Merhaba Herkese,
Uzun zaman olmuş bir konu yazmayalı, o yüzden nereden başlasam nasıl derdime derman bulsam bilemedim. Çok doldum siteye gelmeyeli. :)
Beni tanımayanlarınız açısından küçük bir intro geçeyim:
Tek çocuğum 3 senelik evliyim bir tane dünya tatlısı oğlum var (2 yaşına geldi). Annem benimle birlikte babam yurtdışında yaşıyor.
Yakın zamanda hayatımda çok çalkantılar oldu maalesef.
En büyük problemim bu aralar annemin benimle yaşaması. Ne yazıkki annem yaklaşık oğluma 7-8 aylık hamile olduğum dönemden beri benimle kalıyor. İlk evlendiğimiz dönemlerde bunun böyle olabilme riskini eşim ile paylaşmış, anneme yakın bir bölgede ev kiralamayı teklif etmiştim, fakat maalesef eşim kendi ailesine yakın olmayı tercih ettiği için bu isteğimde başarı sağlayamadım.
Yani annem 2 senedir benimle yaşıyor, bunun sıkıntılarını çok yaşıyoruz malesef. Eşim takıntılı bir başak burcu olduğundan dolayı, her minik şeye bahane bulmaya hazır bir vaziyette zaten. Ben annemin varlığından şikayetçi değilim, iyiki var o olmasa yanmışım (çocuk konusunda), fakat her kadın kendi evinde kendi düzenini ister. Ben de haliyle kendi düzenimi istiyorum. Mutfak, evin genel düzeni vs. kendi kontrolümden haliyle çıkmış vaziyette. Her gelen bir parmak atıyor zaten, yeri geliyor bazen kayınvalidem annemin olamadığı durumlarda çocukla ilgileniyor. Bu benim en büyük sıkıntım. Zaten benim kendi annemden veya kayınvalidemden bir beklentim yok, her işimi kendim yapıyorum (çamaşır - ütü - bulaşık - temizlik - kısaca evin her ihtiyacı bende). Annem sağolsun sadece çocuğa bakar, eğer çorbası veya yemeği yoksa çocuğun yemeğini hazırlar yedirir vs. Herşeyi ben yapıyor olmama rağmen kendi düzenim yok malesef. Kayınvalidem de aynı şekilde, gelir sadece çocuğa bakar gider. Ama nedense mutfak düzenimi ve ev düzenimi alt-üst ederler. :)
Eşime gelince, sözlü olarak bunu hiç bir zaman dile getirmedi ama onun da kendi çapında şikayetleri annemin bizde kalması açısından var malesef. Eve gelince tabiri caizse "don - gömlek" oturamadı hiç. Her daim annemin varlığı onu bu anlamda rahatsız ediyor ister istemez. Laf söylemese de insan anlıyor bakışından, hareketinden, tavrından. Annemi haftasonları da evine gönderemiyorum (nedeni şahsi biraz, annemin yaşamış olduğu tatsız bir konu ile alakalı)
Kısa zaman önce annanemi kaybettik malesef. Annanemi kaybetmeden önce diğer teyzelerim annanemi malesef ki bakım evine kapattılar, ben çok uğraştım bunu yapmamaları için. Çok yer araştırdım bakım evi haricinde bir hastaneye yatırıp tedavi edilmesi için, ama malesef büyük teyzemin yaptıklarına engel olamadım. Annem bu durumdan çok etkilendi ve 25 gün kadar Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde kalmak zorunda kaldı. Çok detaylı bir mevzu olduğu için buna değinmek istemiyorum fazla. Nihayetinde annem şu an iyi. Ama gelin görünki benim taşıdığım yükler, üzüntüler, kederler beni aşmaya başladı artık.
Benim asıl değinmek istediğim mevzu şu:
- Annemin hastalığı boyunca kayınvalidem baktı oğluma. Fakat abartmıyorum donuma kadar herşeyimi karıştırdı sağolsun. Gardrobumun kapakları raylı benim, onlar bile yerinden çıkmış ve sözüm ona oğlum oynarken kırılmış. 5 yaşında çocuğa söylesen inanmaz, 20 aylık çocuk nasıl çıkartacak o dolap kapaklarını hala aklım almıyor. Zaten yatak odasını oyun alanına çevirdiği için, çocuğu geceleri uyutmakta bile problem yaşar oldum artık. Ben bu durumdan çok rahatsızım. Şimdide ne zaman gelse illa çocukla yatak odasında oynar ki bunun yanlış olduğunu ben ve eşimin söylemesine rağmen
- Artık kendi düzenimin olmasını istiyorum. Oturduğumuz semti sevmeme rağmen anneme yakın bir mevkide oturmak istiyorum. Bunu kendi içimde o kadar büyük bir mevzu haline getirmiş vaziyetteyim ki size kelimelerle anlatmam mümkün değil. En azından annem sabah gelir akşamları da evine geçer. Rahat rahat istediği kanalını izler, pijaması ile oturur, istediği saatte yatar. Bu şartlar bizim içinde geçerli, eşim rahat oturur evinde, kendimize de daha rahat vakit ayırabiliriz.
