• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Yanlış başlangıçtan doğru son olur mu?

Hayır onun ailesinin bana yaptıklarını benim ailem yapsa görüşmezdi. Ailesi de evet affetmezlerdi.
Ben de böyle düşünüyorum daha kendimiz bir takım olup aileye karşı bir hareket edemiyoruz.
Iste siz ikiniz bir takim olmalisiniz esinize de bunu söyleyin anlatin özellikle de hoslanmadiginiz seylerde acik olun
Ben iliskilerdeki sorunlarin hep iletisimsizlik olduğunu düşünürüm
Genelde benim yanımdayken bana hak verip ailesiyle birlikteyken çok farklı davrandığı için inandırıcı bulmuyorum.
Iste ona bunu söyleyin ailenle farkli benimleyken farkli olmanı inandirici bilmiyorum guvenim zedeleniyor lutfen çizgini bozmadan ailen de olsa sinirini ciz biz de bir aileyiz artik ağız birligimiz olmali diye konuşun ama bu konusmalarin sonunda gozlem de yapin gerekirse her seferinde konusun kafasina kaka kaka ogrenir belki ha ogrenmiyorsa ya çekeceksiniz ya ayrilacaksiniz bilmiyorum ayrilma ihtimali ne kadar gündeminizde
 
Bak ailen bana neler yaptı biz neler yaşadık sen daha karının hayallerine destek olmadın senden yana şüpheliyim vakte ihtiyacım var çocuk için bana hatalarınizi telafi etmelisiniz diyip azcik korkutun hareketlerine dikkat etsin.
 
Bütün bu sorunların ana sebebi eşinizin pasifliği, sonraki sebep sizin hep affedici olmanız.

Kimse yaşı sizden büyük diye, eşinizin annesi diye size hakaret edemez, psikolojik baskı yapamaz.

Artık bu geleneksel kafalardan çıkalım.

Çıkalım ki herkes, karşısındakinin bir birey oldugunu, kendi hayati ve kararları olduğunun farkina varsın.

Kaynanalar gelinlerini damızlık olarak görmekten vazgecsin.
Yazılana kesinlikle katılıyorum, yalnız gördükleri için size yükleniyorlar. Çocuk tek tarafın isteği ile olmaz. Eşiniz aşırı pasif veya içten pazarlıklı, düzgün birisi olsa annesini çocuk konusunda sizinle muhatap etmez.
 
Iste siz ikiniz bir takim olmalisiniz esinize de bunu söyleyin anlatin özellikle de hoslanmadiginiz seylerde acik olun
Ben iliskilerdeki sorunlarin hep iletisimsizlik olduğunu düşünürüm

Iste ona bunu söyleyin ailenle farkli benimleyken farkli olmanı inandirici bilmiyorum guvenim zedeleniyor lutfen çizgini bozmadan ailen de olsa sinirini ciz biz de bir aileyiz artik ağız birligimiz olmali diye konuşun ama bu konusmalarin sonunda gozlem de yapin gerekirse her seferinde konusun kafasina kaka kaka ogrenir belki ha ogrenmiyorsa ya çekeceksiniz ya ayrilacaksiniz bilmiyorum ayrilma ihtimali ne kadar gündeminizde
Evet ben de iletişim konusunda çok iyi sayılmam. Genelde bu tarz olaylar beni çok kırdığında kendimle kalmak için kalkıp gidiyorum. Aynı şeyleri defalarca konuşmak, ikna etmeye çalışmak anlamsız geliyor.
Rol de yapamıyorum. Ailesi sürekli pohpohluyor beni de çok sevdiklerini benim yanlış anladığımı vs söylüyorlar. Ben bu şekilde yapmadığım için de onlar seni çok seviyor sen onları sevmiyorsun oluyor.
Bütün bunlardan çok yoruldum. Evet ya bu deveyi güdeceğim ya bu diyardan gideceğim.
 
Bak ailen bana neler yaptı biz neler yaşadık sen daha karının hayallerine destek olmadın senden yana şüpheliyim vakte ihtiyacım var çocuk için bana hatalarınizi telafi etmelisiniz diyip azcik korkutun hareketlerine dikkat etsin.
Bu şekilde vakte ihtiyacım var diyerek bu zamana kadar erteledim.
Ben de olumsuz bir özellik olarak da şu var eşimin şansı var ama ailesinin hatalarını telafi etme şansları artık yok. Söylenenleri unutamıyorum. Ağızlarında kuş tutsalar benim kalbim çok kırıldı artık eskisi gibi olamam. Anca merhaba merhaba seviyesine gelirim biraz zaman geçince.
 
Yazılana kesinlikle katılıyorum, yalnız gördükleri için size yükleniyorlar. Çocuk tek tarafın isteği ile olmaz. Eşiniz aşırı pasif veya içten pazarlıklı, düzgün birisi olsa annesini çocuk konusunda sizinle muhatap etmez.
Kadınlar kulübünde bunu öğrendim eş ailesi ne tür olursa olsun eşinin yanında olan erkeğe karşı duramıyorlar. Ben yalnızdım. Eşim pasif evet.
Ama tabi onu sevdiğim için burada onun için söylenenler beni üzdü. Çok iyi yönleri de vardır hakkını yemek istemem.
 
