- 6 Temmuz 2020
- 136
- 233
- Konu Sahibi laytralaylom
- #1
Herkese merhaba,
Uzun bir yazı olacak. Sabreden okuyan ve yorum yazan herkese teşekkürler.
İşyerimde benden 18 yaş büyük bir iş arkadaşım var. Ben 30 yaşındayım. Yaklaşık bir sene önce doğumgünümde kırmızı bir gül hediye etmesiyle aramızda bir yakınlık oluştu. Yakınlıktan kastım fiziksel bir yakınlık değil, birlikte vakit geçirme, sohbet etme, dertleşme, birlikte bir şeyler yapma vs. Aile yaşantımız, geçmiş travmalarımız, ilgi alanlarımız ortak çıktıkça aramızda fiziksel bir şeye dayanmayan bir bağ oluştu. Kendisi de birbirimize iyi geldiğimizden bahsediyordu ki benim hissiyatım da o yöndeydi. O sırada erkek arkadaşımdan ayrılmıştım, evlenmeyi düşünüyorduk, hayatımda bazı sorunlar daha vardı ve duygusal boşluktan ve galiba bir miktar 30 yaş bunalımı ve evde kaldım korkusuyla kendimi bu arkadaşımla yaşadığım duruma biraz fazla kaptırdım. Babamla yıllardır görüşmüyorum, konuyu biliyor ve bu kişi kendini bir miktar babamın yerine koyup korumacı davranmaya, bana bir miktar hayat dersi vermeye çalıştı, özellikle ilişkiler konusunda :) yine bir gün sohbet esnasında hayatına kimseyi almak istemediğinden, evlilik düşünmediğinden vs. bahsetti. Arkadaş mıyız diye sordu hatta bana. Davranışına çok bozulduğum halde öyleyiz dedim. Ertesi gün bana yine ilişkiler üzerine psikolojik temalı bir video gönderdi video zor zamanlarımızda karşımıza çıkan kişilere hissettiğimiz duygunun aşk değil bir kaçış olduğu ile ilgiliydi, videoyu bana bir mesaj olarak yolladığını düşündüm. videonun kısmen o an içinde bulunduğum durumu ifade ettiğine katılmakta birlikte, hem hayatıma bu şekilde bir otorite gibi karışmasından- iyi niyetle bile olsa- ama aslında bir önceki akşamki ilişki istemiyorum tavrından çok rahatsız olduğum için (beni evlilik meraklısı, bulduğu adamın üzerine atlayan bir kategoriye koyduğunu düşünerek) uzun ve sert bir mesaj atıp kendisinin benim babam olmadığını ve bu şekilde yönlendirmelerine ihtiyacım olmadığını, arkadaşlığımızın da belli sınırlar içinde kalması gerektiğini belirten bir mesaj yazdım. Sonra üç dört ay kadar işyerinde resmî ilişkimize devam ettik. (İşyerinde direkt olmasa da bir As üst ilişkimiz var, ben yöneticiyim) Bu arada kendisi birbirimize isim ile hitap etmemizi istemişti ama ben hem yaş farkından hem iş ilişkimizden bey hanım kalıplarını sürdürdüm. Birkaç ay sonra tekrar başbaşa olma durumumuz oldu. Attığım mesaj yüzünden üzgün olduğunu, o videoda bahsedilen durumun benimle ilgisi olduğunu düşünmediğini o nedenle göndermediğini söyledi. Kızgın olduğumu ama kızgınlığımın video ile alakalı olmadığını ama konuyu kapatmak istediğimi söyledim ve kapattık. Arkadaşlığımız devam etti. Son birkaç aydır bir kaç defa evime geldi, birlikte film izledik, yemeğe çıktık, sohbet ettik vs. Dün mesajlaşırken bir konuda takıldım ona, yaşlıyım ben dedi. Kaçırdık o zaman en güzel zamanları dedim (yaşlıyım dediği için iltifat etmeye çalışıyorum aklımca, erkek kadın farketmez arkadaşlarına çok rahat iltifat eden biriyim) Birden, hayatımda kimseyle bir mesele bir sorun yaşamak istemediğim bir dönemdeyim (ben yine ilişki istemiyorum demek istedi gibi anladım) gibi bir cümle kurunca gözüm döndü. Başladım yazmaya: bunu 2. Defa