2009 Haziran Anneleri Paylaşım Alanı

e pesssssssssssssss ne çene beeee:))) ay sabah izmirde gök delindi yanı dunden delındı asla.her gun 13 dk da gıttığım yolu bugün tam 2 saat 10 dk da gittim.zaten 4 saat dersim vardı ilk 2 saatini kaçırdım.
 
e pesssssssssssssss ne çene beeee:))) ay sabah izmirde gök delindi yanı dunden delındı asla.her gun 13 dk da gıttığım yolu bugün tam 2 saat 10 dk da gittim.zaten 4 saat dersim vardı ilk 2 saatini kaçırdım.

bizim yagmıyo ama kapalı 4gündüur çok sıcak soba yakmıyoruz
 
e pesssssssssssssss ne çene beeee:))) ay sabah izmirde gök delindi yanı dunden delındı asla.her gun 13 dk da gıttığım yolu bugün tam 2 saat 10 dk da gittim.zaten 4 saat dersim vardı ilk 2 saatini kaçırdım.

evet canım aynen öyle kendisi oynamak için almak istiyo
bende 150-200 cc kadar içiriyorum


maşşlah gülün kızna benimki 100 zor içiyo

maşallah kız



kızlar gece uykuda süt veriyonuzmu içiyomu
 

geçmiş olsun bebişine ...
 

bu çocukların günü gününü tutmuyor. yemek yediği gün ben çok mutluyum. hergün öyle olacak sanıyorum. bi bakıyorum ertesi gün hiçbirşey yemiyor. zorlamak istemiyorum ama çok can sıkıcı durum...
 
selaam, amma kaynatmışınız, oku oku bitmedi kızlar yaa


azra da daha ufakken çok terliyodu, şimdi sadece gündüz uykusunda terliyo, ama babası çok terler, genetik bence de bu durum, bi de kilolu insanlar terler normalde belki bu da etkilidir



umca güzel cnm, 1 yaş altına önermiyolar tabii, ben kendim de bazen hasta olınca kullanıyorum çabuk toparlatıyo, bakteriyelde faydası olmaz ama basit nezle gripte faydalı


emzirmek de etkili ama kilon da düşük, tiroid fonksiyonlarına bi baktırsan iyi olur yine de


bizim bakıcımız var canım, azra da çok yabaniydi, kimseye yaklaşmazdı, ama zorda kalınca bir günde alıştı, nazar değmesin, çok memnunuz bakıcımızdan, çok ilgili, ve titiz, yemesine oyununa herşeyine çok özen gösterir sağolsun


çok geçmiş olsun cnm


bence tuvalet eğitimi için henüz erken, azra da söylüyo ama ben iki yaşına doğru ilgilenmeyi düşünüyorum, umarım doğru yapıyorumdur


aynen katılıyorum cnm, o yiyince ben de doyuyorum, yemediği zaman depresyona giriyorum resmen (
 
Annenin vurduğu yerde gül biter ( can atak lının köşe yazısı )

Vallahi açık söyleyeyim biz bu sözle büyüdük.

Annemiz kızdığında bir tokat patlatırdı yanağımıza. Ama acımazdı ki.

Neden? Çünkü annenin vurduğu yerde gül biterdi.

Tabii şuydu bunun anlamı: Anneler asla kötülük olsun diye vurmaz, o tokat bizim iyiliğimiz içindi.

Şimdiki çocuklara böyle bir şey söylendiğinde nasıl bir duyguyla kapılırlar bilemem tabii.

Çünkü günümüz pedagojik anlayışına göre çocuklara bir fiske vurmayı bırakın, azarlamak bile "Çağdışı" sayılıyor.

Çocuk dediğin istediğini yapacak, ona karışmayacaksın, aksi takdirde özgürlüğünü, bağımsızlığını, öz güvenini kazanamaz.

Gerçekten bu böyle mi?

Hiç kızılmayan, azarlanmayan, her dediği yapılan çocuklar daha mı sağlıklı yetişiyor, hayata daha mı iyi hazırlanıyor?

Uzmanı değilim bu konunun ama bildiğim şu ki, biz böyle yetiştirilmedik.

Her gün dayakla, korkutmayla geçmedi çocukluk günlerimiz elbette. Ama yeri geldi öğretmenim kulağı çekti, babam yanağıma bir tokat attı, annem terlik fırlattı.

