bütün bilgileri okudum fakat aklımda kalan tek şey yazdığımızı silemeyeceğimizdi. Ceza falan hatırlamıyorum yani☺ neyse dediğiniz kurallara uysa idim belki daha sağlıklı olurdu ama bilmediğim için değiştirme yoluna gittim. Baktım onu yapabiliyorum yapayım dedim ☺ mesajlaşma ve diğer konularda uzun zamanda öşrenebileceğim bilgiler verdiniz teşekkür ederim. Haksız yere yükseldiysem affola platformu anlamaya çalışıyorum. Bilmiyosan ne geziyon diyebilirsiniz bilmemek değil öğrenmemek ayıp gözüyle bakıp ortalığı birbirine katmış olabilirim. Yazım çok dikkat çekti uzun zamandır böyle enteresan şeyler duymadığını söyleyenler oldu burada. Duygu değişimimin de etkisi büyük. Birde sanırım burada herkes kişinin isteğinden çok olaylara odaklı yorum yapıyor. Tek bir kişi mesajları nasıl geri alabilirim sorusuna dönmüş gerisini okumuşsunuzdur zaten.
Ceza dediğim, ban zaten; 24 saat ile başlar, tekrarına göre katlanarak gider ya da belli bir süre banlanacak şeylerden uzak durursan günü azalır, öyle bir sistem, foruma üyeliğinle giriş yapamazsın ceza süresince.
Rica ederim, est, bunlar basit yanlış anlaşılmalar, olabilir; daha köşede oturur çekirdek çitleyerek KK mahalle kavgalarını da izlersin, bizimki tartışma bile sayılmaz, eksik anlatım, ifade farkı vb. yaşanır illaki.
Bir de derdin var başında, hassas bir konu, gelen eleştirilere bu halde çabuk gardını alman ve terslemen de gayet olağan.
Burada şu var biraz; insanlar paldır küldür konuşabiliyor, konu sahibinin o anki duygu durumunu, aynen dediğin gibi olaya odaklı yaklaşıp, öfkesine kapılarak göz ardı edebiliyor. Aslında senin, bu olay üzerine, eşinin kçına tekmeyi koymanı, hakkını almanı, onsuz yoluna devam edebilecek güçte olmanı diliyorlar ve atıyorum sen "Şöyle mi olsa, böyle mi olurdu?" diye eşini affedebileceğine dair mana çıkarılabilecek cümle sarf ettiğin an, oklar sana dönüyor. Bu seni yermekten ziyade aslında güçlü durmanı istediklerinden, tüm hemcinslerimize karşı yapılan bir haksızlıktan gına geldiğinden yaptıkları bir şey; "Göster ona gününü, hatasının bedelini ödet, kıymetini bilsin, sürünsün, köpek olsun" dedikleri nokta. Ondan kızıyorlar aldatılana da, bu kadar kolay olmamalı, bir bedeli olmalı.
Bir kadın bunu yapsa, belki namusumu kirlettin, adıma leke sürdün diye kocası şakağına namluyu dayayıp öldürürken, kadınların erkeklerini -acabalar- ile, yuva kurtarma mantığı ile aklama çabası, o için için hala aileyi bir arada tutma gayreti, diğer kadınları delirtiyor. Haksız da değiller. Bku yiyen adam, yuvayı bir arada tutma-tutmama yükü hep kadında, toplumca, sosyolojik olarak öyle bir işlemişler ki, adamın zevki sefasında düşünmediği şeyleri, kadın onun yerine de düşünmek zorunda bırakılıyor...
İşte bunu ifade biçimleri değişiyor, kırıcı yorumlar yapılabiliyor vb.
Tercih sizin tercihiniz neticede, aynı yatağa yeniden girmeyi siz sindireceksiniz, sünger çekecekseniz siz çekeceksiniz, o ateşte siz yanacaksınız, o şüpheyle siz baş etmek zorunda kalacaksınız; kimse umursamasa, esasen kimse sizi düşünmese, sizi yerecek yorum yapma zahmetinde bile bulunmaz, kendini polemiğe sokmaz yani, bana ne ben mi alacağım koynuma der geçer.
Benim, aldatmalı konularda gözlemlediğim bu şahsen; erkeklerin sadakatsizlikten kolay sıyrılmalarına haklı olarak katlanamıyoruz, hemcinsimiz olarak bir kadının bu duruma düşürülmesine, erkeğin iki gözyaşı döküp yine bir hemcinsimiz olan diğer kadını bklayıp işin içinden sıyrılmasına, iki kadının karşı karşıya getirilip, kocanın aradan sıvışmasına sinir oluyoruz. Tepkiler, üzerinize gelmeler, yüzünüze vurmalar bundan.