- 6 Mart 2012
- 17.745
- 27.726
- 49
Yeni doğum yapmış annelere iyi niyetle söylenen ve zararsız gibi görünen bazı cümleler, annenin kırılgan ruh halini etkileyebiliyor. Doğumdan sonraki ilk birkaç haftada anneler genellikle duygusal bir karmaşa yaşıyor. Uykusuzluk, emzirme, doğum sonrası fiziksel iyileşme çabaları anneyi olumsuz etkiliyor ve sinir krizlerine yol açıyor. ABD’li blog yazarı Erin Zammett Ruddy, anneler arasında bir anket yaptı ve duymaktan nefret ettikleri cümleleri sordu
“Bebeğiniz çok küçük gözüküyor”
İri olan bebeklerin daha sağlıklı olduğu algısından doğan bu cümle, anneler için sinir bozucu olabiliyor.
“Doğum yapmış gibi durmuyorsun”
Kadınlar doğumdan sonra görünüşleri konusunda hassas olabiliyor.
“Anne sütü vermiyor musun?”
Sütü gelmeyip bebeğini mamayla beslemek zorunda kalan kadınlar kendisini suçlu hissediyor.
“Geceleri uyuyor mu?”
Pek çok annenin olumsuz yanıt verdiği bu soru da yeni doğum yapmış kadınlara söylenmemesi gerekenlerden.
“Çalışmaya devam edecek misin?”
Çalışan annelerin, zamanını çocuğuyla evde geçirmek yerine doğumdan önce çalıştığı işine geri dönmeyi tercih etmesi, toplumun bir kesimi tarafından ayıplanıyor.
“Bebek uyuduğunda sen de uyursun”
Bebek her uyuduğunda, annenin uyuması, özellikle bütün gün evde oturup bebeğine bakmaktan sıkılan bazı anneler için bir süre sonra zorlaşıyor.
“Başka çocuk yapacak mısınız?”
Bu cümle de özellikle ikiz doğuran anneler için sinir bozucu olabiliyor.
“Doğru emzirirsen, canın yanmaz”
Yeni doğum yapmış kadınlar emzirirken mutlaka acı hissediyor.
“Zor oluyor mu?”
Bazı anneler, bebek sahibi oldukları için “büyük zorluklarla” baş başa kaldıklarını düşünen ve onlara acıyan insanların cümlelerinden şikâyetçi.
“Anne olunca ne yapacağını bilirsin”
İlk kez doğum yapacak kadınlara söylenen bu cümle de pek çok kadın için anlamsız ve sinir bozucu; çünkü bebeğin altını nasıl değiştirecekleri konusunda fikir sahibi değiller.
“Kim bilir onu ne kadar seviyorsun”
Anne ile bebek arasında doğumdan gelen bir sevgi bağı olduğu düşünülse de anneler için bebek, yorgunluk, ağrı ve tükenmişlik anlamına geliyor ve her ilişkide olduğu gibi sevgi, zaman istiyor.
“Sana hiç benzemiyor”
9 ay boyunca karnında taşıdığı bebeğinin ona benzemediğini duymak, anneler için yıkıcı olabiliyor.
“Düşündüğünden daha iyi değil mi?”
Bebek sahibi olmak, anneler için, bazen güzel olduğu kadar, bazen de düşündüklerinden daha kötü olabiliyor. Sürekli ve yorucu bir iş olan bebek bakımıyla bütün gün uğraşmak zorunda olduklarından, anneler sadece olumsuz düşünebiliyor.
“Kız da düşünüyor musunuz?”
İkinci çocukları da erkek doğan annelerin duyduğu bu cümle sinir bozucu olabiliyor.