- 14 Mart 2013
- 5.906
- 3.234
- Konu Sahibi ayprensesii
- #41
selammmm kızlarrrr :)))
tam bir hafta sonra bir yıllık evli olucaz biz, canım yarimle.... şimddiiii yazdıklarınızı okuyunca kıskansam mı dedim yahu... benim adam, bi anne iki kız kardeşle büyümüş. 17 yaşında babası vefat etmiş. evde ki tek erkek..... 34 yaşındaydı biz evlendiğimizde. ben de 32. onun gak demiş ayağına su gelmiş, guk demiş ekmek. hiç bi şeye elini sürdürmemişler sağolsunlar. kv şimdi etrafına söylüyo, erkek çocuğu olanlara "rahata alıştırmayın, yazık gelinler zahmet çekiyo" diye.
ben; 12 yaşında annemin dizinin dibinden ayrıldım, okumak için. önce amcamda, sonra abimde, sonra da üni de yalnız yaşadım. ailem köyde oturur hala. ben ilkokula giderken ekmek yoğurur pişirirdim... odunda taşıdım omzumda yeri geldi, pazar market alışverişlerini de gördüm evlerimin :)
adama diyorum ki, şu çıkardıklarını bari burda bırakma, en azından yatak odasına koy, yetişemiyorum" tam ayağa kalkıyorum, "giderken bunları da götürürmüsün canım" diyo benim ki ordan :)))) ona nası zor geliyosa, bana da o kadar zor gelmiyo açıkcası. hatta ben evde boş oturunca sıkılıyorum. biraz yapı ve alışkanlıklar. dedim ya köyde doğup, kasabada çocukluğunu geçiren, izmirde gençliğinin tadına varan ve memur olup çocukluğunu geçirdiği kasabasına atanan(bi çoğuna göre bu büyük bi şans ama bence değildi) biri olarak şunu söyleyebilirim, o güzel şehirde bi yanım köylüydü hala, yabancıydım biraz; yine öyle şimdide buraya biraz yabancıyım, fazla şehirli kaldım. ne garip adetler varya, insanlar nası hava atacaklarını bilemiyolar... küçük yerde büyük yaşamak..mışşşş pehhhh
bu bi yıl içinde 2 kez tartıştık. eşim burda doğup büyüdüğünden, arkadaş çevresi fazla. ve sağolsunlar bazen coşuyolar. kahve alışkanlığı var benimkinin. dedim ya, bi küçük kasaba burası. yapcak pek bi şey yok. e evde de tek erkek olunca, eve gelen misafirler hep kadın olmuş, yarimi de kovmuşlar kahveye. şimdi de arkadaşları 3 gün gitmese 4. gün ararlar.... bide suçlusu da benim gitmezse..."yenge bi evlendi, evden çıkamıyo adam, arada bi izin ver" derler yolda bi yerde gördüklerinde. aslında ne alakası var. ben dedim eşime; haftada 3 defaya kadar sorun olmaz, ama evinde huzur istiyosan bu sayıyı aşma! izin verme gibi bi durum yok. durumu açıkladım, ve geçirmiyo da sayıyı... artık yani. tartışmamızın biri bu yüzdendi.... ikincisi ise tamamen ben kaynaklı. bebeğimiz doğal yolla olmuyo o yüzden tüp bebek tedavisi gördüm... iğneler bende biraz sinir yaptı. normalde çok sakin olduğumdan.... eşimi de uyarmıştım ama iğneler bitip de tek hap kullanmaya başlayınca ve bu gerginliğimi eşime hiç göstermediğimden unutmuş olmalı.... bi gece parlayıverdim.... küsme huyum hiç yok, küsemem yani ben. ama eşim inatçıdır. ben de küsmemek konusunda inatçıyım :))) çözüyoruz.
işim evime yürüyerek 10 dk lık mesafede. ben eve geldikten 1,5 saat sonra eşim geliyo. o gelene kadar da yemekler pişmiş oluyo. ben akşamdan yemek yapmıyorum çünkü ısıtılmış yemek yemeyi sevmiyorum. ve tüm yemekleri ben yapıyorum. canı isterse girer bi menemen yapar, çok seviyo da... bazen de kahvaltı hazırlar.
