Bebeğiniz iştahsız Olmasın!
Yeditepe Üniversitesi 'Büyüme ve İştahsız Çocuk Merkezi'nin kurucusu Prof. Dr. Benal Büyükgebiz ile çocukların, iştahsızlık sorunları yaşamaması için 5. aydan itibaren neler yapılması gerektiğini konuştuk... Eğer, sizin de kabusunuz iştahsız bir çocukla başedememek ise, önleminizi o daha bebekken almalısınız. İşte, Büyükgebiz'in hem anne hem de çocuklar açısından hayat kurtaran önerileri...
· Bebeklerin 6 ila 12. aylarda kilo alma hızı yavaşlar. Bu nedenle iştahları da azalır. Bu tamamen fizyolojik ve normal bir durumdur.
· Beşinci aydan sonra bebek, artık anne sütünden daha yoğun ve pütürlü besinlere alıştırılmaya başlanmalıdır. Bu, özellikle öğürme refleksinin zayıflatılması için en uygun dönemdir. Bu amaçla, önce bir-iki hafta anne sütünden daha yoğun yiyecekler bebeğe verilir. Yoğurt ve/veya unlu-sütlü mamalar bu amaçla kullanılabilir.
· Bundan sonraki aşama ise, bebeğin pütürlü yiyeceklere alıştırılmasıdır. Bu amaçla da, meyve püresi veya sebze çorbası ve/veya püresi hazırlanabilir. Bu dönemde yapılabilecek en önemli hata, ''blender'' kullanılmasıdır. Cam rende ve tel süzgeç tercih edilmelidir.
· Bebek, ek gıdaların kimi zaman tadını, kimi zaman kokusunu, kimi zaman da yoğunluğunu sevmeyebilir. Bu çok sık karşılaşılan, doğal bir tepkidir. Bu noktada anne sabırla, bebekle inatlaşmadan onu beslemeye gayret etmelidir.
· Bebek ek gıdalara alıştırılırken, yiyeceğin tadının, kokusunun değiştirilmesi tercih edilmez. Aksi halde, bebek damak lezzeti geliştiremez. Daha iyi beslensin, düşüncesiyle yiyecekleri karıştırarak, 'kedi maması' gibi hazırlamayın.
ÖĞÜRMESİ NORMAL
· 5 ila 7. aylarda, pek çok bebek anne sütünden sonra kıvamlı yiyecekleri yutarken zorlanabilir. Bunu öğürerek gösterir. Öğürme, refleks bir tepkidir. Bebek istemli olarak yapmaz. Bebek ağzındaki yiyeceği yutmaya çalışırken, yumuşak damak ve ağız boşluğunun arka kısımlarının uyarılması sonucunda istemsiz olarak ortaya çıkar. Önce kıvamlı, daha sonra pütürlü yiyeceklerle bu refleksin beslenme süreci içinde etkisizleştirilmesi sağlanır. Son aşama ise, katı yiyeceklerin çiğnendikten sonra yutulmasıdır. Bu gelişimi tamamlayabilmesi için bebeğe, egzersiz yapma fırsatı tanınmalıdır.
· Anne, bebek öğürdüğünde ya pütürleri küçültmeli ya da bebeğin ağzına verdiği miktarı azaltmalıdır. Asla bebeğe kızmamalı, telaşlandığını belli etmemelidir. Bebeğin öğürme tepkisi genellikle 9. aydan sonra azalır.
· Her bebek 8 ila 10. aylar içinde katı besinleri çiğneyerek istemli olarak yutmayı öğrenmelidir. Bu süreçte de annelerin kararlı tutumları çok gereklidir. Her bebek farklı besinlerle bu becerileri geliştirir. Bu nedenle anne hemen vazgeçmemeli, aralıklarla bebeğe egzersiz yapmaya devam etmelidir.
· Bu şekilde beslenme becerilerini geliştirmiş bebek, daha sonra erişkin lezzetlerine alıştrılmalı, bir yaşına kadar da çeşitli yiyeceklerle tanıştırılmalıdır. Bir yaşından sonra yeni yiyecekle karşılaşan bebek, yiyeceğin tadını beğenmezse, tepkisi daha belirgin olur ve bu tepkiyi yenmek için anne baskı yaparsa, bebek inatlaşmayı öğrenir. Bu, beslenme alışkanlıklarının ve becerilerinin gelişmesinde hiç istenmeyen bir durumdur. Bu nedenle bebeğin tercihlerine uyulması gerekir.
· Bebek, yemek istemediğinde bunu başını çevirerek, ağzını açmayarak belli eder. Bu noktadan sonra artık ısrar edilmemesi gerekir.
· Bebek baskı altında, ağzına aldığını yutmamaya başlar. Ağzına sokulanları tükürür, püskürtür. Anne kızar ve baskıyı, öfkeyi arttırırsa, yutmaya zorlarsa, bebek öğürmeye ve yutarsa da kusmaya başlar. Bu noktadan sonra beslenme ilişkisi artık bozulmuştur. Her koşulda anne bunun sıkıntısını uzun süre yaşar. Bu nedenle ölçü kaçırılmamalı, ısrar zorlamaya dönüştürülmemelidir.