İyi günler herkese,
30 yaşındayım ve evliyim. 25 yaşında nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde evlendim. O zamana kadar evlilikle veya çocuk sahibi olmakla ilgili bir isteğim yoktu. Hayallerim vardı.Eşimle tanışınca sanırım ona çok güvendim evlensem de hayatımın çok değişmeyeceğini düşündüm aynı evde yaşamanın güzel bir fikir olduğunu sandım. Evlenir evlenmez nasıl bir hata yaptığımı anladım. Evlilik benim zannettiğim gibi değildi, eşimin ailesi her konunun içindeydi çocuk baskısı vardı artık gelin olarak görülüyordum ve çocuk yapıp evime bakıp onlarla görüşmemi bekliyorlardı. Kendi ailem de onlar kadar olmasa da bu görüşteydi. Arkadaşlarımla görüşmem, başka gitmek istemem, hayallerimin olması hep fuzuli görüldü. Eşim ise sen istediklerini yap ben arkandayım diyordu ama ailesiyle bir aradayken onların tarafındaydı tabi ki. Evlendiğim günden beri en büyük sorunumuz çocuk konusu oldu. 2.yıldan itibaren eşim de baskı yapmaya başladı. Bu konu yüzünden ve beni kontrol etme isteği yüzünden eşimin annesiyle çok şiddetli tartışmalar yaşadık. Bana ve aileme hakaretler etti. Oğluna layık olmadığımı, çocuk yapmayacaksam neden evlendiğimi,hayatında benim gibi birini hiç görmediğini anormal olduğumu söyledi. Yani beni pek çok kez derinden kırdı. Her seferinde özür diledi, affettim ve görüşmeye devam ettim. Bunu sadece eşim için yaptım. En son olayda yine aileme hakaret etti. Artık bana,ruhuma o kadar kötü geliyor ki onun sesini telefonda duyduğumda bile titrememe engel olamıyorum. Ruhum incinmiş yani onunla hiçbir şey olmamış gibi olamıyorum.
Bu sebeplerle onunla görüşmeme ve konuşmama kararı aldım. Eşim başlarda bir şey demese de özellikle bayramlarda mesaj atsan nolur görüşsen nolur bayramda küslük olmaz vs diyor. Kendi ailem de biz onu affettik sen de büyüklük yap affedici ol diyorlar. Ben bu kadar yüce gönüllü değilim sanırım. Eşim ailemle görüşmezsen ben de senin ailenle görüşmem diyor. Ailemin ona karşı hiçbir saygısızlığı olmadı. Olsaydı ben zaten görüşmelerini istemezdim. Buna rağmen tamam dedim görüşme ben de görüşmeyeyim herkes kendi ailesiyle görüşsün. Bu şekilde de hep tatsızlık oluyor, benim ailem yıpranıyor...
Kendimi çok yalnız hissediyorum. Eşim benim ne kadar üzüldüğümü yıprandığımı görse de ailesi haklıymış gibi davranıyor. Bu durum senelerdir devam ettiğinden ona karşı sevgimi saygımı da yitiriyorum sanırım. Çok adaletli bir insan olduğunu söyler. Adil olmak haklı olanın yanında olmak değil midir?
Çocuk konusunda ise başlangıçtan beri istemedim. Kendimi anne olabilecek olgunlukta görmüyordum, önce işe girmeliyim dedim ve başka sebepler de var özel olarak.Şu an çocuk konusunda biraz daha olumlu düşünüyor gibiyim ama kendimi sorgulayınca bunu daha çok eşimi mutlu etmek, ailelerin baskısını artık hissetmemek ve yaşımın buna müsait olduğu için düşündüğümü görüyorum. Yani çocuğum olsun diye içim gidiyor çok istiyorum gibi bir durum yok. Olursa güzel olur diyorum sadece. Tabi çocuktan sonra eş ailesiyle artacak iletişimi düşündükçe de çok geriliyorum.
Çok kararsızım bir yanım anne olma yaşın geldi eşin birçok konuda iyi biri aile problei herkeste yaşanır diyor. Bir yanımsa ailesine karşı senin yanında olmayan bir insana fazla güvenme bekle gözlemle diyor. Ne dersiniz?
Peki siz o içinizde kalan hayalleri gerçekleştirebildiniz mi?Evet ise mutlu bir son olur bence.25 yaş ile 30 yaş olgunluğunun arasında uçurum var.Dışardan bir insan olarak ne sizi suçlu buldum ne de kayınvalidenizi açıkçası.Her anne torun bekler.25 Yaşında hayalleri olan her insan da sizin gibi düşünür.İletişimsizlik ve eşinizin dengeyi sağlayamaması sorun yaratmış sadece.Eğer k.valide ile aranızdaki tek sorun çocuk üzerine ise o da düzelmeyecek bir şey değil ama tabi sizin tavrınız ve hisleriniz önemli.Ben hiç bir şekilde görüşmem affetmem ben haklıydım mı diyorsunuz yoksa yaşımın verdiği fevriliğim vardı gözüyle bakabiliyor musunuz yaşananlara önemli olan nokta bu .Yok hala hayallerim var diyorsanız zaten hiç bulaşmayın.Beklemek çözüm gibi gelmiyor bana 5 sene güven sağladı sağladı sağlamadıysa zaten beklemenın de anlamı yok.
 