şimdi böyle bakınca belki zor bi evliliğim olduğunu düşündünüz. inanılmaz mutlu bi evliliğimiz var çok şükür.... bebek konusu önce beni korkutmuştu ama daha bi bağladı bizi birbirimize. ben evin en küçüğüyüm o yüzden belki de çok şımarığımdır... eşim de beni şımartır.... ben de onu şımartırım. birlikte eğleniyoruz da.... yorgun olmuyo muyum,ev, iş yormuyo mu? bazen çoookkkk; ama ne önemi var ki.... gece dünyanın en huzurlu yerinde, eşimin omzunda bitiyo, ötesi var mı? sabaha tüm zindeliğimle başlayabiliyorum. uzuuunnnn uzuuuunnnn anlattım ama demekki konuşasım varmış
tam bir hafta sonra bir yıllık evli olucaz biz, canım yarimle.... şimddiiii yazdıklarınızı okuyunca kıskansam mı dedim yahu... benim adam, bi anne iki kız kardeşle büyümüş. 17 yaşında babası vefat etmiş. evde ki tek erkek..... 34 yaşındaydı biz evlendiğimizde. ben de 32. onun gak demiş ayağına su gelmiş, guk demiş ekmek. hiç bi şeye elini sürdürmemişler sağolsunlar. kv şimdi etrafına söylüyo, erkek çocuğu olanlara "rahata alıştırmayın, yazık gelinler zahmet çekiyo" diye.
ben; 12 yaşında annemin dizinin dibinden ayrıldım, okumak için. önce amcamda, sonra abimde, sonra da üni de yalnız yaşadım. ailem köyde oturur hala. ben ilkokula giderken ekmek yoğurur pişirirdim... odunda taşıdım omzumda yeri geldi, pazar market alışverişlerini de gördüm evlerimin :)
adama diyorum ki, şu çıkardıklarını bari burda bırakma, en azından yatak odasına koy, yetişemiyorum" tam ayağa kalkıyorum, "giderken bunları da götürürmüsün canım" diyo benim ki ordan :)))) ona nası zor geliyosa, bana da o kadar zor gelmiyo açıkcası. hatta ben evde boş oturunca sıkılıyorum. biraz yapı ve alışkanlıklar. dedim ya köyde doğup, kasabada çocukluğunu geçiren, izmirde gençliğinin tadına varan ve memur olup çocukluğunu geçirdiği kasabasına atanan(bi çoğuna göre bu büyük bi şans ama bence değildi) biri olarak şunu söyleyebilirim, o güzel şehirde bi yanım köylüydü hala, yabancıydım biraz; yine öyle şimdide buraya biraz yabancıyım, fazla şehirli kaldım. ne garip adetler varya, insanlar nası hava atacaklarını bilemiyolar... küçük yerde büyük yaşamak..mışşşş pehhhh
bu bi yıl içinde 2 kez tartıştık. eşim burda doğup büyüdüğünden, arkadaş çevresi fazla. ve sağolsunlar bazen coşuyolar. kahve alışkanlığı var benimkinin. dedim ya, bi küçük kasaba burası. yapcak pek bi şey yok. e evde de tek erkek olunca, eve gelen misafirler hep kadın olmuş, yarimi de kovmuşlar kahveye. şimdi de arkadaşları 3 gün gitmese 4. gün ararlar.... bide suçlusu da benim gitmezse..."yenge bi evlendi, evden çıkamıyo adam, arada bi izin ver" derler yolda bi yerde gördüklerinde. aslında ne alakası var. ben dedim eşime; haftada 3 defaya kadar sorun olmaz, ama evinde huzur istiyosan bu sayıyı aşma! izin verme gibi bi durum yok. durumu açıkladım, ve geçirmiyo da sayıyı... artık yani. tartışmamızın biri bu yüzdendi.... ikincisi ise tamamen ben kaynaklı. bebeğimiz doğal yolla olmuyo o yüzden tüp bebek tedavisi gördüm... iğneler bende biraz sinir yaptı. normalde çok sakin olduğumdan.... eşimi de uyarmıştım ama iğneler bitip de tek hap kullanmaya başlayınca ve bu gerginliğimi eşime hiç göstermediğimden unutmuş olmalı.... bi gece parlayıverdim.... küsme huyum hiç yok, küsemem yani ben. ama eşim inatçıdır. ben de küsmemek konusunda inatçıyım :))) çözüyoruz.
işim evime yürüyerek 10 dk lık mesafede. ben eve geldikten 1,5 saat sonra eşim geliyo. o gelene kadar da yemekler pişmiş oluyo. ben akşamdan yemek yapmıyorum çünkü ısıtılmış yemek yemeyi sevmiyorum. ve tüm yemekleri ben yapıyorum. canı isterse girer bi menemen yapar, çok seviyo da... bazen de kahvaltı hazırlar.
şimdi böyle bakınca belki zor bi evliliğim olduğunu düşündünüz. inanılmaz mutlu bi evliliğimiz var çok şükür.... bebek konusu önce beni korkutmuştu ama daha bi bağladı bizi birbirimize. ben evin en küçüğüyüm o yüzden belki de çok şımarığımdır... eşim de beni şımartır.... ben de onu şımartırım. birlikte eğleniyoruz da.... yorgun olmuyo muyum,ev, iş yormuyo mu? bazen çoookkkk; ama ne önemi var ki.... gece dünyanın en huzurlu yerinde, eşimin omzunda bitiyo, ötesi var mı? sabaha tüm zindeliğimle başlayabiliyorum. uzuuunnnn uzuuuunnnn anlattım ama demekki konuşasım varmış