yapıyorsunuz, ne demek istiyorsunuz, benim size karşı bir hayranlığım olabilir ama niyetim kütüğü sizin memlekete almak değil, haddinizi bilin artık tarzında verdim veriştirdim. (Bu arada ben bazı konularda aşırı Olgun bazı konularda aşırı çocuğumdur, kahkahalar, hoplamalar, zıplamalar, sevgimi ifade etme biçimi olarak konuşurken dokunmalar vs.) Afalladı, söylediğine göre o iş ile ilgili bir şeyden bahsetmiş ikimiz ile ilgili bir şey değilmiş. Telefonda anlaşamıyoruz mesajlaşırken, sizi yemeğe çıkartayım dedi, geldi aldı beni, rahatsız olduğum için önce nöbetçi eczaneye götürdü, sonra yemek yedik. Yemekte konuyu konuşmadık. Yemekten kalktık, ne yapacaksınız işiniz var mı dedi, Eve gideceğim dedim bindim arabaya. Yolda pek konuşmadım. Evimin önüne gelince aslında niyetim bugün sizi bende misafir etmekti rahatsızsınız geceniz tek başınıza zor geçmesin isterdim dedi. (İyi niyetli bu konuda) teşekkür ettim tam inecektim, dayanamadım açtım konuyu. Siz benim hareketlerimi yanlış yorumluyor olabilir misiniz acaba dedim. İçiniz rahatlayacaksa söyleyeyim sizi seviyorum ve benim için değerlisiniz, bu şartlarda olmasak belki çok farklı bir ilişkimiz olabilirdi ama bu şartlardayız (yaşı kastediyorum) ve arkadaşlıktan başka bir ilişkimiz olmayacak. Eğer konuşurken size dokunmam bu yorumlamaya yol açtıysa bu benim sevgimi ifade etme biçimim ve herkese karşı böyleyim dedim. Gözlerim doldu. Beni zor bir zamanımda tanıdınız ve hakkımda yanlış yargılarım kapılmanızı da anlayışla karşılıyorum fakat yanlış anlaşılmak istemiyorum, ben bundan sonra konuşurken üç kere düşünmek zorunda kalacağım sizinle, dokunsam yanlış anlaşılır mı kaygısı taşıyacağım dedim. Israrla benim düşündüğüm gibi olmadığını o cümleyi bambaşka bir şeyleri düşünüp yazdığını yanlış anlaşıldığını söyledi. Çok üstelemedim, abartmış olabilirim bunu ama bu imayı daha önce de yaptınız belki nesil farkından bu sorunları yaşıyoruz, birbirimizi yanlış anlıyoruz, belki de arkadaş olmamamız gerekiyor dedim. İlişkimizin bitmesini istemedi. Daha önce hata yapıp size karşı çok korumacı hatta baba gibi davrandım siz de bana gayet güzel haddimi bildirdiniz dedi. Ayrıca ben de size dokunmak istiyorum ama hatırlarsanız bey hanım kalıplarını sürdürmek isteyen ve bu şekilde bana sınırı çizen de sizdiniz dedi. (Bu dokunma o anlamda bir dokunma değil, ben ona dokunsam da o hiç dokunmaz hep dikkat eder) Bunu söylerken az daha elimi tutacaktı son anda kendini tuttu. Ne diyeyim abi mi dememi istersiniz daha samimi olur dedim, bozuldu. Hayır olmaz tabi dedi. Benim daha önce sizin yaşınızda bir arkadaşım olmadı İsminizle hitap edemem, rahat hissedemem, ayrıca aramızda bir iş ilişkisi de var dedim. Bu günü unutalım lütfen dedi. Kindar olduğumu da bildiği için kin tutmayın lütfen bana, sizi kırmak istemezdim dedi. Son iki gündür de mesaj atıp rahatsızlığımın nasıl olduğunu soruyor, ben de ben çok samimi ne çok resmî orta ayarda cevaplıyorum.
Benim sorum ise şu: sizce bu şartlarda bir arkadaşlık (gerçek anlamda arkadaşlık, flört etmiyoruz) sürebilir mi, sürmeli mi? Bu kişinin niyeti gerçekten bir arkadaşlık mı yoksa farklı bir anlam aramalı mıyım? Hislerimin hayranlık olduğuna eminim ama ileride bunun aşka dönüşmesinden korkuyorum. Bu durumda ne yapmalıyım.
