyoruz.
Her ne kadar hepsi de “canımızı alsalar bile reisimizin arkasındayız”mesajları verseler de aslında ne kadar mutsuz olduklarını ve hırslarından deliye döndüklerini açık etmeden de duramıyorlar.
Örneğin bunlardan biri AKP milletvekili Aydın Ünal. Milletvekili olmadan önce Erdoğan'ınkonuşmalarını yazan Aydın Ünaladay gösterilmedi.
Ünal “çaktırmadan” aday yapılmamasından duyduğu kırıklığıve üzüntüyü anlatırken aslında AKP'ye ihanet edenlerin hedefi haline geldiklerini söylüyor.
Ünal'ın yazısından bir bölüm şöyle; “17/25 Aralık ve 15 Temmuz sonrasında ‘gerçeği fark edip', dün ‘Muhterem Hocaefendi' diyerek selam gönderdikleri terörist başına, bugün günahlarını örtmek için abartılı şekilde bağıranların da hedefi olduk. Dün Hocaefendilerine saygısızlıkla, fitnecilikle itham ediyorlardı, aynı kişiler tarafından FETÖ'cülükle suçlandık; aldırmadık. FETÖ ile mücadele ediyormuş gibi yapıp ne kadar Fetullahçı yöntem ve araç varsa kullanan herkese karşı çıktık. FETÖ ile mücadeleyi sulandırmaya çalışanlara karşı susmadık. Kendi kirli geçmişini örtmek için çirkefleşenlere boyun eğmedik. Tam da FETÖ'ye yaraşır şekilde, isimsiz bildirilerle, ‘Reisçilik' yapıyormuş edasında haddini aşanlara, davayı zehirleyenlere, kendi şahsi hırsları için, kendi ikballeri için, doymak bilmeyen midelerini tıka basa doldurmak arzusuyla tezgâh açarak partiyi, teşkilatı incitenlere sessiz kalmadık. Her ilçede, ilde türeyip, tasmalarını tutan şer odaklarının borazanlarını öttüren trollere de prim vermedik. Adaletten şaşmadık. FETÖ'yü cezalandırmada yanlış yöntemlerin terör örgütünü büyütebileceği tehlikesini, her türlü saldırıyı göze alarak dillendirmekten çekinmedik.”
Nasıl. Müthiş değil mi? Adamın içi ne kadar dolmuş böyle.
Ama Aydın Ünal durmuyor. İğnemelerle hırs ve öfkesiniaçıklamaya devam ediyor; “Ankara'ya istediğimiz kadar hizmet edemedik. Bürokrasiyi aşamadık, dinozor parklarını geçemedik. Çokça torpil, iltimas, nüfuz istendi; ‘iş yapmaz vekil' yaftasına rağmen hamdolsun adaletten şaşmadık. Sistem bize bol geldi, ama yakınma makamında değiliz, yakınmadık.”
Bence bu daha başlangıç.
Kenara atılan AKP'li isimler 24 Haziran'da başarısız bir sonuç alınsın bakın nasıl ortayadökülecekler.
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
ALLAH KİMSEYİ BUNLARIN DURUMUNA DÜŞÜRMESİN
Muharrem İnce önceki gece CNN Türk ekranında AKP'li üç kişininsorularını cevaplandırdı.
Kurumları tarafından gazeteciolarak nitelendirilen bu üç kişiTayyip Erdoğan adına Muharrem İnce'yi köşeye sıkıştırmayaçalıştılar.
Hal ve hareketleriyle, jest ve mimikleriyle aldıkları her cevaptan sonra içine düştükleri durumu da yansıtan bu üç kişi sosyal medyadada hem eleştiri hem de alay konusu oldu.
AKP'lilerin Muharrem İnce'nin sözünü her seferinde “Ama Tayyip Bey de bunu söylüyor” veya “AKP'nin de bu konuda şu görüşü var” diyerek kesmeye kalkışmaları da hayli tepki topladı.
Sonuç olarak öyle ya da böyle bir zamanlar yaptıkları için gazeteciolarak anılan bu kişilerin düştüğü durum insanı ister istemez üzüyor.
Sadece durumu belirtmek istedim.
Gerçekten Allah kimseyi bunların düştüğü duruma düşürmesin demekten başka bir şey de gelmiyor içimden…
Bİ SORALIM BAKALIM
BORSA HÜKÜMETE DESTEK VERMEK İÇİN NE KADAR DÖVİZ BOZDURDU
Bu köşede dün yazdığım bir yazıda İstanbul Borsası'nın AKP hükümetine destek olmak için “seçime giderken dış oyunları bozuyoruz” dediğini ve döviz varlıklarını sattığını açıkladığını belirterek “Borsa hükümete böyle destek olamaz” diye yazmıştım.
Bu yazıyı yazdıktan sonra ertesi gün bir başka bilgi buldum. Onu zamanında atlamışım.
Meğer bu borsa Erdoğan'a yağcılıkolsun diye iki yıl önceki “dövizinizi bozdurun” kampanyasına da katılmış.
Borsa yönetimi ekonomiye katkısağlamak için “elindeki döviz varlıklarını satma kararı” almış 2016'nın sonunda.
O tarihte 2 milyon 400 bin dolarlıkdöviz varlığı varmış borsa yönetiminin. Bunlar satılmış. Bu kadarlık bir satışla ekonominin düzelmeyeceği ortada ama yine de olsun, psikolojik etki sağlamasından söz edilebilir.
