Şu statü olayı var ya içimde yaradır. Kaç arkadaşım ile artık mesafe koydum arama. Millet refaha kavuşunca bir bir değişmeye başladı. Ben de refah içinde değişmemeye çalışıyorum. Kalan son birkaç arkadaşız direnmeye çalışıyoruz baskılara. Allah çok verip azdırmasın mı diyeyim, yoldan mı çıkarmasın diyeyim ne diyeyim? Eskisi kadar görüşememekten yakınan dostlara selam olsun. Şu dört sene içerisinde mevkileriyle birlikte karakterlerini de değiştiren kaç dostu kaybettik. Geçtiğimiz ay başı arkadaşlarla kahvaltıya gittik üç senedir görüşmediğim, sosyal medyadan takipleştiğim ikinci çocuğu range şartı ile doğurduğunu övünerek anlatan bir dost dedi ki, "Aa araban bu mu? Küçükmüş." Hey gidi hey. Ee, ben ikinciyi deli gibi isteyerek yaptım, diye yapıştırdım lafı. İki sene önce micraya biniyordu bu arkadaş. İşte para böyle lanet bir şey. Daha iyisi daha iyisi olsun derken yavaş yavaş değiştiriyor insanı. Önce çevren değişiyor, sonra özentilik başlıyor, en sonunda da senden daha iyi maddi koşullara sahip arkadaşlarını ezmeye kalkıyorsun böyle. Anneme babama aklıma geldikçe dua ediyorum. Hayatım boyuncada unutmam o cümleyi. Herkesin derdi de ben miyim anlamadım. Biri gelir para saçmıyorsun diye laf çarpar, diğeri gelir tabii zengin olunca, der. Şamaroğlanına döndüm. Kesin kararlıyım artık hayatımda böyle insanlar istemiyorum.