15 tatil ilk eşten olma cocuk 5 aylik bebek ve sinir krizi gecirmem

Esimin ilk eşinden olan kızı tatilin ilk gününden itibaren yanınızdayız kiz 9 yasinda
Benim de 5 yasinda bir çocuğum.var.biri de 5 aylik henüz.dun de bir arkadaş gelmişti oturmaya.onun da 11 yasinda bir oglu var.aksama kadar oturdular cocuk geceyi bizde geçirmek istedi.tamam dedim.
Sabah oldu benim 5 yaşındaki coxuk huysuzluk yapıyor surekli mizmizlaniyor benn de erken kalkıp kahvaltımı yapmıştım.ama evdekilere kahvaltı hazırladım.5 yaşındaki oğlum huysuzluk yapıyor babasına biseyler diyor ben salonda temizliğe başladım bu arada.babasina belki 50 kere baba baba baba baba diye bisey demek istiyor adam duymazdan geliyor.cocuk yanıma geliyor bana sikayet ediyor bisey yapamıyorum tekrar babasına gidiyor baba baba diyor adam sallamıyor.kizdim cevap versene cocugq dedim sen benim yöntemlerime ne karisiyon diyor terbiye ediyormuş o şekilde davranarak
Coxuk daha beter sinirleniyor bir yandan.bir yandan salonu toparlıyorum neyse oglum geldi salona dun misafir gelen arkadasin cocugu var onunla oynuyor biseyler söylüyor bu sefer cocuk bunu sinirlendiriyor yapma dediğini yapıyor cocuk bağırınca gülüyor.bu sefer ona bisey diyemiyorum benimkine kızıyorum yapma diye anlamıyor.zaten dün akşam da oğluma korkunc bir video izletmis cocuk çok korktu.ben de izledim cocuk nedne bu kadar korktu diye gerçekten korkunc bir video

Neyse bir yandan da benim bebek ağlamaya başladı.bu arada arkadas ariyor hastaneye gidecem oglum biraz daha sende kalsi diyor ortalık tımarhaneye döndü.ben de msj yazdim arkadaşa durumlar iyi degil burda dedim geldi aldi cocugunu.adama da kızdım cocuk sana 50 kere baba diyor bir cevap versene diyorum ben onu terbiye ediyorum diyor.nasil terbiye anlamaidm.
Adamla da ayrı kavga oldu.nasil yorumlarınız bu durumu arkadaşlar?

Sen öğleden beri burada bize laf yetiştiriyorsun, evde çocuklara kim bakıyor?
 
Valla olacak olan eskiden tek çocukla kalmıştı ortada şimdi iki çocukla kalacak o kadar.
Adam o kadar rahat ve işini biliyor ki nikah bile yapmıyor.
Biliyor malını işte.
Bir kadının onuru gururu olmalı
Kendisine yatak arkadaşlığı muamelesi ettirmemeli.
Bu yorumları beğenmiyor ama eski eşi kötülersek harikasın diye övgü alabiliriz kendisinden :KK70:
 
Cok sujur gerçeklerin farkındayım ona kalsa eve bol bol para harcamaliyim asla yapmıyorum.ama tüm masrafları karşılamaz ben cüzi miktar verecem mecbur
Mutfağı yemeği karşıla gerisini verme neticede iki evladının boğazı. Adama da yuh zaten ne demek kira vermiyorsun evde iki evladı yaşıyor o ev zaten 3 çocuğunun evi bir de kira mı verecekler
 
Ben yukarıdaki üyenin anlattığı durumu birebir yaşamış bir kadın olarak yazayım. Politik doğruculuk hiç ilgimi çekmiyor, gerçekte olanı yazayım.

Nişanlıyken düğünüme 2 ay kala yaz döneminde 1 ay (mahkeme yazın 1 ay diyor) çocuk bize yollandı. Babayla olsun denildi, aynı şehirde yaşamasına rağmen baba ve çocuk. Tamam dedik sonuçta babayla vakit geçirsin. Karşı taraf "ev taşıyor diğeri gelinlik seçiyor" demeyecekti sonuçta. Ki bana göre çocuk bu kadar detaya maruz kalmak zorunda da değildi fakat baba 9 gün izinli olduğundan bilin bakalım 8 yaşındaki çocukla kim evlilik hazırlığı yaptı? Davetiyeyi beraber seçmek bence çocuğun çok hoşuna gitmemiştir fakat "zorunluyduk" anne baba eşit çünkü ya.
Geçtiğimiz yaz, yeniden aynı karın ağrıları başladı. Ben anne tarafından bir sürü adli makama şikayet edildiğim için çocuğa "annen seni hiç sevmiyor vs demem zarar vermem gibi bir sürü iftira ile birlikte, gel bizle yaşa velayetini alalım" diyormuşum. ( Ki burada karar mercii ben olmadığım gibi son 2 yıldır çocukla değil evimde birebir bir yerde bile başbaşa kalmam kendisi şiddet eğilimli bir çocuk). Ben eşime tavrımı söyledim, iznini al, ki izni yok, bir otele git. 1 ay kalın. Ben asla sorumluluk kabul etmiyorum. O çocukla en fazla halka açık bir yerde en az 5 şahitle bir arada dururum çünkü.

