Yetersiz cinsellik yüzünden ayrılanlar?

Sureya1

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
7 Ekim 2014
33
30
ilişkimdeki sıkıntıları birkaç ay önce yazmıştım. Durum ayrılmaya gidiyor demiştim... (ayda bir birliktelik, ama hergün düzenli porno izliyor, iletişime açık değil vs.) velhasılı ayrılığın kaçınılmaz olduğunu bikaç kere ima ettim ve bir kere de doğrudan dile getirdim... Her konuşmamızda çok sinirleniyor, hala bir sorun olmadığını iddia ediyor, ben seni ilk günkü gibi seviyorum filan diyor... ben de son kozumu oynadım, madem öyle artık bir çift terapisi alalım ve pornoyu bırak diye. Hiç bişey için söz veremem, deneyeceğiz ama çok kırıldım ve doldum diye de söyledim. Ve ilk kez kabul etti, geçen gün online bir terapistle görüştük, adam erkek arkadaşımı kırmamaya çalışarak haksızlıklarını tek tek belirtti ve bize de ödev verdi, cinsel birleşmeye odaklanmadan sadece ön sevişme yapacaksınız diye. Pornonun ilişkilerdeki cinsellği sadece organa girip çıkmaya indirgediğini, bu yüzden tat, dokunma, koku, uzunca öpüşme gibi duygu içeren kısmının köreldiğini de söyledi... daha birçok şey de söyledi herneyse. Manitayla görüşmeyi sonlandırır sonlandırmaz yine kavga ettik ve iki gündür ödevimizi yapmayı bırakın birbirimizin yüzüne bakmıyoruz, ben bi odada, o diğerinde sürekli iç çekiyoruz. (Ha bir de önceki gün bana pornolarını sildirmişti, bugün ise pc ye şifre koymuş, tey allam)

sanırım bir seans daha yaparız(ayrı ayrı görüşecekmiş bu sefer) ama ben artık çok yoruldum. Böyle şeyler yaşayıp, yetti artık diyebilen ve net bi şekilde ayrılabilen var mı? O cesareti bulamıyorum bir yanım ‘ne çok sevmiştin belki herşey kötü bir türk filmi- tesadüfler geçididir, belki düzelir’ derken bir yanım ‘kaç kurtul’ diyor. Çalışamıyorum, uyku düzenim berbat, günün herhangi bir anında gözlerim doluyor ya da sinirleniyorum. En kötü karar bile kararsızlıktan iyidir derler doğru sanırım, bu ne yapacağımı bilememe hali bende ben bırakmadı.

bana tecrübelerinizi aktarın, fikrinizi söyleyin lütfen.
 
Son düzenleme:
Böyle yaşamayı kabullenemiyorsan mutsuz oluyorsan sürdürmenin anlamı yok. Kimseye sabrediyor diye madalya takmıyorlar. Mutsuzsan ve karşı taraf çözümün parçası olmayı reddediyorsa sürükleyip kendine acı vermemen en sağlıklısı.
 
Yani ne güzel terapiyi kabul etmiş derken şifre falan işi bozmuş.

Bekleyin bir süre daha emek verirse kurtarmaya çalışılabilir diycem.
Kocan değil çocuğunun babası değil.

Sal gitsin ay..
 
Bir atasözü var belki biraz kaba bir tabir olacak ama “Alışmış kudurmuştan beterdir” diye. Şu erkekler bayılıyor güzel giden evliliklerde sorun çıkarmaya. Tavrınızı koyun büyük ihtimalle devam edecek ya siz buna alışıp devam edeceksiniz ya da sonlandıracaksınız evliliğinizi. Porno izlemesini geçtim sizinle ilgilenmemesi de kötü. Acaba bir kez siz teklif etseniz “Madem öyle gel beraber izleyelim cinsel hayatımıza renk katalım” diyin deneyin bakalım nolacak.
 
Bence çookk bile durmuşsunuz.. Çok kırıcı birşey değil mi ya sevdiğin adama pornoyu bırak benimle ol demek çok kırıcı insanın gururunu yerle bir eden birşey bence.. Tavrı da hiç hoşuma gitmedi.. Çok da çabalama gibi sizi kaybetmemek gibi bir derdi varmış gibi gelmedi bana.. Tabi siz bilirsiniz ama ben olsam onu terapiste ikna etmeye falan bile uğraşmazdım..
 
