EK BESİNLERE BAŞLARKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN DURUMLAR
İlk 6 ay sadece anne sütünü vermek kadar bu aylardan itibaren ek besinlere tam zamanında başlanması da son derece önemlidir. Bebekte tat duyusu erkenden gelişir. Ek besinlere başlamak için önce annenin, bakım veren kişinin istekli ve sabırlı olması çok önemlidir. Çünkü bu dönem bebek açısından geçiş dönemidir.
1. Bebek kaşıkla ilk tanıştığı zaman çoğunlukla onu almak istemez ve memnun değilmiş gibi görünür. Besinler küçük miktarlarda kaşıkla dilin arka tarafına verilmelidir. Eğer dilin ön tarafına verilirse bebek spontan olarak onu tükürür. Çünkü emme hala aktiftir.
2. Yiyecek alerjilerini tanımlamak için her yeni yiyecek 4-7 gün aralarla verilmelidir. ilk kez denediğiniz bir besini başlangıçta 2-3 çay kaşığı verip, alerji belirtileri (yüzde, vücutta kızarıklıklar, karında şişlik, gaz sancısı, huzursuzluk, kusma, ishal...) görülmediği takdirde hergün arttırılır. Yaklaşık 15-20 gün içinde herhangi bir alerji belirtisi görülmezse denenen besin bundan sonrası için rahatlıkla verilebilir.
3. Yeni bir gıdaya çocuk aç iken başlayınız. Sevmediği bir gıda konusunda ısrar edilmemeli, bir süre sonra tekrar denenmelidir.
4. Alerji belirtileri ortaya çıktığı takdirde denenen besin 10-20 gün verilmez. Daha sonra aynı besin daha önce anlatıldığı şekilde yeniden başlanır. Eğer yine alerji olursa tekrar kesilerek bir süre sonra denenir.
5.Yumuşak kıvamlı gıdalardan daha katılara aşamalı olarak geçilir. Çünkü bebeğin önce emme, , sonra ısırma en sonda çiğneme işlevi gelişir.
6- Püre hazırlarken vitaminlerin kaybolmaması için, mikser yerine cam rende kullanılmalıdır.
7- İlk denenecek meyvanın portakal, mandalina, limon; sebzenin de lahana, patlıcan, pırasa, maydanoz, kereviz, karnabahar, pancar ve ıspanak olmamasına özen gösterilmelidir. Çünkü bu besinlerin gaz yapma olasılığı yüksektir.
8.Verilecek sebze ve meyvalar taze ve olgun olmalı, çürük olmamalıdır. Ayrıca bebeklerde ishal yapan dut, incir gibi meyvalar erken yaşlarda verilmemeli, 1,5-2 yaştan sonra verilmelidir.
9- Bebeklere verilecek yoğurt evde hazırlanmalı, ekşi olmamalıdır. Ayrıca süzme yoğurt verilmemelidir.
10. Besinler biberonda karıştırılıp, bebeğe geniş deliği olan biberonla verilmemelidir. Bu ileri yaşlarda çocukta çiğneme problemlerine neden olabilir.
11. Meyva suları vitamin C kaynağı olarak tercih edilmeli ve günlük bir süt öğününün yerini almalıdır. Vitamin C ısı ile hasara uğrar bu yüzden ısıtma benmari usulü yapılmalıdır. Buzdolabında üstü kapalı saklanmalıdır.
12. Meyva suyunu aşırı vermek çocukta tokluğa sebep olur.
13. Bebeklerde tercih edilen karbonhidratlar pirinç ve buğday unlarıdır. Nişastanın hiçbir besin değeri olmadığı ve verilmemesi gerektiği unutulmamalıdır. Ayrıca mısır ununun da aminoasit dengesi bozuk olduğu için süt çocuğu döneminde verilmemesi daha uygundur.
14 Hazırlanan yiyeceklerin mikroplardan iyice arındırılmış olması ve mama kaplarının temiz tutulmasına dikkat edilmelidir.
