Arkadaşlar ben daha önce de seviyor muyum diye sormuştum bu adam için 5 ay önce. Bana evlenme teklifi etti 3 ay önce. Yüzük almış etmiş kabul ettim. İlk sevgilimdi.
Bana sinirlenince hakaret ediyordu. Ben son zamanlar iyice bağlandım. Kavga edince yine ben arıyordum. Sesini duymak istiyordum yine de. 1 ay yurtdışındaydım bir konu açıldı aramızda sorun olan. Onu dedim diye ayrıldı benden kötü şeyler söyleyip. Zehir etti bana 1 ayı. Hiçbir şey olmamış gibi karşıladı eskisi gibi olmak istedi. Ben dediklerini unutamıyordum.
Sorun olan konu şuydu. O inşaat mühendisi ve şantiyede çalışıyor. Ev arkadaşları da işten arkadaşları. Bana hep erkeklerin abaza olduğunu söylerdi. Şantiye şefi evli olmasına rağmen yoldan geçen kadın için şunu dedi. O bunu dedi falan sürekli. Ben çalışıyordum ofiste. Onlar senin için başka şeyler düşünüyor derdi. Dedim 'anlatma bunları artık ne olur. Tüm erkeklerden nefret ediyorum.' Hayır bil ona göre davran dedi. Ben de o arkadaşları ile dışarda çok gezmesini istemedim tabiki. Niye anlattı bu kadar bilmiyorum her seferinde açtı.
Ben onun bir şeyine karşı çıkınca o da eski konuları açıyordu. Erasmusa gitmiştim 1.5 yıl önce. Tüm evraklar hazırdı. Sonra tanıştık onunla. Gideceğimi bile bile o ısrar etti sevgili olalım diye. Sorun etmedi. 2 ay sonra elini tutabildim. Erasmusa gitmeden önce 1 gün evinde kaldım sadece sarıldık. Sonra uzaklaştım uyudum. Ama anlamadım banyoya falan gitti üstünü değişmiş. Diyorum ne demek ki bu. O zamanlar bilmiyordum hiçbir şey çok saftım.
Neyse erasmusta alkol hiç almadım. 3 gece dışarı çıktım sadece kot gömlek spor ayakkabı :) bir kere biri elimden tuttu sahneye çekti direk. Yüksek sandalyede oturuyordum düşüyordum nerdeyse. Yabancıydı zaten bırak yeterli dedim ingilizce toplamaya çalışıyorum cümleleri. Dürüstçe cevap ver zorla dansa kaldıran oldu mu dedi anlatmıştım 1.5 yıl önce. Bir daha yapma dedi sorun etmedi.
Şimdi sorunlarımız artmaya başladı. Bana fingirdek dedi bu erasmus nedeniyle. Diyemezsin dedim. Sonra diskoda kucak kucağa dans ettin, sürttürtdün. Karışık yurtta duş aldın erkekler dedi. Öpüşmeyi düşünmüşüm onlarla. Paragöz demeye başladı. Ablamın eşi baya eğitimli zengin yurtdışında. O hayata özeniyormuşum. İki kapılı araba istiyormuşum. Söylüyorum aşkım açma bunları bir daha seni seviyorum diyorum. Ben çalıştım 1 yıldır hem okul hem iş. Görüşememişiz bunun için çok. Paragözmüşüm ben. O istanbula benim yüzümden gelmiş kariyerini düşünmemiş. Ben hiç fedakarlık yapmamışım. 2 gün çalıştım okurken. Çalışmasaymışım onda kalsaymışım o para verirmiş ki daha çok vakit geçirirdik bağlanırdık dedi. Dedim ne diyorsun sen. 3 kuruş için çalışmışım. Ben öyleyim yıllardır harçlık almıyorum çalışıyorum.
