İlaç konusunda yorum yapamicam hiç kullanmadim.Bir süredir ara ara bilinç bulanıklığı yasiyorum. Kelime olarak ancak bunu secebiliyorum çünkü tarif edemiyorum.
Gözümüzü anlık kapariz ya, yada kirpariz. O ara böyle sanki hani orgazm olmadan hemen önceki evre gibi ama daha farklı birşey oluyor. Kulağım ve zihnim aynı anda karincalasiyor gibi oluyor. Sanki TV karincalasmasi gibi. Kulağım kasinma yada çınlama gibi değişik birşey oluyor. Bu gözümü kapattigim an zihnimle beraber oluyor.
İlk başladığında sanırım çok uzun üst üste uykusuzluk yaşamıştım. Tabi benim uykusuzluğum. Başkasına göre normal ama. Üst üste 3-4 gün 4-5 saat uyumuştum. Sanırım ilk o zaman oldu.
Sonraki olduğunda hafif usutmustum. Zaten sinüzit var. Herhalde dedim beyne giden damarlar sinuzitten anlık böyle oluyor ondan. Eş zamanlı olarak flagy isminde bir antibiyotik kullanıyordum. Yan etkilerinde bilinç bulanıklığı yazıyor. Ondan herhalde diye dusundum. Doktora danışarak flagy i bıraktım. Ve zaten uyumuştum da sonra geçti.
Ara ara yine uykusuz kaldığımda daha kısa süreli yaşadım.
Cumartesi gecesinden beri uyku dengem bozuldu. Sabaha doğru uyuyorum. Sabah da bir şekilde bir isim çıkıyor vs uyuyamıyorum. Yani yine 4-5 saatlik uykular uyudum..
Pazartesi sabaha karşı kuvvetli bir panik atak yaşadım. İki tane o.5 mg zanax aldim. Bunlar yine kafama göre alınan şeyler değil. Doktorumun çok kötü olursan alabilirsin dediği dozlar. Ama beni bir tanesi bile sonradan iki üç gün uykulu yaparken iki tanesi ile kafam Leyla oldu.
Pazartesi ofis gunuydu hatta daha çok uyumak icin kendi aracımla gittim geldim ama uykumu yerine koyamadim. Dün gece yine geç saatleri buldu uyumam. Ve sabah hastane randevum olduğu için öğlene kadar uyuyamadım. Eve gelince parça parça iki kez uyudum. Kafama yerine gelmedi ve bütün gün ayık olduğum her an yukarda tarif ettiğim bilinç bulanıklığınu yasadim. Bir sürü isim vardi ama kafam yerine gelmediği için hiçbirini yapamadım. Bilgisayar ve telefondan uzak kalıp biraz balkonda hava almaya çalıştım. Yemek yedim. Bir iki camasir astım ve şimdi uyucam. Telefonu sessize alıp kesintisiz uyumayı planliyorim.
Tabii aslında çalıştıgim için bunu yapamıyorum işle ilgili telefonlar geliyor falan. Ama yarın mecbur yapcam çünkü iyice çalışamaz hale geliyorum.
Şimdi sorum şu. Bu yaz 39 yaşına basicam. Ve ben kendimi bildim bileli zihnimi çok yoruyorum. Uykuya bile hayalle geçerim ve o hayali detaylı ve gerçekçi olması için zihnimi yorarim. Hayal dediğim olmasini hedefledigim hayaller değil. Bir nevi dizi gibi. Bir senaryo yazarım onun baş karakteri olurum. Genelde uykuya geçiş kolay olsun diye yaparım ama bazen farkediyorum ki resmen kendimi zorliyorum detaylarla.
Bir de birşeyler izlerken sadece birşey izlemem. Hem dizi izlerim hem telefonda oyun oynarım. Bayadir yapamiyorim ama dizi izlerim veya örgü orerim gibi. Ev işi yaparken bisiler izlemek zaten Fix.