15. Ilk ek besin denemesi için sabah veya akşam öğünlerini kullanmak doğru değildir; en doğru zamanlar öğlen veya ikindi öğünleridir.
16. Yiyecekler süt ya da mama ile karıştırarak verilmemelidir.
17. Sebzeler pişirilirken az miktarda su ile pişirilmelidir.
18. “Ek besin olarak öncelikle sebze maması mı, yoksa pirinç maması mı ?” sorusuna yanıt: anne sütü kadar değerli olabilecek olan sebze mamasıdır. Ancak tadı anne sütünden oldukça farklı olduğu için bebek, bu mamaya başlangıçta sorun çıkabilir ve mamayı reddedebilir. Pirinç maması ise alerjik bünyeye sahip bebeklerde öncelikli olmalıdır. Ancak görüntüsü ve tadı süte benzediği için bebek bunu kaşıkla almayı reddedebilir.
19. Yeni bir besin tüm çocuklar tarafından hemen kabul edilmez. İlk denemede almazsa 1-2 gün sonra ve çocuk aç olduğu bir sırada tekrar denenir. Yine almazsa 1 hafta sonraya ertelenir. Bir hafta sonra da olmazsa ; bir kaşık sevdiği besinden, bir kaşık da sevmediği besinden verilerek alıştırılmaya çalışılır.
20. Ek besin olarak hazırlanan mamalar, biberonla verilmekten çok kaşıkla verilmesi tercih edilmelidir.
21. Besinler soğuk veya çok sıcak olmamalı, ılık olmalıdır. Bebekler ılık besinleri daha çok severek alırlar.
22.Çocuk hasta iken yeni besinlere başlamak doğru değildir. Sevdiği ya da kolayca aldığı besinleri vermek daha uygundur.
23. Çocuğun beslenmesi için her öğün 20-30 dk.lık bir zaman ayrılmalıdır. 5-10 dk içinde midesi doldurulan bir çocuk daha çok hava yutar. Buna bağlı olarak da kusmalar ve karın ağrıları görülebilir.
24.Yemek suyu ya da et suyu tek başına besleyici bir besin değildir. Bu nedenle bunların içine ekmek doğrayarak vermek doğru değildir. Bunun yerine yemek taneleri suyun içinde ezilip verilmeli, et suyu da çeşitli çorbaların yapımında kullanılmalıdır.
25. Çay, kolalı yiyecekler, hazır çorbalar bu yaş grubuna verilmemelidir.
26. Her yeni gıdadan sonra kakada bazı değişiklikler olabileceği bilinerek telaşlanılmamalıdır. Muz, muhallebi, pirinç kabızlık yaparken, yeni başlanan meyva suları ve sebze çorbaları ise daha sulu ve yeşil dışkılamaya sebep olabilir.
27. Patates, pirinç, makarna , ekmek vb. nişastalı yiyecekler çok kalorili yiyeceklerdir. Bunların yerine daha besleyici yiyecekler tercih edilmelidir.
28. Bebek 1 yaşına geldiğinde artık aile sofrasına katılabilir. Fakat küçük parçalı ve sert yiyeceklerin solunum yollarına kaçabileceği düşünülerek dikkatli olunmalıdır.
29. Bebeğin beslendiği yer geniş olmalı ve duvardan ve mobilyadan uzak olmalıdır.
EK GIDALAR NASIL HAZIRLANMALIDIR?
Meyve Suyu:
Meyveler iyice yıkanır, kabukları soyulur ve cam rendede rendelenir. Temiz bir tel süzgeç veya tülbentle süzülerek suyu elde edilir. Meyve suyuna başlandıktan bir iki hafta sonra püre halinde verilebilir. Meyve sularına şeker eklenmemelidir. Anne sütü ile birlikte verilmemelidir.
