İstanbul'da 50 kuruştan domates bulmuşsun, bravo. Az önce çıktım pazara 1 tl'den aldım tarla domatesi. Daha ucuzu yok. Hastalık dediğim, tuta diye bişey var, domateslerin baş kısmında siyah delikler oluyor. Hepsinde yok tabi...
Likopen ne kız? Ben kabuğunu bile soymadan robottan geçiriyorum, tencereye çok az tuz koyup kaynatıyorum, böyle mis gibi bi kokusu oluyor, sonra kavanozlara koyuyorum, kavanoz kapaklarını kaynatıp ağzına kapatıyorum ve kavanozları ters çevirip soğumasını bekliyorum. Soğuyunca tekrar kontrol ediyorum, tutmayanların kapaklarını tekrar kaynatıp tekrar kapatıyorum. Sen nasıl yapıyorsun?
Mert ilk başta da seviyordu ama suyun içinde durmaktan çok kenarda oturup suya taş atmayı seviyordu. Fakat şimdi sudan çıkmak bilmiyor. Dün ağlaya ağlaya götürdük eve. Saat gecenin 10'u oldu hala suda. Babası kıyıya getiriyor yere bırakıyor bizimki fittiri fittiri koşup suya giriyor, tabi babası da peşinden. Ramazan'dan önce Kemer'e gitmiştik, süper bir denizi var. Hiç dalga yok, o zaman tam anlamıyla alıştı Mert denize.
Sen nerde soktun havuza? Bu arada benim bilmediğim bişey mi oldu neden hiç kimse yazmıyor artık? Eskiden Kartopu, Sevozy ve sen hep girerdiniz, şimdi hiç kimse girmiyor artık..