Diyelim biriyle telde uzun konuscam hoparlöre alırım , telefon ekranından da oyun oynarım.
Oyun bağımlısı falan değilim sadece tek bir işi yaparken sıkılıyorum. Tek bir yapmak bana sanki o saati amaçsız ve boş geçiriyor hissi getiriyor.
Acaba diyorum yaşla beraber zihnim mi yoruluyor?
Uzun süredir kullandigim antidepresan ve yardımcı ilaçlardan dolayı mı oluyor? ( Zanax sık aldığım bir ilaç değil. Su an buspon ve dulester düzenli kullaniyorum.)
Veya nörolojik bir sıkıntı mı var. Açıkçası doktora gitmek istemiyorum. Çünkü sağlık anksiyetesi yaşıyorum ve çok gittim doktora zaten. 2-3 yıl önce beyin mr im da çekilmişti..
Bugün bu kadar yoğun yaşayınca biraz zihnimi hafifletmem gerektiğini farkettim. Hafiflet ve devam ederse doktora gidersin dedim kendime.
Ama yine de sormak istedim. Akıl akıldan üstündür.
Sizin dehb olduğunuza yemin edebilirim ama ispatlayamam. Ben de 36 yaşındayım dehb tanım var. Anlattığınız her şeyle (önceki konunuz da dahil) bağlantı kuruyorum.
Uyku problemleri
İşleri yetistirememe
Elin boş durunca dikkatin dağılması
Anksiyete
Zihnin sürekli meşgul olması
Yasi da şeyden belirttim. Hala genciz gibi düşünüyoruz ya. Aslında eski zamanda düşündüğümüz zaman 40 yaş az buz bir yaş değil. Acaba beden yaslaniyor ve ben bunu kabullenmeyip aynı şekilde devam ettiğim için mi zihnim yoruluyor diye düşündüm.Sizin dehb olduğunuza yemin edebilirim ama ispatlayamam. Ben de 36 yaşındayım dehb tanım var. Anlattığınız her şeyle (önceki konunuz da dahil) bağlantı kuruyorum.
Uyku problemleri
İşleri yetistirememe
Elin boş durunca dikkatin dağılması
Anksiyete
Zihnin sürekli meşgul olması
Instagram'da falan dehb tarif ettikleri kişilere denk geldim ve oldukça benziyor. Ama onlar daha hareketli değil mi. Ben içten motivasyonum olmadığında oldukça haraketsizim.
Bilmiyorum şu an panik atak gündemi oldukça meşgul ediyor. Psikolog ve psikiyatriste gidiyorum ama anca panik atak için. Başka şeylere sıra gelmedi :)
Merhaba! Yukarıda başkalarının da yazdığı gibi bence de sizde DEHB var. DEHB (ya da ADHD) artık yavaş yavaş DE(H)B/AD(H)D olarak adlandırılmaya başlanıyor. Çünkü hiperaktivite dikkat eksikliği bozukluğunun sadece küçük bir kısmını oluşturuyor. Ben de DEB’liyim, ben de sizin gibi fiziksel olarak hareketsizim, beynim hiperaktif. :)Bir süredir ara ara bilinç bulanıklığı yasiyorum. Kelime olarak ancak bunu secebiliyorum çünkü tarif edemiyorum.
Gözümüzü anlık kapariz ya, yada kirpariz. O ara böyle sanki hani orgazm olmadan hemen önceki evre gibi ama daha farklı birşey oluyor. Kulağım ve zihnim aynı anda karincalasiyor gibi oluyor. Sanki TV karincalasmasi gibi. Kulağım kasinma yada çınlama gibi değişik birşey oluyor. Bu gözümü kapattigim an zihnimle beraber oluyor.
İlk başladığında sanırım çok uzun üst üste uykusuzluk yaşamıştım. Tabi benim uykusuzluğum. Başkasına göre normal ama. Üst üste 3-4 gün 4-5 saat uyumuştum. Sanırım ilk o zaman oldu.