Sebze Çorbası:
Meyve suyuna başlandıktan iki hafta kadar sonra öğle öğününde verilmek üzere patates, havuç, pirinç ve taze sebzelerden günlük olarak hazırlanır. Bir iki tatlı kaşığından başlanarak yavaş yavaş arttırılır. Dört haftalık bir süre içinde tam sebze püresine geçilir. Bakla ve patlıcan bebek beslenmesinde tercih edilmez.
1. Hafta (sebze çorbası) : 3-4 su bardağı su, 2 orta boy havuç, 1 orta boy patates 45 dakika kapaklı kapta pişirilir. Tel süzgeçle hiç ezmeden suyu bir başka kaba alınır. Bir çay kaşığı irmik ilavesiyle tekrar 5-10 dakika pişirilir.
2. Hafta (basit sebze püresi) : Aynı şekilde pişirilir. Havuç ve patatesler tel süzgeçten tamamen ezilerek püre olarak geçirilir. Bu pürenin içine yine irmik katılarak mamanın hazırlanması tamamlanır.
3. Hafta (karışık sebze püresi) : Havuç ve patatesin yanına 1 çay kaşığı pirinç ve her gün bir yenisi ilave edilmek üzere mevsimlik sebzeler eklenir. Örneğin ilk gün 3-4 yaprak maydanoz, ertesi gün maydanoz ve bir kaç yaprak ıspanak, sonraki gün ilaveten dörtte bir enginar, daha sonra dörtte bir domates gibi . Tel süzgeçten elde edilen püreye yine bir çay kaşığı irmik eklenerek 5 dakika daha pişirilir.
4. Hafta (tam sebze püresi) : Hazırlanan püreye 1 çay kaşığı zeytin yağı veya pastörize tereyağı katılır.
Altıncı aydan itibaren sebze çorbası ya da püresine 1 yemek kaşığı kıyma (3 kez çekilmiş yağsız sinirsiz dana) eklenmelidir. Not: Çocuklara TUZ 12.aydan sonra çok az olarak verilebilir..
Muhallebi:
Tahılların içindeki nişastayı sindiren salgılar 6. aydan itibaren artmaya başlar. Bu nedenle 6 aydan sonra verilebilir. 1 su bardağı süt, bir tatlı kaşığı pirinç unu, 1 tatlı kaşığı toz şekerle yapılır. Soğuk sütün bir kısmıyla pirinç unu iyice ezilir, kalan süt eklenir karıştırılarak pişirilir. Ateşten indirmeye yakın şeker eklenir. İlk günlerde süt sulandırılabilir. Muhallebi, kutu mamalarla da hazırlanabilir. Özellikle inek sütü proteinlerine duyarlı olan bebeklerde bu durum tercih edilir. Bir su bardağı su 1 tatlı kaşığı pirinç unu karıştırılarak pişirilir. Ateşten indirildikten sonra içine 5-6 ölçek hazır mama toz halinde katılır. Topaklanma durumunda tel süzgeçten geçirilir.
Yoğurt:
Süt kaynatılır, elin dayanabileceği sıcaklığa kadar soğutulur. 1 litre süt içine bir çorba kaşığı yoğurt 1-2 kaşık sütle sulandırılarak eklenir, yavaşça karıştırılır. Hareket ettirmeksizin sıcaklığını koruyabilecek şekilde 3-4 saat bekletilir. Bir kase kadar ikindi öğünü olarak verilir.
Kahvaltı:
Çocuk altı ayını bitirdikten, sebze püresi, muhallebi, yoğurt gibi gıdalara iyice alıştıktan sonra kahvaltılara başlanır. Süt, beyaz peynir, reçel, pekmez, ekmek veya bebe bisküvisi başlıca malzemelerdir. Tuzu alınmış bir parça beyaz peynir ve reçel ezilir. Karışıma ekmek içi katılır. Bu amaçla 3-4 bebe bisküvisi kullanılabilir. Kahvaltıya önce 1-2 tatlı kaşığı olarak başlanır, miktarı giderek arttırılır. Bal besin zehirlenmesi (botulismus) ve allerji yapma olasılığı nedeniyle bir yaşından önce tercih edilmez. İstenirse 1 çay kaşığı yağ (zeytinyağı tercih edilir) eklenebilir. Bir süre sonra peynir, reçel, yağ ve ekmek sütten ayrı olarak verilebilir.