O günlerden geçip bu günlere geldim. Benim, özgürlüğüm bağımsızlığım öz güvenim yok mu acaba? Ya da hayal mi görüyorum?

Canım "Çağdaş" anneler babalar, endişelenmeyin, dayak dediysek de "Adamakıllı" cinsinden değil tabii. Bizim dayak dediğimiz "Kulağımızdan iki parmakla tutulup diğer elle yanağı bir tokat."

Dayak yedik diye şefkat görmedik zannetmesin kimse. Anne ya, vurduğu yerden gül biterdi nasıl olsa. Sonra öyle bir sarmalardı ki annem, yediğim tokadın acısı şıp diye dinerdi.

Şimdi hatırlıyorum da, en çok enseme yediğim terlikler geliyor aklıma. Anlamadığım şey ise bizim zamanımızın annelerinin "Terlik atmaktaki" olağanüstü başarılarıydı. Bizim çocuklar terlikli evde büyümediler, onlar terliği "Parmak arası" tabir edilen cinsiyle plajlarda gördüler.

Oysa bizim eve ayakkabı ile girilemezdi. Kapının hemen yanındaki ayakkabılıkta terlikler dururdu, ayakkabılar çıkarılır, bağcıkları düzeltilir, sağında solunda varsa çamurlar falan temizlenirdi.

Evde terlikle gezilirdi.

İşte annem, çok kızdığında ve eğer ben ya da kardeşim tokat mesafesinin dışındaysak, ışık hızıyla yere eğilir, terliğini kaptığı gibi fırlatırdı.

Biz de aynı hızla gerisin geriye kaçmaya çalışırdık ki, nafile o terlik tam ense kökümüzde patlardı.

Be güzel annem, bir kere de mi ıskalamazsın? Hayır, asla ıskalamaz!

Sorardım diğer arkadaşlarıma, onların da anneleri de aynı. Attığını vuran cinsten. Al bu anneleri, savaşta götür cepheye tek düşman ayakta kalırsa, ben ne olayım.

Sonuç: Çocuk yetiştirmede her dönemin kendine göre kuralları var.

Şimdi çocuğu "Azarlamak" bile büyük hata olarak görülüyor. Oysa örneğin bizden önceki nesiller bize çok kızardı. Çünkü onlara göre biz çok "Özgür" yetiştiriliyorduk. Aslında söylemek istedikleri bizim "Şımarık" yetiştirildiğimizdi. Onlar gerçekten "Fena halde" dayak yerlermiş.

Sonra ne bileyim, bizden önceki nesil anne babanın yanında konuşamazmış, gülemezmiş, bir şey isteyemezmiş. Sert kurallar varmış aile içinde.

Buna karşı biz konuşurduk evde, gülerdik de, bir şey de isterdik ama babanın yanında bacak bacak üstüne atmak ayıp karşılanırdı örneğin. Şimdikiler neredeyse ayaklarını babalarının burnuna sokacaklar.

Pedagoglar ne derlerse desinler, çocukları özgür yetiştirmek için ne önerirlerse önersinler, eğer bir ailede sevgi ve güven ortamı varsa diğer yöntemler sadece işin sosudur.

Can Ataklı
19-10-2010

bu yazıyı okuyunca eklemek istedim .ben tabiki el kaldırma konusuna katılmıyorum. Ama doyumsuz bir nesil mi yetişecek acaba ?
 
cok guzel bır yazı gercekten....

yaarkadaslar benımde kafama takılan su....gunumuz anne babaları cocukların psıkolıjısıbnı cok dusunuyo asla cocuklarına kızmıyo falan falan.....ama eskıden cocuklar cocuk gıbıydı...bu hiperaktıveteler falan yoktu...anam babam sabıha paktunayı okumamıs ama suankınden cok daha saglıklı nesıller yetısmıs...cocugun her dedıhgını yapıp onu asla aglatmamak dogrumudur bılmem ama ebeveynler acısından cok zor...ve ebeeveyn saglıgına dusman yontemler bunlar
 