İyi günler herkese,
30 yaşındayım ve evliyim. 25 yaşında nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde evlendim. O zamana kadar evlilikle veya çocuk sahibi olmakla ilgili bir isteğim yoktu. Hayallerim vardı.Eşimle tanışınca sanırım ona çok güvendim evlensem de hayatımın çok değişmeyeceğini düşündüm aynı evde yaşamanın güzel bir fikir olduğunu sandım. Evlenir evlenmez nasıl bir hata yaptığımı anladım. Evlilik benim zannettiğim gibi değildi, eşimin ailesi her konunun içindeydi çocuk baskısı vardı artık gelin olarak görülüyordum ve çocuk yapıp evime bakıp onlarla görüşmemi bekliyorlardı. Kendi ailem de onlar kadar olmasa da bu görüşteydi. Arkadaşlarımla görüşmem, başka gitmek istemem, hayallerimin olması hep fuzuli görüldü. Eşim ise sen istediklerini yap ben arkandayım diyordu ama ailesiyle bir aradayken onların tarafındaydı tabi ki. Evlendiğim günden beri en büyük sorunumuz çocuk konusu oldu. 2.yıldan itibaren eşim de baskı yapmaya başladı. Bu konu yüzünden ve beni kontrol etme isteği yüzünden eşimin annesiyle çok şiddetli tartışmalar yaşadık. Bana ve aileme hakaretler etti. Oğluna layık olmadığımı, çocuk yapmayacaksam neden evlendiğimi,hayatında benim gibi birini hiç görmediğini anormal olduğumu söyledi. Yani beni pek çok kez derinden kırdı. Her seferinde özür diledi, affettim ve görüşmeye devam ettim. Bunu sadece eşim için yaptım. En son olayda yine aileme hakaret etti. Artık bana,ruhuma o kadar kötü geliyor ki onun sesini telefonda duyduğumda bile titrememe engel olamıyorum. Ruhum incinmiş yani onunla hiçbir şey olmamış gibi olamıyorum.
Bu sebeplerle onunla görüşmeme ve konuşmama kararı aldım. Eşim başlarda bir şey demese de özellikle bayramlarda mesaj atsan nolur görüşsen nolur bayramda küslük olmaz vs diyor. Kendi ailem de biz onu affettik sen de büyüklük yap affedici ol diyorlar. Ben bu kadar yüce gönüllü değilim sanırım. Eşim ailemle görüşmezsen ben de senin ailenle görüşmem diyor. Ailemin ona karşı hiçbir saygısızlığı olmadı. Olsaydı ben zaten görüşmelerini istemezdim. Buna rağmen tamam dedim görüşme ben de görüşmeyeyim herkes kendi ailesiyle görüşsün. Bu şekilde de hep tatsızlık oluyor, benim ailem yıpranıyor...
Kendimi çok yalnız hissediyorum. Eşim benim ne kadar üzüldüğümü yıprandığımı görse de ailesi haklıymış gibi davranıyor. Bu durum senelerdir devam ettiğinden ona karşı sevgimi saygımı da yitiriyorum sanırım. Çok adaletli bir insan olduğunu söyler. Adil olmak haklı olanın yanında olmak değil midir?
Çocuk konusunda ise başlangıçtan beri istemedim. Kendimi anne olabilecek olgunlukta görmüyordum, önce işe girmeliyim dedim ve başka sebepler de var özel olarak.Şu an çocuk konusunda biraz daha olumlu düşünüyor gibiyim ama kendimi sorgulayınca bunu daha çok eşimi mutlu etmek, ailelerin baskısını artık hissetmemek ve yaşımın buna müsait olduğu için düşündüğümü görüyorum. Yani çocuğum olsun diye içim gidiyor çok istiyorum gibi bir durum yok. Olursa güzel olur diyorum sadece. Tabi çocuktan sonra eş ailesiyle artacak iletişimi düşündükçe de çok geriliyorum.
Çok kararsızım bir yanım anne olma yaşın geldi eşin birçok konuda iyi biri aile problei herkeste yaşanır diyor. Bir yanımsa ailesine karşı senin yanında olmayan bir insana fazla güvenme bekle gözlemle diyor. Ne dersiniz?
Valla doğru başlangıçtan doğru son olmadığı da oluyor
 
