DOĞUM KONTROL HAPLARININ OLUMSUZ YAN ETKİLERİ (genel bilgi)
Damar Tıkanıklığı Gelişme Riskinin Artması
Doğum kontrol haplarının en korkulan yan etkileri kanın pıhtılaşmaya eğilimini artırmaları nedeniyle damar tıkanıklığına yol açabilmeleridir. Bu yan etki günümüzde kullanılan düşük doz ilaçlar sayesinde çok ender görülür hale gelmiştir.
Bu ciddi yan etkinin gelişme riskini en aza indirmenin en iyi yolu damar tıkanıklığı gelişme riski nispeten yüksek olan kadınların bu ilacı hiçbir şekilde kullanmamalarıdır. Bu ayrımı ancak bir doktor yapabileceğinden hapların doktor değerlendirmesi sonrasında başlanması son derece önemlidir.
Okuyucunun aklına "az da olsa damar tıkanıklığı gibi ciddi bir soruna yol açma riski olan bir ilacın doktorlar tarafından nasıl bu kadar rahatça önerilebileceği" sorusu gelebilir. Öncelikle bilinmesi gereken yeni jenerasyon düşük dozlu doğum kontrol haplarının uygun durumlarda kullanıldığında damar tıkanıklığı yaratma riskinin oldukça düşük olduğudur. Diğer önemli nokta hiçbir ilacın yan etkisiz olamayacağı gerçeğidir. İlaç kullanırken temel prensip kar/zarar oranının ne kadar yüksek olduğudur. Hap kullanımından elde edilen kar (gebelikten korunma ve diğer etkiler), çok düşük olasılıkla ortaya çıkması beklenen zararlara göre çok daha fazladır.
Doğum Kontrol Hapları Ve Kanser
Kadınların çoğu "kanser yapar" korkusuyla hap kullanmaktan çekinirler. Elimizdeki veriler doğum kontrol hapı kullanımının rahim iç tabakası ve yumurtalık kanseri ortaya çıkma riskini azalttığını göstermektedir.
Rahim iç tabakası kanseri
Yumurtalık kanseri
İstatistikler bir yıl gibi kısa süreli bir kullanımın bile rahim iç tabakası kanseri görülme sıklığını yarı yarıya azalttığını ve üç yıllık kullanımda bu koruyucu etkinin en üst seviyeye ulaştığını göstermektedir. Hap bırakıldıktan sonra koruyucu etki 20 yıl daha devam etmektedir.
Yumurtalık kanseri ilk belirtilerini genellikle çok geç evrelerde veren oldukça öldürücü bir kanser türüdür ve hapların bu kanser türünden koruyucu etkisi 3-6 ay gibi çok kısa süreli bir kullanımda bile başlar. Hapların kullanım süresi arttıkça koruyucu etki daha da yükselir. 10 yıl süreyle hap kullanan bir kadında yumurtalık kanseri gelişme riskinin %80 oranında azaldığı ve hap bırakıldıktan sonra koruyucu etkinin en az 15-20 yıl daha devam ettiği gösterilmiştir. Yumurtalık kanseri ailevi geçişli olduğu düşünülen kanser türlerinden bir olduğundan hapların koruyucu etkisi özellikle ailesinde yumurtalık kanseri öyküsü olan kadınlarda ciddi bir koruma seçeneği olabilir.
Meme kanseri konusunda veriler çelişmekle beraber, haplar muhtemelen bu kanser türünün ortaya çıkma riski üzerinde etkisizdirler. Bu konudaki çalışmalar halen devam etmektedir. Bugüne kadar yapılan çalışmalardan çıkan en önemli sonuçlardan biri hap kullanımının meme dokusu içinde gelişmeye başlamış ancak belirti vermeyen kanser kitlesinin gelişimini hızlandırabilmesidir. Kar/zarar oranı karşılaştırıldığında hap kullanımından elde edilen kar çok düşük olasılıkla ortaya çıkan bu etkinin vereceği muhtemel zarardan çok daha fazladır.
Bazı çalışmalar hap kullanan kadınlarda menopoz sonrası kanser riskinin azaldığını göstermiştir.
Rahimağzı kanseri üzerinde hapların bir etkisi olmasının beklenmemesiyle beraber, hap kullanan kadınlarda rahimağzı kanserlerinin öncüleri daha sık yakalanmaktadır.
Rahimağzı kanseri
Doğum kontrol hapı kullanmaya devam eden kadınlar yıllık muayenelere gelme konusunda daha tutarlı davrandıklarından muayeneyle erken dönemde yakalanabilen kanser türleri (meme kanseri, rahimağzı kanseri ve kanser öncüsü lezyonlar) daha sık ortaya çıkarılabilmektedir. Bu durum istatistiklere "doğum kontrol hapı kullananlarda rahimağzı kanseri ve kanser öncüsü lezyonlar ve meme kanseri daha sık görülmektedir" şeklinde yansıyor olabilir.
Bulantı ve Kusma
Hapların içeriğinde bulunan östrojen hormonu beyindeki bulantı merkezine direkt etkiyle bulantı ve bazen kusma şikayetinin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Özellikle erken gebelik döneminde bulantı sorunu yaşayan kadınlarda bu yan etki daha sık gözlenir.
Günümüzde kullanılan düşük doz haplarda bu yan etki de daha az görülmekte ve genellikle birkaç kutu bitiminde vücudun ilaca alışması sonrasında bulantı ortadan kalkmaktadır.