Sonraki olduğunda hafif usutmustum. Zaten sinüzit var. Herhalde dedim beyne giden damarlar sinuzitten anlık böyle oluyor ondan. Eş zamanlı olarak flagy isminde bir antibiyotik kullanıyordum. Yan etkilerinde bilinç bulanıklığı yazıyor. Ondan herhalde diye dusundum. Doktora danışarak flagy i bıraktım. Ve zaten uyumuştum da sonra geçti.
Ara ara yine uykusuz kaldığımda daha kısa süreli yaşadım.
Cumartesi gecesinden beri uyku dengem bozuldu. Sabaha doğru uyuyorum. Sabah da bir şekilde bir isim çıkıyor vs uyuyamıyorum. Yani yine 4-5 saatlik uykular uyudum..
Pazartesi sabaha karşı kuvvetli bir panik atak yaşadım. İki tane o.5 mg zanax aldim. Bunlar yine kafama göre alınan şeyler değil. Doktorumun çok kötü olursan alabilirsin dediği dozlar. Ama beni bir tanesi bile sonradan iki üç gün uykulu yaparken iki tanesi ile kafam Leyla oldu.
Pazartesi ofis gunuydu hatta daha çok uyumak icin kendi aracımla gittim geldim ama uykumu yerine koyamadim. Dün gece yine geç saatleri buldu uyumam. Ve sabah hastane randevum olduğu için öğlene kadar uyuyamadım. Eve gelince parça parça iki kez uyudum. Kafama yerine gelmedi ve bütün gün ayık olduğum her an yukarda tarif ettiğim bilinç bulanıklığınu yasadim. Bir sürü isim vardi ama kafam yerine gelmediği için hiçbirini yapamadım. Bilgisayar ve telefondan uzak kalıp biraz balkonda hava almaya çalıştım. Yemek yedim. Bir iki camasir astım ve şimdi uyucam. Telefonu sessize alıp kesintisiz uyumayı planliyorim.
Tabii aslında çalıştıgim için bunu yapamıyorum işle ilgili telefonlar geliyor falan. Ama yarın mecbur yapcam çünkü iyice çalışamaz hale geliyorum.
Şimdi sorum şu. Bu yaz 39 yaşına basicam. Ve ben kendimi bildim bileli zihnimi çok yoruyorum. Uykuya bile hayalle geçerim ve o hayali detaylı ve gerçekçi olması için zihnimi yorarim. Hayal dediğim olmasini hedefledigim hayaller değil. Bir nevi dizi gibi. Bir senaryo yazarım onun baş karakteri olurum. Genelde uykuya geçiş kolay olsun diye yaparım ama bazen farkediyorum ki resmen kendimi zorliyorum detaylarla.
Bir de birşeyler izlerken sadece birşey izlemem. Hem dizi izlerim hem telefonda oyun oynarım. Bayadir yapamiyorim ama dizi izlerim veya örgü orerim gibi. Ev işi yaparken bisiler izlemek zaten Fix.
Diyelim biriyle telde uzun konuscam hoparlöre alırım , telefon ekranından da oyun oynarım.
Oyun bağımlısı falan değilim sadece tek bir işi yaparken sıkılıyorum. Tek bir yapmak bana sanki o saati amaçsız ve boş geçiriyor hissi getiriyor.
Acaba diyorum yaşla beraber zihnim mi yoruluyor?
Uzun süredir kullandigim antidepresan ve yardımcı ilaçlardan dolayı mı oluyor? ( Zanax sık aldığım bir ilaç değil. Su an buspon ve dulester düzenli kullaniyorum.)
Veya nörolojik bir sıkıntı mı var. Açıkçası doktora gitmek istemiyorum. Çünkü sağlık anksiyetesi yaşıyorum ve çok gittim doktora zaten. 2-3 yıl önce beyin mr im da çekilmişti..