Yumurta:
Katı olarak pişirilmiş yumurtanın sarısı 1 çay kaşığı miktarından başlanıp giderek arttırılmak suretiyle kahvaltıya ilave olarak verilir. Bir haftanın sonunda bebeğiniz bir tam yumurta sarısı yiyebilir. İyice alışmış olan çocuklara yumurta kayısı kıvamında verilebilir. Yumurtanın beyazının 12. Aydan önce verilmesi genellikle tercih edilmez.
Tahıllı Çorbalar:
Mercimek, yoğurtlu yayla, acısız tarhana çorbası gibi gıdalar, taze sebze çorbalarına alıştırılmış olan bebeklere 6. aydan sonra değişik tatları öğretmek amacıyla verilebilir. Tahıllar kuru baklagillerle birlikte kullanılırsa kaliteli protein kaynağı şekline gelir.
Hazırlanışı : bir tencereye süt konur 1 silme yemek kaşığı pirinç unu , yarım çay bardağı domates suyu veya ezmesi eklenip pişirilir. 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ilave edilerek çocuğa yedirilir. Un katılmadığında çok az ekmek içi ufalanıp verilebilir.
Balık ve Tavuk:
Bebeğiniz yedi sekiz aylık olduğunda kıymaya alternatif olarak püre halinde öğle öğününde tavuk ve kılçıksız balık eti verebilirsiniz.
Çay: Çayın besleyici hiç bir değeri yoktur. Aksine diğer gıdaların besleyici değerini düşürür, barsaklardan demir emilimini bozarak kansızlığa yol açabilir. Bu bakımdan süt çocuğu beslenmesinde yeri yoktur.
İlk 6 ay sadece anne sütünü vermek kadar bu aylardan itibaren ek besinlere tam zamanında başlanması da son derece önemlidir. Bebekte tat duyusu erkenden gelişir. Ek besinlere başlamak için önce annenin, bakım veren kişinin istekli ve sabırlı olması çok önemlidir. Çünkü bu dönem bebek açısından geçiş dönemidir.
1. Bebek kaşıkla ilk tanıştığı zaman çoğunlukla onu almak istemez ve memnun değilmiş gibi görünür. Besinler küçük miktarlarda kaşıkla dilin arka tarafına verilmelidir. Eğer dilin ön tarafına verilirse bebek spontan olarak onu tükürür. Çünkü emme hala aktiftir.
2. Yiyecek alerjilerini tanımlamak için her yeni yiyecek 4-7 gün aralarla verilmelidir. ilk kez denediğiniz bir besini başlangıçta 2-3 çay kaşığı verip, alerji belirtileri (yüzde, vücutta kızarıklıklar, karında şişlik, gaz sancısı, huzursuzluk, kusma, ishal...) görülmediği takdirde hergün arttırılır. Yaklaşık 15-20 gün içinde herhangi bir alerji belirtisi görülmezse denenen besin bundan sonrası için rahatlıkla verilebilir.
3. Yeni bir gıdaya çocuk aç iken başlayınız. Sevmediği bir gıda konusunda ısrar edilmemeli, bir süre sonra tekrar denenmelidir.
4. Alerji belirtileri ortaya çıktığı takdirde denenen besin 10-20 gün verilmez. Daha sonra aynı besin daha önce anlatıldığı şekilde yeniden başlanır. Eğer yine alerji olursa tekrar kesilerek bir süre sonra denenir.
5.Yumuşak kıvamlı gıdalardan daha katılara aşamalı olarak geçilir. Çünkü bebeğin önce emme, , sonra ısırma en sonda çiğneme işlevi gelişir.