En son dedi ki. Sen yüzüğün bile karatını markasını söyledin bana. Millet yüzük bile istemiyor. Gözün doymuyor hiç dedi. Öyle bir şey demedim iftira atma dedim. Ben hep kendim iş bulayım çalışayım öyle biriyim. Ayda 200 lira harcarım anca. Yurt paramı kendim ödedim 2400 tl. Ablamın yanına uçak bileti buluyormuşum ama paragözmüşüm. Ailem verdi onu ablana moral olsun git dediler. Yani o gelmiş o kadar istanbula ben bir şey yapmamışım ondan hırslandı. haftada 2 gün görüştük. evine de gittim kaç kere içim rahat etmese de aileme karşı. aynı şehirdeydik ama 3 saat sürüyordu buluşmamız. Ve akşam oluyordu taksilerde hep dünya para gidiyordu.
Şimdi dediklerini unutamıyorum. Benim psikolojimi bozdu. Pislik şeylerini anlattı erkeklerin. Tüm erkeklerden tiksiniyorum. İleri bir şey yaşamadık onunla. Ama bana fingirdek dediği için öpüştüğüm için bile pişmanım. Otobüste erkek otursun yanıma istemiyorum.
Yüzük için dediği iftiralar son oldu. Bir arkadaşıma bile yüzüğün fotoğrafını atıp şu kadar karat şu marka demedim ben. Ben bile kaç karattır bakmadım zaten. Gittim o lafı dediği için sabah 5te ilk otobüsle istanbula gidip bir arkadaşına yüzüğü verdim ve hiç konuşmadım bir daha o da yazmadı.
Aklıma geldikçe tiksiniyorum, midem bulanıyor benim. Bu kadar iğrenç 3 ay yaşamadım. Öpüşünce bile bu asansörde boş... işte. Öf ben bilmiyordum bile böyle bir şey. Sadece elini tutmak, boynundaki sıcaklık, kafamı koymak, onun dizime yatması güzeldi. Sıcaklığını hissediyordum mükemmel bir şeydi benim için. Şimdi neftet ediyorum her şeyden. Millet ile kucak kucağa dans etmişim ben. Ofiste çalışıyorum diye ben orada objeymişim aslında
Bana sinirlenince hakaret ediyordu. Ben son zamanlar iyice bağlandım. Kavga edince yine ben arıyordum. Sesini duymak istiyordum yine de. 1 ay yurtdışındaydım bir konu açıldı aramızda sorun olan. Onu dedim diye ayrıldı benden kötü şeyler söyleyip. Zehir etti bana 1 ayı. Hiçbir şey olmamış gibi karşıladı eskisi gibi olmak istedi. Ben dediklerini unutamıyordum.
Sorun olan konu şuydu. O inşaat mühendisi ve şantiyede çalışıyor. Ev arkadaşları da işten arkadaşları. Bana hep erkeklerin abaza olduğunu söylerdi. Şantiye şefi evli olmasına rağmen yoldan geçen kadın için şunu dedi. O bunu dedi falan sürekli. Ben çalışıyordum ofiste. Onlar senin için başka şeyler düşünüyor derdi. Dedim 'anlatma bunları artık ne olur. Tüm erkeklerden nefret ediyorum.' Hayır bil ona göre davran dedi. Ben de o arkadaşları ile dışarda çok gezmesini istemedim tabiki. Niye anlattı bu kadar bilmiyorum her seferinde açtı.
Ben onun bir şeyine karşı çıkınca o da eski konuları açıyordu. Erasmusa gitmiştim 1.5 yıl önce. Tüm evraklar hazırdı. Sonra tanıştık onunla. Gideceğimi bile bile o ısrar etti sevgili olalım diye. Sorun etmedi. 2 ay sonra elini tutabildim. Erasmusa gitmeden önce 1 gün evinde kaldım sadece sarıldık. Sonra uzaklaştım uyudum. Ama anlamadım banyoya falan gitti üstünü değişmiş. Diyorum ne demek ki bu. O zamanlar bilmiyordum hiçbir şey çok saftım.