Bugün bu kadar yoğun yaşayınca biraz zihnimi hafifletmem gerektiğini farkettim. Hafiflet ve devam ederse doktora gidersin dedim kendime.
Ama yine de sormak istedim. Akıl akıldan üstündür.
Teşekkür ederim detaylı anlatmışsınız.Merhaba! Yukarıda başkalarının da yazdığı gibi bence de sizde DEHB var. DEHB (ya da ADHD) artık yavaş yavaş DE(H)B/AD(H)D olarak adlandırılmaya başlanıyor. Çünkü hiperaktivite dikkat eksikliği bozukluğunun sadece küçük bir kısmını oluşturuyor. Ben de DEB’liyim, ben de sizin gibi fiziksel olarak hareketsizim, beynim hiperaktif. :)
Hayal kurmaktan bahsetmişsiniz, aynısı bende de var. :) Bu durumun adı da “Maladaptive Daydreaming”. Tükçesine
“Uymsuz Hayal Kurma” demişler. Yavaş yavaş Türk psikolog ve psikiyatristlerinin de literatürüne girmeye başlayan bir durum. Linki verdim ama makalenin Türkçesi çok kötü, İngilizceniz varsa onu okumanızı tavsiye ederim. (Bir ara uzun uzun çalışıp Türkçe maddeyi güncelleyeceğim.) Sizinle aynı yaşlardayım. Ben kendi kendimi yıllarca “yetişkin kadın oldun, ergen gibi bu ne hayaller” falan diye zorbaladım resmen. 2010’ların başında Eli Somer’in bir makalesine denk geldim ve dedim ki “işte bu benim!!”. Makaleyi okursanız DEB ve UHK’nin beraber görüldüğünü fark edeceksiniz, ikisi gerçekten kardeş gibi. Çünkü beyindeki fizyolojik mekanizmaları çok benzer.
Yaşadığınız durum sağlık anksiyetenizi tetiklemesin. “Neden böyleyim” diye düşünüp kendinizi yormayın ve zorbalamayın. Zaten dolu olan zihninizi bir de kendinizle ilgili negatif düşünceler için ekstra yormayın. Sizin, benim veEn buyuk kk gibi binlerce insanın beyin fizyolojisi sadece farklı. Dopamin salgılama ve reseptör bağlanmalarımız biraz değişik sadece. (Bu yazdığım da sağlık anksiyetenizi tetiklemesin, kesinlikle nörolojik bir probleminiz var demiyorum) Bir psikiyatriste gidip DEB hakkındaki kuşkularınızı anlatabilirsiniz. Ben tedaviye başladığımdan beri zihinsel yüklerimi atmış gibi hissediyorum kendimi. :)
Nasıl zihniniz şu anda. Mesela önceden neydi şuan ne şekilde. İlaçla mi tedavi görüyorsunuz?Merhaba! Yukarıda başkalarının da yazdığı gibi bence de sizde DEHB var. DEHB (ya da ADHD) artık yavaş yavaş DE(H)B/AD(H)D olarak adlandırılmaya başlanıyor. Çünkü hiperaktivite dikkat eksikliği bozukluğunun sadece küçük bir kısmını oluşturuyor. Ben de DEB’liyim, ben de sizin gibi fiziksel olarak hareketsizim, beynim hiperaktif. :)
Hayal kurmaktan bahsetmişsiniz, aynısı bende de var. :) Bu durumun adı da “Maladaptive Daydreaming”. Tükçesine
“Uymsuz Hayal Kurma” demişler. Yavaş yavaş Türk psikolog ve psikiyatristlerinin de literatürüne girmeye başlayan bir durum. Linki verdim ama makalenin Türkçesi çok kötü, İngilizceniz varsa onu okumanızı tavsiye ederim. (Bir ara uzun uzun çalışıp Türkçe maddeyi güncelleyeceğim.) Sizinle aynı yaşlardayım. Ben kendi kendimi yıllarca “yetişkin kadın oldun, ergen gibi bu ne hayaller” falan diye zorbaladım resmen. 2010’ların başında Eli Somer’in bir makalesine denk geldim ve dedim ki “işte bu benim!!”. Makaleyi okursanız DEB ve UHK’nin beraber görüldüğünü fark edeceksiniz, ikisi gerçekten kardeş gibi. Çünkü beyindeki fizyolojik mekanizmaları çok benzer.