6- Püre hazırlarken vitaminlerin kaybolmaması için, mikser yerine cam rende kullanılmalıdır.
7- İlk denenecek meyvanın portakal, mandalina, limon; sebzenin de lahana, patlıcan, pırasa, maydanoz, kereviz, karnabahar, pancar ve ıspanak olmamasına özen gösterilmelidir. Çünkü bu besinlerin gaz yapma olasılığı yüksektir.
8.Verilecek sebze ve meyvalar taze ve olgun olmalı, çürük olmamalıdır. Ayrıca bebeklerde ishal yapan dut, incir gibi meyvalar erken yaşlarda verilmemeli, 1,5-2 yaştan sonra verilmelidir.
9- Bebeklere verilecek yoğurt evde hazırlanmalı, ekşi olmamalıdır. Ayrıca süzme yoğurt verilmemelidir.
10. Besinler biberonda karıştırılıp, bebeğe geniş deliği olan biberonla verilmemelidir. Bu ileri yaşlarda çocukta çiğneme problemlerine neden olabilir.
11. Meyva suları vitamin C kaynağı olarak tercih edilmeli ve günlük bir süt öğününün yerini almalıdır. Vitamin C ısı ile hasara uğrar bu yüzden ısıtma benmari usulü yapılmalıdır. Buzdolabında üstü kapalı saklanmalıdır.
12. Meyva suyunu aşırı vermek çocukta tokluğa sebep olur.
13. Bebeklerde tercih edilen karbonhidratlar pirinç ve buğday unlarıdır. Nişastanın hiçbir besin değeri olmadığı ve verilmemesi gerektiği unutulmamalıdır. Ayrıca mısır ununun da aminoasit dengesi bozuk olduğu için süt çocuğu döneminde verilmemesi daha uygundur.
14 Hazırlanan yiyeceklerin mikroplardan iyice arındırılmış olması ve mama kaplarının temiz tutulmasına dikkat edilmelidir.
15. Ilk ek besin denemesi için sabah veya akşam öğünlerini kullanmak doğru değildir; en doğru zamanlar öğlen veya ikindi öğünleridir.
16. Yiyecekler süt ya da mama ile karıştırarak verilmemelidir.
17. Sebzeler pişirilirken az miktarda su ile pişirilmelidir.
18. “Ek besin olarak öncelikle sebze maması mı, yoksa pirinç maması mı ?” sorusuna yanıt: anne sütü kadar değerli olabilecek olan sebze mamasıdır. Ancak tadı anne sütünden oldukça farklı olduğu için bebek, bu mamaya başlangıçta sorun çıkabilir ve mamayı reddedebilir. Pirinç maması ise alerjik bünyeye sahip bebeklerde öncelikli olmalıdır. Ancak görüntüsü ve tadı süte benzediği için bebek bunu kaşıkla almayı reddedebilir.
19. Yeni bir besin tüm çocuklar tarafından hemen kabul edilmez. İlk denemede almazsa 1-2 gün sonra ve çocuk aç olduğu bir sırada tekrar denenir. Yine almazsa 1 hafta sonraya ertelenir. Bir hafta sonra da olmazsa ; bir kaşık sevdiği besinden, bir kaşık da sevmediği besinden verilerek alıştırılmaya çalışılır.
20. Ek besin olarak hazırlanan mamalar, biberonla verilmekten çok kaşıkla verilmesi tercih edilmelidir.
21. Besinler soğuk veya çok sıcak olmamalı, ılık olmalıdır. Bebekler ılık besinleri daha çok severek alırlar.
22.Çocuk hasta iken yeni besinlere başlamak doğru değildir. Sevdiği ya da kolayca aldığı besinleri vermek daha uygundur.
23. Çocuğun beslenmesi için her öğün 20-30 dk.lık bir zaman ayrılmalıdır. 5-10 dk içinde midesi doldurulan bir çocuk daha çok hava yutar. Buna bağlı olarak da kusmalar ve karın ağrıları görülebilir.