Burada bazı üyeler etikten, çocuk psikolojisinden vs bahsediyor. Burada ilk etik kendime karşı. Çocuğun anasının dinlenmeye ihtiyacı var diye dinlenecek, babası çalışmam lazım diye işe gidecek, ben evde sinir hastası ve benden nefret eden bir çocukla evcilik oynayacağım:)
Bir de en saçması "babasının evi" konsepti. Burada erkek ailelerinin yaptığı zorbalıktan farkı yok. Oğlumuzun evi gireriz, çıkarız gelin kim ki? Birebir aynısı. Guya ikinci eşi pasifleştirecekler. Neymiş benim söz hakkım yokmuş. O zaman doldursun eve kocam kardeşini, babasını, anasını, kuzenini, kimi isterse kan bağı olsun yeter ki.

Benden ufak bir tavsiye, eski eşiniz yeniden evlenirse, eşiyle arkadaş olun, saygı duyun tanışın, çocuğunuza abla istiyorsanız hak edin. Çocuğunuzla yeni eşin bağ kurması için uğraşın.

Elalemin kadının annelikten yorulmasını ben tazmin etmek zorunda değilim:) İyi olup insan olan eski eşiyle de yeni eşle de insanca iletişim kurar, ancak o zaman rica edilir.

Zorbalık yapan zorbalık görür.
Çocuğa kadın bakacak ama kadının söz hakkı olmayacak, saçmalık!
 
E hayir diyemedim işte cocuk da benim cocugu sinirlendirir bagirttirup guluyor
11 yaşında erkek çocuk başına bir şey gelir diye korkmadin mi ? Cama çıkar , balkona çıkar eline bıçak alır ,banyoda kayar ,boğazına zeytin kaçar sizin gibi 3 çocukla kafası dalgın bir insan için hemde.
 
Ben yukarıdaki üyenin anlattığı durumu birebir yaşamış bir kadın olarak yazayım. Politik doğruculuk hiç ilgimi çekmiyor, gerçekte olanı yazayım.

Nişanlıyken düğünüme 2 ay kala yaz döneminde 1 ay (mahkeme yazın 1 ay diyor) çocuk bize yollandı. Babayla olsun denildi, aynı şehirde yaşamasına rağmen baba ve çocuk. Tamam dedik sonuçta babayla vakit geçirsin. Karşı taraf "ev taşıyor diğeri gelinlik seçiyor" demeyecekti sonuçta. Ki bana göre çocuk bu kadar detaya maruz kalmak zorunda da değildi fakat baba 9 gün izinli olduğundan bilin bakalım 8 yaşındaki çocukla kim evlilik hazırlığı yaptı? Davetiyeyi beraber seçmek bence çocuğun çok hoşuna gitmemiştir fakat "zorunluyduk" anne baba eşit çünkü ya.
Geçtiğimiz yaz, yeniden aynı karın ağrıları başladı. Ben anne tarafından bir sürü adli makama şikayet edildiğim için çocuğa "annen seni hiç sevmiyor vs demem zarar vermem gibi bir sürü iftira ile birlikte, gel bizle yaşa velayetini alalım" diyormuşum. ( Ki burada karar mercii ben olmadığım gibi son 2 yıldır çocukla değil evimde birebir bir yerde bile başbaşa kalmam kendisi şiddet eğilimli bir çocuk). Ben eşime tavrımı söyledim, iznini al, ki izni yok, bir otele git. 1 ay kalın. Ben asla sorumluluk kabul etmiyorum. O çocukla en fazla halka açık bir yerde en az 5 şahitle bir arada dururum çünkü.