İlaç Etkileşimleri
Hapın içindeki östrojen hormonu karaciğerden atılan bir maddedir ve karaciğerin ilaç atma işlevlerini hızlandıran ilaçlar (bazı antibiyotikler, bazı sara ilaçları ve diğer bazı ilaçlar) hapın vücuttan daha hızlı atılmasına ve böylece koruyuculuğunun azalmasına neden olabilir. Her kadının hap kullanımına başlamadan önce doktoruna kullanmakta olduğu ilaçları ayrıntılı olarak bildirmesi bu nedenle son derece önemlidir.
Hipertansiyon ortaya çıkması
Bazı duyarlı bireylerde hap kullanımı tansiyon yükselmesine neden olabilir. Ender görülen bu yan etkinin ilaç kesildikten sonra ortadan kalkması 3-6 ayı bulabilir.
Adet Düzeni Değişiklikleri
* Lekelenme tarzı ara kanamalar
Özellikle düşük dozlu doğum kontrol hapları ilk kullanım aylarında %10-30 kadında adet döngüsünün ilk günlerinde birkaç gün süren lekelenme tarzında ara kanamalara yol açabilir. İlacın koruyuculuğunu hiçbir şekilde azaltmayan bu durum genellikle en çok dört kutu kullanımından sonra ortadan kalkar.
Diğer bir ara kanama şekli de hapların aylar süren sorunsuz bir kullanım sonunda ortaya çıkan ara kanamalardır.
Her iki ara kanama şeklinin ortaya çıkma nedeni benzerdir: yumurtalıklardan üretilen dozlarda östrojen ve progesteron hormonu salgısına alışmış rahim iç tabakasının yeni duruma adapte olmaya çalışma süreci. Ara kanamaların daha çok sigara içen kadınlarda ortaya çıktığı dikkat çekmektedir.
Hap kullanan kadınların ara kanama ortaya çıktığında durumu doktorlarına iletmeleri ve kanamanın başka bir nedene bağlı olmadığından emin olunması amacıyla jinekolojik muayeneden geçmeleri önemlidir.
Hap kullanımı uzun süre devam ettirilmesine karşın düzelmekte direnen ara kanamalarında daha farklı bir markaya geçiş yapılması veya takviye hormon alınması gerekli olabilir.
* Adet kanamasının olmaması
Hapların içerdiği progesteron hormonu bazı kadınların adet görmekte zorlanmasına neden olabilir. Bu durumda hap kullanımına devam etmek ve kutular arası olağan 7 günlük arayı vermek uygun bir seçenek olabilir. Adet görememekten rahatsız olan kadınlar ilacı bıraktıktan belli bir süre sonra yeniden adet görmeye devam ederler. Bu yan etkinin ortaya çıkma olasılığı hap kullanım süresi arttıkça artar.
* Adet kanamasının azalması
Doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda adet kanama gün ve toplam miktarının azalması hemen hemen bir kuraldır. Bu yan etkiyi olumsuz olarak değerlendirmek anlamsızdır. Kanamanın azalmasının nedeni "kanın içeride hapsolması" değil, kanayacak rahim iç tabakası gelişiminin hap kullananlarda daha az olmasıdır.
Depresyon ortaya çıkması
Düşük dozlu doğum kontrol haplarının çok ender görülen bir yan etkisidir. Ortaya çıktığında ilacın kesilmesi önerilir.
Libido (cinsel istek) azalması
Doğum kontrol haplarının çok ender görülen bir yan etkisidir. Ortaya çıktığında ilacın kesilmesi önerilir.
Emzirme Döneminde Süt Salgısı Üzerine Olan Etkiler
Doğum kontrol hapları sütün miktarını ve kalitesini azaltırlar ve bu nedenle emziren annelerin başka yöntemlerle korunması önerilir.
Kilo alımı
Doğum kontrol haplarının dozları düşürüldükten sonra bu yan etki de daha az görülür hale gelmiştir. Özellikle kilo alma korkusu nedeniyle hap kullanmaktan çekinen kadınların dört ay boyunca hapı denemeleri ve bu süre sonunda kilo alıp almadıklarını değerlendirmeleri hapın kendilerinde kilo aldırıcı etkisi olup olmayacağını test etmeleri için yeterlidir. Her kadının her yıl doğal olarak 0.2-0.4 kilogram aldığı göz önünde bulundurulmalıdır.
Memelerde hassasiyet ortaya çıkması
Bazı durumlarda doğum kontrol hapı kullanımı memelerde dolgunluk ve hassasiyet ortaya çıkmasına neden olabilir. Genellikle günlük hayatı etkilemeyecek kadar hafif seyreden bu yan etki düşük dozlu doğum kontrol haplarında oldukça ender olarak ortaya çıkmaktadır.
Laboratuvar değişiklikleri
Doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda sedimantasyon, pıhtılaşma sistemini ölçen değerler ve diğer birçok değer yalancı değişiklikler gösterebilir. Doktorun laboratuvar sonuçlarını değerlendirirken bu durumu göz önünde bulundurmasının sağlanması açısından hap kullanımı doktora iletilmelidir.
Rahimağzı Yarası gelişimi
Hormonların rahimağzına etkileri bazı kadınlarda rahimağzı yarası ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu, genellikle selim bir durumdur ve gerekli durumlarda çok basit yöntemlerle tedavi edilebilir.