Sual: Kuranı Türkçe tercümesinden okumak uygun mu? CEVAP Hayır, değildir. Diyanetin hazırladığı Kur'an-ı kerim mealinin önsözünde diyor ki: (Kur'an-ı kerim, yalnız Türkçeye değil, hiçbir dile hakkıyla çevrilemez. Eski tefsirlerin ışığı altında verilen manalara da tercüme değil, meal demek uygundur. Kur'anın yalnız manasını ifade eden sözleri, Kur'an hükmünde tutmak, namazda okumak caiz olmaz. Hiçbir tercüme, aslının yerini tutamaz.) Büyük İslam âlimi İbni Hacer-i Mekki hazretleri buyurdu ki: (Kur'an-ı kerimi Arapçadan başka harf ile yazmak ve Kur'an-ı kerim yerine tercümesini okumak haramdır. Kur'an-ı kerimi tercüme etmek başka, yapılan tercümeyi Kur'an yerine koymak başkadır. Arapçadan başka harf ile yazmak ve böyle yazılmış olanı okumak haramdır. Kur'anı Arapça harflerle, okunduğu gibi yazmak bile haramdır.)[Fetava-i fıkhıyye s.37] Sual: Sitede deniyor ki: (Kur'anı Arapça harflerle, okunduğu gibi yazmak suretiyle değiştirmek bile haramdır.) Buna göre, Latin harfleriyle okunduğu gibi yazmak nasıl caiz olur? Sitede İslam harfleriyle yazıldığı gibi Latin harfleriyle de sureler yazılmıştır. Bu caiz midir? Suudilerin hacılara dağıttığı Mushafta okunuşuna yani tecvid kaidesine göre yazılmıştır. Bu caiz oluyor mu? CEVAP Kuranı okunduğu gibi yazmak başka, bilmeyen birisine öğretmek niyetiyle okunuş şekliyle yazmak başkadır. Sitede ayrıca sesli olarak da veriliyor ki, yanlış okunmasın diye. Suudilerin dağıttığı Mushafta, okunuşuna göre yazılmışsa, yani bazı harfler eksik veya fazla ise caiz olmaz. Latin harfleriyle yazmak haramdır. Ama zaruret olunca, Mushafı değil, bazı sure ve âyetleri Latin harfleriyle yazmak caiz olur. Mushafı Latin harfleriyle yazmak için bir zaruret, bir ihtiyaç mevzubahis olamaz. Ama İslam harflerini bilmeyen, namazda okuyacağı, sure ve duaları Latin harfleriyle yazıp öğrenebilir. Sonra bilen birisine dinlettirir, doğru denirse okumaya devam eder. Sual: (Kur'an okuyan bir çok kimse var ki, Kuran-ı kerim onlara lanet eder) hadis-i şerifini âlimler nasıl açıklamıştır? CEVAP Muhyiddin-i Arabi hazretleri (Müsamere) adındaki kitabında buyuruyor ki: Hazret-i Ebu Hüreyrenin haber verdiği hadis-i şerifte, (Bir zaman gelir ki, müslümanlar birbirlerinden ayrılır, parçalanırlar. İslamiyeti bırakıp, kendi düşüncelerine, görüşlerine uyarlar. Kuran-ı kerimi mizmarlardan, yani çalgılardan, şarkı gibi okurlar. Allah için değil, keyf için okurlar. Böyle okuyanlara ve dinleyenlere hiç sevap verilmez. Allahü teâlâ bunlara lanet eder. Azap verir!) buyuruldu. Başka bir hadis-i şerifte, (Kuran-ı kerimi Arap şivesi ile, onların sesi ile okuyun! Fâsıklar, şarkıcılar gibi okumayın!) buyuruldu. Başka bir hadis-i şerifte, (Kuran-ı kerim, okuyanlarına, ya şefaat edecek veya düşman olacaktır) buyuruldu. (Müslim) Demek ki, Kuran-ı kerim, Allah rızası için, dinimizin bildirdiği şekilde okuyana şefaat edecek, şarkıcılar gibi okuyana düşman olacak, ona lanet edecektir. (Şira) Kolu açık Kur'an okumak Sual: (Kadınların kolları ve saçları açık Kur'an okuması ruhsattır, yani mahzuru yoktur) deniyor. Hâlbuki S. Ebediyyede, (Kendi avret yeri açıkken ve avret yeri açık olanların yanında Kuran-ı kerim okumak mekruhtur) deniyor. Kadınlara bu ruhsatı kim vermiştir? CEVAP Kadınlara ruhsat veren yoktur. Yani hiçbir kitapta mubah olduğu bildirilmemiştir. Kadınların, başı ve kolları açık Kuran okuması tahrimen mekruhtur.(İbni Abidin) Erkeklerin bile başı kolları açık Kur'an okumaları tenzihen mekruhtur. kaynak: Kur'an- kerim okumak ve dinlemek - Dinimiz slam burdan dinimizle ilgili herşeyi soru-cevap şeklinde ehli sünnet vel cemaate uygun olarak bulabilirsiniz arkadaşlar |