Peki siz o içinizde kalan hayalleri gerçekleştirebildiniz mi?Evet ise mutlu bir son olur bence.25 yaş ile 30 yaş olgunluğunun arasında uçurum var.Dışardan bir insan olarak ne sizi suçlu buldum ne de kayınvalidenizi açıkçası.Her anne torun bekler.25 Yaşında hayalleri olan her insan da sizin gibi düşünür.İletişimsizlik ve eşinizin dengeyi sağlayamaması sorun yaratmış sadece.Eğer k.valide ile aranızdaki tek sorun çocuk üzerine ise o da düzelmeyecek bir şey değil ama tabi sizin tavrınız ve hisleriniz önemli.Ben hiç bir şekilde görüşmem affetmem ben haklıydım mı diyorsunuz yoksa yaşımın verdiği fevriliğim vardı gözüyle bakabiliyor musunuz yaşananlara önemli olan nokta bu .Yok hala hayallerim var diyorsanız zaten hiç bulaşmayın.Beklemek çözüm gibi gelmiyor bana 5 sene güven sağladı sağladı sağlamadıysa zaten beklemenın de anlamı yok.
Gerçekleştiremedim. Ama bu tamamen eşimle ilgili değil ben de çaba göstermedim. Mesleğimi değiştirmek istiyordum, yurtdışı konferanslara katılmak istiyordum, daha çok gezmek istiyordum,vs. Yani ben bir şeyler yapıcam dedim de eşim hayır asla yapamazsın demedi. Fakat mesleğimi değiştirsem de yurtdışına konferansa artık tek başıma gidebileceğimi zannetmiyorum. Bu da evlilikle ilgili kısmı.
Evet çok fark var belki ben bu yaşta evlensem daha az sorun yaşardık ben de daha güzel idare ederdim.
Affedemem ama karşılaşırsak merhaba der geçerim diye düşünüyorum. Hiç fevri değildim biliyor musunuz. Kendisi 65 yaşında. Ben 25 yaşındayken ondan daha olgundum sakindim. Sadece birkaç kez zıvanadan çıktım.
Güven konusu bilemiyorum. Ona güveniyorum ama her durumda herkese karşı yanımda sapasağlam duracak dirayet göremiyorum.
 
Yazılana kesinlikle katılıyorum, yalnız gördükleri için size yükleniyorlar. Çocuk tek tarafın isteği ile olmaz. Eşiniz aşırı pasif veya içten pazarlıklı, düzgün birisi olsa annesini çocuk konusunda sizinle muhatap etmez.
Kaynana istedigi kadar kötü şirret olsun iş kocada bitiyor. O muhatap etmez istese. Malesef bu konuda da iş kocada bitiyor ve koca pasif.
 
İyi günler herkese,
30 yaşındayım ve evliyim. 25 yaşında nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde evlendim. O zamana kadar evlilikle veya çocuk sahibi olmakla ilgili bir isteğim yoktu. Hayallerim vardı.Eşimle tanışınca sanırım ona çok güvendim evlensem de hayatımın çok değişmeyeceğini düşündüm aynı evde yaşamanın güzel bir fikir olduğunu sandım. Evlenir evlenmez nasıl bir hata yaptığımı anladım. Evlilik benim zannettiğim gibi değildi, eşimin ailesi her konunun içindeydi çocuk baskısı vardı artık gelin olarak görülüyordum ve çocuk yapıp evime bakıp onlarla görüşmemi bekliyorlardı. Kendi ailem de onlar kadar olmasa da bu görüşteydi. Arkadaşlarımla görüşmem, başka gitmek istemem, hayallerimin olması hep fuzuli görüldü. Eşim ise sen istediklerini yap ben arkandayım diyordu ama ailesiyle bir aradayken onların tarafındaydı tabi ki. Evlendiğim günden beri en büyük sorunumuz çocuk konusu oldu. 2.yıldan itibaren eşim de baskı yapmaya başladı. Bu konu yüzünden ve beni kontrol etme isteği yüzünden eşimin annesiyle çok şiddetli tartışmalar yaşadık. Bana ve aileme hakaretler etti. Oğluna layık olmadığımı, çocuk yapmayacaksam neden evlendiğimi,hayatında benim gibi birini hiç görmediğini anormal olduğumu söyledi. Yani beni pek çok kez derinden kırdı. Her seferinde özür diledi, affettim ve görüşmeye devam ettim. Bunu sadece eşim için yaptım. En son olayda yine aileme hakaret etti. Artık bana,ruhuma o kadar kötü geliyor ki onun sesini telefonda duyduğumda bile titrememe engel olamıyorum. Ruhum incinmiş yani onunla hiçbir şey olmamış gibi olamıyorum.
Bu sebeplerle onunla görüşmeme ve konuşmama kararı aldım. Eşim başlarda bir şey demese de özellikle bayramlarda mesaj atsan nolur görüşsen nolur bayramda küslük olmaz vs diyor. Kendi ailem de biz onu affettik sen de büyüklük yap affedici ol diyorlar. Ben bu kadar yüce gönüllü değilim sanırım. Eşim ailemle görüşmezsen ben de senin ailenle görüşmem diyor. Ailemin ona karşı hiçbir saygısızlığı olmadı. Olsaydı ben zaten görüşmelerini istemezdim. Buna rağmen tamam dedim görüşme ben de görüşmeyeyim herkes kendi ailesiyle görüşsün. Bu şekilde de hep tatsızlık oluyor, benim ailem yıpranıyor...
Kendimi çok yalnız hissediyorum. Eşim benim ne kadar üzüldüğümü yıprandığımı görse de ailesi haklıymış gibi davranıyor. Bu durum senelerdir devam ettiğinden ona karşı sevgimi saygımı da yitiriyorum sanırım. Çok adaletli bir insan olduğunu söyler. Adil olmak haklı olanın yanında olmak değil midir?
Çocuk konusunda ise başlangıçtan beri istemedim. Kendimi anne olabilecek olgunlukta görmüyordum, önce işe girmeliyim dedim ve başka sebepler de var özel olarak.Şu an çocuk konusunda biraz daha olumlu düşünüyor gibiyim ama kendimi sorgulayınca bunu daha çok eşimi mutlu etmek, ailelerin baskısını artık hissetmemek ve yaşımın buna müsait olduğu için düşündüğümü görüyorum. Yani çocuğum olsun diye içim gidiyor çok istiyorum gibi bir durum yok. Olursa güzel olur diyorum sadece. Tabi çocuktan sonra eş ailesiyle artacak iletişimi düşündükçe de çok geriliyorum.
Çok kararsızım bir yanım anne olma yaşın geldi eşin birçok konuda iyi biri aile problei herkeste yaşanır diyor. Bir yanımsa ailesine karşı senin yanında olmayan bir insana fazla güvenme bekle gözlemle diyor. Ne dersiniz?
Eşin görüşmek için seni zorlayacaksa çocuk yapmamalısın , şayet görüşmen şartsa da çok mesafeli olacak şekilde ve bu konuda taviz vermeyecekse ( sana haksızlık yapılması vs.) O zaman tabiki de çocuk güzel olur , eşine güvenmiyorsan çocuk yapman ancak yükünü arttırır ve daha fazla karışırlar bu konuda eşinle kesin bir kıstas yapman lazım ...
 
