18 yaşında kocaya değil, hayata...

25 yasındayım 1 yıllık evliyim. eşimle aynı okuldaydık ben lise1 esim lise sondaydı onu tanıdığımda 14 yasımdaydım. 10 senelik mükemmel bir birliktelikten sonra gecen sene evlendik. son 2 sene deli gibi çalışıp evimizi kimseye muhtaç olmadan düzdük. hiç borca girmedik. harika bir balayı ile kendimizi ödüllendirdik. hiç evlenmek için acele etmedşm hep anımı yasadım iykide öyle yapmışım çok mutluyummm. her sabah uyandığında gülen bir adamla evliyim
 
ben de kendi hikayemi anlatayım.
ilköğretim 6. sınftan beri üniversiteyi kazanmak istiyordum abim ablam öğretmendi ben de onlar gibi öğretmen olmak istiyordum.lisede başarılı bir öğrenciydim.lise bitince dershaneye gittim ama imam haitp lisesinde okuduğum için katsayı farkından dolayı aldığım puan öğretmenlik için yeterli değildi.neyse ben o yaz bilgisayar kursuna gideyim kendimi geliştireyim dedi.o gün kurstan çıkmıştım aynı okuldan bir ablayı gördüm üniversiyeyi kazanmış zihin engelliler öğretmeni olacakmış.nasıl başardın dedim.ikinci lise okudum dedi.sen de mutlaka başvur oku bu fırsatı kaçırma dedi.ben de aileme söyledim onlar zaten hemen kabul ettiler yeteer ki okuyayım.iki yıl boyunca hızlandırılmış bir programla ikinci lise olarak kız meslek lisesini bitirdim hem de ortalamam 5.00 süperdi. o sene üniversite sınavına da hazırlandım.üç arkadaşım ve ben nasıl azmeyorduk kazanmak için.sınav günü geldi çattı.sınava girdim ama sınavım çok kötü geçti, annem ve abim okulun bahçesinde heycanla beni bekliyorlardı ben ağlayarak çıktım kazanamıyacağım ben diye.annem ve abim olsun dedi yine hazırlanırsın sen sağlıklı ol yeter ki dediler.diğer üç arkadaşımın iyi geçmişti onlar yerleştiler okulöncesi öğretmenliğine.ben kendimi o kadar kötü hissediyordum ki hayat sanki benim için durmuştu.sonra bir gün kuzenimin düğününde eşim ile tanıştım.birbirimizi çok beğendik zamanla iş ciddiye bindi eşim evlenme teklif etti.o üniversiteyi bitirmiş ofisini kurmuş iyi bir imajı olan bir mühendisti.ben de dedim henüz üniversiteyi kazanmadım.üniversite okumazsam olmaz dedim.olsun dedi biz nişanlanlalım sen o zaman hazırlanırsın sınava.
biz nişanlandık abim dershaneye yazdırmıştı beni çokta pahalı bir dershaneydi.ben düşündüm taşındım abime dedim: abi dedim kaydımı sildir ben dershaneye gitmeden kazanacağım sana söz veriyorum dedim.ben evde başladım çalışmaya elimde bir ajandam sürekli göz gezdiyordum gezmeye giderken,eşimle görüşmeye giderken sürekli elimdeydi.eşimle telefonda konuşurken diyordu bugün çalıştın mı.işte sen kazanırsın buna inanıyorum sürekli motive ederdi.sınav geldi çattı.girdim sınava süper geçti yaşasın bu sefer olacak dedim.sınav sonuçları açıklandı benim puanım fazlasıyla yetiryordu okulöncesi öğretmenliğinehem de yaşadığım ile tek tercih yaptım.düğünümüz oldu bir hafta sonra yerleştirme sonucum geldi yerleşmiştim.üniversiteye kaydımı yaptırırken eşim benden çok heycalıydı sanki kendi kayıt oluyormuş gibi canım benim.evliyken okudum okulumu hem de son sınıfta kızıma hamileydim sorunlu bir hamilelik geçirdim ama çok azmettim.Eşim de çok destek oldu bana yeri geldi planlarımı o yazdı, beni okula getirdi götürdü.annem de hakkını ödeyemem.sınav zamanları yanımda kaldı evimi temizledi.mezun oldum 3 hafta sonra kızımı kucağıma aldım.artık ben de bir öğretmenim şükürler olsun.
 