Yaşadığınız durum sağlık anksiyetenizi tetiklemesin. “Neden böyleyim” diye düşünüp kendinizi yormayın ve zorbalamayın. Zaten dolu olan zihninizi bir de kendinizle ilgili negatif düşünceler için ekstra yormayın. Sizin, benim veEn buyuk kk gibi binlerce insanın beyin fizyolojisi sadece farklı. Dopamin salgılama ve reseptör bağlanmalarımız biraz değişik sadece. (Bu yazdığım da sağlık anksiyetenizi tetiklemesin, kesinlikle nörolojik bir probleminiz var demiyorum) Bir psikiyatriste gidip DEB hakkındaki kuşkularınızı anlatabilirsiniz. Ben tedaviye başladığımdan beri zihinsel yüklerimi atmış gibi hissediyorum kendimi. :)
Ay çok teşhis koyup “koltuk psikoloğu” olmak istemiyorum ama düzenli ilaç kullanamamak da bir DEB belirtisi çünkü DEB’liler genellikle rutin oluşturamazlar. Nerden bildiğimi sormayın :)Teşekkür ederim detaylı anlatmışsınız.
Hayal kurma yonumden çok şikayetçi değilim. Yasi sadece şey için belirttim. Artık zihnim kaldırmıyor mu acaba diye.
Bahsettiğim bilinç bulanıklığıni yasamasam sorun yoktu. Tabi diğer şeyler günlük hayatımı etkiliyor ama gece yatarken başka türlü uykuya nasıl geçilir bilmediğim için ben hala aynı şekilde uyuyorum :)
Bugün bilinç bulanıklığı devam etti. Daha kötü gibi oldu. Acile gittim. 4 saattir ordaydim. Temiz çıktı ama. Nöroloji ye yönlendirdiler tabi ama en azından hayatı bir şey çıkmadı.
Fiziksel yoğun belirti hissetmedigim zaman saglik anksiyetemi daha iyi yönetiyorum. Ama bazen öyle yoğun oluyor ki sonu böyle oluyor.
Ben açıkçası çok denk geldim dehb ye ama biraz yeni populer birşey gibi gelmişti. Çok incelemedim.
Panik atağım öyle yoğun ki daha otekilere gecemiyorum :) düzenli ilaç kullanmadığımi biliyor aslında doktorum. Hatta ona düzenli herhangi bir şey yapmanın benim için çok zor olduğunu söylemiştim. Ama o da hiç su da olabilir falan demedi bana
Yaklaşık 4 aydır ilaç tedavisi görüyorum. En önemli değişiklikleri yazayım ki çok uzamasın. :) Öncelikle odaklanamama problemim ciddi düzeydeydi. Biriyle konuşurken konu ne kadar ilgimi çekerse çeksin zihnim bir süre sonra kendisini kapatırdı. Dikkatimi toplamak için sürekli elimin bir şeyle uğraşması gerekiyordu. Örneğin yakın arkadaşımın derdini dinlerken alışveriş sitelerinden saçma sapan şeyler favorilemem gerekiyordu. Yoksa gözlerim dalıp gidiyordu. Şimdi insanları gerçekten dinleyebiliyorum. Odaklanma profesyonel hayatımı da etkiliyordu. Ben akademisyenim, iki senedir yazmak zorunda olduğum iki yayın var. Bunları yazmak için de tabii okumak gerek.Nasıl zihniniz şu anda. Mesela önceden neydi şuan ne şekilde. İlaçla mi tedavi görüyorsunuz?