Ben genel olarak her konuda çabuk pes eden, zorluklardan kaçan bir insanım. Bu yüzden evet o öyle söyleyince acaba evlilikte de mi böyleyim diye düşündüm. Arayı düzeltmesini de değil de çocuğum olursa başka konu kalmayacağı için beni rahat bırakırlar mı diye düşünüyorum. Bugüne kadar beklememin tek sebebi de doğacak olan çocuğa en uygun,sorunsuz,mutlu olacağı ortamı sunabilmek. Çocuğum olsa ve bu sorunlar yüzünden üzülse bu kadar sakin kalamam, buna izin vermem.
Sizi o kadar iyi anlıyorum ki , bende 2 yıldan sonra çocuk istiyorm ama öncesinde aynen sizin gibi kaygılarım vardı, eşinizle güzelce konuşun çocuk olunca milleti başına toplamayacaksa, düzenini bozmayacaklarsa bu konuda olumlu olacağını söyle ama başımı ağrıtırsanız ve sen arkamda durmazsan çocuğu da alır basar giderim de , ama eşine pek güvenemedim ben , o yine ailesine karşı pasif durur bence ..
 
İyi günler herkese,
30 yaşındayım ve evliyim. 25 yaşında nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde evlendim. O zamana kadar evlilikle veya çocuk sahibi olmakla ilgili bir isteğim yoktu. Hayallerim vardı.Eşimle tanışınca sanırım ona çok güvendim evlensem de hayatımın çok değişmeyeceğini düşündüm aynı evde yaşamanın güzel bir fikir olduğunu sandım. Evlenir evlenmez nasıl bir hata yaptığımı anladım. Evlilik benim zannettiğim gibi değildi, eşimin ailesi her konunun içindeydi çocuk baskısı vardı artık gelin olarak görülüyordum ve çocuk yapıp evime bakıp onlarla görüşmemi bekliyorlardı. Kendi ailem de onlar kadar olmasa da bu görüşteydi. Arkadaşlarımla görüşmem, başka gitmek istemem, hayallerimin olması hep fuzuli görüldü. Eşim ise sen istediklerini yap ben arkandayım diyordu ama ailesiyle bir aradayken onların tarafındaydı tabi ki. Evlendiğim günden beri en büyük sorunumuz çocuk konusu oldu. 2.yıldan itibaren eşim de baskı yapmaya başladı. Bu konu yüzünden ve beni kontrol etme isteği yüzünden eşimin annesiyle çok şiddetli tartışmalar yaşadık. Bana ve aileme hakaretler etti. Oğluna layık olmadığımı, çocuk yapmayacaksam neden evlendiğimi,hayatında benim gibi birini hiç görmediğini anormal olduğumu söyledi. Yani beni pek çok kez derinden kırdı. Her seferinde özür diledi, affettim ve görüşmeye devam ettim. Bunu sadece eşim için yaptım. En son olayda yine aileme hakaret etti. Artık bana,ruhuma o kadar kötü geliyor ki onun sesini telefonda duyduğumda bile titrememe engel olamıyorum. Ruhum incinmiş yani onunla hiçbir şey olmamış gibi olamıyorum.
Bu sebeplerle onunla görüşmeme ve konuşmama kararı aldım. Eşim başlarda bir şey demese de özellikle bayramlarda mesaj atsan nolur görüşsen nolur bayramda küslük olmaz vs diyor. Kendi ailem de biz onu affettik sen de büyüklük yap affedici ol diyorlar. Ben bu kadar yüce gönüllü değilim sanırım. Eşim ailemle görüşmezsen ben de senin ailenle görüşmem diyor. Ailemin ona karşı hiçbir saygısızlığı olmadı. Olsaydı ben zaten görüşmelerini istemezdim. Buna rağmen tamam dedim görüşme ben de görüşmeyeyim herkes kendi ailesiyle görüşsün. Bu şekilde de hep tatsızlık oluyor, benim ailem yıpranıyor...
