Evlılıgımın ilk aylarında ben de benzer şeyler yaşadım. Kendi adıma bunun en büyük sebebinin markete gitmeyi bi sosyal aktivite gibi görüp canımız sıkıldıkça büyük marketlere gidip olur olmaz şeyleri almak olduğunu farkettim.
Bence market alışverişi en azından haftalık yapılmalı ve bi yemek listesi kesinlikle olmalı. Çünkü kafanda acaba ne pısırsem fikriyle her gün markete girip saçma sapan şeylere en az 50 lira verip geliyorsun eve. Ama haftalık bi yemek listen olduğunda hafta başında alışverişe gidip sade ihtiyacın olan şeylere maksimum 100 lira verip geliyorsun. Ben bu liste isını aylık yapıyorum hatta. Hem daha sağlıklı bir beslenme düzenin oluyor, hem ön hazırlıklar yapabildiğin için eve geldiğinde daha pratik oluyor, hem de dolaptaki her şeyi hesaba katarak yaptığın için gözden kaçma israf olma en aza iniyor.
Biz de 2 kişilik bir aileyiz ve istisnasız her gün et olur yemegımızde. Çünkü eşim ogrencılıkten kalma alışkanlıkları doğrultusunda sağlıksız beslenmeye çok müsait ve ben de her yemeğin içine kıyma, et vs atarak onun yıyebılecegı forma sokuyorum. Sağlıklı beslenme konusunda çok takıntılı bir insanım eve kesinlikle işlenmiş et almayız onun yerine kahvaltılarda kavurma, pastırma filan tuketırız, organik olmayan tavuk eti-yumurtası almayız, haftada 2 gün balık yeriz, abur cuburlar yerine kaliteli kuruyemısler alırız, temizlik malzemelerini vs hep ekolojik olanlarından alırız ama bunlara rağmen 500 ü geçmez market alışverişi. Çünkü sistemli şekilde hiç bir şeyi israf etmeyecek bi programlama yaparım. Ikı kişilik bir aile için stoklama yapmak mantıklı bir hareket değil. Israf olması kaçınılmaz. Ben bu nedenle daha ucuz ve taze olmasıma rağmen pazara hiç gitmiyorum mesela çünku bir kilo bile alsam asla bitmiyor ve yarısı çöpe gidiyor. Yani israf konusunu maddıyattan bağımsız olarak değerlendiriyorum. 50 kuruşluk maydanozu bile çöpe atmamak için hemen yemek listesine kısır filan koyuyorum, ayıklayıp dondurucuya atıyorum vs.