Çok teşekkürler.
Uzun bir yazı olacak. Sabreden okuyan ve yorum yazan herkese teşekkürler.
İşyerimde benden 18 yaş büyük bir iş arkadaşım var. Ben 30 yaşındayım. Yaklaşık bir sene önce doğumgünümde kırmızı bir gül hediye etmesiyle aramızda bir yakınlık oluştu. Yakınlıktan kastım fiziksel bir yakınlık değil, birlikte vakit geçirme, sohbet etme, dertleşme, birlikte bir şeyler yapma vs. Aile yaşantımız, geçmiş travmalarımız, ilgi alanlarımız ortak çıktıkça aramızda fiziksel bir şeye dayanmayan bir bağ oluştu. Kendisi de birbirimize iyi geldiğimizden bahsediyordu ki benim hissiyatım da o yöndeydi. O sırada erkek arkadaşımdan ayrılmıştım, evlenmeyi düşünüyorduk, hayatımda bazı sorunlar daha vardı ve duygusal boşluktan ve galiba bir miktar 30 yaş bunalımı ve evde kaldım korkusuyla kendimi bu arkadaşımla yaşadığım duruma biraz fazla kaptırdım. Babamla yıllardır görüşmüyorum, konuyu biliyor ve bu kişi kendini bir miktar babamın yerine koyup korumacı davranmaya, bana bir miktar hayat dersi vermeye çalıştı, özellikle ilişkiler konusunda :) yine bir gün sohbet esnasında hayatına kimseyi almak istemediğinden, evlilik düşünmediğinden vs. bahsetti. Arkadaş mıyız diye sordu hatta bana. Davranışına çok bozulduğum halde öyleyiz dedim. Ertesi gün bana yine ilişkiler üzerine psikolojik temalı bir video gönderdi video zor zamanlarımızda karşımıza çıkan kişilere hissettiğimiz duygunun aşk değil bir kaçış olduğu ile ilgiliydi, videoyu bana bir mesaj olarak yolladığını düşündüm. videonun kısmen o an içinde bulunduğum durumu ifade ettiğine katılmakta birlikte, hem hayatıma bu şekilde bir otorite gibi karışmasından- iyi niyetle bile olsa- ama aslında bir önceki akşamki ilişki istemiyorum tavrından çok rahatsız olduğum için (beni evlilik meraklısı, bulduğu adamın üzerine atlayan bir kategoriye koyduğunu düşünerek) uzun ve sert bir mesaj atıp kendisinin benim babam olmadığını ve bu şekilde yönlendirmelerine ihtiyacım olmadığını, arkadaşlığımızın da belli sınırlar içinde kalması gerektiğini belirten bir mesaj yazdım. Sonra üç dört ay kadar işyerinde resmî ilişkimize devam ettik. (İşyerinde direkt olmasa da bir As üst ilişkimiz var, ben yöneticiyim) Bu arada kendisi birbirimize isim ile hitap etmemizi istemişti ama ben hem yaş farkından hem iş ilişkimizden bey hanım kalıplarını sürdürdüm. Birkaç ay sonra tekrar başbaşa olma durumumuz oldu. Attığım mesaj yüzünden üzgün olduğunu, o videoda bahsedilen durumun benimle ilgisi olduğunu düşünmediğini o nedenle göndermediğini söyledi. Kızgın olduğumu ama kızgınlığımın video ile alakalı olmadığını ama konuyu kapatmak istediğimi söyledim ve kapattık. Arkadaşlığımız devam etti. Son birkaç aydır bir kaç defa evime geldi, birlikte film izledik, yemeğe çıktık, sohbet ettik vs. Dün mesajlaşırken bir konuda takıldım ona, yaşlıyım ben dedi. Kaçırdık o zaman en güzel zamanları dedim (yaşlıyım dediği için iltifat etmeye çalışıyorum aklımca, erkek kadın farketmez arkadaşlarına çok rahat iltifat eden biriyim) Birden, hayatımda kimseyle bir mesele bir sorun yaşamak istemediğim bir dönemdeyim (ben yine ilişki istemiyorum demek istedi gibi anladım) gibi bir cümle kurunca gözüm döndü. Başladım yazmaya: bunu 2. Defa yapıyorsunuz, ne demek istiyorsunuz, benim