Kendimi çok yalnız hissediyorum. Eşim benim ne kadar üzüldüğümü yıprandığımı görse de ailesi haklıymış gibi davranıyor. Bu durum senelerdir devam ettiğinden ona karşı sevgimi saygımı da yitiriyorum sanırım. Çok adaletli bir insan olduğunu söyler. Adil olmak haklı olanın yanında olmak değil midir?
Çocuk konusunda ise başlangıçtan beri istemedim. Kendimi anne olabilecek olgunlukta görmüyordum, önce işe girmeliyim dedim ve başka sebepler de var özel olarak.Şu an çocuk konusunda biraz daha olumlu düşünüyor gibiyim ama kendimi sorgulayınca bunu daha çok eşimi mutlu etmek, ailelerin baskısını artık hissetmemek ve yaşımın buna müsait olduğu için düşündüğümü görüyorum. Yani çocuğum olsun diye içim gidiyor çok istiyorum gibi bir durum yok. Olursa güzel olur diyorum sadece. Tabi çocuktan sonra eş ailesiyle artacak iletişimi düşündükçe de çok geriliyorum.
Çok kararsızım bir yanım anne olma yaşın geldi eşin birçok konuda iyi biri aile problei herkeste yaşanır diyor. Bir yanımsa ailesine karşı senin yanında olmayan bir insana fazla güvenme bekle gözlemle diyor. Ne dersiniz?
Nerdeyse aynı durumdayız . Böyle aileye çocuk yapilmaz fikrindeyim. . Gerek yok aceleye . Ne kadar geç o kadar iyi
 
Kadınlar kulübünde bunu öğrendim eş ailesi ne tür olursa olsun eşinin yanında olan erkeğe karşı duramıyorlar. Ben yalnızdım. Eşim pasif evet.
Ama tabi onu sevdiğim için burada onun için söylenenler beni üzdü. Çok iyi yönleri de vardır hakkını yemek istemem.
Ben olsam eşime küçük küçük bu evin içinde olan bu evde kalır, annen babam bile olsa karışamaz. Bizim ne zaman çocuk yapacağımıza biz karar veririz, bir başkası değil, beni böyle özel konularda başkaları ile muhatap olman senin suçun imasında bulunurdum.
 
Ben genel olarak her konuda çabuk pes eden, zorluklardan kaçan bir insanım. Bu yüzden evet o öyle söyleyince acaba evlilikte de mi böyleyim diye düşündüm. Arayı düzeltmesini de değil de çocuğum olursa başka konu kalmayacağı için beni rahat bırakırlar mı diye düşünüyorum. Bugüne kadar beklememin tek sebebi de doğacak olan çocuğa en uygun,sorunsuz,mutlu olacağı ortamı sunabilmek. Çocuğum olsa ve bu sorunlar yüzünden üzülse bu kadar sakin kalamam, buna izin vermem.
Yahu insan içinde yaşayınca basireti mi bağlanıyor nedir cidden fark edemiyor musunuz çocuk yapmanın su anda yanlış bir karar olduğunu. Kaynana torununu görmek ve sevmek için sürekli dibinizde bitecek. Eşiniz sorumluluk almıyor asıl sorunlardan kaçan o. Yoksa ailesiyle konuşur eşime saygı duyun onun yanında ben varım derdi. Adam daha bundan aciz bir de size gelmiş mücadele dersi veriyor şaka gibi. Ayrıca "ben de senin ailenle konuşmam" ne demek? Böyle ham bir reaksiyonu hak etmiyorsunuz. Bu adam baba olacak olgunluğa henüz erişememiş. Dürüstçe konuşun bence eğer ailesiyle yüzleşmeyi reddediyorsa da o evlilikten kurtulun. 5 yıldır psikolojik bir savaşın içindeymişsiniz zaten
 
