2013 Kpss Cafe' me Gelmek İsteyenler Buyrun =)

bu arada sedefcim,

Türkçe'den sözcükte anlam, cümlede anlam ve paragraf konuları bitmiştir. bugün dilbilgisini de bitireyim diyorum ama karar veremedim. haftasonu çember, analitik, uzay geometri, öğrenme psikolojisi ve Türkçe'nin kalanını da bitirmem lazım ki hastalıklar nedeniyle sarkan programı tamamlayayım.

şimdi alan sınavı da var ya, dilbilgisini biraz daha yaymak gerekir. en iyisi Türkçe'den çalıştığım yerlerin sorusunu çözeyim, bugün geometriyi bitireyim, yarın da tüm günü rahat rahat öğrenme psikolojisine ayırırım.
 
Modern Psikodinamik Kuramlar

Freud’un görüşleri, kendisinden sonraki birçok kuramcının görüşlerinin temel kaynağını oluşturmuştur. Freud’u izleyen ve Modern Psikodinamik Kuramcılar olarak anılan bir grup kuramcının Freud ile temelde ortak görüşleri olmakla birlikte her birinin ayrıldıkları görüşleri bulunmaktadır. Kişiliğin psikodinamik kuramlarını savunan kuramcılar, kişiliğin; geçmiş yaşantılar, düşünceler, duygular ve anılar ile bilinçliliğin çeşitli düzeylerinde yaşanılan içsel ve psikolojik çatışmaları yansıttığı sayıltısından hareket ederler.

Freud’dan farklı düşünceleri olan kimi kuramcılar, egonun fonksiyonlarının ve bireylerin sosyal etkileşimlerinin kişiliğin önemli belirleyicileri olduğu kanısında ortak görüşleri paylaşmaktadırlar. Freud yetişkin kişiliğini, erken çocukluk dönemlerinde id’in doyum bulma yollarının belirlediği görüşünü savunmaktadır. Modern psikodinamik kuramcılarsa biyolojik içgüdülerin doyum bulmalarının, bireyin sosyal gelişiminin sadece bir bileşeni olduğunu, genelde sosyal gelişimde çocuğun ailesi ve yaşıtları ile ilişkilerinin niteliğini, yetişkin kişiliğinin oluşmasında temel bir güç olarak görürler.

Modern Psikodinamik Kuramcılar arasında yer alan Carl Jung, Alfred Adler ve Karen Horney’in kişilik kuramları aşağıda ana hatlarıyla açıklanmıştır.

Carl Jung

Kişilik gelişimi açısından Jung’da Freud gibi, bilinçdışının önemini kabul eder. Ancak Jung, kişisel bilinçdışının yanı sıra ortak bilinçdışının da olduğunu ileri sürmüştür. Ortak bilinçdışı, tüm insanlar tarafından paylaşılır ve biyolojik katılımımızın bir parçasıdır. İnsana atalarından aktarılan belirli düşünme, hissetme, algılama, davranış eğilimleri ve gizil güçler ortak bilinçdışının içeriğini oluşturmaktadır. Örneğin anne, güneş, Allah, ölüm imgeleri herkes tarafından paylaşıldığından farklı kültürlerde benzer figür ve konuların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Aynı zamanda Jung, bireylerin kişiliklerinin içedönüklük ya da dışadönüklük yönelimlerine sahip olarak dünyaya geldiklerini savunmaktadır. Bu yönelimler; bireylerin ya kendileriyle ya da dış dünyayla ilgilenmelerini kapsamaktadır. Jung’un içedönük olarak tanımladığı insanlar sıkılgan ve şüphecidirler, kolay arkadaşlık kuramazlar ve yaşamın içinde olmaktan çok yaşamı seyretmeyi tercih ederler. Dışadönük olarak isimlendirdiği insanlarsa; açık, kendine güvenli, kolaylıkla arkadaşlık kurabilir ve yaşamda farklı faaliyetlerde bulunurlar. Jung kişiliğin bu iki yönünün denge içerisinde olması gerektiğini vurgulamıştır. Jung’un kuramının birçok yönü psikologlar tarafından reddedilmekle birlikte içedönüklük, dışadönüklük konusunda hala araştırmalar sürmektedir.


Alfred Adler

Adler’in kişilik kuramına göre evrensel, herkeste olan eksiklik duyguları, insanların güdüleyici bir süreç olarak eyleme geçmelerini sağlar. İnsanlardaki bu eksiklik duygusuna tepki olarak üstünlük çabaları ortaya çıkar. Diğer bir deyişle insanlar eksiklik duygularını üstünlük çabalarıyla telafi etmeye çalışır. Şayet başarılı olursa sağılıklı bir kişilik gelişimi ortaya çıkar. Ama abartılmış üstünlük çabalarıyla eksiklik duyguları bireyin kendisi tarafından saklanmış olur, böylece bozulmuş bir benlik imajı gelişir.

Diğer modern psikodinamik kuramcılar gibi, Adler de kişilik gelişiminde sosyal faktörlerin önemini vurgulamıştır. Örneğin; çocukların ailedeki doğuş sıralarına göre farklı kişilik özellikleri tanımlamıştır. Aynı zamanda Adler, insanların, diğerleriyle ilişki kurma gereksinimi içinde olan toplumsal varlıklar olduğunu öne sürer. İnsanlar kendi algılarını, eylemlerini, düşüncelerini, görüşlerini oluşturma ve biçimlendirme konusunda doğuştan yeteneklidirler. Kendi kişiliklerini yaratabilirler.

Karen Horney

Horney, insanlar arasındaki davranış farklılıklarının aile içi ilişkilerden ve sosyo kültürel etmenlerden kaynaklandığını belirtmektedir. Ona göre, çocuğun anne babasıyla, toplumla ve diğer insanlarla ilişkileri önemlidir. Bu ilişkiler içerisinde bireyler çevreyle etkileşim tarzları geliştirirler. Horney, bu ilişki tarzlarından birini, “insanlara yönelme” olarak tanımlamaktadır. Bu örüntü diğerleri tarafından kabul edilmeyi ve sevilmeyi içerir. Diğer örüntü “insanlara karşı olma”dır. Bu örüntüyü gösteren insanlar düşmanca davranır, insanları yönetmeyi ve zayıf yönlerinden yararlanmaya çalışırlar. Üçüncü örüntü olan “insanlardan uzaklaşma” bağımsızlık ve mahremiyet için çalışmayı kapsamaktadır. Bu insanlar, sosyal etkileşimden uzaklaşma ve gizliliği tercih etme yönünde davranmaktadırlar. Horney’e göre sağlıklı insan, insanlara yönelme, insanlara karşı olma ve insanlardan uzaklaşma davranış örüntülerinden her birini, bulunduğu koşullara göre seçimli olarak kullanabilen kişidir. Nevrotik kişiyse bu üç davranıştan birini sürekli olarak kullanır ve yaşam biçimi haline getirir.




Kaynak: Kişiliği Açıklayan Diğer Kuramlar - AÖF
NotOku.com'a teşekkürler.
 

Canım alan sınavı kesin mi ki?Çoğunluk olmayacagı yönünde görüş bildiriyor?
 

Canım hayırlı olsun çok güzel görünüyor kitapların iştah geldiHangi siteden aldın?Ben de sedefin önerdiği bir siteden yediiklimin konu anlatımını alacagım 2013 baskı.
 
Canım hayırlı olsun çok güzel görünüyor kitapların iştah geldiHangi siteden aldın?Ben de sedefin önerdiği bir siteden yediiklimin konu anlatımını alacagım 2013 baskı.

canım kitapsec ve ucuzkitapal da aldım.

bu arada kötü haber:

özür grubuyla beraber 55bin geçiş olmuş
 
benim branşım rehberlik bu norm fazlası sebebiyle sınıf öğretmenlerinden 5000e yakını okullarda rehber olarak çalışmaya başlamış dün hocamız söyledi. böyle şeyler duyunca çok kızıyorum. formasyon alıp psikolojik danışman olduğunu sananlar bir bu durum da ikinci oldu. kimseyi kırmak istemem ama başkalarının yerinde görev yapanlar, yapmak zorunda bırakılanlar, yapılmasına olanak tanıyanların hakkında hiç iyi dileklerimiz yok tüm branş çalışanları ve öğrencileri olarak.


bu arada kasımda alan sınavı belli olacakmış 141 branşın 17sine alan sınavı gelecek diye duydum. Bunlarda muhtemelen türkçe, tarih, sosyal bilgiler, fen bilgisi, din kültürü, matematik, kimya, fizik, biyoloji vs branşlar olabilir.


neyse bu kadar yeter ben gidip gelişimi bitirmeye çalışıyım.
 
