bizim ünideyken hocalar vardı argördü onlarda aramızda 4-5 yaş vardı, hatta itiraf ediyorum biri sonrasında sevgilim oldu
hala da görüştüğüm var... onların yaka kartındaki kısaltma işte argör :))))
biraz fazla düşkün demekki, napcan idare etcen mecbur... ama yavaş yavaş arayı açmaya bak..... önce haftada 1 konuşuyosan 2 haftada bire sonra da ayda bire indirrsiniz olur biter.... yani inşallah
bi de atandın mı tamamdır
prenses bana kızma ama heray oluruna bıraktım diyosun da, daha bikaç sayfa önce gebe haberleri duymanın seni garip hissettirdiğinden bahsetmiştin.... bu oluruna bırakmak değil.... senin aklın fikrin çocukta.... dediğim gibi beni yanlış anlama, kızma da.... ancak ben bu konudaki psikolojinin çok da rahat olduğunu düşünmüyorum...
dün fakültedeyken başıma gelen ilginç bi olay anlatıyım... ilaçları anlatmak için aldılar beni içeri L şeklinde bi koridor var, anlatan kadın bi yerde takındı kaçıncı gün hangi ilaç diye dur bi dk dedi ben bunu hocaya sorıyım... kalktı çıktı bende parmak ucunda arkasından pıtır pıtır gidiyorum... tam L nin köşesine gelince çizgi filmlerde olur ya hani sadece kafa uzatılır ben de öyle yaptım kafayı seslere doğru uzattım ve hocayla göz göze geldik bana parmağını uzatıp kim bu dedi....
ben aynen böyle sağ elimle merhabaaaa işareti yapıp sırıtan bi suratla hastayım ben dedim hem de meraklısından.... adam kırıldı gülmekten... sonra tam çıkcaz, sen hasta olduğuna emin misin dedi hııııı dedim; enerjin çok yüksek dedi
sağolun dedim saçında hoşmuş dedi
ay o sizin hoşluğunuz diyip çıktım....
hayat biz planlar yaparken başımıza gelen şeydir, çocuk çok istiyorum doğru ama hayatımın merkezinde bu yok.... olursa olur olmazsa olmaz....Rabbim izin verirse tedavisiz yada tedaviyle bi şekilde olur, izin vermezse nasip değilse de ne tedaviyle ne tedavisiz kırk takla atsam, hatta eşim ve onun ailesi ve benim ailem hep birlikte elele tutuşup ayaklarımız yere değmeden kırk takla atsak da olmaz.... takdir allahın, doktor vesile, kürlerin de vesile olması gibi..... insan herşeyi yapmalı sonra Allaha tevekkül etmeli.... verdiğine de vermediğine de şükretmeyi öğrenmeli....
benim hayatımın en büyük amacı "mutlu yaşamak, iyi anılmak"
demem o ki; sen de şu an olan bence belirsizliğin verdiği sıkıntı ve endişe var "ya sorun varsa" diye..... aklın sürekli onunla meşgul, ya varsa.... henüz olup olmadığını bilmediğin bir konuda endişe ediyorsun, stres yapıyorsun... gerçi dediğim gibi Rabbim diledikten sonra stres topu da olsan olur o bebek
o yüzden diyorum ısrarla bi doktora, ama sağlam bi kadın doğumcuya gidin özel bi yere..... kadın doğum akademisinde aynur hanımdan memnun kalmıştım ben mesela... yada ahmet yılmaz da iyi bi doktor diye biliyorum medicalpark ta; veya ziya çetin var mesela çok babacan bi doktor; hem de işinde iyi... özel muayenehanesi var. en azından acabalarından kurtul diye diyorum bende bunu sana.... kafanı bu kadar meşgul etmesin. "oluruna bıraktım" diyo dilin.... içini dinle bi de o ne diyo..... önemli olan o çünkü....