İyi günler herkese,
30 yaşındayım ve evliyim. 25 yaşında nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde evlendim. O zamana kadar evlilikle veya çocuk sahibi olmakla ilgili bir isteğim yoktu. Hayallerim vardı.Eşimle tanışınca sanırım ona çok güvendim evlensem de hayatımın çok değişmeyeceğini düşündüm aynı evde yaşamanın güzel bir fikir olduğunu sandım. Evlenir evlenmez nasıl bir hata yaptığımı anladım. Evlilik benim zannettiğim gibi değildi, eşimin ailesi her konunun içindeydi çocuk baskısı vardı artık gelin olarak görülüyordum ve çocuk yapıp evime bakıp onlarla görüşmemi bekliyorlardı. Kendi ailem de onlar kadar olmasa da bu görüşteydi. Arkadaşlarımla görüşmem, başka gitmek istemem, hayallerimin olması hep fuzuli görüldü. Eşim ise sen istediklerini yap ben arkandayım diyordu ama ailesiyle bir aradayken onların tarafındaydı tabi ki. Evlendiğim günden beri en büyük sorunumuz çocuk konusu oldu. 2.yıldan itibaren eşim de baskı yapmaya başladı. Bu konu yüzünden ve beni kontrol etme isteği yüzünden eşimin annesiyle çok şiddetli tartışmalar yaşadık. Bana ve aileme hakaretler etti. Oğluna layık olmadığımı, çocuk yapmayacaksam neden evlendiğimi,hayatında benim gibi birini hiç görmediğini anormal olduğumu söyledi. Yani beni pek çok kez derinden kırdı. Her seferinde özür diledi, affettim ve görüşmeye devam ettim. Bunu sadece eşim için yaptım. En son olayda yine aileme hakaret etti. Artık bana,ruhuma o kadar kötü geliyor ki onun sesini telefonda duyduğumda bile titrememe engel olamıyorum. Ruhum incinmiş yani onunla hiçbir şey olmamış gibi olamıyorum.
Bu sebeplerle onunla görüşmeme ve konuşmama kararı aldım. Eşim başlarda bir şey demese de özellikle bayramlarda mesaj atsan nolur görüşsen nolur bayramda küslük olmaz vs diyor. Kendi ailem de biz onu affettik sen de büyüklük yap affedici ol diyorlar. Ben bu kadar yüce gönüllü değilim sanırım. Eşim ailemle görüşmezsen ben de senin ailenle görüşmem diyor. Ailemin ona karşı hiçbir saygısızlığı olmadı. Olsaydı ben zaten görüşmelerini istemezdim. Buna rağmen tamam dedim görüşme ben de görüşmeyeyim herkes kendi ailesiyle görüşsün. Bu şekilde de hep tatsızlık oluyor, benim ailem yıpranıyor...
Kendimi çok yalnız hissediyorum. Eşim benim ne kadar üzüldüğümü yıprandığımı görse de ailesi haklıymış gibi davranıyor. Bu durum senelerdir devam ettiğinden ona karşı sevgimi saygımı da yitiriyorum sanırım. Çok adaletli bir insan olduğunu söyler. Adil olmak haklı olanın yanında olmak değil midir?
Çocuk konusunda ise başlangıçtan beri istemedim. Kendimi anne olabilecek olgunlukta görmüyordum, önce işe girmeliyim dedim ve başka sebepler de var özel olarak.Şu an çocuk konusunda biraz daha olumlu düşünüyor gibiyim ama kendimi sorgulayınca bunu daha çok eşimi mutlu etmek, ailelerin baskısını artık hissetmemek ve yaşımın buna müsait olduğu için düşündüğümü görüyorum. Yani çocuğum olsun diye içim gidiyor çok istiyorum gibi bir durum yok. Olursa güzel olur diyorum sadece. Tabi çocuktan sonra eş ailesiyle artacak iletişimi düşündükçe de çok geriliyorum.
Çok kararsızım bir yanım anne olma yaşın geldi eşin birçok konuda iyi biri aile problei herkeste yaşanır diyor. Bir yanımsa ailesine karşı senin yanında olmayan bir insana fazla güvenme bekle gözlemle diyor. Ne dersiniz?
Evlilik çocuktan once ve sonra diye2ye ayrilir
 
Arayı düzeltmesini de değil de çocuğum olursa başka konu kalmayacağı için beni rahat bırakırlar mı diye düşünüyorum.
Gerçekten çocuğun olursa başka konu kalmayacağını mi düşünüyorsun???
En basitinden ;
Oğlana dedesinin adını verelim.
Hamile kadın, çantasını alıp böyle gezemez, düşüreceksin çocuğunu!
sütün yetiyor mu?
Aç bu çocuk
Beceremedin anne olmayı
(Mama vermek istiyorsan) ne maması, emzir gelir kızım sütün. (Mamaya alismasin istiyorsan) sarılık yapacaksın çocuğu,bu ne inat! Mama verelim
Bu çocuk neden yürümüyor?
Bu çocuk neden konuşmuyor?
Bebek sünnet olur mu hiç? İlkokula başlasam bizim orada sünnet düğünü ile kestiririz.
İkinci ne zaman?
Tek çocuk bencil olur ikinciyi de yap.
Bak ileride pişman olursun, çocuğunu mutusz edersin,ikinciyi de yap.
Kardessizlik çok zor, çocuğuna zarar veriyorsun.
Bir kız Oldu bir de erkek olsun.
Neden hala okumayı sökemedi?
Bizim gelinde iş yok,çocuk daha bu yaşta karnede 3 getirmiş.
...
Bunlar bir cirpida aklıma gelenler.
Tüm bunların eş ailesinin ağzına pelesenk olduğunu,çocuk bakma konusunda sıfır olan kocanın da onlarda dolup dolup sana kaynana ağzıyla akıl vermesi bence en olası senaryo.
Nasıl çocuk doğunca başka konu kalmayacagi için seni rahat bırakacaklarını düşünürsün ki? Sen damızlık değil misin? Onların şehzade torununu doğurduğun gibi onlara uygun şekilde de bakman gerekir.
 