- Eşim anlayışlı ve aslında bana tam anlamıyla "katlanan" bir insan, fakat yine de bazen ondan boşanmayı düşünüyorum. Ne düzenli şekilde birbirimize karşı vakit ayırabiliyoruz (annemin varlığı buna ciddi anlamda etken, çünkü ben rahat bir insan değilim çekiniyorum bir çok şeyden) ne de tabiri caizse "ailece" bir akşam geçirebiliyoruz.
Zaten çalıştığım için eve yorgun argın geliyorum ve genelde evi toparlamam temizlemem gerekiyor. Bunu yapmadığım zamanlar ev tam anlamıyla pis oluyor (benim nazarımda) kendimi daha da kötü hissediyorum. Zaten bütün gün işte olduğum için eve gelince çocuğuma vakit ayırmak istiyorum, en çok onunla vakit geçirmeye kanalize oluyorum, derken çocuğun uyku saati geliyor onu uyut, kendin uyu derken bir gün daha bitiyor. Hep bir mutsuzluk, huzursuzluk hakim üzerimde. Bir tek mutlu olduğum şey çocuğumun varlığı. Ne yapacağımı şaşırmış vaziyetteyim... Sizlerden bir yardım rica ediyorum. Lütfen bana akıl verin.
Bu soğuk havalarda bile taşınmayı düşünüyorum fakat herşey maddiyata bakıyor. Bir de el kadar çocukla taşınmakta mesele o yüzden baharı beklemek zorundayım. Ama bütün bu listelediklerime ek olarak çok şey var anlatmak istediğim biraz darma dağınık anlatmış oldum, yine de kafam çok karışık ne yapacağım
Uzun zaman olmuş bir konu yazmayalı, o yüzden nereden başlasam nasıl derdime derman bulsam bilemedim. Çok doldum siteye gelmeyeli. :)
Beni tanımayanlarınız açısından küçük bir intro geçeyim:
Tek çocuğum 3 senelik evliyim bir tane dünya tatlısı oğlum var (2 yaşına geldi). Annem benimle birlikte babam yurtdışında yaşıyor.
Yakın zamanda hayatımda çok çalkantılar oldu maalesef.
En büyük problemim bu aralar annemin benimle yaşaması. Ne yazıkki annem yaklaşık oğluma 7-8 aylık hamile olduğum dönemden beri benimle kalıyor. İlk evlendiğimiz dönemlerde bunun böyle olabilme riskini eşim ile paylaşmış, anneme yakın bir bölgede ev kiralamayı teklif etmiştim, fakat maalesef eşim kendi ailesine yakın olmayı tercih ettiği için bu isteğimde başarı sağlayamadım.