Ancak anlamadığım Erdoğan'a yaranmak için döviz varlığını satan borsa meğer geçen iki yıl içinde yine döviz biriktirmiş.
Madem ekonomiye katkı için döviz pozisyonundan çıkıldı, sonra ne oldu da yine döviz biriktirilmeyebaşlandı ki?
Borsa yönetimi iki yıl sonra kapısına gelen yağcılık fırsatını tepmemekiçin bu dövizi satmış.
Bir süre sonra bakarsınız bu borsa yine “ekonomimize katkı” diyerek yine döviz pozisyonundan çıktığını açıklar.
Milletin bir bölümü buna inandıktan, etkili ve yetkili isimler de “yahu kardeşim ne yapıyorsunuz, kendinizi rezil etmenizi bırakın bizi de rezil ediyorsunuz” demediği sürece bu yalakalık oyunu sürecektir.
YENİ ÖĞRENDİM
HAZIR ÇORBAYA, MISIR GEVREĞİNE VE GOFRETE VERDİĞİMİZ PARALAR DUDAK UÇUKLATIYOR
Neymiş; dış güçler oyun oynuyormuş da döviz fiyatları bu nedenle artıyormuş. Yoksa Türkekonomisi çok güçlüymüş. Çok güçlü bir ekonomi “Türkiye düşmanı birkaç Batılının dedikodusu” ile çöküveriyor, orasını anlamak da mümkün değil tabii.
Gerçi döviz fiyatlarının fırlaması için dış güçlere de pek ihtiyaç yok galiba.
Lükse ve ihtişama o kadar alıştık ki, gofrete mısır gevreğine hatta hazır çorbaya verdiğimiz dövizin sonra dönüp nasıl canımızı acıtacağınıgörmüyoruz.
Ben de bilmiyordum, CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in soru önergesi sayesinde öğrendim.
Gürer'in soru önergesine yanıt veren Gümrük ve Ticaret Bakanı Nihat Zeybekci, geçtiğimiz yıl 1 milyon 228 bin 700 dolar karşılığında 556 bin 969 kg hazır çorba ithal ettiğimizi açıklamış.
Vay canına Türk mutfağının değişmezi, Anadolu'nun kahvaltıdabile içtiği çorbayı elin yabancısından alıyormuşuz.
Ne diyeyim, Allah akıl fikir versin.
Sadece hazır çorbayla da kalmamışız.
Bakan Zeybekci, aynı dönemde 9 milyon 370 bin 527 dolar değerinde ve 3 milyon 733 bin 39 kg kahvaltılık gevrek aldığımızı da bildirmiş.
Bir de gofret var. Hani şu yerlisi 80 kuruşa satılan çocukların vazgeçilmezi gofret.
Sıkı durun, geçen yıl 10 milyon 789 bin 97 doları da 3 milyon 218 bin 240 kg gofret ithal etmek için ödemişiz.
Samanı da ithal ediyoruz biliyorsunuz.
Vallahi bu koşullarda saman ithalineşaşırmıyorum artık.,
Müşterisi olduktan sonra niye ithal edilmesin.
CANIMI SIKAN ŞEYLER
“İÇ SAVAŞÇI” PROFESÖR MEĞER BİR DE BİLİM HIRSIZIYMIŞ
Adının önünde profesör yazan adam çıktı ekrana “Bizim için 24 Haziran'da yenilgi olursa Belgrad ormanında ağacın altına gömdüğümüz talim şeylerini alır çıkarız sokağa” dedi.
Hakkında soruşturma açılmış şimdi.
Ne olur sizce?
Hiçbir şey olmaz.
Birkaç yandaş yazar “Bu bir provokatör” falan diye yazar.
Sonra unutturulur.
Bugünkü iktidarın yarattığı iklimdencesaret alarak güç sarhoşu olan bu kişi gerçekten eline silahı alır sokağa çıkabilir mi, bilemem, ama yeni öğrendiğim bir şey var, bu adamda sokağa çıkacak karakter olmama ihtimali daha yüksek.
Çünkü bu kahraman kişi görünüştebitki uzmanı. Bu konuda çok sayıda kitabı olduğu söyleniyor.
Ama bu kitaplardaki bazı bilgilerin “intihal” yani “bilim hırsızlığı”olduğu ortaya çıkmış.
Bu bir dedikodu değil. Mahkemekararıyla sabitlenmiş bile.
Kendisini ‘Bitkilerin efendisi' olarak tanıtan Ahmet Maranki'ninkitabındaki bitki fotoğraflarını izin almadan ve kaynak göstermeden yazar İbrahim Gökçek'in kitabından aldığı tespit edilmiş. Maranki'yiyargılayan mahkeme tazminata mahkum ettiği gibi dava konusu fotoğrafların yer aldığı kitap için de toplatma kararı vermiş.
Maranki'ye açılan soruşturmadan bir sonuç çıkar mı bilemem ama Maranki'yi “intihal'den yargılayan ve mahkum eden mahkeme heyetinin başına bir şey gelirse hiç şaşırmam.
Bu arada (Prof) Ahmet Maranki'ninkitaplarında “hiçbir zararı veya yan etkisi yoktur” diye belirttiği bazı bitkilerin aslında son derece zararlıolduğu da ileri sürülüyor. Ancak bu konudaki bilgim asla yetmeyeceği için ayrıntılarını yazmak istemiyorum.
https://www.sozcu.com.tr/2018/yazar...acagiz-2430255/amp/?__twitter_impression=true
yazıyı okudugumda yorumlamamı rica etmiştinizTamamını okuduğunuzda düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim