ne güzel anlatmışsın canım bende daha önce düşük yapmıştım hem de 2 kere çok misterken hele o doktorun odasına girdiğinde doktorun ultrasyana bakarken ki sesizliği o zaman san 1 ömür gelir dualar dualr ama ben sonraki tesellilere inanmıyorum çünkü ilk düşüğümden sonra 2 yıl sonra hamile kalabildimtedaviyle ancak çok şükür şimdi kızım 5 aylık oldu rabbim isteyen herkese nasip etsin işallah ha tabi düşük yapıp ertesi ay hamile kaln o kadar çok insan var ki yanlız en fazala 3 ay korunacaksın gerçi herşey nasip tebide hakkında hayırlısı olsunZordur.Bebeği kaybettiğiniz haftaya göre acısı, yüreğinizdeki sızısı o kadar derindir.İlk öğrendiğinizde bir şok yaşarsınız. Hele ki kalp atışlarını daha önce duymuşsanız… bir sonraki kontrolde doktorunuzun suratındaki endişeli ifadeden anlarsınız ters giden bir durum olduğunu. ”Tanrım, lütfen lütfen…” diye yakarırsınız. Normalde odayı inletmesi geren pıt pıt pıt sesi yerine kocaman bir boşluk vardır. Başınız döner, mideniz bulanır.Ağlarsınız, çok hem de… sonra sakinleşip mantıklı olmaya çalışırsınız. ”Bir daha deneriz, herkesin başına geliyor, ne var ki?!?” dersiniz.Çoğu zaman nedenini de bilemezsiniz. Araştırmaya kalkar, internet canavarı olup çıkarsınız. Kafanız daha da karışır, binbir türlü hastalık teşhisi koyarsınız kendinize. Sonra bir ağlama hali gelir. İsyan belki de inkar. ”Bir doktora daha görünmeli” diye düşünürken aklınıza o sessizlik gelir. Kalp atışını beklerken içinde boğulduğunuz sessizlik. Yok, gitti, biliyorsun, bu sefer olmadı…Atlatmak, yaşama devam etmek lazım. Bir an önce hem de.Kocanın desteği, yakınların, arkadaşların varlığı önemlidir. Ancak yakın zamanda düşük yapmış bir kadına en son söylenecek söz ”biliyor musun, benim başıma neler gelmişti…” ile başlayan veya ”ilk düşük yapan sen değilsin ki canım” cümleleridir. Çünkü herkesin acısı kendinedir. Elbette çok daha büyük sıkıntılar çeken, tedavisi imkansız hastalıklarla uğraşanlar var ama onları örnek göstermek ilk aşamada çok sakıncalı.Düşük yapan kadın;Nerede hata yaptım? diye sorar kendine.Kızgındır. Herkese, her şeye, yolda sokakta gördüğü hamilelere.Depresyona girer. Ağlar. Ağlar. Ağlar.Oysa hata ne kadındadır ne de erkekte. Hele ki erken dönemdeki düşüklerde, bunun doğal seleksiyon olduğunu söylemişti doktorum bana. Kızgınlık hissi bir süre devam eder. Normaldir. Çıkış yolu bulamaz insan çünkü. Olur olmadık zamanlarda ağlar. Tutamazsınız kendinizi. Olsun, ağlayın. Saatlerce ağlayın. Kimsenin sizi susturmasına izin vermeyin. Ben size bir şey diyeyim mi, ne kadar çok ağlarsanız, depresyondan o kadar çabuk çıkarsınız.Geçecek, bu da geçecek.Düşük sonrası, biraz iyi hissettiğinizde şunları hatırlayın:Hamile kalabileceğinizi biliyorsunuz. Öyleyse hazır olduğunuzda tekrar deneyebilirsiniz.Erken dönemde bir düşükse; bebek çok daha büyük olduğunda da düşük yaşayabileceğinizi düşünün.Beklenmeyen ve geç dönemde bir düşükse; bebeğin büyük sıkıntılarla doğabilme ihtimalini düşünün.Biraz kaderci olmakta yarar var bu dönemi kolay atlatabilmek için. ‘‘Her şeyin bir nedeni vardır, hayırlısı bu heralde” diye düşünün.Ne zaman, ne şekilde olursa olsun zordur, üzücüdür. Bir kadın için kabullenmesi güçtür. Peki ya kocalar? Onların neler hissettiğini kim biliyor? Kim soruyor? Tahmin ettiğinizden de zordur onların durumları. Hem eşlerine hem de kaybedilen bebeğe üzülürler. Hem destek olmak zorundadırlar hem de desteğe ihtiyaçları vardır. Kocalarınızı yanınızdan uzaklaştırmak yerine bu acıyı beraber yaşamayı deneyin. Her şey daha güzel olacak. Emin olun.Bebegimi ben kaybettim kizlar oysaki sizler bizim icin topik acmistiniz nasip olmadi bebegim tutunamadi koptu gitti benden Allah sizlere ve brbeklerinize hayirli uzun ömürler versin....
Zordur.Bebeği kaybettiğiniz haftaya göre acısı, yüreğinizdeki sızısı o kadar derindir.İlk öğrendiğinizde bir şok yaşarsınız. Hele ki kalp atışlarını daha önce duymuşsanız bir sonraki kontrolde doktorunuzun suratındaki endişeli ifadeden anlarsınız ters giden bir durum olduğunu. Tanrım, lütfen lütfen diye yakarırsınız. Normalde odayı inletmesi geren pıt pıt pıt sesi yerine kocaman bir boşluk vardır. Başınız döner, mideniz bulanır.Ağlarsınız, çok hem de sonra sakinleşip mantıklı olmaya çalışırsınız. Bir daha deneriz, herkesin başına geliyor, ne var ki?!? dersiniz.Çoğu zaman nedenini de bilemezsiniz. Araştırmaya kalkar, internet canavarı olup çıkarsınız. Kafanız daha da karışır, binbir türlü hastalık teşhisi koyarsınız kendinize. Sonra bir ağlama hali gelir. İsyan belki de inkar. Bir doktora daha görünmeli diye düşünürken aklınıza o sessizlik gelir. Kalp atışını beklerken içinde boğulduğunuz sessizlik. Yok, gitti, biliyorsun, bu sefer olmadı Atlatmak, yaşama devam etmek lazım. Bir an önce hem de.Kocanın desteği, yakınların, arkadaşların varlığı önemlidir. Ancak yakın zamanda düşük yapmış bir kadına en son söylenecek söz biliyor musun, benim başıma neler gelmişti ile başlayan veya ilk düşük yapan sen değilsin ki canım cümleleridir. Çünkü herkesin acısı kendinedir. Elbette çok daha büyük sıkıntılar çeken, tedavisi imkansız hastalıklarla uğraşanlar var ama onları örnek göstermek ilk aşamada çok sakıncalı.Düşük yapan kadın;Nerede hata yaptım? diye sorar kendine.Kızgındır. Herkese, her şeye, yolda sokakta gördüğü hamilelere.Depresyona girer. Ağlar. Ağlar. Ağlar.Oysa hata ne kadındadır ne de erkekte. Hele ki erken dönemdeki düşüklerde, bunun doğal seleksiyon olduğunu söylemişti doktorum bana. Kızgınlık hissi bir süre devam eder. Normaldir. Çıkış yolu bulamaz insan çünkü. Olur olmadık zamanlarda ağlar. Tutamazsınız kendinizi. Olsun, ağlayın. Saatlerce ağlayın. Kimsenin sizi susturmasına izin vermeyin. Ben size bir şey diyeyim mi, ne kadar çok ağlarsanız, depresyondan o kadar çabuk çıkarsınız.Geçecek, bu da geçecek.Düşük sonrası, biraz iyi hissettiğinizde şunları hatırlayın:Hamile kalabileceğinizi biliyorsunuz. Öyleyse hazır olduğunuzda tekrar deneyebilirsiniz.Erken dönemde bir düşükse; bebek çok daha büyük olduğunda da düşük yaşayabileceğinizi düşünün.Beklenmeyen ve geç dönemde bir düşükse; bebeğin büyük sıkıntılarla doğabilme ihtimalini düşünün.Biraz kaderci olmakta yarar var bu dönemi kolay atlatabilmek için. Her şeyin bir nedeni vardır, hayırlısı bu heralde diye düşünün.Ne zaman, ne şekilde olursa olsun zordur, üzücüdür. Bir kadın için kabullenmesi güçtür. Peki ya kocalar? Onların neler hissettiğini kim biliyor? Kim soruyor? Tahmin ettiğinizden de zordur onların durumları. Hem eşlerine hem de kaybedilen bebeğe üzülürler. Hem destek olmak zorundadırlar hem de desteğe ihtiyaçları vardır. Kocalarınızı yanınızdan uzaklaştırmak yerine bu acıyı beraber yaşamayı deneyin. Her şey daha güzel olacak. Emin olun.Bebegimi ben kaybettim kizlar oysaki sizler bizim icin topik acmistiniz nasip olmadi bebegim tutunamadi koptu gitti benden Allah sizlere ve brbeklerinize hayirli uzun ömürler versin....
günaydın kızlar bişi sorcm mesela çorba veriyorsunuz karnını doyurck kdarmı veriyorsunuz yoksa belli kaşık sayısı ilemi? ek gıdalar karnını doyurck kdrmı ?
Zordur.Bebeği kaybettiğiniz haftaya göre acısı, yüreğinizdeki sızısı o kadar derindir.İlk öğrendiğinizde bir şok yaşarsınız. Hele ki kalp atışlarını daha önce duymuşsanız bir sonraki kontrolde doktorunuzun suratındaki endişeli ifadeden anlarsınız ters giden bir durum olduğunu. Tanrım, lütfen lütfen diye yakarırsınız. Normalde odayı inletmesi geren pıt pıt pıt sesi yerine kocaman bir boşluk vardır. Başınız döner, mideniz bulanır.Ağlarsınız, çok hem de sonra sakinleşip mantıklı olmaya çalışırsınız. Bir daha deneriz, herkesin başına geliyor, ne var ki?!? dersiniz.Çoğu zaman nedenini de bilemezsiniz. Araştırmaya kalkar, internet canavarı olup çıkarsınız. Kafanız daha da karışır, binbir türlü hastalık teşhisi koyarsınız kendinize. Sonra bir ağlama hali gelir. İsyan belki de inkar. Bir doktora daha görünmeli diye düşünürken aklınıza o sessizlik gelir. Kalp atışını beklerken içinde boğulduğunuz sessizlik. Yok, gitti, biliyorsun, bu sefer olmadı Atlatmak, yaşama devam etmek lazım. Bir an önce hem de.Kocanın desteği, yakınların, arkadaşların varlığı önemlidir. Ancak yakın zamanda düşük yapmış bir kadına en son söylenecek söz biliyor musun, benim başıma neler gelmişti ile başlayan veya ilk düşük yapan sen değilsin ki canım cümleleridir. Çünkü herkesin acısı kendinedir. Elbette çok daha büyük sıkıntılar çeken, tedavisi imkansız hastalıklarla uğraşanlar var ama onları örnek göstermek ilk aşamada çok sakıncalı.Düşük yapan kadın;Nerede hata yaptım? diye sorar kendine.Kızgındır. Herkese, her şeye, yolda sokakta gördüğü hamilelere.Depresyona girer. Ağlar. Ağlar. Ağlar.Oysa hata ne kadındadır ne de erkekte. Hele ki erken dönemdeki düşüklerde, bunun doğal seleksiyon
olduğunu söylemişti doktorum bana. Kızgınlık hissi bir süre devam eder. Normaldir. Çıkış yolu bulamaz insan çünkü. Olur olmadık zamanlarda ağlar. Tutamazsınız kendinizi. Olsun, ağlayın. Saatlerce ağlayın. Kimsenin sizi susturmasına izin vermeyin. Ben size bir şey diyeyim mi, ne kadar çok ağlarsanız, depresyondan o kadar çabuk çıkarsınız.Geçecek, bu da geçecek.Düşük sonrası, biraz iyi hissettiğinizde şunları hatırlayın:Hamile kalabileceğinizi biliyorsunuz. Öyleyse hazır olduğunuzda tekrar deneyebilirsiniz.Erken dönemde bir düşükse; bebek çok daha büyük olduğunda da düşük yaşayabileceğinizi düşünün.Beklenmeyen ve geç dönemde bir düşükse; bebeğin büyük sıkıntılarla doğabilme ihtimalini düşünün.Biraz kaderci olmakta yarar var bu dönemi kolay atlatabilmek için. Her şeyin bir nedeni vardır, hayırlısı bu heralde diye düşünün.Ne zaman, ne şekilde
olursa olsun zordur, üzücüdür. Bir kadın için kabullenmesi güçtür. Peki ya kocalar? Onların neler hissettiğini kim biliyor? Kim soruyor? Tahmin ettiğinizden de zordur onların durumları. Hem eşlerine hem de kaybedilen bebeğe üzülürler. Hem destek olmak zorundadırlar hem de desteğe ihtiyaçları vardır. Kocalarınızı yanınızdan
uzaklaştırmak yerine bu acıyı beraber yaşamayı deneyin. Her şey daha güzel olacak. Emin olun.Bebegimi ben kaybettim kizlar oysaki sizler bizim icin topik acmistiniz nasip olmadi bebegim tutunamadi koptu gitti benden Allah sizlere ve brbeklerinize hayirli uzun ömürler versin....
Zordur.Bebeği kaybettiğiniz haftaya göre acısı, yüreğinizdeki sızısı o kadar derindir.İlk öğrendiğinizde bir şok yaşarsınız. Hele ki kalp atışlarını daha önce duymuşsanız… bir sonraki kontrolde doktorunuzun suratındaki endişeli ifadeden anlarsınız ters giden bir durum olduğunu. ”Tanrım, lütfen lütfen…” diye yakarırsınız. Normalde odayı inletmesi geren pıt pıt pıt sesi yerine kocaman bir boşluk vardır. Başınız döner, mideniz bulanır.Ağlarsınız, çok hem de… sonra sakinleşip mantıklı olmaya çalışırsınız. ”Bir daha deneriz, herkesin başına geliyor, ne var ki?!?” dersiniz.Çoğu zaman nedenini de bilemezsiniz. Araştırmaya kalkar, internet canavarı olup çıkarsınız. Kafanız daha da karışır, binbir türlü hastalık teşhisi koyarsınız kendinize. Sonra bir ağlama hali gelir. İsyan belki de inkar. ”Bir doktora daha görünmeli” diye düşünürken aklınıza o sessizlik gelir. Kalp atışını beklerken içinde boğulduğunuz sessizlik. Yok, gitti, biliyorsun, bu sefer olmadı…Atlatmak, yaşama devam etmek lazım. Bir an önce hem de.Kocanın desteği, yakınların, arkadaşların varlığı önemlidir. Ancak yakın zamanda düşük yapmış bir kadına en son söylenecek söz ”biliyor musun, benim başıma neler gelmişti…” ile başlayan veya ”ilk düşük yapan sen değilsin ki canım” cümleleridir. Çünkü herkesin acısı kendinedir. Elbette çok daha büyük sıkıntılar çeken, tedavisi imkansız hastalıklarla uğraşanlar var ama onları örnek göstermek ilk aşamada çok sakıncalı.Düşük yapan kadın;Nerede hata yaptım? diye sorar kendine.Kızgındır. Herkese, her şeye, yolda sokakta gördüğü hamilelere.Depresyona girer. Ağlar. Ağlar. Ağlar.Oysa hata ne kadındadır ne de erkekte. Hele ki erken dönemdeki düşüklerde, bunun doğal seleksiyon olduğunu söylemişti doktorum bana. Kızgınlık hissi bir süre devam eder. Normaldir. Çıkış yolu bulamaz insan çünkü. Olur olmadık zamanlarda ağlar. Tutamazsınız kendinizi. Olsun, ağlayın. Saatlerce ağlayın. Kimsenin sizi susturmasına izin vermeyin. Ben size bir şey diyeyim mi, ne kadar çok ağlarsanız, depresyondan o kadar çabuk çıkarsınız.Geçecek, bu da geçecek.Düşük sonrası, biraz iyi hissettiğinizde şunları hatırlayın:Hamile kalabileceğinizi biliyorsunuz. Öyleyse hazır olduğunuzda tekrar deneyebilirsiniz.Erken dönemde bir düşükse; bebek çok daha büyük olduğunda da düşük yaşayabileceğinizi düşünün.Beklenmeyen ve geç dönemde bir düşükse; bebeğin büyük sıkıntılarla doğabilme ihtimalini düşünün.Biraz kaderci olmakta yarar var bu dönemi kolay atlatabilmek için. ‘‘Her şeyin bir nedeni vardır, hayırlısı bu heralde” diye düşünün.Ne zaman, ne şekilde olursa olsun zordur, üzücüdür. Bir kadın için kabullenmesi güçtür. Peki ya kocalar? Onların neler hissettiğini kim biliyor? Kim soruyor? Tahmin ettiğinizden de zordur onların durumları. Hem eşlerine hem de kaybedilen bebeğe üzülürler. Hem destek olmak zorundadırlar hem de desteğe ihtiyaçları vardır. Kocalarınızı yanınızdan uzaklaştırmak yerine bu acıyı beraber yaşamayı deneyin. Her şey daha güzel olacak. Emin olun.Bebegimi ben kaybettim kizlar oysaki sizler bizim icin topik acmistiniz nasip olmadi bebegim tutunamadi koptu gitti benden Allah sizlere ve brbeklerinize hayirli uzun ömürler versin....
selam canım benim bebeğim 28 şubat doğumlu,yani sizinkiler gibi 5.ayımız dolmadı ama kusması devam ediyo tıpkı seninki gibi ama tek fark eskisi kadar çok değil.bide ben 4 günüdr meyve suyu veriyorum ilk defa tattığı şeyler ve biraz yoğun kıvamlı ise ona alışık olmadığı içinde kusuyo olabilir.benim kızım bazen su gibi kusuyo bazen de süt kesiği gibi.seninki nasıl kusuyor?
selam canlarım bügun doktor kontrolümüz vardı ve yine 5'i tutturamadık kilomuz 4950 :) boyumuzda 59 çok küçük benim kızım yaaa neyse alıştım artık zaten bu aylarda 1 kilo alan bebekler bile en fazla 300 gr alıyomuş biz 270 de kaldık aşımız vardı rotavirüs 2. Dozunu vurulduk
yarın itibariyle kahvaltıya başlıyoruz
peynir(pınar lable yada pınar pastörize peynir olucak)
yumurtanın sarısı
eti bebek ekmegi
zeytin içi
bebek biskivüsi bunları ister mamayla ister papatya cayıyla ıslatıcakmışız
öğlenleri meyve püresi içine pekmez ve ev yapımı reçel bebe bisbüvisi
akşam üzeri çorba içine
mevsim sebzeleri papates havuç ıspanak kabak vs.
Kıyma (dana kıyması 3 kere çekilmiş sinirleri ve yağı alınmış olucak)
balık (çipura ,levrek ,alabalık ,norveç somonu,çinekop)
tavuk içine tereyağ yada saf zeyzin yağı
gece kaşık maması
bizim beslenme progranınızda böyle bu yazdıklarımı sırayla kullanıcam haftada 2 kere olucak yani 2 gün kıyma 2 güm balık gibi artık yavaş yavaş mamaya bırakıcaz doktorumuz bunları önerdi sizede söylemek istedim
slm kızlar nasılsınız benım annem yanımdaydı oyuzden sızlere hıç bakamadım bana sıra gelmıyodu gerci bırı gelır oyun oynar bırı gazete okur nebılıyım sıra gelıncede oğluşumla yada canım kızımla bişeyler yapıyor oluyorumdur...ınşallah hepınız ve bebişlerınız ıyıdır.....hanımlar hangı tur corba VERIYOSUNUZ tariflerınızı beklıyoruzzzama ben şu ek gıda olayına gırdiğimden beri oğlum kabız oldu gibi.....siz neler yapıyosunuz bu durumda...
Sende ek gıda ver biraz tatlım.gunde 1 kez bile olsa ver[/QUOT
BU CUMA doktora gidicez ek gıdaya başlayayım mı bi sorcam geçen ay gittiğimde verme demişti.bakalım bu ay ne dicek sizlerle paylaşırım.aslında ben de heves ediyorum bebeğim farklı tatları görsün yesin ama bi yandan düşünüyorum minicik böbreğini midesini....ayyy erkeeennn bence.
benimki de yeni emdiği zaman hemen kusarsa su gibi ama bikaç saat sonra kusarsa süt kesiği gibi canım
ben de yaklaşık 15 gündür ara ara cam rendede armut rendeliyorum çok seviyo:90:
bide milupanın sütlü pirinçli kaşık mamasını veriyorum 3 gündür onu armut kadar sevmese de yiyo
benimki de 12 şubatta doğdu bu çarşamba rotavirüsün 3.dozu ve aylık kontrolümüz var
dr'umuzla beslenme programı hazırlıcaz.çünkü sütüm çok azaldı
bebeğime yetmiyo artık
slm kızlar nasılsınız benım annem yanımdaydı oyuzden sızlere hıç bakamadım bana sıra gelmıyodu gerci bırı gelır oyun oynar bırı gazete okur nebılıyım sıra gelıncede oğluşumla yada canım kızımla bişeyler yapıyor oluyorumdur...ınşallah hepınız ve bebişlerınız ıyıdır.....hanımlar hangı tur corba VERIYOSUNUZ tariflerınızı beklıyoruzzzama ben şu ek gıda olayına gırdiğimden beri oğlum kabız oldu gibi.....siz neler yapıyosunuz bu durumda...
şaştım yaa tavuk kıyma balık için erkekn değil mi ben hala bişi vermedim oğluma 4.5 aylık olduk sadece anne sütü veriyorum gece 8 kere emiyo meme dışarda geziyorum ben artık hahahahh
bizde rotavüris aşısının 2. dozunu vurulduk ama bir yannışlık olmasın ben 2 kere diye biliyorum 3 yazmışsında
iki tipi var rotarix 2 dozluk,rotateq 3 dozluk.bizim dr kendi kızına rotarix yaptırmış kızı 4 gün hastanede yatmış
onun için bize rotarix'e olan güveninin azaldığını onun için de 3 dozluk olan rotateq'i yaptırmamızı önerdi
biz de öyle yaptık.bakalım bizi neler bekliyo inşallah böyle ağır geçirmez meleğim
evet tatlım benim ki 3 dozluk olandan.bizim dr onu tavsiye etti biz de onu yaptırdıkselam gençlik ben geldim
uzun zamandır yoktumn
1 haftadır bartındaydık cumartesi geldik pazarda günü birlik konyaya gittik
ahh bi yoruldum bi yoruldum sormayın.evimizi çok özlemişiz oğlumda yatağını çok özlemiş.
bavulları aç yıka kurut falan derken bugünüde akşam ettik
metehanın gözü akıyo iki gündür mikrop kaptı sanırım sarı irin var.bu sabah yapışmıştı suyla pamukla gazlı bezle sildim ama hala akıyo sanki bide biraz kısık gibi sol gözü
eşime söledim gelirken damla al diye geçen sefer doktorun verdiği damla bakalım bir iki gün kullanayım inşallah geçer
evimize geldik huzur bulduk (gerçi annemlerdede gayet huzurlu ve mutluyduk) ama uykularımız düzenimiz haliyle dağılmıştı.kalabalığa sokaklara gezmelere çok alıştık hele mete herkesle oynamaktan sabahları sabah yürüyüşü yapmaya akşamları serinlikte gezmeye denize pikniğe doydu.bakalım yalnız kaldık şimdi nasıl olacak.birazdan uyansın serinlikte dışarı çıkalım diyorum hava alalım biraz babamızı kapıda karşılayalım bu gün
geçmişi okuyamadım uygun bi anda okuyacağım bi yukardaki mesajoı gördüm rota virüsü aşısı 2 tane bir 2 dozluk biri 3 dozluk arkadaşınki 3 dozluk olanındandır belkii
bebişi 8 kg ulaşan var mı?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?