Neyse erasmusta alkol hiç almadım. 3 gece dışarı çıktım sadece kot gömlek spor ayakkabı :) bir kere biri elimden tuttu sahneye çekti direk. Yüksek sandalyede oturuyordum düşüyordum nerdeyse. Yabancıydı zaten bırak yeterli dedim ingilizce toplamaya çalışıyorum cümleleri. Dürüstçe cevap ver zorla dansa kaldıran oldu mu dedi anlatmıştım 1.5 yıl önce. Bir daha yapma dedi sorun etmedi.
Şimdi sorunlarımız artmaya başladı. Bana fingirdek dedi bu erasmus nedeniyle. Diyemezsin dedim. Sonra diskoda kucak kucağa dans ettin, sürttürtdün. Karışık yurtta duş aldın erkekler dedi. Öpüşmeyi düşünmüşüm onlarla. Paragöz demeye başladı. Ablamın eşi baya eğitimli zengin yurtdışında. O hayata özeniyormuşum. İki kapılı araba istiyormuşum. Söylüyorum aşkım açma bunları bir daha seni seviyorum diyorum. Ben çalıştım 1 yıldır hem okul hem iş. Görüşememişiz bunun için çok. Paragözmüşüm ben. O istanbula benim yüzümden gelmiş kariyerini düşünmemiş. Ben hiç fedakarlık yapmamışım. 2 gün çalıştım okurken. Çalışmasaymışım onda kalsaymışım o para verirmiş ki daha çok vakit geçirirdik bağlanırdık dedi. Dedim ne diyorsun sen. 3 kuruş için çalışmışım. Ben öyleyim yıllardır harçlık almıyorum çalışıyorum.
En son dedi ki. Sen yüzüğün bile karatını markasını söyledin bana. Millet yüzük bile istemiyor. Gözün doymuyor hiç dedi. Öyle bir şey demedim iftira atma dedim. Ben hep kendim iş bulayım çalışayım öyle biriyim. Ayda 200 lira harcarım anca. Yurt paramı kendim ödedim 2400 tl. Ablamın yanına uçak bileti buluyormuşum ama paragözmüşüm. Ailem verdi onu ablana moral olsun git dediler. Yani o gelmiş o kadar istanbula ben bir şey yapmamışım ondan hırslandı. haftada 2 gün görüştük. evine de gittim kaç kere içim rahat etmese de aileme karşı. aynı şehirdeydik ama 3 saat sürüyordu buluşmamız. Ve akşam oluyordu taksilerde hep dünya para gidiyordu.
Şimdi dediklerini unutamıyorum. Benim psikolojimi bozdu. Pislik şeylerini anlattı erkeklerin. Tüm erkeklerden tiksiniyorum. İleri bir şey yaşamadık onunla. Ama bana fingirdek dediği için öpüştüğüm için bile pişmanım. Otobüste erkek otursun yanıma istemiyorum.
Yüzük için dediği iftiralar son oldu. Bir arkadaşıma bile yüzüğün fotoğrafını atıp şu kadar karat şu marka demedim ben. Ben bile kaç karattır bakmadım zaten. Gittim o lafı dediği için sabah 5te ilk otobüsle istanbula gidip bir arkadaşına yüzüğü verdim ve hiç konuşmadım bir daha o da yazmadı.
Aklıma geldikçe tiksiniyorum, midem bulanıyor benim. Bu kadar iğrenç 3 ay yaşamadım. Öpüşünce bile bu asansörde boş... işte. Öf ben bilmiyordum bile böyle bir şey. Sadece elini tutmak, boynundaki sıcaklık, kafamı koymak, onun dizime yatması güzeldi. Sıcaklığını hissediyordum mükemmel bir şeydi benim için. Şimdi neftet ediyorum her şeyden. Millet ile kucak kucağa dans etmişim ben. Ofiste çalışıyorum diye ben orada objeymişim aslında