24.Yemek suyu ya da et suyu tek başına besleyici bir besin değildir. Bu nedenle bunların içine ekmek doğrayarak vermek doğru değildir. Bunun yerine yemek taneleri suyun içinde ezilip verilmeli, et suyu da çeşitli çorbaların yapımında kullanılmalıdır.
25. Çay, kolalı yiyecekler, hazır çorbalar bu yaş grubuna verilmemelidir.
26. Her yeni gıdadan sonra kakada bazı değişiklikler olabileceği bilinerek telaşlanılmamalıdır. Muz, muhallebi, pirinç kabızlık yaparken, yeni başlanan meyva suları ve sebze çorbaları ise daha sulu ve yeşil dışkılamaya sebep olabilir.
27. Patates, pirinç, makarna , ekmek vb. nişastalı yiyecekler çok kalorili yiyeceklerdir. Bunların yerine daha besleyici yiyecekler tercih edilmelidir.
28. Bebek 1 yaşına geldiğinde artık aile sofrasına katılabilir. Fakat küçük parçalı ve sert yiyeceklerin solunum yollarına kaçabileceği düşünülerek dikkatli olunmalıdır.
29. Bebeğin beslendiği yer geniş olmalı ve duvardan ve mobilyadan uzak olmalıdır.
EK GIDALAR NASIL HAZIRLANMALIDIR?
Meyve Suyu:
Meyveler iyice yıkanır, kabukları soyulur ve cam rendede rendelenir. Temiz bir tel süzgeç veya tülbentle süzülerek suyu elde edilir. Meyve suyuna başlandıktan bir iki hafta sonra püre halinde verilebilir. Meyve sularına şeker eklenmemelidir. Anne sütü ile birlikte verilmemelidir.
Sebze Çorbası:
Meyve suyuna başlandıktan iki hafta kadar sonra öğle öğününde verilmek üzere patates, havuç, pirinç ve taze sebzelerden günlük olarak hazırlanır. Bir iki tatlı kaşığından başlanarak yavaş yavaş arttırılır. Dört haftalık bir süre içinde tam sebze püresine geçilir. Bakla ve patlıcan bebek beslenmesinde tercih edilmez.
1. Hafta (sebze çorbası) : 3-4 su bardağı su, 2 orta boy havuç, 1 orta boy patates 45 dakika kapaklı kapta pişirilir. Tel süzgeçle hiç ezmeden suyu bir başka kaba alınır. Bir çay kaşığı irmik ilavesiyle tekrar 5-10 dakika pişirilir.
2. Hafta (basit sebze püresi) : Aynı şekilde pişirilir. Havuç ve patatesler tel süzgeçten tamamen ezilerek püre olarak geçirilir. Bu pürenin içine yine irmik katılarak mamanın hazırlanması tamamlanır.
3. Hafta (karışık sebze püresi) : Havuç ve patatesin yanına 1 çay kaşığı pirinç ve her gün bir yenisi ilave edilmek üzere mevsimlik sebzeler eklenir. Örneğin ilk gün 3-4 yaprak maydanoz, ertesi gün maydanoz ve bir kaç yaprak ıspanak, sonraki gün ilaveten dörtte bir enginar, daha sonra dörtte bir domates gibi . Tel süzgeçten elde edilen püreye yine bir çay kaşığı irmik eklenerek 5 dakika daha pişirilir.
4. Hafta (tam sebze püresi) : Hazırlanan püreye 1 çay kaşığı zeytin yağı veya pastörize tereyağı katılır.
Altıncı aydan itibaren sebze çorbası ya da püresine 1 yemek kaşığı kıyma (3 kez çekilmiş yağsız sinirsiz dana) eklenmelidir. Not: Çocuklara TUZ 12.aydan sonra çok az olarak verilebilir..