Son düzenleme:
ben de kendi hikayemi anlatayım.

gerçekten azimliymişsiniz tebrik ederim. ama sizin eşinizin size destek olması tamamen şansınız olmuş. ya olmasaydı? düğünden sonra "otur oturduğun yerde yok okul falan" deseydi....çok çok büyük bir risk almışsınız zamanında. şükür ki işleriniz rast gitmiş. şahsen ben böyle risklere girmektense evlilik öncesi meslek sahibi olunması taraftarıyım. ama dedim gibi ne mutlu size ki herşey gönlünüzce olmuş.
 
gerçekten azimliymişsiniz tebrik ederim. ama sizin eşinizin size destek olması tamamen şansınız olmuş. ya olmasaydı? düğünden sonra "otur oturduğun yerde yok okul falan" deseydi....çok çok büyük bir risk almışsınız zamanında. şükür ki işleriniz rast gitmiş. şahsen ben böyle risklere girmektense evlilik öncesi meslek sahibi olunması taraftarıyım. ama dedim gibi ne mutlu size ki herşey gönlünüzce olmuş.
evet canım ben eşim yönünden çok şanslıyım onun desteği ve azmimle buralara geldim.gerçekten büyük risk almak benimkisi.herkes benim gibi şanslı olmaz.en iyisi evlenmeden önce mesleğini eline almak ben de katılıyorum bu görüşe.
 
Küçüklüğümden beri evlenmek gelinlik gibi hayallerim olmadı öyle büyütülmedim. Annem hep kendini kurtar derdi, gerisi olursa olur...

"Kendimi kurtarmaya" o kadar adapte olmuştum ki dershaneye gidecek durumumuz olmamasına rağmen üniversiteyi ilk girişte kazandım, üniversitede 12 kişilik devlet yurdunda kaldım çok şey öğrendim, bazen günü simitle geçiştirmem gerekti isyanı aklıma bile getirmedim, 21 yaşında okulumu bitirdim ve öğretmenliğe başladım.

O kadar zor günler geçirmiş, o kadar zor mezun olmuştum ki, üstüne bir de içe kapalılık eklenince bu mesleği yapabilir miyim diye düşündüpüm günler oldu, başlayınca işler değişti, öğrencilerim ve ben arkadaş olduk, ben yıldan yıla değiştim kendimi sürekli geliştirdim çok okudum araştırdım hiçbir işten kaçmadım çok çalıştım ve şu an kendimden sonsuz memnunum Allah'a şükürler olsun...

Evlenmek gerçek bir hayat arkadaşıyla yaşanacaksa güzeldir, birbirimizin haytını mahvedeceksek bir anlamı yok... Ama meslek sahibi olmak her halükarda güzeldir:)

Yıllarca yaptığım birikimle kendime ev aldım, hayattaki en büyük mutluluğum bu şu ana dek...

Hayatı fazla ciddiye aldım, sevgiye aşka çok az yer oldu, bunun acısını çektim çekiyorum, umarım yalnız kalmam hayatta eş de lazım. O yüzden aslında evlenmek isteyenleri de anlamıuyor değilim, herkesin okuyabilmesi çalışabilmesi mümkün değil...

Evlilik bir yerde kurtuluş olarak görülüyor geri kalmış toplumlarda maalesef gerçek bu...
 
Ben de hikayemi paylaşayım. Sınavla Anadolu lisesini kazanmıştım ve her okul döneminde olduğu gibi liseyi de başarıyla bitirmiştim. Üniversite sınavında çok güzel bir puan almış ancak istediğim bölüme yerleşememiştim. İstemeye istemeye de olsa başka bir bölümü okudum. Sonra bir yıl iş arayışlarıyla geçti, iş ararken de kpss sınavına girdim ama kazansam da gitmek istemiyordum. Özel sektörde çalışmaktı hayalim. Böyle düşünceler içindeyken bir gün üniversitede staj yaptığım şirketin müdürü beni aradı. Açık kadro varmış, hemen gel başvurunu yap dedi. Başvurumu yaptım, bir hafta sonra İstanbul'a holding merkezine görüşme için çağırıldım. Gittim, görüştüm çok olumlu geçmişti görüşme ama dediğim gibi çok büyük bir şirket olduğu için başvuru da bir o kadar fazlaydı ve başvuranlar da hep zorlu rakiplerdi. Aradan 6 ay geçti tam 6 ay. Ben artık o işe alınmayacağımı hatta olumsuz cevap bile vermedikleri için ne kadar kaba olduklarını düşünmeye başladığımda İK müdrü telefon etti ve bir kez daha görüştük. Hemen işe başladım, bir hafta sonra beyaz yaka kadrosundaydım. bu benim için büyük başarıydı. Kendimi orada gösterdim, çok başarılı oldum ve eşimle de orada tanıştım. Evlendim, aynı şirkette karı koca çalışmak yasak olduğunu bile bile evlendim çünkü aşıktım. İşten ayrılırken müdürüm şirketimiz seni kaybederek çok şey kaybetti dedi, bu benim için gurur vericiydi. Şimdi bir bebeğim var ve yine hamileyim, eşimle de çok şükür mutluyum. İkinci üniversitemin 3.sınıfındayım ve bebeklerimi büyütünce kariyerime kaldığım yerden devam etmek istiyorum. Benim de hikayem bu.
 
X