Gebelikte kilo aldığımda, etrafımda bana ne yapamayacağımı söyleyen, geçmişten getirdikleri klişeleri tekrar eden onlarca insan vardı.
Onlara göre emzirirken diyet yapılmazdı. Bilinen anlamda, kalorisi çok düşük ve tek tip beslenmeye dayalı diyetler sadece emzirirken değil hayatımızın hiçbir alanında yapılmamalıydı zaten. Doğru bir beslenme listesinin içinde, eti, yoğurdu, sebzesi, meyvesi, kuru baklagilleri, kuru yemişleri olmalıydı… O zaman bu gerçeği onlara izah etsem de var olan kilom insanların daha çok konuşmasına neden oluyordu.
Onlara göre, bir daha asla eskisi gibi formda olamayacaktım. Onlara göre süt verebilmemin tek yolu yağlı ve şekerli beslenmemdi, onlara göre anne olan kadın yaşlanmaya doğumla birlikte başlıyordu…
Kilo verenlerin bebek bakıcıları, aşçıları, spor antrenörleri vardı (!!!) – tabii ya ne demezsin-
Onlar sürekli “yapamayacaklarımı” söylediler. Bunları söylerken ezberlediklerini yüzüme okumaktan, basit ve yavan akıl yürütmelerini tekrarlamaktan çekinmediler. Ben böyle anlarda tartışan biri değilimdir. Annemin metoduna, bilimselliğine, kendi irademe ve zamanın getireceklerine güveniyordum. Önceliğim evladımı emzirmekti… Hiç bilmediğim bir şeyi yapacaktım, zamanı yönetebilecek miydim, emin değildim. Onu da yaşayıp görecektim… Son aylarda ödem iyice başıma dert olmaya başladığında, normalin iki katı bir ebatım vardı diyebilirim. Yani hamilelikte kilo alan kadınların figüratif değil gerçek portresiydim.
İşte öyle anlarda, bana yapamayacaklarımı söyleyen insanları dinlemek bana hiçbir şey vermediği için dünyadaki başarı öykülerini araştırmaya başladım. Gebelik sonrası ya da değil, sağlıklı yollarla ve yeterli sporla kilo vermiş kişileri, ünlülerin değil, benim gibi evladına, evine ve işine aynı anda ve sıfır yardımla yetişmeye çalışan bir kadına hitap edecek öyküleri işaretledim. Çok çocuklu, yoğun tempolu insanların kilo verme öykülerini keşfettikçe benim rol modellerim bu isimsiz kahramanlar oldu. Vazgeçmeden kendisi için en doğrusunu araştıran, uygulayan, vazgeçmeyen ve çevresine ışık saçarak bildiklerini paylaşmaktan çekinmeyen insanlara duyduğum saygı bana güç veriyordu.
elifin bloğundan alıntı----kadın resmen hislerime tercüman olmuş