Muhallebi:
Tahılların içindeki nişastayı sindiren salgılar 6. aydan itibaren artmaya başlar. Bu nedenle 6 aydan sonra verilebilir. 1 su bardağı süt, bir tatlı kaşığı pirinç unu, 1 tatlı kaşığı toz şekerle yapılır. Soğuk sütün bir kısmıyla pirinç unu iyice ezilir, kalan süt eklenir karıştırılarak pişirilir. Ateşten indirmeye yakın şeker eklenir. İlk günlerde süt sulandırılabilir. Muhallebi, kutu mamalarla da hazırlanabilir. Özellikle inek sütü proteinlerine duyarlı olan bebeklerde bu durum tercih edilir. Bir su bardağı su 1 tatlı kaşığı pirinç unu karıştırılarak pişirilir. Ateşten indirildikten sonra içine 5-6 ölçek hazır mama toz halinde katılır. Topaklanma durumunda tel süzgeçten geçirilir.
Yoğurt:
Süt kaynatılır, elin dayanabileceği sıcaklığa kadar soğutulur. 1 litre süt içine bir çorba kaşığı yoğurt 1-2 kaşık sütle sulandırılarak eklenir, yavaşça karıştırılır. Hareket ettirmeksizin sıcaklığını koruyabilecek şekilde 3-4 saat bekletilir. Bir kase kadar ikindi öğünü olarak verilir.
Kahvaltı:
Çocuk altı ayını bitirdikten, sebze püresi, muhallebi, yoğurt gibi gıdalara iyice alıştıktan sonra kahvaltılara başlanır. Süt, beyaz peynir, reçel, pekmez, ekmek veya bebe bisküvisi başlıca malzemelerdir. Tuzu alınmış bir parça beyaz peynir ve reçel ezilir. Karışıma ekmek içi katılır. Bu amaçla 3-4 bebe bisküvisi kullanılabilir. Kahvaltıya önce 1-2 tatlı kaşığı olarak başlanır, miktarı giderek arttırılır. Bal besin zehirlenmesi (botulismus) ve allerji yapma olasılığı nedeniyle bir yaşından önce tercih edilmez. İstenirse 1 çay kaşığı yağ (zeytinyağı tercih edilir) eklenebilir. Bir süre sonra peynir, reçel, yağ ve ekmek sütten ayrı olarak verilebilir.
Yumurta:
Katı olarak pişirilmiş yumurtanın sarısı 1 çay kaşığı miktarından başlanıp giderek arttırılmak suretiyle kahvaltıya ilave olarak verilir. Bir haftanın sonunda bebeğiniz bir tam yumurta sarısı yiyebilir. İyice alışmış olan çocuklara yumurta kayısı kıvamında verilebilir. Yumurtanın beyazının 12. Aydan önce verilmesi genellikle tercih edilmez.
Tahıllı Çorbalar:
Mercimek, yoğurtlu yayla, acısız tarhana çorbası gibi gıdalar, taze sebze çorbalarına alıştırılmış olan bebeklere 6. aydan sonra değişik tatları öğretmek amacıyla verilebilir. Tahıllar kuru baklagillerle birlikte kullanılırsa kaliteli protein kaynağı şekline gelir.
Hazırlanışı : bir tencereye süt konur 1 silme yemek kaşığı pirinç unu , yarım çay bardağı domates suyu veya ezmesi eklenip pişirilir. 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ilave edilerek çocuğa yedirilir. Un katılmadığında çok az ekmek içi ufalanıp verilebilir.
Balık ve Tavuk:
Bebeğiniz yedi sekiz aylık olduğunda kıymaya alternatif olarak püre halinde öğle öğününde tavuk ve kılçıksız balık eti verebilirsiniz.
Çay: Çayın besleyici hiç bir değeri yoktur. Aksine diğer gıdaların besleyici değerini düşürür, barsaklardan demir emilimini bozarak kansızlığa yol açabilir. Bu bakımdan süt çocuğu beslenmesinde yeri yoktur.