Yani annem 2 senedir benimle yaşıyor, bunun sıkıntılarını çok yaşıyoruz malesef. Eşim takıntılı bir başak burcu olduğundan dolayı, her minik şeye bahane bulmaya hazır bir vaziyette zaten. Ben annemin varlığından şikayetçi değilim, iyiki var o olmasa yanmışım (çocuk konusunda), fakat her kadın kendi evinde kendi düzenini ister. Ben de haliyle kendi düzenimi istiyorum. Mutfak, evin genel düzeni vs. kendi kontrolümden haliyle çıkmış vaziyette. Her gelen bir parmak atıyor zaten, yeri geliyor bazen kayınvalidem annemin olamadığı durumlarda çocukla ilgileniyor. Bu benim en büyük sıkıntım. Zaten benim kendi annemden veya kayınvalidemden bir beklentim yok, her işimi kendim yapıyorum (çamaşır - ütü - bulaşık - temizlik - kısaca evin her ihtiyacı bende). Annem sağolsun sadece çocuğa bakar, eğer çorbası veya yemeği yoksa çocuğun yemeğini hazırlar yedirir vs. Herşeyi ben yapıyor olmama rağmen kendi düzenim yok malesef. Kayınvalidem de aynı şekilde, gelir sadece çocuğa bakar gider. Ama nedense mutfak düzenimi ve ev düzenimi alt-üst ederler. :)
Eşime gelince, sözlü olarak bunu hiç bir zaman dile getirmedi ama onun da kendi çapında şikayetleri annemin bizde kalması açısından var malesef. Eve gelince tabiri caizse "don - gömlek" oturamadı hiç. Her daim annemin varlığı onu bu anlamda rahatsız ediyor ister istemez. Laf söylemese de insan anlıyor bakışından, hareketinden, tavrından. Annemi haftasonları da evine gönderemiyorum (nedeni şahsi biraz, annemin yaşamış olduğu tatsız bir konu ile alakalı)
Kısa zaman önce annanemi kaybettik malesef. Annanemi kaybetmeden önce diğer teyzelerim annanemi malesef ki bakım evine kapattılar, ben çok uğraştım bunu yapmamaları için. Çok yer araştırdım bakım evi haricinde bir hastaneye yatırıp tedavi edilmesi için, ama malesef büyük teyzemin yaptıklarına engel olamadım. Annem bu durumdan çok etkilendi ve 25 gün kadar Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde kalmak zorunda kaldı. Çok detaylı bir mevzu olduğu için buna değinmek istemiyorum fazla. Nihayetinde annem şu an iyi. Ama gelin görünki benim taşıdığım yükler, üzüntüler, kederler beni aşmaya başladı artık.
Benim asıl değinmek istediğim mevzu şu:
- Annemin hastalığı boyunca kayınvalidem baktı oğluma. Fakat abartmıyorum donuma kadar herşeyimi karıştırdı sağolsun. Gardrobumun kapakları raylı benim, onlar bile yerinden çıkmış ve sözüm ona oğlum oynarken kırılmış. 5 yaşında çocuğa söylesen inanmaz, 20 aylık çocuk nasıl çıkartacak o dolap kapaklarını hala aklım almıyor. Zaten yatak odasını oyun alanına çevirdiği için, çocuğu geceleri uyutmakta bile problem yaşar oldum artık. Ben bu durumdan çok rahatsızım. Şimdide ne zaman gelse illa çocukla yatak odasında oynar ki bunun yanlış olduğunu ben ve eşimin söylemesine rağmen
- Artık kendi düzenimin olmasını istiyorum. Oturduğumuz semti sevmeme rağmen anneme yakın bir mevkide oturmak istiyorum. Bunu kendi içimde o kadar büyük bir mevzu haline getirmiş vaziyetteyim ki size kelimelerle anlatmam mümkün değil. En azından annem sabah gelir akşamları da evine geçer. Rahat rahat istediği kanalını izler, pijaması ile oturur, istediği saatte yatar. Bu şartlar bizim içinde geçerli, eşim rahat oturur evinde, kendimize de daha rahat vakit ayırabiliriz.
- Eşim anlayışlı ve aslında bana tam anlamıyla "katlanan" bir insan, fakat yine de bazen ondan boşanmayı düşünüyorum. Ne düzenli şekilde birbirimize karşı vakit ayırabiliyoruz (annemin varlığı buna ciddi anlamda etken, çünkü ben rahat bir insan değilim çekiniyorum bir çok şeyden) ne de tabiri caizse "ailece" bir akşam geçirebiliyoruz.
Zaten çalıştığım için eve yorgun argın geliyorum ve genelde evi toparlamam temizlemem gerekiyor. Bunu yapmadığım zamanlar ev tam anlamıyla pis oluyor (benim nazarımda) kendimi daha da kötü hissediyorum. Zaten bütün gün işte olduğum için eve gelince çocuğuma vakit ayırmak istiyorum, en çok onunla vakit geçirmeye kanalize oluyorum, derken çocuğun uyku saati geliyor onu uyut, kendin uyu derken bir gün daha bitiyor. Hep bir mutsuzluk, huzursuzluk hakim üzerimde. Bir tek mutlu olduğum şey çocuğumun varlığı. Ne yapacağımı şaşırmış vaziyetteyim... Sizlerden bir yardım rica ediyorum. Lütfen bana akıl verin.
Bu soğuk havalarda bile taşınmayı düşünüyorum fakat herşey maddiyata bakıyor. Bir de el kadar çocukla taşınmakta mesele o yüzden baharı beklemek zorundayım. Ama bütün bu listelediklerime ek olarak çok şey var anlatmak istediğim biraz darma dağınık anlatmış oldum, yine de kafam çok karışık ne yapacağım