SIKI TUTUN EN BÜYÜK HAYALıM!
hamile olduğumu öğrendiğim gün böyle dedim kuzuma Sıkı Tutun En Büyük Hayalim.. çünkü hayatta en büyük hayalim bir bebeğimin olmasıydı. ve hamile olduğumu çok erken yani daha 2 günlük gecikmem varken öğrendim. tutunamamasından, kimyasal gebelik yaşamaktan korktum ilk. ama benim inatçı oğluşum o kadar sıkı tutundu ki bana günü geldi yine de bırakmak istemedi beni:)
hamileliğim sağlık bakımından rahat geçti. fakat psikolojik bakımdan çok stresli ve gergindim.
33.haftadaki kontrolümde doktor ''bebeğin biraz iri 4 kg ı geçebilir, geçerse sezeryan yaparım. yoksa normal doğum yapman için başka bir engel yok'' dedi. ben de doktorum da normal doğumu çok istiyorduk. normal doğumdan korkuyodum ama sezeryandan daha da çok korkuyodum.
36. haftadan sonra bebeğimin gelmesi için aşırı bir beklentiye girdim. bu benim en büyük hatam oldu çünkü doğum başlasın diye bekledikçe çok sabırsızlandım. son haftayı zor ettim. benim inatçı oğlum ise gelmemekte direniyordu. bana sımsıkı tutunmuştu:asigim: 40. haftaya girdiğimde göbeğim hala yeterince inmemişti. bebeğim baş gelişiydi ama kanala girmemişti.
39. haftada bir gece film izlerken vajinamdan ince ince bıçak saplanması gibi ağrılar girdi. acaba başlıyormu diye düşündüm devam ederse ya da artarsa hastaneye gideriz dedik ama 1 saat içinde ağrılar kesildi.
40. haftaya girdiğimde artık normal doğuma dair umutlarım sönmeye başladı. çünkü bebeğim hala yukardaydı ve ben oğlum çıkışı şaşırdı ağzımdan çıkmaya çalışıyor diye dalga geçiyodum. her gün bebeğim büyüyordu. ve nst lerde sancı çıkmıyordu. doktorum bir problem olmadıkça 42. haftaya kadar beklemeyi uygun gören bir doktrodu.
40+3 de doktor kontrolümüzde bebeğim usg de 3960 gram çıktı. alttan muayene etti doktor. bebeğin başı yukardaydı. bu muayenede çok canım yandı. kimseyi korkutmak istemem bu kişiden kişiye değişen bir şey ama benim çok canım yandı. belki de bebeğin başı yukarda olduğu ve doktor da bebeğe ulaşmaya çalıştığı için o kadar yandı.
3 cm açılmam vardı. nst de ise kayda değer sancılar yoktu. doktor ''bir ara sancı çekmişsin açılman olmuş, 3 cm ile 10 gün bekleyebilirsin ya da bu gece doğum başlayabilir'' dedi. çok karasız kalmıştı o da. açılma sınırda, bebeğin kilosu sınırda, bebek yukarda.. ben ''bebek ya kakasını yaparsa dedim'' '' %30 öyle bir risk var'' dedi. normal doğum olur mu olmaz mı belli değil. düşündü düşündü ve yatış yapmaya karar verdi. ''yarın erkenden suni sancı vericez, normal doğumu deniyecez olmazsa sezeryana alacaz'' dedi.
yatışımız yapıldı, serumumuz takıldı. giymem için önlük verdiler. ameliyata kadar popom açık dolaştım:))) bütün gece 4 saatte bir nst, tansiyon, ateş kontrolümüz yapıldı. lavmanımız yapıldı. en kolayı lavmandı hiç endişelenmeyin:) gece nstlerde 40-50 civarında sancılar çıkıyodu ama ben basit gaz sancısı ve bebeğin ağırlığından ileri gelen ağrılardan başka bir şey hissetmiyordum. meğer benim evde de gaz sancısı sandığım ağrılar doğum sancısıymış:)
sabah 8 de suni sancı verilmeye başlandı açıklık kontrol edildi 3 ilk cm di hala. suni sancıdan sonra sürekli nst ye bağlı kaldım. en kötüsü de buydu çünkü 1 saat sonra sancılar gelmeye başlayınca nst ye bağlı olduğum için hareketlerim kısıtlanıyordu ve sancı daha da zor bir hal alıyordu. ve sancılar 50-60 ları bulmaya başladı kendi sancımla hiç bir şey hissetmediğim değerlerde suni sancıyla şiddetli ağrılar çekiyodum. ama yinede katlanılmaz değildi. aslında ayağa kalkıp yürüyebilsem sancıları çok daha kolay atlatabilirdim ama nst ye bağlıydım. ara ara açılmamı kontrol ediyordu ebeler ve her defasında ben çığlığı basıyordum. sancı çekerken hiç bağırmadım ama muayenelerde odayı inlettim:)
saat 11 de açılmam 5-6 cm olmuştu ama oğluşum hala yukardaydı. başı kanala inmemişti. ebeler doktorumla irtibata geçip suyumu patlatacaklarını söylediler. yine kimseyi korkutmak istemem ama suyu patlatmak muyaneden de beterdi. suyumu patlattıklarında ebe ''yoğun mekonyum var bebek kakasını yapmış'' dedi. o an aklımı kaçıracak gibi oldum çünkü kakasını yutmasının çok riskli olduğunu biliyordum. hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.