Son düzenleme:
Tek sorun eş gibi konuşulmuş, ben hiç öyle düşünmedim.
Evlenmeyi ‘ eşimle aynı evde yaşama fikri iyi geldi’ sanan, evlendikten sonra da ‘ benden onlarla görüşmemi, gelinlik yapmamı bekliyorlar ‘ diye düşünen bir insanın sağlıklı ilişkiler kurabileceğine inanıyor musunuz?
Üzgünüm ama burası Türkiye, evleniyorsanız bütün aileyle evleniyorsunuz. Fikrin, hayalin ne olursa olsun o eş ailesiyle görüşülür, yemek hazırlanırken yardım edilir, çay servisi yapılır vs vs. Restleri çeker kimseyle görüşmezsin o ayrı, onun sonu da sağlıklı bir evlilik olmuyor zaten.
Bu düşünce yapısına sahip biri evlenmemeliydi, nikah yapmadan aynı evde yaşamayı düşünebilirdiniz, o zaman kimse gelinlik de beklemezdi torun da istemezdi.
Evet yanlış bir başlangıç, fazla yanlış ama sebebi de konu sahibi. Devamında geleceklere şaşırmamak gerek. Eş ikinci derecede kusurlu bence.
 
Tek sorun eş gibi konuşulmuş, ben hiç öyle düşünmedim.
Evlenmeyi ‘ eşimle aynı evde yaşama fikri iyi geldi’ sanan, evlendikten sonra da ‘ benden onlarla görüşmemi, gelinlik yapmamı bekliyorlar ‘ diye düşünen bir insanın sağlıklı ilişkiler kurabileceğine inanıyor musunuz?
Üzgünüm ama burası Türkiye, evleniyorsanız bütün aileyle evleniyorsunuz. Fikrin, hayalin ne olursa olsun o eş ailesiyle görüşülür, yemek hazırlanırken yardım edilir, çay servisi yapılır vs vs. Restleri çeker kimseyle görüşmezsin o ayrı, onun sonu da sağlıklı bir evlilik olmuyor zaten.
Bu düşünce yapısına sahip biri evlenmemeliydi, nikah yapmadan aynı evde yaşamayı düşünebilirdiniz, o zaman kimse gelinlik de beklemezdi torun da istemezdi.
Evet yanlış bir başlangıç, fazla yanlış ama sebebi de konu sahibi. Devamında geleceklere şaşırmamak gerek. Eş ikinci derecede kusurlu bence.
Yazdıklarınız üzerine düşündüm ve size cevap vermek istedim.
Ben zaten konuya girişte evlenince nasıl bir hata yaptığımı anladım diye başlamıştım. Eşim de ailesi de ailemle tanıştıkları andan itibaren o kadar mükemmel bir görüntü çizdiler ki. Sanki hepimiz aynı kafada gibiydik. Sonradan ayrıntılara dikkat edince fark ettim, beni ve hayatımı o kadar iyi analiz etmişler ki benim hoşuma gidecek şekilde davranmışlar hep. Evlenince birden o insanlar gitti, en gerici fikirlere sahip en acımasız insanlar geldi. Diyorsunuz ya evlenirken sizi neler beklediğini bilmiyor muydunuz diye. Gerçekten bilmiyordum. Çünkü her sözleri her davranışları benim gibiydi. Biraz da bu yüzden evlenmekten korkmadım. Bu insanlar ve eşim çok anlayışlı iyi insanlar sorun yaşamayız diye.
Gerçek yüzlerini görmeden önce onlara o kadar güzel gelinlik yaptım ki kendileri bile şaşırıyorlardı. Kendi oğullarından görmedikleri ilgiyi, alakayı, hizmeti benden gördüler. Torun konusunda da hep güzellikle anlattım, nedenlerini söyledim. Kendi çocukları anne babalarına bağırırken ben annecim babacım diye konuştum. Ama sonuç olarak yaranamadım.
Gelinlik yapmamı bekliyorlardı dediğim şu şekildeydi: Onlarda kalmamı istiyorlardı, kendi ailemi dışarda bırakmamı, arkadaşlarımla görüşmememi yani onların ailesine ait olmamı istiyorlardı. Eski zamanlardaki gelinler gibi. Ben de bunları kabul etmedim. Böyle bir aileye girme sebebim de başta kendilerini çok farklı göstermeleriydi. Biraz anlayabilseydim asla evlenmezdim.
Özetle onlar dışında bu yaşıma kadar hayatıma giren herkesle sağlıklı ilişkiler kurdum. Onlara da çok adım attım ama olmadı.
 
Back