Burada bazı üyeler etikten, çocuk psikolojisinden vs bahsediyor. Burada ilk etik kendime karşı. Çocuğun anasının dinlenmeye ihtiyacı var diye dinlenecek, babası çalışmam lazım diye işe gidecek, ben evde sinir hastası ve benden nefret eden bir çocukla evcilik oynayacağım:)
Bir de en saçması "babasının evi" konsepti. Burada erkek ailelerinin yaptığı zorbalıktan farkı yok. Oğlumuzun evi gireriz, çıkarız gelin kim ki? Birebir aynısı. Guya ikinci eşi pasifleştirecekler. Neymiş benim söz hakkım yokmuş. O zaman doldursun eve kocam kardeşini, babasını, anasını, kuzenini, kimi isterse kan bağı olsun yeter ki.

Benden ufak bir tavsiye, eski eşiniz yeniden evlenirse, eşiyle arkadaş olun, saygı duyun tanışın, çocuğunuza abla istiyorsanız hak edin. Çocuğunuzla yeni eşin bağ kurması için uğraşın.

Elalemin kadının annelikten yorulmasını ben tazmin etmek zorunda değilim:) İyi olup insan olan eski eşiyle de yeni eşle de insanca iletişim kurar, ancak o zaman rica edilir.

Zorbalık yapan zorbalık görür.
Ne kadar hadsizce bir yorum. Evlenirken çocuklu olduğunu bilmiyor muydun ? 8 yaşındaki çocuğun şiddete eğilimi ne olabilir de 5 şahit istiyorsun ? O ev babasının da evi ne demek otele git ! Evlenmeseydin o zaman çocuklu adamla cocuksuza kıran mı girdi ?
 
Bu dediğiniz normal evlilikler için geçerli bizimki normal bir evlilik degil.maddi manevi kazancım yok bu işten o yüzden kizini da çekemem.1 hafta için gelmişti sonra kadin tatili orda bitirsin dedi kusura bakmasın.
Hangi evlilikte maddi kazanç var ? Manevi kazanc nasıl olmuyor birbirinizi sevmiyor musunuz ? paravan evlilik mi yaptiniz ? Sözleşme mi imzaladiniz ?
 
İstediğiniz yorumu yapabilirsiniz. Şiddete eğilimli olması pedagog raporlarıyla ve öğretmen görüşüyle de belirli zaten. Anne de şiddete eğilimli çünkü. Ve bazı üyeler kız çocuğu demiş, erkek çocuğu arkadaşlar. Ayrıca 5 şahit huzurunda dediğim de çarpıtılmış evet çünkü annesi defalarca asılsız şikayette bulundu. Çocuk arkadaşlarıyla kavga ediyor okulda, mahallede sürekli. Bir yeri morarsa ifade vermeye karakola ben giderim siz değil. Bu yüzden de asla başbaşa kalmadım, kalmam da.

Bir de size neden kadına yüklenmek daha kolay geliyor? Ben çocuksuz ve evlenmemiş bir kadın olarak, eşimin başına silah dayamadım evlenmek için. Evlenmeden önce de yaşadıklarım çerçevesinde eşimle konuştum, kendimi farklı göstermedim. Yani ben sanki silah zoruyla eşimle evlendim gibi neden sorumluluk bende oluyor. Eşimin hep şansı oldu, gidip kendini babalığına ve eski eşiyle mahkemelerine adayabilirdi. Sanırım bana saldırmak kolay geliyor, erkek sanki aklına girilen ve yönlendirilen bir varlık gibi. Siz burada kraldan çok kralcılık oynuyorsunuz, eşime bir yaptırımım yok bugün anlaşmalı boşanıp kendi gidip kendi hayat kaosunu sürdürebilir. Ama ben başkalarının seçimlerinin kurbanı olmayacağım.

Son olarak, 8-9-10 yaşlarında (benim tanıdığım yaşlar) çocukların nasıl şiddet eğilimi olabilir denmiş. Ben bir sürü annenin konusunu okuyorum yıllardır, kreş çağında bile çocuğu zorbalığa uğrayan anneler var. Size neden bu kadar garip geldi anlamadım. Çocuk eşyaları kırıyor, sürekli öfke nöbeti halinde, zaten zorla babasında kaldığında babasına da vuruyor, merak etmeyin, tek bana değil. Çocuktan nefret vs denilip duyar kasılmış, ben kendimi koruyorum sadece. O çocuğun zamanında çamaşırlarına dek yıkayıp, ders çalıştıran, yemek yediren ve ilişki kurmaya çalışan kişiydim ben. Sanırım illa "katıksız kötü" olmam gerekiyor.

Ben kimseden hakaret, kötü söz, saygısızlık ve vurma eylemlerine maruz kalmak zorunda değilim kusura bakmayın. 5000 kişi kınasa bu fikrim değişmeyecek. Kan bağı ya da dünyaya gelmeyi seçmemesi benim sorunum değil. Siz çocuklarınıza bunu öğretiyorsanız siz bilirsiniz, geleceğin zorbalarını yetiştiriyorsunuz.