ebeler tekrar doktorumla görüştüler ve doktor acil sezeryan kararı aldı. o gün sezeryan bekleyen toplam 4 kişiymişiz ve ilk bizi aldılar sezeryana. fakat amliyathanede önemli bir beyin ameliyatı vardı ve boşalmasını beklemek zorundaydık. tam 2 saat boyunca sezeryana girmeyi bekledim fakat ben artık metanetimi kaybetmiştim sürekli ağlıyordum. suni sancıyı kesmişlerdi fakat sancılarım devam ediyordu. ara ara suyum gelmeye devam ediyordu. çok zor bir bekleyişti. bebeğin kakasını yapmış olması beni mahvetmişti.
sezeryana girmeden önce anestezi uzmanı geldi. ben ''mümkünse spinal ya da epidural istiyorum ama çok gerginim ameliyatı kaldıramayabilirim'' dedim. anestezi uzmanı da ''eğer heyecanlanırsan dayanamazsan zaten genel anesteziye dönmek zorunda kalırız hiç riske girmeyelim uyutalım'' dedi. ben zaten çok yorulmuştum kabul ettim. sonda takıldı. sonda da çok can acıtmıyor ama çok rahatsız edici bir şey hoşlanacağınızı sanmıyorum:)
en sonunda sedyeyle gelip beni aldılar. malesef ben çok gergindim ne eşimle ne annemle vedalaşamadım. zaten çok hızlı hareket ediyorlardı acil sezeryan olduğu için.
ameliyathaneye geldiğimde de çok hızlı hareket ettiler. benim hala sancılarım devam ediyordu ve ağlıyordum. hatta sancım gelince kendimi kastım hemşire çokmu heyecanlısın dedi. öyle herkesin anlattığı gibi ne doktorum ne de anestezi uzmanı benimle sakinleştirici bir konuşma yapmadı. şimdi uykuya dalacaksın dedi ve uyuttu:) son hatırladığım doktorum içeri girdi ve ''hadi artık seni keselim dedi:)))''
odada uyanmaya başladığımda eşime bebeği sormuşum ama ben sadece sürekli çok acıyor dediğimi hatırlıyorum. gerçekten o an hissettiğim acıdan başka birşey düşünemiyordum. benden 20 dakika önce oğlum odaya getirilmiş ve açlıktan bütün katı inletmiş. yumuk yumuk kıpkırmzı bir bebek:) ben biraz daha ayılınca hemen göğsüme yapıştırdılar kedi yavrusu gibi emiyordu. o kadar tatlıydı ki anlatamam. :asigim:
ilk gece bir kere ayağa kalkmayı denedim çok canım yandı yürümeden geri yattım. o an bir daha ayağa kalkamıyacakmışım gibi geldi ama ertesi sabah kalktım yürüdüm. sezeryandan 1 hafta sonraysa çok rahat hareket etmeye başladım.
bundan sonrasıysa uykusuz günler, yaralı göğüs uçları, stresli lohusa halleri, kusmalar, gaz sancıları.. ve tabi yepyeni bambaşka bir AŞK... ben bu duyguya anne sevgisi falan diyemiyorum saplantılı bir aşk.. hastalık derecesinde endişe. sanki kaan'ım hep varmış ben ondan önce yaşamamışım. geçmişim silindi sanki yepyeni bir hayat yazıldı bana. bir gülücük, rahatlatan bir pırtlamayla herşeyi unutturan yakışıklı kaanım şimdi 2 aylık olmak üzere.. hergün daha da zor ama daha da güzel artık...