Ayyy ben de nefret ederim stok işinden var ya. Sen su örneğini deyince aklıma geldi. İlk evlendiğim sene kayınvalidemler gelirken neredeyse tüm pazarı alıp gelmişler. Biz de onlar gelecek diye alışveriş yapmıştık bir sürü. Dolabı bir güzel yerleştirmiştim. Evi de ok gibi düzenlemiştim. Allahım beynimden vuruldum. Eşime nasıl kızıyorum bir görsen, onlardan sebze meyve isteyen mi oldu, madem onlar getirecekti biz neden aldık, hiç iletişim kurmuyor musunuz siz, akşam sabah boş boş ne konuşuyorsunuz bu telefonda, deseydin ya anne bir şey almayın biz her şeyi aldık, ha yok biz illa ki alırız diyorlarsa o zaman biz neden aldık ??!?!??!? Şeklinde uzayıp giden bir cinnet hali. Yüzümün şeklini görmeliydiniz bir gram sevinmedim, aksine suratım düştü o poşetleri görünce. Teşekkür ederiz ama neden zahmet ettiniz 8 saatlik yoldan bunları getirmeye, dolapta da yer yoktu zaten dedim direkt
Neyse ki kıştı. Her şeyi balkona koyduk, balkondan alındı yenildi. Meğer yemeyi de çok sevdikleri için kendi yiyeceklerini getirmişler birnevi. Kaynanam devamlı bir şeyler pişirdi pişirdi koydu. Hala aynılardır 4 sene geçti ne zaman gelseler dolabı istiflerler. Biz gidince de aynı şekilde. Bir tane bir şey alamaz olursun o dolaptan. Nefret ederim ama jest yaptıklarını sansalar da benim için iç sıkıntısından başka bir şey değil.
Bodrum var evet de bir şey de bodruma inince genelde geri gelmiyor pek, bu sefer diyorum demek ki gereksizmiş boşuna tutmuşuz elde. Annem gelsin bir baksın da. Kullanırım derse o alır yoksa da satıyor mu bodrumda tutuyor mu kendisi bilir artık eşim bey. Bugün yine sürekli dolandık iş yaptık yine iş eksilmedi. Yine her yer her yerde. Daha çocuk doğmadan böyle olduysak doğduktan sonrasını düşünemiyorum