Burada zorla yapacaksın edeceksin diyenlere de sadece gülüyorum. Fikirlerimi beğenmeyebilirsiniz, çünkü mağdur edebiyatı yapmıyorum. İhtiyacım yok. Burada 14 yaşında eşinin erkek çocuğunun üstüne yürüdüğü, kadına inat olsun diye temizlik kovasına tuvaletini yaptığını anlatan bir üye vardı. Sanırım ancak tüm bunlara izin verirsem kutsal kadın olacağım.

Olmayacağım sorun yok, ayrıca yüzlerce mesajım var bir sürü konuda. Bu konulara da yazabilirim, ev satan da ev satma konularına yazıyor, herkes istediğini yazar. Bu kadar takılmayın. Farklı görüşler de güzeldir, farklı bakış açısı sağlar. Burada adam asmaca oynamayalım.
 
Sizin açınızdan yaşadıklarınız evet zor. Belki de dediğiniz gibi eşinizin eski eşi sorunlu bir tip. Kendi örneğiniz bütün konulara genelleme olmuyor. Yine sizin bahsettiğiniz kadarıyla eşiniz çok iyi bir baba olmaya çalışıyor ama buradaki adam hangi kadından olduğundan bağımsız, aynı evde olup olmamasından bağımsız çocuklarıyla ilgilenmiyor.

Ama siz de bilin bakalım eşinizin yalnızca 9 gün izinli olması kimin sorunu değil? Evet eski eşin. Yaz tatilinde çalışan bir anne ne yapıyor. Yıllık iznini kullanıyor, anane/babaanne desteği almaya çalışıyor, çocuğu yaz okuluna gönderiyor. Böyle böyle zaman dolduruyor. Eşiniz de kendi izin alır, gündüzleri annesinden destek alır, yaz okuluna gönderir. Yani siz çocukla birlikte evlilik hazırlığı yapmak zorunda değildiniz. Öğretmen değilim ve benim de iznim kısıtlı tıpkı özel sektördeki gibi ben yarın boşansam çocuğumun nasıl vakit geçireceginin derdine yalnız ben mi dusmeliyim? Eşimin hiç mi sorumluluğu olmayacak?

Babasının evi evet. Bu bir çocuk. Yetişkin değil. Kayinaile ile kiyaslamanız saçma. Alt soyuna karşı herkesin sorumluluğu var.

Evet annesinin dinlenmeye hakkı var. Annenin yorgunluğunu siz değil ama eşiniz tazmin etmek zorunda. Artık ayrı ev mi tutar, alıp otele mi götürür onun bileceği iş.
Ben sizin söylemek istediklerinizi anlıyorum, benzer noktalardan yaklaşıyoruz çünkü. Zaten dediğim düğün hazırlığı örneğinde de baba da sorumluluk alacak mantığıyla yapılan şeylerdi, yani boşanan kocanın sorumluluğu yoktur gibi bir şey söylemek kimsenin haddine değil.

Fakat, mahkeme de uzman raporları bile boşanan tarafların çocuğun diğer tarafla olan ilişkisini desteklemesi gerektiğini söyler. Velayet kendisinde olan taraf bir nevi "balta" olmamalıdır. Baba evlendiyse ve o çocuk babanın evine gidecekse, hem çocuğumu göndereyim hem de yeni eşi her gördüğüm yerde (özür dilerim tabir için) çocuğun önünde ana avrat yüzüne küfredeyim demezsiniz.
İlla eski eşiniz olmasına gerek yok, siz küfrettiğiniz komşunuza bile eminim çocuğunuzu yollamazsınız. Baba izninin 1 hafta olduğunu söylediği halde, hatta baba iş için şehir dışındayken, bile bile o çocuğu o evden almamak nedir sizce? Hayır senin sıran sen bakacaksın nedir:)?

Söylediğiniz gibi eşim düşünsün ve karar versin, o eski eşiyle kendi arasında. Ama 12 davanız olan biriyle de bilmiyorum, hangi insan dur ortak sorumluluk paylaşayım diye düşünebilir, her alma vermede bir karakolluk durum yaşandığında.

Konuyu genellemekten ziyade, ben sadece tüm eski eşler "iyi" ve "mağdur" genellemesine karşıyım. Erkeğin de kadının da boşandıktan sonra maalesef diğerinin hayatına zorbalık yapanı var ve çocuk en iyi silah.
 
