bu yazıyı daha önce nette tesadüfen okumustum ve hmn copy-paste yapıp arkadaşlara mail atmıştım.sizinlede paylaşmak istedim
Kaynanam Benden Nefret Ediyor!
Kaynana ile kayınvalide arasındaki farkı arkadaşım evlenince öğrendim. Çaçaron kaynanalar ve gelinlerine anne gibi davranan kadınlar arasında dünya fark varmış. Sizin ki hangi gruba giriyor?
Kaynanam Benden Nefret Ediyor!
İki evlilik yaptım ama hiç kaynana derdim olmadı. Şanslı kulum herhalde. İlk evliliğimde kayınvalidem ile farklı dini ve siyasi görüşlere sahip olmamıza rağmen, birbirimize saygısızlık etmedik. Zaten evliliğim de kısa sürdü, didişecek vaktimiz olmadı. Ben hala adını saygıyla anarım. İlk eşim evlendi, sanırım şimdiki gelin ile de arası iyidir. İkinci eşimin annesi, bir melekti. Ona anne demek, zorunluluktan değildi. Yüreğimden gelerek söylerdim, hala konuşuruz, hala söylerim. Yaşımın gençliği elbette hata yapmama sebep olmuştur. O hatalarımı örter, hiç yüzüme vurmaz, beni her ortamda yüceltirdi. Gerçek bir anneydi. Velhasıl, kaynana ne demek, can dostum evlenince öğrendim.
Bahar dalı gibi kızdı. Bir bakan bir daha bakardı. Hayat dolu, cıvıl cıvıl, güzel yürekli, gittiği her ortama güneş doğardı. Geçmiş zaman fiilleri kullanıyorum çünkü arkadaşımın artık gözünde ışık yok. Mutsuz, huzursuz, birçok psikolojik sorunla uğraşıyor. Kocasını çok sevdi, sanırım bu kadar eziyete katlanmasının tek sebebi bu. Kaynanası, ona annesi demek içimden gelmiyor, zulüm etmek için yaratılmış. Bundan zevk aldığına bahse girerim. Ne yapıyor diyeceksiniz değil mi? Nereden başlasam bilmiyorum ki?
Evlenmelerine iki gün vardı. Oğlunu da yanına alıp, kızın ailesinin evini bastı. Evet, yanlış okumadınız, bastı. Kısa zamanda evlilik kararı almış olduklarından, arkadaşımın kendine aldığı birkaç eşyanın taksiti vardı. Müzik seti ve yemek masasının son beş taksiti için gece evde kavga çıkardı. Bu taksitleri oğlu ödeyemezmiş. O ufacık kadından, bu desibelde ses çıksın inanılır gibi değil. Bu arada arkadaşım çalışıyor ama, kendi kazanıyor, zaten evini çeviriyor. Kızın ailesi bu tepkiyi gereksiz ve terbiyesizce bulduklarından, şaşırmışlar önce. Sonra biz kızımızın borçlarını öderiz gibi cümleler söyledilerse de, kaynana tatmin olmuyor. Notanın en tiz yerinden bas bas bağırıyor. Damat son derece efendi, vur kafasına al lokmasını bir adamdır. İşin kötüsü o da arkadaşım. Çocuk çileden çıkıyor, yeter anne diye bağırıp, elini kapıya bir vuruyor, salonun cam kapısından kolu içeri giriyor. Hastane falan koşturuyorlar. Acil serviste kaynana, oğlumu siz öldürüyorsunuz diye bağırıyor bu sefer. Nikaha kalmış iki gün, gençler aşık, arkadaşıma soruyor babası, evlenmekte kararlı mı diye, bizimki evet diyor. Arada bir sohbet ettiğimizde, o gün babasının sözünü dinlemediği için hala pişman olduğunu söylüyor.
Nikah günü gelip çatıyor. Takılan altınlara kaynana daha nikah çıkışında el koyuyor. Çocukların sesi çıkmıyor, gariplerim susuyor. Ah! Bana denk gelecekti ki! Neyse, ilk gece çocukların evinde kalıyor meşhur kaynanamız. Yahu, bunlar yeni evlendi, senin kalacak evin var, yok inatla orada kalıyor. Sabah kalkınca arkadaşıma, gece 4 kere tuvalete gittiğini saymış, onu söylüyor. Bizimki alı al, moru mor, ne desin kız?
Bunlar sadece birkaç küçük örnek. Saygısında hiç kusur etmeyen, ne yapsa boyun eğen gelininin hayatını mahveden bu kadın, hiç durmadı, hiç usanmadı, eziyet etmekten zevk aldı. Şahit oldukça anladım ki, bu kaynana gelinini kendine düşman olarak görüyordu. Hatta kendine kuma gelmiş gibi hissediyordu. Bunun ciddi bir ruh hastalığı olduğunu düşünüyorum. Oğlunu sevdiğine de inanmıyorum. Bana göre, bir anne evladı mutlu olduğu sürece mutludur.
Siz nasıl bir kayınvalideye sahipsiniz bilmiyorum. Ancak, ufak tefek sorunlarınız varsa, halinize şükredin. İnsanların başında neler var bilin diye yazdım bu hikayeyi. Yazsam daha neler var, sayfalar sürer. İyi bir kayınvalideniz varsa kıymetini bilin. Ben olsam çoktan ayrılırdım diyorsanız, emin olmayın, hayat çok ince ipler üzerinde duruyor, bazen boşanamayabilirsiniz. Eğer bu yazıyı okuyan bir erkek annesiyseniz ve daha kayınvalide olmadıysanız, lütfen şimdiden içinize sindirin. Doğurduğunuz erkek kocanız değil, oğlunuzdur! (işte bu son cümle herşeyi özetliyor)