ankara da buz gibi, çıkmaya hiç niyetim yoktu ama sabah eşimle tartıştık, (şu geciken adet meselesi yüzünden, ben sevinince o üzüldü, sonra mesele egeye bakmanın+ ev işlerinin + işin ne kadar yorucu olduğuna,onun bana yeterince yardım etmemesine geldi)oğlumu da alıp avmye gittim, sinirden bi sürü gereksiz alışveriş yaptım,ama hala kızgın ve kırgınım, burda da kimse yok ki dertleşeyim, iş ve yemek yapmıycam bugun, sadece dinlenicem, bütün bunların üstüne bi de komşum geldi, 6. sınıfta kızı var, yazılısı için ders çalıştırmamı istiyor, 4 ve 5 te hep birlikte çalıştık, 6nın ilk yazılısına da birlikte çalıştık, en son bi daha istemesin diye' bu kadar işin arasında bi dahaki sefere vakit bulamayabilirim, hem egeyi eşime bırakıyorum, o da pek isteyerek bakmıyo' demiştim, hiç bişey dememişim gibi yine gelmiş, insan hayır da diyemiyo, daha kibar nasıl anlatılır ki yapamayacağım, hem asıl sebep vakitsizlik de değil, çocuk ben varım diye, yazılı zamanı gelene kadar boş oturuyo, 1 kelimeyi bile ezberlemiyo, o kadar konu, 2-3 saatte nasıl öğretilir ki, sanki elimizde sihirli değnek var, bi başka sebebi de bu komşu nedense sadece yazılı zamanları beni hatırlar, normalde bi kapımı çalıp öldün mü kaldın mı demez...insanların rahatlığına şaşıyorum, en azından de ki eşin bakmak istemiyosa ben bakayım egeye 2 saat siz çalışırken...o da yok..of ya neyse sizi yormayayım kendi derdimle, öpüldünüz, kendinize iyi bakın