şimdi baktım canım o mesela istanbul-eyüp 2.bölge,diyarbakır-sur 3.bölge, gaziantep-nizip 1.bölge en fazla 3e kadar var canım, bunlar benim anladığım 1.hizmet bölgesi rahat yerler (neye göre rahatsa) 2.hizmet bölgesi biraz zor 3.hizmet bölgeside en zor yani en doğu yerler diye geçiyor, ben diyelimki ankaraya atandım (inaşallaaaahh)ankaranın hizmet bölgesi 1 diye geçiyor benim doğu görevimi yapmış sayılmam için ankarada belli bir yıl çalışmış mı olmam gerek?yoksa farketmez ben illa doğuya gönderilecek miyim?birde bir öğretmen atandığı yerde emekli olana kadar kalabilir mi?
Canım hayırlı olsun çok güzel görünüyor kitapların iştah geldiHangi siteden aldın?Ben de sedefin önerdiği bir siteden yediiklimin konu anlatımını alacagım 2013 baskı.
canım yediiklimin modüler set 2012 yılı bende var pek çalışmadım ama çok iyi değil genel izlenimlerim...matematiğin çok iyi değilse matematiği özellikle problemler kısmı çok iyi
 
zorunluhizmet.comdan alıntıdır, ama hala net değil kızlar yaa
 

Tatlım ben de geçen sene arkadaştan çalıştım yediiklimin kitaplarına çok çok begendim eğitim bilimleri için önerebilecegim kitaplar arasında ama genel kültür genel yetenek nasıl bilmiyorum o yüzden bu sene edinmeye karar verdim yediiklimi..
 
günaydın kızlaaaarr

dün 9da dershanem başladı.3 hafta mat ve vatandaşlıktan alıştırma dersleri olacak sonra sınav yapılacakmış.matematikten temelden almalarına rağmen bana ağır geldi :26: antrenmanlarla matematik gibisi yok valla vatandaşlık hocamız ısındırma dersi olarak yürütme ve cumhurbaşkanlığı seçimini anlattı.öyle iyi anlattı ki hepsi aklımdaaa kahvaltıdan sonra dershane notlarımı temize çekeceğim

sedefcim sözümü dinleyip test çözmene çokk sevindimm.kocaaamann afferim sana benim de desteğe ihtiyacım hastalık ve okul yüzünden geçen hafta istediğim gibi çalışamadım.çalışamadıkça gözümde büyüttüm.kendime haftalık program mı yapsam diyorum :26:
 
Göründü yine Şemdinli,Silopi yolları...

o kadar umutsuz olma canım, her sene 1000 alım bile görmüyorduk. 300-400 kişi alıyorlardı. yüksek puan alan yine iyi yerlere gidiyordu. 85 üstü alırsan gitmezsin o taraflara merak etme


canım 2009da yediiiklim gygk dergilerini almıştım konu anlatım için. matematik soruları bir çok yerde yanlış çözülmüştü. ama düzeltmişlerdir onu bilemem. denemelerde yediiklim zor deniyordu o zaman.
Onca alan değişikliğine ragmen çok iyi bir rakam bu kadarda beklemiyordum inan.

evet. geçiş çok oldu deniyordu. ama bir umut daha doğdu: 6. sınıflara seçmeli ders gelmiş 1 saat. Türkçe alım o yüzden de artacak. 2500 ü geçmez sanırım ama belli de olmaz.


canım isabetli bir karar. mutlaka program yap. ben saatli program yapamıyorum-malum bebek, ev işi- ama konuları günlere böl. "bugün şu konu bitecek" diyorum ve her fırsatta başına oturuyorum. sen de öyle yap derim
 
bir de rapor vereyim:

Bütün Türkçe konuları bitmiş, soruları çözülmüştür

evet dün başından kalkmadım hiç, ortaokuldan beri ilk defa Türkçe çalıştım.benim o zamanlar bir Türkçe öğretmenim vardı. 6. sınıfta daha dersime girdiği ilk gün " ben de Türkçe öğretmeni olacağım" dedim. hakkını asla ödeyemem. kitap okumamı hızlandıran(7. sınıfta çalıkuşu'nu bir günde bitirmiştim 407 syf) , bana bildiğim her şeyi öğreten, yazmam için teşvik eden, her öykümü didik didik inceleyen, dergilere ilk defa gönderen canım öğretmenim... dilbilgisini o kadar güzel anlatmıştı ki, yemin ederim ne lgs de, ne öss de ne de kpss de bir kere bakmadım konulara. sadece geçen yıl kpss de yanlışım çıktı. o zamanlar konuları "bir gün ben de bunları böyle anlatırım" diye ilgiyle dinlerdim. canım öğretmenim de sağolsun sınıfı iki kere bana bırakmıştı. 2 derse öğretmen gibi hazırlandım, ders işledim. sekizinci sınıftım sanırım.

inşallah sizin gibi bir öğretmen olurum, mesleğimi emekli olduktan sonra bile aşk ile icra ederim.

hala görüşüyoruz ve hala "öğretmenim" diyorum.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…