Dayakçı Anne Olmamak İçin...

Zepp

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
21 Temmuz 2006
9.312
21
44
Dayakçı Anne Olmamak İçin...

Ceza vermekten nefret etmeyen anne-baba pek az. Cezanın tam ne işe yaradığını, nasıl etkilediğini bilmediğinizde, hem pek


Dayakçı bir anne olmayı hiç istemiyorum. Ama, dört yaşındaki oğlum herkesi rahatsız edici davranışları ile beni zıvanadan çıkartıyor.oğlumun zarar verici davranışlarını ortadan kaldırmak, başkalarına saygılı birisi olarak yetiştirmek istiyorum. Ceza vermekten nefret ediyorum. Ama bunu yaptığımda, hiç olmazsa işe yarasın. Pratik önerileriniz var mı?


Ceza vermekten nefret etmeyen anne-baba pek az. Cezanın tam ne işe yaradığını, nasıl etkilediğini bilmediğinizde, hem pek sevmediğiniz bir işi yapmış, hem de yaptığınız hiçbir işe yaramamış oluyor. O zaman, hem cezadan, hem kendisinden nefret etmeye başlayan anne-baba da pek çok. Birkaç temel ilkeyi buraya aktarayım:


· Verdiğiniz ceza çocuğun anlayabileceği düzeyde olsun. Çocuğunuz hangi davranışının neden cezalandırıldığını anlayabilecek yaşa gelene kadar ceza yöntemini kesinlikle kullanmayın. Çocuklar cezanın anlamını en erken 2 yaş civarında, dil gelişimindeki hamlelere paralel olarak kavramaya başlarlar. Çocuk ne için cezalandırıldığını bilemediği için, cezalandırıldığı davranışa benzer davranışların hepsinden vazgeçer. Gelişimi için gerekli olabilecek keşif duygusunu da yok etmiş oluruz. iki yaşının altındaki çocuklarda, klasik disiplin için aceleci olmayın. Uyku-beslenme düzenini tutturmak, keşif davranışı için gereken güvenliği sağlamak, ona örnek oluşturacak şekilde davranmak yetip de artabilir.

· Verdiğiniz cezalar etkili olsun. Uygulamalarınız etkili olmuyorsa ne yaptığınızı bir kez daha düşünün. Bir yerde hata yapıyor olabilir misiniz? Çocuğunuz konuşmaya başladıkça onu da bu sürece dahil edebilirsiniz. Kendisini kontrol edebilmesi için neyin işe yarayacağını, kendisini kontrol edemediğinde ne yapmanız gerektiği hakkında fikrini sorun ( verilen her fikir uygulanmak zorunda değildir, unutmadan). Geleneksel olarak dayakla cezalandırılan durumlarda, mola yönteminin dayaktan daha etkili olduğunu gösteren bir çok çalışma var.

Mola yönteminin özü, çocukla ilişkiyi kısa bir süre için (yaşına göre 3-5 dakika) askıya almaktır. Bu çocuğu belirlenmiş süre boyunca, yalnız bırakmak anlamına gelir. Yalnızlık, yaşı elverişli ise, fiziki olarak da olabilir. Ama, daha önemli olan, tanımlanan sürede, çocukla iletişimi kesmektir. Anne ya da babanın ilgisini bir süre için olsun kaybetmekten daha büyük bir ceza olabilir mi? Biz büyükler için bile anne-babamızın suratını biraz asık görmek, içimizde pek hoş olmayan duygular yaratabilir.

Vicdan yapmak, sebepsiz surat asmak ile moladaki soğukluk arasında bir önemli fark var: Çocuk iletişimin neden askıya alındığını bilmelidir. Sebep molanın sonrasında net biçimde anlatılmış olmalıdır. “Molaya gittin, çünkü kardeşinin saçlarını yoldun” gibi bir açıklamayı hemen molanın bitiminde öğrenmek, bir daha saç yolmama konusunda iyi bir mesaj sayılabilir.

· Verdiğiniz cezalar “münasip” olsun. Ceza çocuğun yaşına, gelişim düzeyine, huyuna-suyuna ve cezalandırılan davranışın orantılı olmalı. Verdiğiniz ceza hiçbir zaman çok ağır olmasın. Hele üç yaşından küçüklerde çocuğunuzun güvenliğini zora sokan ciddi durumlar dışında ceza yöntemini kullanmaktan kaçının. Çocuğunuzun her hatasını, her hoşunuza gitmeyen davranışını cezalandırırsanız, daha ciddi sorunlar karşısında etkili bir yönteminiz kalmayabilir.

· Ödüller ve cezalar anında verilmeli. Gecikmeli verilen her ödül ve ceza, (örneğin,sene sonunda teslim bisiklet, akşam baban geldiğinde verilen oda cezası) neden verildiği tam anlaşılmadığından, anında tarihe karışır. Teşvik etmek ya da ortadan kaldırmak istediğimiz davranışlar üzerine etkimiz de sıfıra yakın olur.

Prof.Dr.Yankı Yazgan


 
off çocuk yetiştirmek dünyanın en zor şeyi büyüdükçe dahada zor oluyor teşekkürler paylaşımınız için
 
Benim canavara ne mola ne de uzun tatil hayretmiyor:) Dün onunla ilgilenmedim tabii ki çok üzüldü. Sebebi gecenin bir vakti şişme havuza girmek istemesiydi. Sürekli ısrar ediyordu ben de ona önce ısrar ettiği için kızdığımı söyledim. Kesinlikle olmaz dedim. Israr edince de soğuk durdum hatta tek kelime konuşmadım. Bir süre sonra uyutmak için yatırırken anne ne zaman havuza girecem demez mi. Aaaaaa saçımı başımı yolasım geldi.tatlicadiarzu Oysaki ben ondan havuzla ilgili birşey duymak istemediğimi söyledim.

Yok kardeşim eski usulden şaşmayacaksın. At poposuna iki esem terlik (ben tadını iyi bilirim:Roflol:) bak nasıl rahat ediyon. Şimdi eskiler nasıl büyütmüş anladınız mı onca çocuğu:) Çocuk anneyi rahatsız mı etti patlat iki esem, ağlıyor mu vur dibine esem terliğin. Oooh ondan sonra da komşuya kahveye git. Biz napıyoruz aman çocuk üzülmesin kendine güveni eksilmesin mıymıymıy uğraş dur. Gözünü seveyim esem terliğin:Roflol:
 
Paylaşımın için teşekkürler gerçekten çocuk büyütüp yetiştirmek çok zor bir sanat bence ama insan bazan sinirlerine hakim olamıyor.Çok nadiren karşı olduğum halde vurabiliyorum:eek::çok üzgünüm: sonrasında yine ben üzülüyorum gece yanına gidip öpüp ağlıyorum.Cezalarında işe yaramadığı zamanlar var.Hepimize Allah kolaylık versin.
 
Bende şu ödül ve ceza konusunda kızımdan cevabımı aldım. Sürekli yapmasını istemediğim şeyleri yapınca, size şunu almam veya şuraya götürmem gibi sözler sarfediyodum. Kızımda bi gün bana -anne hep söylüyorsun ama hiç yerine getirmiyosun- diyince kafama dang etti resmen, o günden beri boş sözler söylemiyorum. Çocuklar bizden akıllı bundan emin olabilirsiniz....:emir_bebek:
 
Tabiki nazcım şimdikiler acayip bilmedikleri yok bende diyorum senin gibi şuraya gideriz falan diye bu sefer götürme istemiyorum diyo:KK43:(çık işin içinden
 
X