Neden sabrediyorsun ki? Ne kadar seversen sev, sana acı veriyorsa ehemmiyeti yok. Yol ver gitsin. Mutsuz olmaya değmez. Onsuz yapamam deme, bugün sana can veren su yarın seni boğabilir.
 
Ee ben bu yüzden boşandım. İletişimsizlik, kayıtsız kalma, cinsel birlikteliğin totalde 2dk yı geçmemesi, sevişmenin neredeyse hiç olmaması, duygu eksikliği ve bunu fiziksel ve ruhsal olarak hissettirememe,çaba göstermeme, konusu açıldıgında asla kabul etmeme, ben böyleyim deyip geçiştirme ve boşanma kararımızın ardından aldatıldıgımı öğrenme, saygı duruşu, istiklal marşı ve bugün kapanış bugün itibariyle anlaşmalı olarak boşandık. Terapiste defalarca gittik hatta konu açmıştım boşanma kararı almadan oradakı yorumlarımda da yazar cinsel terapiste gittiğimiz ve verilen ev ödevlerini asla yapmamasıartık dayanacak gücüm kalmamıştı
 
Sizi hatırladım, diger konunuzu hatırlıyorum. Çok merak ediyordum gidişatınızı. Çok çabalıyorsunuz elinizden geleni yapıyorsunuz bunlar görülüyor burdan fakat sizin hala cabalıyor olmanızın sebebi ask, sevgi degil de zaaf olabilir mi? Kendi sahsi fikirlerimi sunuyorum zaaf cok güclü ve bırakılması zor bir duygudur. Eger bu beyfendiye zaafınız var ise bir önce kendinizi toparlamanızı öneririm. Cünkü burdan görülüyor ki sevmek yetmiyor beyfendinin pek kaybetme korkusu yok gibi. Bunu bu duyguyu ona hissettirin derim her an gidecekmis gibi olun yine korkmuyor ve hala aynıysa susun, sessiz kalın ve güzelce bitirin. Hayat kısa, cok kısa anların saniyelerin degeri bilinmesi gerek. Ve önünüze bakın.
 
Hiçbirşey değişmeyecek.. Evlenmeyi düşünme sakın aklından gecirme bile..cok yakın bir arkadaşım 6 sene sonra bir de cocukla bu sebepten boşandı.. Neden bu şekilde yaşamayı bu hayatı genc yaşta ölü gibi sürdürmeyi istesin ki insan.. Kendine yazık etme..
 
Teşekkürler. İnanır mısınız, iki saattir yorumunuz üstüne düşünüyorum. Zaaf mı, sevgi mi, alışkanlık mı, yoksa hepsinin uyumsuz bir karışımı mı... yaşadığım tam olarak ne diye.

yalnızlıktan çok yanlış bir karar verme korkusu duyuyorum. Bu yüzden ilk başlarda onu da ayrılığa yumuşakça ikna etmeye çalıştım(kararı ve sorumluluğu paylaştırma): bak durum bu, hani böyle gitmez, bir karar alacaksak birlikte alalım ve kötü ayrılmayalım diye. Kesinlikle o noktaya gelmediği gibi bir de bana hiddetlendi: bunlar çözülebilir sorunlarmış, abartıyormuşum, o çok seviyormuş, vs. (Çok üzülürsün bak’çılık)

velhasılı topu bana atıyor ve ben de o büyük kararın sorumluluğuna girmekten çekiniyorum sanki(ya herşeyi berbat edersem), belki düzelebilecek bişeyi bitiren kişi olmanın ağırlığı var ama günün sonunda tek duyduğum mantığımın sesi: berbat olan senin şu anki durumun, şimdi ne karar vereceksin? Diyen ses. Ve başa sarış.

bunları yazarken baya baya öz-psikoanaliz patlattım, biraz da kendim için yazdım:) gözümü karartmadığım sürece, sorumluluk hissi beni rehin aldı gibi hissediyorum. Tartışmalarda kül bırakmazken aynı anda nasıl bu kadar pısırık olabilmişim kendime şaşıyorum
 
Teşekkürler. Ah keşke sizin durumunuz kadar net olsaydı benimki de, bir dk düşünmezdim ama bizde kimisi var kimisi yok, mesela duygular: aşkitom’larla birbirimize cıvırken bi yandan can acıtarak mıncırırken günün sonunda sevişilen kişinin ben değil Emmanuela ablanın hayali olması gibi. Kimi konularda bana tam destek veriyor, yoldaşlık yapıyorken kimi diğer elzem konularda buhar olması gibi. Tam ama tam bir mala dönüştürüyor bunlar: “Dur ya aslında iyiyiz ama geçen gün şöyle oldu, hem sonra niye bayadır böyle? Felaket! Hmm aslında seviyor o da kendince. peki ya şu durum, böyle sevgi mi olur!?” tükenmek bilmez içseslerle iki arada bocalıyorsunuz. Mala bağlamak, aylarca durum teşhisi yapamamak. Yanlış karar alma korkusu tarafından ele geçirilmek:)
 
Kurtarılacak birşeyler görüyorsanız akışta kalın. Bizim son demlerimizdi zaten. Daha öncesinde bende bataklıktan cıkmaya calısan kurbaga gibi debelene debelene bunları dusundum anlattım. Biz düğümlü yerdir ve çözemedik
 
Yaa boşandınız mı!! Hayırlı olsun, yeni hayatınızda çok mutlu olun, karşınıza sizi sevgiye boğacak adamlar çıksın inşallah
O pislik eski kocanızda mahkeme salonlarında ağlamıştır, sürünmelere başlamıştır inşallah. Şerefsiz herif. Artık eşiniz olmadığı için böyle hakaret ediyorum ama kusura bakmayın. Sizin eski konularınızı okuduğumdan dolayı sinirliyim o adama(!)
 
Yorumlarınız için tşk ederim hanımlar. Çok düşünmekten beynim tütmeye başladı, sanıyorum derin bir nefes alıp son bir şans daha vereceğim çünkü ilk kez terapiye istekli. Pornoyu eskisi kadar izlemeyeceğini söylüyor ama yetersiz cinsellikteki baş suçlunun o olduğunu ve bağımlılığı olduğunu kabul etmiyor... bu canımı çok sıktı dün akşam biz konuşurken ama bir yandan da programlı(haftada bir) birlikte olurken(bir dönem ben bu çözümü sunmuştum ve kabul etmişti) pornonun çok az aklına geldiğini de söyledi. Ben ona karşı öfkeli olmazsam daha çok yanaşacakmış ve de.... Pollyannacılık yapmayacağım, huylu huyundan vazgeçmeyebilir; ilişkimize 2 ay süre verip(ona söylemeyerek) bir yandan da ona iyi davranarak durumu gözlemleyeceğim. Şubat başında doğumgünü var, böyle bi zamanlamada ayrılarak onu incitmek te istemiyorum. Olay başa dönüyor, emekler boşa gidiyorsa da napalım... hiç değilse her şeyi denedik derim ve gözüm arkada kalmaz.
Herkese sevgiler
 
Valla dün pek bi sünepeydi bilemiyorum. Allah herkesin kalbine göre versin. 3 çocugumun babası olması dısında bı baglantım kalmadı
 
Valla dün pek bi sünepeydi bilemiyorum. Allah herkesin kalbine göre versin. 3 çocugumun babası olması dısında bı baglantım kalmadı
Ben sizin bahsettiğiniz konuyu aradım ama bulamadım. Çok merak ediyorum tecrübelerinizi. Bu arada hayırlı olsun, umarım çok mutlu olursunuz yeni hayatınızda
 
Ben sizin bahsettiğiniz konuyu aradım ama bulamadım. Çok merak ediyorum tecrübelerinizi. Bu arada hayırlı olsun, umarım çok mutlu olursunuz yeni hayatınızda
Amın tesekkur ederım ınsallah
 
Bu çok yorucu bir şey. İnsan bazen işin içinde olduğu zaman iyi göremiyor. Her ne olursa olsun güvensiz ve yorucu anlattığınız şey. Mesela yoldaşlık yapıp diğer taraftan “elzem” konularda buhar oluyorsa hiç yoldaşınız olmamıştır belki de. Bence ilk söylenecek şey ayrıl gitsin ama Ayrıl demek kolayı. Kadın erkek ilişkilerinde karşındakinin verdiği kadar vermenin doğru olacağını düşünürüm bazen. Durum teşhisi yapmadan sadece ayna olmak. Düşünsenize bi anda kendi gibi biri var karşısında. Eğer son raddeye geldiyseniz belki ona ayna tutabilirsiniz.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…