Ben sizin söylemek istediklerinizi anlıyorum, benzer noktalardan yaklaşıyoruz çünkü. Zaten dediğim düğün hazırlığı örneğinde de baba da sorumluluk alacak mantığıyla yapılan şeylerdi, yani boşanan kocanın sorumluluğu yoktur gibi bir şey söylemek kimsenin haddine değil.

Fakat, mahkeme de uzman raporları bile boşanan tarafların çocuğun diğer tarafla olan ilişkisini desteklemesi gerektiğini söyler. Velayet kendisinde olan taraf bir nevi "balta" olmamalıdır. Baba evlendiyse ve o çocuk babanın evine gidecekse, hem çocuğumu göndereyim hem de yeni eşi her gördüğüm yerde (özür dilerim tabir için) çocuğun önünde ana avrat yüzüne küfredeyim demezsiniz.
İlla eski eşiniz olmasına gerek yok, siz küfrettiğiniz komşunuza bile eminim çocuğunuzu yollamazsınız. Baba izninin 1 hafta olduğunu söylediği halde, hatta baba iş için şehir dışındayken, bile bile o çocuğu o evden almamak nedir sizce? Hayır senin sıran sen bakacaksın nedir:)?

Söylediğiniz gibi eşim düşünsün ve karar versin, o eski eşiyle kendi arasında. Ama 12 davanız olan biriyle de bilmiyorum, hangi insan dur ortak sorumluluk paylaşayım diye düşünebilir, her alma vermede bir karakolluk durum yaşandığında.

Konuyu genellemekten ziyade, ben sadece tüm eski eşler "iyi" ve "mağdur" genellemesine karşıyım. Erkeğin de kadının da boşandıktan sonra maalesef diğerinin hayatına zorbalık yapanı var ve çocuk en iyi silah.
Eski eşle kangren olan bir ilişki var sizin durumunuzda. Kendi pencerenizden haklısınız. Her eski eş iyi ve mağdur değil katılıyorum.
Benim temel bakış açım şu. Anne ve baba beraber veya değil, boşandıktan sonra evlensin veya evlenmesin sorumluluklarını yerine getirmeli. Kendi evimde uygulamaya çalıştığım da bu. Ben anneysem karşı taraf da baba. Belli yaştan sonra baba pekala annenin yerini tutmalı. Derdim sadece boşanmış babalara değil. Hele yeni eşlerle hiç değil.

Size bakacaksın tabi, çocuklu adamla evlenmeseydin diyenlere de katılmıyorum. Eşiniz sizinle evlenmemeliydi bir önceki mesajinizda yazdığınız gibi. Burada kadınlara neden bu adamdan çocuk yaptın diye kızıyoruz. Ya da bekar annelere yeri geliyor çocuğunu düşün o büyüyene kadar evlenme deniyor (buna çok katılmıyorum). Aynı şekilde eşiniz neden bu kadından çocuk yaptı? Neden hayatını yoluna koymadan evlendi? O da kendini çocuğuna adayabilirdi. Sizi de bu kadar yıpratmaya hakkı yoktu.

Eşinizin izinlerinin kısıtlı olması, iş seyahatinde olması gibi durumlardan bahsetmişsiniz. Olabilir, doğrudur. Ama çoğu anne yüzünü eğerek o izni istiyor mecbur olduğu için. Çoğu anne iş seyahati çok olan pozisyonları kabul ederken kılı kırk yarıyor. Çoğu anne iş yoğunluğu artar, mesaisi uzar diye üst pozisyonlara talip olmak konusunda çekinceli davranıyor. Bunların sizinle ilgisi yok tabi ki. Ben sadece bir anne bakış açısıyla çocuklu bir kişi refleksinin babalarda ne kadar eksik olduğunu ve sorumluluk alma konusunda ilk anda aklımıza gelmeyen ne kadar büyük bir dengesizlik olduğunu belirtmek için yazdim.

Eşinizin çocuğuna çok üzülüyorum bu hikayede. Umarım eşinizin eski eşi daha itidalli davranır ve hikayedeki herkes huzura erer.
 
Ben sizin söylemek istediklerinizi anlıyorum, benzer noktalardan yaklaşıyoruz çünkü. Zaten dediğim düğün hazırlığı örneğinde de baba da sorumluluk alacak mantığıyla yapılan şeylerdi, yani boşanan kocanın sorumluluğu yoktur gibi bir şey söylemek kimsenin haddine değil.

