- 30 Haziran 2014
- 616
- 1.257
Herkese Merhabalar,
Yazıp hazmamak konusunda çok kararsız kaldım ama içim o kadar dolu ki bazen nefes alamıyor, yutkunamıyorum.
Yarın 26 haftalık olacak oğlum. Bu 26 haftada yaşadıklarım burada okuduklarımın toplamı sanırım. Daha 12 haftalıkken ense kalınlığı farketti doktorum ve kalbinde de sorun görüyorum dedi. Muhtemel kalp anomalisi+down sendromu, yaşaması çok zor dedi. Aynı zamanda daha o zamandan plasenta rahim ağzını kapatmıştı. Kürtaj önerdi 2 farklı doktor. İstanbul’da alanının en iyilerinden biri olduğunu bildiğimiz bir perinatoloğa gittik. Benzer şeyler gördü. Cvs yaptırdık. Sonuçlar temiz çıktı. Doktor emin olmak için micro array istedi, onu da yaptırdık ve çok şükür oğlumda genetik anomali görülmedi. Geriye kalp sorunu kaldı. 22. Haftada fetal kardiyolog görmeli ama avsd kesin denildi. 9 hafta boyunca yüreğim ağzımda bekledim. Doğar doğmaz ameliyat ihtimali vardı ve başarılı olmayabilirdi.
Bu süreci beklerken sürekli kanamalar ve lekelenmeler yaşadım. Previadan kaynaklı olduğu söylendi. Bütün yaz evde yattım.
Zamanı gelince İzmir’de bir prof.a gittik. Oğlumun kalbinin sapasağlam olduğunu söyledi.
Dünyalar benim oldu. Doktordan çıkıp yolun ortasında hıçkıra hıçkıra ağladım sevinçten. Artık her şey yolundaydı. Sadece previam vardı ve ben dikkat edecektim. Oğlum iyiydi sonuçta. Çok uzun sürmedi mutluluğum. Sadece bir hafta sonra bir sıcaklık hissedip tuvalete koştum. Kanama zannettim. Ama hayır açık renkli bir suydu. Suyum geliyor deyip doktora koştum. Kontrol etti ve idrar olduğunu, telaş yapacak bir şey olmadığını söyledi. Normalmiş idrar tutamamak. Rahatlamış şekilde eve döndüm. Birkaç hün sonra geçti bu idrar dediği şey. 20 gün sonra tekrar başladı ve 4. Gün artık tak dedi. Çünkü idrarımın rengi ile bu sıvının rengi farklıydı. Sıcaklıkları bile farklıydı. Doktorumu aradım ve durumu anlattım. Hala evham yaptığımı söylüyordu. İçim rahat değil, acile gideceğim dediğimde de bekle yarın gidersin, bu saatte gerek yok dedi. İçim rahat değildi. Telefonu kapattım ve acile gittim. Acilde sürüntü aldılar ve suyumun geldiğini söyleyip yatırdılar hemen. Bir sürü test yapıldı. Bebeğimin sağlığı yerindeydi çok şükür ama suyum azalmıştı ve daha 23 haftalıktı. Ciğer geliştirici iğne yapıldı ve antibyotiğe başlandı. Sabah ambulansla İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma’ya sevk edildim. Bir sürü doktorun muayenesinden geçtim. Her şey flu, benim dışımda gerçekleşiyordu sanki. Sadece oğlumdan ayrılmak istemediğimi düşünebiliyordum. Gerisi sanki film sahnesi. 1 hafta yattım Tepecikte. Yoğun bir antibyotik tedavisi aldım. Bu arada suyum yine kesilmişti daha acile gittiğim gece. 1 hafta sonra doktorlar hastane ortamındansa evde yatmamın daha iyi olacağını söylediler. Sadece tuvalet için kalk dediler. Eve geldik. Yatıyorum sürekli. 2 gün önce hem kan hem su başladı. Antibyotik verdi doktor. Şarıl şarıl akmadıkça bekleyeceğiz, yat mutlaka dedi doktor. Yatıyorum, dua ediyorum, her şey iyi olacak diye teselli ediyorum kendimi. Sonra ağlamaya başlıyorum. Mani olamıyorum kendime. O kadar korkuyorum ki, tarifi yok. 32. Haftaya kadar dayansın diye hem Allah’a hem oğluma yalvarıyorum. Yarın 26 haftalık olacak inşallah. 6 hafta için neyim varsa verebilirim. Ama elimden hiçbir şey gelmiyor. Suyum şu an sınırda. Gelmeye de devam ediyor. Bu korkudan artık nefes alamıyorum. Burayı okuyorum aylardır. Sanırım okuduklarımın toplamını yaşıyorum. Güzel şeylerinize sevinip acılarınıza kendi acımı katıp ağlıyorum. Dilerim buraya aylar sonra iyi şeyler yazabilirim. Dilerim hiçbir anne bu acıyı, korkuyu yaşamaz. Dualarınızı ve varsa tecrübelerinizi esirgemeyin nolur.