Özelden yazamadim ilaciniz ne. Kullandığım ilaclardan denk gelen var mı merak ettim.Ay çok teşhis koyup “koltuk psikoloğu” olmak istemiyorum ama düzenli ilaç kullanamamak da bir DEB belirtisi çünkü DEB’liler genellikle rutin oluşturamazlar. Nerden bildiğimi sormayın :)
Yaklaşık 4 aydır ilaç tedavisi görüyorum. En önemli değişiklikleri yazayım ki çok uzamasın. :) Öncelikle odaklanamama problemim ciddi düzeydeydi. Biriyle konuşurken konu ne kadar ilgimi çekerse çeksin zihnim bir süre sonra kendisini kapatırdı. Dikkatimi toplamak için sürekli elimin bir şeyle uğraşması gerekiyordu. Örneğin yakın arkadaşımın derdini dinlerken alışveriş sitelerinden saçma sapan şeyler favorilemem gerekiyordu. Yoksa gözlerim dalıp gidiyordu. Şimdi insanları gerçekten dinleyebiliyorum. Odaklanma profesyonel hayatımı da etkiliyordu. Ben akademisyenim, iki senedir yazmak zorunda olduğum iki yayın var. Bunları yazmak için de tabii okumak gerek.iki sene boyunca okunacak makalelerin özetlerinden öteye geçemedim. Bende hiperaktivite şurada devreye giriyordu: alıntı yapabileceğim bir cümle görünce ayağa kalkıp ofisin içine dolanmaya başlıyordum “şunu da yazarım, bunu da yazarım, buradan kendime atıf alırım, şu dergiye göndereyim, o dergi olursa şu kadar teşvik alırım, teşvik parasıyla şuraya gideriz, giderken şunu giyerim, ama onunla şu ayakkabı iyi gider, ben bi ayakkabı bakayım” diye düşünerek. İşin sonu yine alışveriş sitelerinde bitiyordu. Şu an gerçekten okuyup yazabiliyorum. Ayrıca müthiş bir beyin sisim vardı. Bunu tarif etmek çok zor, sanki ben dahil herkes ve her şey bir perdenin arkasında gibiydi. Zihnim ve vücudum bir koordinasyon halinde çalışmıyor gibiydi bu perde yüzünden. Kendimi sürekli aptal gibi hissediyordum, çünkü olan biteni net olarak anlamak için müthiş bir enerji harcamam gerekiyordu. Şu an beyin sisim neredeyse yok oldu, algılarım keskinleşti. Zaman organizasyonum hiç yoktu, işleri önem sırasına koymak benim için mümkün değildi. Bir sıraya koyamadığım için hiç bir şeye başlayamıyordum. Şu an zaman organizasyonu konusunda önemli bir yol aldığımı düşünüyorum. Hala doğru önem sırasına göre işlerimi ayarlayamıyorum ama en azından bir sıraya koyabiliyorum. Bir de i-na-nıl-maz sakar bir insanım ben, bir kimyasalı devirdiğim için 5 katlı binanın tamamen tahliye olmasına sebep olmuşluğum var. Sakarlık da yetişkin tip DEB belirtilerinden biriymiş. Ben kendimde bir değişiklik görmüyorum ama eşim “uzun zamandır kendimi kestim, şunu döktüm, bunu kırdım falan demiyorsun, tedavi işe yarıyor galiba” dedi geçen gün. Tamamen tesadüf de olabilir bu tabi :)
Ya bugunlerde bende bunu cok duyuyorum,görüyorumSizin dehb olduğunuza yemin edebilirim ama ispatlayamam. Ben de 36 yaşındayım dehb tanım var. Anlattığınız her şeyle (önceki konunuz da dahil) bağlantı kuruyorum.