· 'İştahsız çocuk' olarak adlandırılan durumda, beslenmede çocuğun tercih ettiği yiyeceklerin kullanılması akılcı olur. Önemli olan, çocuğun annenin istediklerini yemesi değil, çocuğun yaşına uygun büyüme ve gelişmeyi göstermesidir.
· Eğer çocuğun büyümesinde (boy ve kilo) yavaşlama veya durma söz konusu olmuşsa, konu mutlaka bu konuda deneyimli bir uzman tarafından değerlendirilmelidir.
Beş ila yedinci aylar arasını sakın kaçırmayın!
BEBEK 4. aydan sonra destekle, 6. aydan sonra da desteksiz oturmaya başlar. Ayrıca, diş çıkarmaya da başlamıştır. Eline aldığını amaçlı olarak ağzına götürebilir. Bütün bunlar beslenmeyi mümkün kılan gelişme basamaklarıdır. Bebeğin mide-bağırsak sistemi de artık erişkin besinlerini sindirebilecek ve emebilecek duruma gelmek üzeredir veya bu gelişmeyi tamamlamıştır. Örneğin, nişastanın sindirimi için gerekli olan 'amilaz' adı verilen enzim, 5-6. aydan sonra erişkin düzeyine ulaşır. Sonuçta, bebek 4. aydan sonra özellikle de 6. ayda ek gıdalar için hazırdır.
Evet, siz iyi bir annesiniz!
Anne olarak tabii ki, çocuklarımız için hep en iyiyi arzuluyoruz. Ve doğal olarak, bu 'en iyi' de 'bizim seçtiğimiz en iyi' olmak zorunda! Fakat, bizler de insanız ve hata yapabiliriz. Çocuğumuzu beslerken, 'Hadi bir kaşık daha fazla ye' diye zorlarken de; o eğlensin diye bir çocuk oyunu izlettikten sonra gözyaşları içinde, 'Kırlangıç yardım ettiği için mi öldü anne?' diye sorarken de, hep önce onun için, onun iyiliği, mutluluğu, sağlığı için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Ama, bunu ne kadar başardığımız da hep aklımızda? Her adımımız suçluluk duymak için bir neden. Oysa, bizler anne olmadan önce böyle değildik! Böyle suçluluk duyguları, böyle vicdan ağırlığı içinde kıvranmıyorduk! Öyleyse, yine kıvranmayalım! (Nasıl becereceksek?) Çünkü, bizler, hepimiz iyi birer anneyiz; bunun için niyet ve emek gösteriyoruz. Hayat ise, bizim ona akmamızı istiyor ve sanırım biraz da akışa teslim olmak, bize de, çocuklarımıza da iyi gelecekÉ Bugün özenle hazırladığınız yemeği yemiyor mu? Bırakın yemesin! 'İstemiyorsa yemesin' diyebildiğiniz zamanın hemen ardından, iştahının hiç bu kadar açık olmadığını, küçük dilinizi yutmuş bir şekilde izleyebilirsiniz. Kendinize güvenin, her koşulda siz iyi bir annesiniz!
Dipsiz kuyuda değilsiniz
atırlarsanız, 5 hafta kadar önce, Prof. Dr. Benal Büyükgebiz ile 'yemek yemeği reddeden' çocukları konuşmuştum. Bu röportajın ardından, sizlerden beslenme konusuyla ilgili o kadar çok mail aldım kiÉ Annelerin yarısından fazlasının çocuklarına yemek yedirmeyi öğretme konusunda güçlükler yaşadığına, 'çocuğum iştahsız' diye kendilerini yiyip bitirdiklerine tanık oldum. Bu yüzden de, bugün iştahsız bir çocuğa sahip olmamak için neler yapmak gerektiğini, yine Benal Hoca'ya sorarak yazmak gereği duydum. Malum, daha önce de itirafta bulunduğum gibi, ben de 7. ay ila 3 yaş arası yemek yemeyi reddeden bir çocukla başetmeye çalışıp durdum. Ya da, o benimle başetmeye çalışıp durdu mu, demeliyim, bilemiyorum?!.
Fakat, Benal Hoca sayesinde kafama kazınan bir gerçek var ki, o da; 5 ila 7. aylarda anne sütünden biraz daha kıvamlı ve hafif de pütürlü gıda verme aşamasını, motomot doktorun önerisini dinleyerek ve anne sütüne de çokça güvenerek atlamıştım. Neyse ki, 2 yıl gecikmeyle de olsa, Duru, yaşının gerektirdiği gibi yemek yemeyi öğrendi de, ailece rahat bir nefes aldık. Çünkü bu konu, evde neredeyse bir terör konusuydu ve hepimizi birden depresyona sürükleyebilirdi... Depresyon demişken, yapılan araştırmalara göre, daha çok, anneleri depresif, obsesif ve mükemmelliyetçi özellikler taşıyan çocukların, anneyle inatlaşma sonucu yemek yemeyi reddettiğini de bir kez daha hatırlatmak istiyorum. İştahsızlığın organik (fiziksel) nedenlerini ise, bir başka yazımda sizlere ayrıntılarıyla aktaracağım.
alıntıdır