Yazıp hazmamak konusunda çok kararsız kaldım ama içim o kadar dolu ki bazen nefes alamıyor, yutkunamıyorum.
Yarın 26 haftalık olacak oğlum. Bu 26 haftada yaşadıklarım burada okuduklarımın toplamı sanırım. Daha 12 haftalıkken ense kalınlığı farketti doktorum ve kalbinde de sorun görüyorum dedi. Muhtemel kalp anomalisi+down sendromu, yaşaması çok zor dedi. Aynı zamanda daha o zamandan plasenta rahim ağzını kapatmıştı. Kürtaj önerdi 2 farklı doktor. İstanbul’da alanının en iyilerinden biri olduğunu bildiğimiz bir perinatoloğa gittik. Benzer şeyler gördü. Cvs yaptırdık. Sonuçlar temiz çıktı. Doktor emin olmak için micro array istedi, onu da yaptırdık ve çok şükür oğlumda genetik anomali görülmedi. Geriye kalp sorunu kaldı. 22. Haftada fetal kardiyolog görmeli ama avsd kesin denildi. 9 hafta boyunca yüreğim ağzımda bekledim. Doğar doğmaz ameliyat ihtimali vardı ve başarılı olmayabilirdi.
Bu süreci beklerken sürekli kanamalar ve lekelenmeler yaşadım. Previadan kaynaklı olduğu söylendi. Bütün yaz evde yattım.
Zamanı gelince İzmir’de bir prof.a gittik. Oğlumun kalbinin sapasağlam olduğunu söyledi.
Dünyalar benim oldu. Doktordan çıkıp yolun ortasında hıçkıra hıçkıra ağladım sevinçten. Artık her şey yolundaydı. Sadece previam vardı ve ben dikkat edecektim. Oğlum iyiydi sonuçta. Çok uzun sürmedi mutluluğum. Sadece bir hafta sonra bir sıcaklık hissedip tuvalete koştum. Kanama zannettim. Ama hayır açık renkli bir suydu. Suyum geliyor deyip doktora koştum. Kontrol etti ve idrar olduğunu, telaş yapacak bir şey olmadığını söyledi. Normalmiş idrar tutamamak. Rahatlamış şekilde eve döndüm. Birkaç hün sonra geçti bu idrar dediği şey. 20 gün sonra tekrar başladı ve 4. Gün artık tak dedi. Çünkü idrarımın rengi ile bu sıvının rengi farklıydı. Sıcaklıkları bile farklıydı. Doktorumu aradım ve durumu anlattım. Hala evham yaptığımı söylüyordu. İçim rahat değil, acile gideceğim dediğimde de bekle yarın gidersin, bu saatte gerek yok dedi. İçim rahat değildi. Telefonu kapattım ve acile gittim. Acilde sürüntü aldılar ve suyumun geldiğini söyleyip yatırdılar hemen. Bir sürü test yapıldı. Bebeğimin sağlığı yerindeydi çok şükür ama suyum azalmıştı ve daha 23 haftalıktı. Ciğer geliştirici iğne yapıldı ve antibyotiğe başlandı. Sabah ambulansla İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma’ya sevk edildim. Bir sürü doktorun muayenesinden geçtim. Her şey flu, benim dışımda gerçekleşiyordu sanki. Sadece oğlumdan ayrılmak istemediğimi düşünebiliyordum. Gerisi sanki film sahnesi. 1 hafta yattım Tepecikte. Yoğun bir antibyotik tedavisi aldım. Bu arada suyum yine kesilmişti daha acile gittiğim gece. 1 hafta sonra doktorlar hastane ortamındansa evde yatmamın daha iyi olacağını söylediler. Sadece tuvalet için kalk dediler. Eve geldik. Yatıyorum sürekli. 2 gün önce hem kan hem su başladı. Antibyotik verdi doktor. Şarıl şarıl akmadıkça bekleyeceğiz, yat mutlaka dedi doktor. Yatıyorum, dua ediyorum, her şey iyi olacak diye teselli ediyorum kendimi. Sonra ağlamaya başlıyorum. Mani olamıyorum kendime. O kadar korkuyorum ki, tarifi yok. 32. Haftaya kadar dayansın diye hem Allah’a hem oğluma yalvarıyorum. Yarın 26 haftalık olacak inşallah. 6 hafta için neyim varsa verebilirim. Ama elimden hiçbir şey gelmiyor. Suyum şu an sınırda. Gelmeye de devam ediyor. Bu korkudan artık nefes alamıyorum. Burayı okuyorum aylardır. Sanırım okuduklarımın toplamını yaşıyorum. Güzel şeylerinize sevinip acılarınıza kendi acımı katıp ağlıyorum. Dilerim buraya aylar sonra iyi şeyler yazabilirim. Dilerim hiçbir anne bu acıyı, korkuyu yaşamaz. Dualarınızı ve varsa tecrübelerinizi esirgemeyin nolur.