Uyku problemleri
İşleri yetistirememe
Elin boş durunca dikkatin dağılması
Anksiyete
Zihnin sürekli meşgul olması
Telefonla oynarken tv ızlerımBana da dehb lisiniz gibi geldi. Dopamin detoksu deneyebilirsiniz eğer dehb değilseniz işinize yarayabilir. dehb için yetişkin kadınlarda tanı konması nadir bir durum malesef doktorlar çok bilinçsiz bu konuda.
DEHB için kendi kendinize yöntemler buluyorsunuz tanı konana kadar. Aklına gelen her şeyi not almak falan bana yardımcı oluyor çünkü çok unutkanım. Ne biliyim odaklanabildiğimde yapıyorum işlerimi çok takmıyorum yapamadığımda.
Ben de tanı falan almadım şüpheleniyorum sadece
Ay çok teşhis koyup “koltuk psikoloğu” olmak istemiyorum ama düzenli ilaç kullanamamak da bir DEB belirtisi çünkü DEB’liler genellikle rutin oluşturamazlar. Nerden bildiğimi sormayın :)
Yaklaşık 4 aydır ilaç tedavisi görüyorum. En önemli değişiklikleri yazayım ki çok uzamasın. :) Öncelikle odaklanamama problemim ciddi düzeydeydi. Biriyle konuşurken konu ne kadar ilgimi çekerse çeksin zihnim bir süre sonra kendisini kapatırdı. Dikkatimi toplamak için sürekli elimin bir şeyle uğraşması gerekiyordu. Örneğin yakın arkadaşımın derdini dinlerken alışveriş sitelerinden saçma sapan şeyler favorilemem gerekiyordu. Yoksa gözlerim dalıp gidiyordu. Şimdi insanları gerçekten dinleyebiliyorum. Odaklanma profesyonel hayatımı da etkiliyordu. Ben akademisyenim, iki senedir yazmak zorunda olduğum iki yayın var. Bunları yazmak için de tabii okumak gerek.iki sene boyunca okunacak makalelerin özetlerinden öteye geçemedim. Bende hiperaktivite şurada devreye giriyordu: alıntı yapabileceğim bir cümle görünce ayağa kalkıp ofisin içine dolanmaya başlıyordum “şunu da yazarım, bunu da yazarım, buradan kendime atıf alırım, şu dergiye göndereyim, o dergi olursa şu kadar teşvik alırım, teşvik parasıyla şuraya gideriz, giderken şunu giyerim, ama onunla şu ayakkabı iyi gider, ben bi ayakkabı bakayım” diye düşünerek. İşin sonu yine alışveriş sitelerinde bitiyordu. Şu an gerçekten okuyup yazabiliyorum. Ayrıca müthiş bir beyin sisim vardı. Bunu tarif etmek çok zor, sanki ben dahil herkes ve her şey bir perdenin arkasında gibiydi. Zihnim ve vücudum bir koordinasyon halinde çalışmıyor gibiydi bu perde yüzünden. Kendimi sürekli aptal gibi hissediyordum, çünkü olan biteni net olarak anlamak için müthiş bir enerji harcamam gerekiyordu. Şu an beyin sisim neredeyse yok oldu, algılarım keskinleşti. Zaman organizasyonum hiç yoktu, işleri önem sırasına koymak benim için mümkün değildi. Bir sıraya koyamadığım için hiç bir şeye başlayamıyordum. Şu an zaman organizasyonu konusunda önemli bir yol aldığımı düşünüyorum. Hala doğru önem sırasına göre işlerimi ayarlayamıyorum ama en azından bir sıraya koyabiliyorum. Bir de i-na-nıl-maz sakar bir insanım ben, bir kimyasalı devirdiğim için 5 katlı binanın tamamen tahliye olmasına sebep olmuşluğum var. Sakarlık da yetişkin tip DEB belirtilerinden biriymiş. Ben kendimde bir değişiklik görmüyorum ama eşim “uzun zamandır kendimi kestim, şunu döktüm, bunu kırdım falan demiyorsun, tedavi işe yarıyor galiba” dedi geçen gün. Tamamen tesadüf de olabilir bu tabi :)