size karşı bir hayranlığım olabilir ama niyetim kütüğü sizin memlekete almak değil, haddinizi bilin artık tarzında verdim veriştirdim. (Bu arada ben bazı konularda aşırı Olgun bazı konularda aşırı çocuğumdur, kahkahalar, hoplamalar, zıplamalar, sevgimi ifade etme biçimi olarak konuşurken dokunmalar vs.) Afalladı, söylediğine göre o iş ile ilgili bir şeyden bahsetmiş ikimiz ile ilgili bir şey değilmiş. Telefonda anlaşamıyoruz mesajlaşırken, sizi yemeğe çıkartayım dedi, geldi aldı beni, rahatsız olduğum için önce nöbetçi eczaneye götürdü, sonra yemek yedik. Yemekte konuyu konuşmadık. Yemekten kalktık, ne yapacaksınız işiniz var mı dedi, Eve gideceğim dedim bindim arabaya. Yolda pek konuşmadım. Evimin önüne gelince aslında niyetim bugün sizi bende misafir etmekti rahatsızsınız geceniz tek başınıza zor geçmesin isterdim dedi. (İyi niyetli bu konuda) teşekkür ettim tam inecektim, dayanamadım açtım konuyu. Siz benim hareketlerimi yanlış yorumluyor olabilir misiniz acaba dedim. İçiniz rahatlayacaksa söyleyeyim sizi seviyorum ve benim için değerlisiniz, bu şartlarda olmasak belki çok farklı bir ilişkimiz olabilirdi ama bu şartlardayız (yaşı kastediyorum) ve arkadaşlıktan başka bir ilişkimiz olmayacak. Eğer konuşurken size dokunmam bu yorumlamaya yol açtıysa bu benim sevgimi ifade etme biçimim ve herkese karşı böyleyim dedim. Gözlerim doldu. Beni zor bir zamanımda tanıdınız ve hakkımda yanlış yargılarım kapılmanızı da anlayışla karşılıyorum fakat yanlış anlaşılmak istemiyorum, ben bundan sonra konuşurken üç kere düşünmek zorunda kalacağım sizinle, dokunsam yanlış anlaşılır mı kaygısı taşıyacağım dedim. Israrla benim düşündüğüm gibi olmadığını o cümleyi bambaşka bir şeyleri düşünüp yazdığını yanlış anlaşıldığını söyledi. Çok üstelemedim, abartmış olabilirim bunu ama bu imayı daha önce de yaptınız belki nesil farkından bu sorunları yaşıyoruz, birbirimizi yanlış anlıyoruz, belki de arkadaş olmamamız gerekiyor dedim. İlişkimizin bitmesini istemedi. Daha önce hata yapıp size karşı çok korumacı hatta baba gibi davrandım siz de bana gayet güzel haddimi bildirdiniz dedi. Ayrıca ben de size dokunmak istiyorum ama hatırlarsanız bey hanım kalıplarını sürdürmek isteyen ve bu şekilde bana sınırı çizen de sizdiniz dedi. (Bu dokunma o anlamda bir dokunma değil, ben ona dokunsam da o hiç dokunmaz hep dikkat eder) Bunu söylerken az daha elimi tutacaktı son anda kendini tuttu. Ne diyeyim abi mi dememi istersiniz daha samimi olur dedim, bozuldu. Hayır olmaz tabi dedi. Benim daha önce sizin yaşınızda bir arkadaşım olmadı İsminizle hitap edemem, rahat hissedemem, ayrıca aramızda bir iş ilişkisi de var dedim. Bu günü unutalım lütfen dedi. Kindar olduğumu da bildiği için kin tutmayın lütfen bana, sizi kırmak istemezdim dedi. Son iki gündür de mesaj atıp rahatsızlığımın nasıl olduğunu soruyor, ben de ben çok samimi ne çok resmî orta ayarda cevaplıyorum.
Benim sorum ise şu: sizce bu şartlarda bir arkadaşlık (gerçek anlamda arkadaşlık, flört etmiyoruz) sürebilir mi, sürmeli mi? Bu kişinin niyeti gerçekten bir arkadaşlık mı yoksa farklı bir anlam aramalı mıyım? Hislerimin hayranlık olduğuna eminim ama ileride bunun aşka dönüşmesinden korkuyorum. Bu durumda ne yapmalıyım.
Çok teşekkürler.