Fakat, mahkeme de uzman raporları bile boşanan tarafların çocuğun diğer tarafla olan ilişkisini desteklemesi gerektiğini söyler. Velayet kendisinde olan taraf bir nevi "balta" olmamalıdır. Baba evlendiyse ve o çocuk babanın evine gidecekse, hem çocuğumu göndereyim hem de yeni eşi her gördüğüm yerde (özür dilerim tabir için) çocuğun önünde ana avrat yüzüne küfredeyim demezsiniz.
İlla eski eşiniz olmasına gerek yok, siz küfrettiğiniz komşunuza bile eminim çocuğunuzu yollamazsınız. Baba izninin 1 hafta olduğunu söylediği halde, hatta baba iş için şehir dışındayken, bile bile o çocuğu o evden almamak nedir sizce? Hayır senin sıran sen bakacaksın nedir:)?

Söylediğiniz gibi eşim düşünsün ve karar versin, o eski eşiyle kendi arasında. Ama 12 davanız olan biriyle de bilmiyorum, hangi insan dur ortak sorumluluk paylaşayım diye düşünebilir, her alma vermede bir karakolluk durum yaşandığında.

Konuyu genellemekten ziyade, ben sadece tüm eski eşler "iyi" ve "mağdur" genellemesine karşıyım. Erkeğin de kadının da boşandıktan sonra maalesef diğerinin hayatına zorbalık yapanı var ve çocuk en iyi silah.
Aklıma şey geldi :)
Bizim düğün bir sömestr tatilinin ikinci haftası cumartesi saat 13.00-17.00 arasındaydi.İlk hafta eski eşinden oğlu gelecek kalacak diye ikinci haftaya ayarlanmıştı düğün.İlk hafta babası çocuğu aldı,ben de yanlarındaydim.Cocuk gitti,ikinci haftaya girildi,çocuk telden aradı babasını dedi ki " Cumartesi saat 13.00-17.00 arası filanca yerde gösteri var beni al gidelim :)) Saatler ve gün tesadüf mü acaba ? Üstelik babası araştırdı öyle bir gösteri fln yok :) Bu arada çocugun gelme haftasi zaten değildi o hafta sonu.
Nereden haber aldıysa eski eşi o saatlere gönderme yapıp düğüne çomak sokmaya çalışmıştı.
Yani diyeceğim şu ki,velayet olan taraf özellikle de anneler gerçekten çocuğu kullanıyor.
 
Eski eşle kangren olan bir ilişki var sizin durumunuzda. Kendi pencerenizden haklısınız. Her eski eş iyi ve mağdur değil katılıyorum.
Benim temel bakış açım şu. Anne ve baba beraber veya değil, boşandıktan sonra evlensin veya evlenmesin sorumluluklarını yerine getirmeli. Kendi evimde uygulamaya çalıştığım da bu. Ben anneysem karşı taraf da baba. Belli yaştan sonra baba pekala annenin yerini tutmalı. Derdim sadece boşanmış babalara değil. Hele yeni eşlerle hiç değil.

Size bakacaksın tabi, çocuklu adamla evlenmeseydin diyenlere de katılmıyorum. Eşiniz sizinle evlenmemeliydi bir önceki mesajinizda yazdığınız gibi. Burada kadınlara neden bu adamdan çocuk yaptın diye kızıyoruz. Ya da bekar annelere yeri geliyor çocuğunu düşün o büyüyene kadar evlenme deniyor (buna çok katılmıyorum). Aynı şekilde eşiniz neden bu kadından çocuk yaptı? Neden hayatını yoluna koymadan evlendi? O da kendini çocuğuna adayabilirdi. Sizi de bu kadar yıpratmaya hakkı yoktu.

Eşinizin izinlerinin kısıtlı olması, iş seyahatinde olması gibi durumlardan bahsetmişsiniz. Olabilir, doğrudur. Ama çoğu anne yüzünü eğerek o izni istiyor mecbur olduğu için. Çoğu anne iş seyahati çok olan pozisyonları kabul ederken kılı kırk yarıyor. Çoğu anne iş yoğunluğu artar, mesaisi uzar diye üst pozisyonlara talip olmak konusunda çekinceli davranıyor. Bunların sizinle ilgisi yok tabi ki. Ben sadece bir anne bakış açısıyla çocuklu bir kişi refleksinin babalarda ne kadar eksik olduğunu ve sorumluluk alma konusunda ilk anda aklımıza gelmeyen ne kadar büyük bir dengesizlik olduğunu belirtmek için yazdim.