Oyacım eline sağlık çok güzel olmuş paylaşman.ben de can ataklı gibi düşünüyorum.geçenlerde burda da konuştuk.ben de çocuklara sınırsız özgürlük fikrine hem anne hem de öğretmen olarak kesınlıke karşıyım.daha önce dedim disiplinin olmadığı yerde başıbozukluk 'anarşi'olur.
en basıtı.ben 32 yaşındayım ve bızım zamanımızda okullarda dısıplın yönetmelığı denen bışey vardı.öğretmen döverdı de severdı de.ve bu şartlarda okuyan benım ne psikolojim bozuldu ne de fizyolojim.tabı kı dayaktan kastim tekme tokat değil.ben şu an ıçın çocuğuma vurabilceğimi hayal bıle edemıyorum ama gerekırse vururum da.ben öğrencilerime de söyluyorum anlıyacağı yaşa geldiğinde kızıma da söylerim.o da şu ki herkes yerını bılecek öğrenci-çocuk çocukluğunu anne babada buyukluğunu.herkes haddini bılecek yanı kısaca.ben babamın bı bakışıyla afedersiniz altıma yapardım nerdeyse.şu yaşta hala da önce Allahtan sonra da babamdan korkarım şu hayatta.ama o korktuğum adam sultanım dıye sever benı.31 yıl boyunca da böyle oldu bu.bence de çocuklarımıza sonsuz sevgi ama sınrılı özgürlük vermelıyız.
 
öncelikle oyaya teşekkür...yazıyı paylaştığı için...sonra da güline alkış...hem anne hem öğretmen olarak benzer fikirleri paylaşıyorum...bizimkiler daha küçük belki normal istedikleri yapılmadığında ağlamaları ama benim liseli kızlarım için normal mi?en ufak problemde ağlamalar, depresyona girmeler, hatta intihara kalkışmalar, anne babaları o kadar çaresiz ki, onlardan biri olmak istemiyorum ama diğer yandan da insanın kendi evladına hayır demesi o kadar zor ki....okulda velilere şöyle yapın böyle yapın demeye benzemiyo
 
a aaaaa yaşıyo musun pınar sen?gezmekten fırsat bulup baktın mı buraya:))hihoyyyt



herkese iyi geceler,

inşallah yarınınız bugünden güzel olur...

Kızlar tekrar selam ... canavarımdan vakit kalmıyor valla kk ya kalan ufacık zamandada spora git , kızlarla toplan derken hafta nasıl geçiyor anlamıyorum... aramıza yeni katılan arkadaşımız selam... öpüyorum hepinizi....arada gelirim...
 

ama eskiden çocuklar çok içe dönüktü, utangaçtı, başarı oranı azdı vs....
şimdiki çocuklar zehir gibi büyümüşde küçülmüşler. anne baba bilinçlenince, eğitim sistemi güçlendikçe dahiler yetişiyor, başarılı yöneticiler peydah oluyor.
tüm bunlar taaa anne karnında annenin çocuğuna bakmasıyla ilgili.
bazı konularda haksız bulsam günümz anneleri çok bilinçli bence. eskiden çocuk hastalansa doktora gidilmezdi, zekasını geliştirecek aktiviteler düşünülmezdi, dolayısıyla çocukta bi çekingenlik kendiniz savunamama gibi sorunlar başgösteriyordu.
 

gerçektende bazen çocuklar bişeyler anlatıyorlar ağzım açık onları dinliyorum.bildikleri yetmiyor, öngörüleri de çok iyi bu çocukların. eskiden çocuklar hayatın gidişatında büyüyüp gidiyorlarmış. şimdi ise hayatımızı onlara göre yönlendiriyoruz. küçükte olsalar onlara bir birey olarak davranıp, saygı gösteriyoruz. Ben bebeğim küçükte olsa bir söz verdiysem yerine getiriyorum. Anladığına eminim çünkü tepkileri o yönde..
 
oya aynı şekilde yapıyorum bende, yapamayacağım şeyleri o an başımdan savmak için söylemiyorum. o gün gezmeye gideceksek bile gideceğimizde söylüyorum, sabahtan söylediğim zaman çok umutlanıyor hemen dışarıya çıkıcaz sanıp ayakkabılarını ceketini getiriror.
eşim eskiden işe giderken mert ağlardı, şimdi babası sabahları giderken akşama dönücem seni gezdiricem diyor, mertte artık baybay yaparak uğurluyor.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…