- 12 Kasım 2010
- 2.885
- 16.645
- 39
Eşlerden biri kendini salarsa ya da beklentileri karşılamazsa diğerine aldatma hakkı doğuyor sizin kafanıza göre.Diğer arkadaşların neler yazdığına hiç bakmadım, yazdıklarından söylüyorum ve teyzemden sana örnek vereceğim. Burada kimse sizi net tanımadığı için bence kimse boşan kal öyle böyle diyemez sadece fikir verebiliriz ve sana en yakınımda yaşanan olayı anlatacağım sende içinden geçeni doğru bildiğini yap ama sakın kendinden ödün verme sen güçlüsün ve bunu sakın unutma en iyi kararı kendine sen verirsin, doğru karar verirsen ne mutlu sana yanlış verirsen de bu da sana bir ders veya bir doğruluk için bir adım olur bunu asla unutma vereceğin kararı senden iyi kimse veremez... ama sakın hayatından da çalma bir başkası için eşinde olsa ailende olsa...
Diyeceğime gelirsek teyzem üç tane çocuğu var biri 24, 22, 10 yaşında çocukları var eniştem (teyzemin eşi) sekreteriyle teyzemi aldattı... çok fazla olaylar yaşandı sekreteri evlerini bastı camlarını kırdı kuzenimin üzerine araba sürdü baya baya akıl almayacak olaylar yaşandı hepimiz teyzeme ayrıl derken teyzem direndi kadınla tartıştılar eniştem ise tüm olaylara karşı tepkisizdi kadınla yine birliktelik yaşıyordu herkes ailesi dahi gard aldı, eniştemin ailesi her koşulda teyzemin yanındaydı demem gibi teyzem direndi çocukları için eniştemin lafı ise hep şuydu... İşten gelirdim elinde bezlerle kapımı açardı hep temizlik yapardı evde düzgün giyinmez temizlik kıyafetleriyle derdi (teyzem kendisine çok bakan güzel bir kadın ve bilgili ama temizlik hastası) bu yüzden dışarı kaçtım vs derdi sonradan bir şekilde eniştem hatasını anladı ve düzeldi ve şu an baktığımızda eskisinden çok çok daha iyiler eşine karşı ilgili (dinine baya yöneldi ondan sonra) dede oldu, çok iyi torunuyla ilgileniyor teyzemde kendine dikkat ediyor...
Bazen aldatılmak konusunda sadece karşı tarafa yüklenmemek gerek. Evet aldatmakla hata yapıyor bunu kesinlikle savunmuyorum ama bazen dönüp kendimize neden diye sormalıyız. Ben nerede eksiklik yaptımda bu adam veya kadın dışarıya yöneldi.. teyzemden örnek verdim eniştem teyzemin aşırı temizlik hastalığından eve geldiğinde elinde bezlerle karşılamasından ötürüydü bu bahane değil elbette, o zaman karşısına alıp konuşmalı senin bu hallerin beni soğutuyor veya dışarıya itiyor vs gibi yada boşanmalı ama çoğunda bu cesaret yok ne yazık ki bazılarıda tamamiyle aksiyon amaçlı yapıyor...
Biz kendimize dikkat edersek eşimiz geldiğinde süslenirsek (abartı değil bakımlı olursak) veya ne bilim dışarıyı aratmazsak yahut onunla hem eş hem arkadaş olursak çok bunaltmazsak ve ona tamamiyle onun olduğun hissiyatını vermezsek bence öyle olaylar çok fazla olmaz. Hiçbir zaman ayrılmayacağız hissiyatı verilmemeli yoksa her şeyi yaparlar “zaten benden ayrılmaz avucumda” düşüncesiyle... bilmem anlata bildim mi??
Bunlar böyle uzayıp gider şu an aklıma bunlar geldi... Sen kendine güveniyorsan hangisi sana mantıklı geliyorsa onu yap. Birinci şans verilir herkes birinci şansı hak eder ama onda bile kötü bir durumda beni kaybedersin imajı olmalı “ben ne yaparsam yapayım zaten beni affediyor iki üç suratla” hissiyatını vermemek gerek... fakat BENCE ikinci şans ve sonrası verilmemeli birinciyi kullanamayan devamınıda kullanamaz...
İçinden ne geliyorsa onu yap. Ve güçlü olduğunu asla ama asla unutma ve tamamiyle kendini birine ait, ceptenlik duygusunu verme ki seni kandırmaya kullanmaya kalkışmasınlar... “ben bunu şunu yaparsam beni bırakır benden ayrılmaktan korkmuyor” vs hissiyatını ver... Anlata bildim mi inan hiç bilmiyorum ana kendine tamamiyle karşındakine ait yapma yeri geldiğinde gidebileceğini göster cepte olma ve o duyguyu verme ki seni kaybetmekten korksun diğer türlü cepte olursan kaybetmekten korkmaz “zaten gidemiyor ben ne yapsa affediyor” diye...
Güzel memleketimde kaç tane erkek evlendiğindikten sınra eşine flört dönemindeki gibi ilgi gösteriyor, hediyelere iltifatlara boğuyor, giyimine dikkat ediyor, ne yapsın bu kadınlar gidip kocalarını mı aldatsın? Sizin mantığınızla kadınlara öyle bir hak doğuyor o zaman.
Bakın tarafların evliliğinde her iki tarafında beklentileri olur, karşı taraf bu beklentileri bilerek ya da bilmeyerek karşılamayabilir, burada adam gibi adam, çeker eşini karşısına beklentilerini konuşur, kendisini düzeltmesini ister, karşı tarafın gerekçelerini dinler, kendinde eksikler varsa bunları düzeltir. Karşı taraf bu konuşmaya rağmen talepleri dikkate almıyorsa, boşanır. Evde karısının yaptığı yemeği yiyip, yıkadığı ütülediği elbiseyi giyip ve en iğrenci onun koynuna girmeye devam edip kadın kız peşinde koşması, öyle kadınları ailesinin başına musallat etmesi adilikten başka birşey değildir. Olaya şu açıdan bakın, teyzeniz ilgisiz eşinden sıkılıp , kocasının parası ile yeni aşklara yelken açsa, hatta beraber olduğu adam, evladına, kocasına zarar vermeye kalksa kocasında da hata var ilgisiz bıraktı, böyle oldu der miydi bir Allahın kulu, ya da kocası güya yuvasına sahip çıkmak adına o kadınla evliliğine devam edermiydi?
Unutmayın kadında erkekte eşittir , özünde insandır, aralarında cinsel organları dışında farklılıkları yoktur ve bu farklılık bir tarafı üstün yapmaz. Siz bir kadın olarak erkeklere bu hakkı tanırsanız erkeklerin yaptıklarını çok görmemek lazım o zaman.