Eşinizin çocuğuna çok üzülüyorum bu hikayede. Umarım eşinizin eski eşi daha itidalli davranır ve hikayedeki herkes huzura erer.
Üslubunuzdan dolayı teşekkür ederim. Çok güzel ifade etmişsiniz.
"Aynı şekilde eşiniz neden bu kadından çocuk yaptı? Neden hayatını yoluna koymadan evlendi? O da kendini çocuğuna adayabilirdi. Sizi de bu kadar yıpratmaya hakkı yoktu."
Bu cümlenize sonuna dek katılıyorum. Eşimin en büyük pişmanlığı, benimle ilgisi de yok. Eşim bir bedel ödüyor zaten, normal bir baba-çocuk ilişkisi artık olmadığı için, ama kendisi de söylüyor, keşke yine boşansaydım ama annesi farklı olsaydı. Bu tamamen onun problemi, burada da çok kötü insanlardan çocuğu olan annelerden bir farkı olduğunu düşünmüyorum. Hele de çok kısa sürede, başka ilişkiden çıkıp evlenip, birden çocuk olunca. İşte anlık verilen kararların uzun vadeli sonuçları maalesef bu.

Eşim hayatını yoluna koydu, evlenmeden önce tüm süreçler yaşandı. Bugün eşim kendi davalarından vb problemlerden ötürü ben olayım ya da olmayayım bugünkü tavrından vazgeçmez. Ama evet sevgililik, nişanlılık dönemimde aşırı yıprandım, ama işte o zamanlar "bir umut" görüyorduk çift olarak, sonra o da bitti. O yıpranma da zaten boş bir "ya olursa, bir çözüm bulursak" umuduydu.

Dediğim gibi, hepsi eşimin kendi seçimi. Eşim kendi mantığına uymayan bir şeyi ben dedim diye koşulsuz şartsız yapacak bir insan değil. O nasıl evlenirken benden bir şeyler bekleyip ona göre teklifini yapıp bu yola benimle çıktıysa benim de sınırlarım olması çok normal.

Evet üzücü zaten, fakat ben de kendimi bir psikiyatrist olarak görmüyorum. Ki anne babalar da psikiyatrist değiller, ben bu hikayede maruz kalan taraf olmayı mantıklı bulmuyorum konu bu.
 
Üslubunuzdan dolayı teşekkür ederim. Çok güzel ifade etmişsiniz.
"Aynı şekilde eşiniz neden bu kadından çocuk yaptı? Neden hayatını yoluna koymadan evlendi? O da kendini çocuğuna adayabilirdi. Sizi de bu kadar yıpratmaya hakkı yoktu."
Bu cümlenize sonuna dek katılıyorum. Eşimin en büyük pişmanlığı, benimle ilgisi de yok. Eşim bir bedel ödüyor zaten, normal bir baba-çocuk ilişkisi artık olmadığı için, ama kendisi de söylüyor, keşke yine boşansaydım ama annesi farklı olsaydı. Bu tamamen onun problemi, burada da çok kötü insanlardan çocuğu olan annelerden bir farkı olduğunu düşünmüyorum. Hele de çok kısa sürede, başka ilişkiden çıkıp evlenip, birden çocuk olunca. İşte anlık verilen kararların uzun vadeli sonuçları maalesef bu.

Eşim hayatını yoluna koydu, evlenmeden önce tüm süreçler yaşandı. Bugün eşim kendi davalarından vb problemlerden ötürü ben olayım ya da olmayayım bugünkü tavrından vazgeçmez. Ama evet sevgililik, nişanlılık dönemimde aşırı yıprandım, ama işte o zamanlar "bir umut" görüyorduk çift olarak, sonra o da bitti. O yıpranma da zaten boş bir "ya olursa, bir çözüm bulursak" umuduydu.

Dediğim gibi, hepsi eşimin kendi seçimi. Eşim kendi mantığına uymayan bir şeyi ben dedim diye koşulsuz şartsız yapacak bir insan değil. O nasıl evlenirken benden bir şeyler bekleyip ona göre teklifini yapıp bu yola benimle çıktıysa benim de sınırlarım olması çok normal.

Evet üzücü zaten, fakat ben de kendimi bir psikiyatrist olarak görmüyorum. Ki anne babalar da psikiyatrist değiller, ben bu hikayede maruz kalan taraf olmayı mantıklı bulmuyorum konu bu.
Rica ederim. Ben de size teşekkür ederim aynı şekilde.
 
ay kocasının mağaralarda öldürmeye kalktığı bedeviymişsin sen ya..
tövbeler olsun birde koşa koşa çocuk yapmışsın.
neyse ben kızmıştım nikah yapmadan çocuk yapmışsın diye ama hayatın nikahtan önemli en azından artık adam kurtulmak için öldürmeye kalkmaz.
 
Esimin ilk eşinden olan kızı tatilin ilk gününden itibaren yanınızdayız kiz 9 yasinda
Benim de 5 yasinda bir çocuğum.var.biri de 5 aylik henüz.dun de bir arkadaş gelmişti oturmaya.onun da 11 yasinda bir oglu var.aksama kadar oturdular cocuk geceyi bizde geçirmek istedi.tamam dedim.
Sabah oldu benim 5 yaşındaki coxuk huysuzluk yapıyor surekli mizmizlaniyor benn de erken kalkıp kahvaltımı yapmıştım.ama evdekilere kahvaltı hazırladım.5 yaşındaki oğlum huysuzluk yapıyor babasına biseyler diyor ben salonda temizliğe başladım bu arada.babasina belki 50 kere baba baba baba baba diye bisey demek istiyor adam duymazdan geliyor.cocuk yanıma geliyor bana sikayet ediyor bisey yapamıyorum tekrar babasına gidiyor baba baba diyor adam sallamıyor.kizdim cevap versene cocugq dedim sen benim yöntemlerime ne karisiyon diyor terbiye ediyormuş o şekilde davranarak
Coxuk daha beter sinirleniyor bir yandan.bir yandan salonu toparlıyorum neyse oglum geldi salona dun misafir gelen arkadasin cocugu var onunla oynuyor biseyler söylüyor bu sefer cocuk bunu sinirlendiriyor yapma dediğini yapıyor cocuk bağırınca gülüyor.bu sefer ona bisey diyemiyorum benimkine kızıyorum yapma diye anlamıyor.zaten dün akşam da oğluma korkunc bir video izletmis cocuk çok korktu.ben de izledim cocuk nedne bu kadar korktu diye gerçekten korkunc bir video

Neyse bir yandan da benim bebek ağlamaya başladı.bu arada arkadas ariyor hastaneye gidecem oglum biraz daha sende kalsi diyor ortalık tımarhaneye döndü.ben de msj yazdim arkadaşa durumlar iyi degil burda dedim geldi aldi cocugunu.adama da kızdım cocuk sana 50 kere baba diyor bir cevap versene diyorum ben onu terbiye ediyorum diyor.nasil terbiye anlamaidm.
Adamla da ayrı kavga oldu.nasil yorumlarınız bu durumu arkadaşlar?
Konu sadece 5yasindaki oglunuz ve arkadasinizin cocugu ile ilgili lakin baslik eşinizin ilk cocugu (ki bence kötü bir üslupla; "ilk eşten olma çocuk", o kadar üvey anne kokuyor ki cümle, ne kadar kırıcı) ve 5 aylik bebeginiz. Gercekten inanilmaz ters köşe.
 
Aklıma şey geldi :)
Bizim düğün bir sömestr tatilinin ikinci haftası cumartesi saat 13.00-17.00 arasındaydi.İlk hafta eski eşinden oğlu gelecek kalacak diye ikinci haftaya ayarlanmıştı düğün.İlk hafta babası çocuğu aldı,ben de yanlarındaydim.Cocuk gitti,ikinci haftaya girildi,çocuk telden aradı babasını dedi ki " Cumartesi saat 13.00-17.00 arası filanca yerde gösteri var beni al gidelim :)) Saatler ve gün tesadüf mü acaba ? Üstelik babası araştırdı öyle bir gösteri fln yok :) Bu arada çocugun gelme haftasi zaten değildi o hafta sonu.
Nereden haber aldıysa eski eşi o saatlere gönderme yapıp düğüne çomak sokmaya çalışmıştı.
Yani diyeceğim şu ki,velayet olan taraf özellikle de anneler gerçekten çocuğu kullanıyor.
Biz eşimle bu nedenle çok kişiye mesafe koyduk. Maalesef dediğiniz bir kitle var, işte o bilgileri taşıyan, kendi hayatından sıkılan, insanları kendine dert edinen. Ben nişanlıyken eşime mesaj gelmişti, ağız dolusu küfür eşliğinde gittiğimiz tatilin eşimin sadece ailesinin bildiği detaylarını içeren ve benim her şeyden haberim var konulu bir mesaj. Maalesef çok yakın çevreden çıkabiliyor o haber mekanizması.
Siz üstünüze sıçramasın diye, paylaşım bile yapmazken, sosyal medya vs, birileri kahve eşliğinde aktarıyor. Gerçekten midem bulanırdı o dönemlerde, artık yaşamıyoruz bu tarz şeyleri.

Hayır sanki adam kendi düğününe gelmeyip, gösteriye gidecek:) Diyorum ya ben 2 yıl yaşadığım saçmalıkları yazsam, kitap olur. Ama güya hepsi çocuğun iyiliği için işte.
 
X