Yabancılar gibi çocuk yetiştirmek?

Loser9

Düzelicez inşallah, şu olaylar bi bitsin.
Anneler Kulübü
Kayıtlı Üye
14 Ekim 2019
1.384
3.909
İyi akşamlar herkese. Benim 5 aylık bir bebeğim var, ilk çocuğum. Derdim şu hanımlar, hepimizin az çok duyduğu bir geyik vardır. "yabancı çocuklar böyle değil, bu kadar gürültülü değil, şımarık değil.." vs. Şimdi tabiki yabancı çocuklar melek bizimkiler tü kaka diye bir şey yok. Aileden aileye değişiyor çocuk yetiştirme tarzı. Ama gerçekten yabancıların çoğunlukta olduğu otellerde de Türklerin olduğu otellerde de kalmış biri olarak gözlemim şu şekilde : yabancı çocuklar da yaramazlık yapabiliyor tabiki ama en azından bir iletişim kurabiliyor ebeveynleri gördüğüm kadarıyla. Ama Türk çocuklarında (bebekleri değil 4-5 yaş ve üstü çocukları kast ediyorum) sürekli ağlama ve gürültü yapma hali var. Dediğim gibi hepsi böyle değil ama Türk çocuklarında daha fazla gördüğüm bir şey zaten bu sık konuşulan bir konu günümüzde biliyorsunuzdur.

Ben istiyorum ki çocuğum tabiki robot olmayacak yeri geldiğinde yaramazlık da yapacak ama mesela ağlayarak, bağırarak, kendini yerden yere atarak iletişim kurmasın benimle. Konuşarak anlaşalım istiyorum. Tabiki hiç ağlamasın vs beklentim yok ama dediğim gibi bunu bir iletişim şekli haline getirmiş çocuklar var her istediğini ağlayarak, bağırarak, yerden yere atlayarak yaptıran. Derdim şu, ben nasıl çocuğumu yabancı ülkelerdeki çocuklar gibi en azından asgari düzeyde ağlayan, en azından kendisiyle konuşulabilen bir çocuk olarak yetiştirebilirim? Bunun için ne yapmalıyım ne önerirsiniz? Şimdilik evde ebeveynler olarak bizim de sesimizi yükseltmeden sakince konuşmamız iletişim kurmamız gerektiğini biliyorum. Başka neler önerirsiniz?
 
İyi akşamlar herkese. Benim 5 aylık bir bebeğim var, ilk çocuğum. Derdim şu hanımlar, hepimizin az çok duyduğu bir geyik vardır. "yabancı çocuklar böyle değil, bu kadar gürültülü değil, şımarık değil.." vs. Şimdi tabiki yabancı çocuklar melek bizimkiler tü kaka diye bir şey yok. Aileden aileye değişiyor çocuk yetiştirme tarzı. Ama gerçekten yabancıların çoğunlukta olduğu otellerde de Türklerin olduğu otellerde de kalmış biri olarak gözlemim şu şekilde : yabancı çocuklar da yaramazlık yapabiliyor tabiki ama en azından bir iletişim kurabiliyor ebeveynleri gördüğüm kadarıyla. Ama Türk çocuklarında (bebekleri değil 4-5 yaş ve üstü çocukları kast ediyorum) sürekli ağlama ve gürültü yapma hali var. Dediğim gibi hepsi böyle değil ama Türk çocuklarında daha fazla gördüğüm bir şey zaten bu sık konuşulan bir konu günümüzde biliyorsunuzdur.

Ben istiyorum ki çocuğum tabiki robot olmayacak yeri geldiğinde yaramazlık da yapacak ama mesela ağlayarak, bağırarak, kendini yerden yere atarak iletişim kurmasın benimle. Konuşarak anlaşalım istiyorum. Tabiki hiç ağlamasın vs beklentim yok ama dediğim gibi bunu bir iletişim şekli haline getirmiş çocuklar var her istediğini ağlayarak, bağırarak, yerden yere atlayarak yaptıran. Derdim şu, ben nasıl çocuğumu yabancı ülkelerdeki çocuklar gibi en azından asgari düzeyde ağlayan, en azından kendisiyle konuşulabilen bir çocuk olarak yetiştirebilirim? Bunun için ne yapmalıyım ne önerirsiniz? Şimdilik evde ebeveynler olarak bizim de sesimizi yükseltmeden sakince konuşmamız iletişim kurmamız gerektiğini biliyorum. Başka neler önerirsiniz?
Her çocuk ağlayarak, yerlere kendini atarak annelerini denerler. Görmezden gelip umursamayınca düzeliyorlar. Eve gelince neden öyle yaptığını vs konuşuruz, yani sakinleşince
 
Bu toplumsal bir olay aslında.
Biz tv de, sokakta, mecliste, pazarda yani olabileceğimiz her yerde bağırış çığırış içinde büyüyen bir milletiz.
Sesi az çıkana ‘az bağır duymuyorum’ deriz.
Bahsettiğiniz türde çocuklar genelde avrupada olur, amerika, akdeniz ülkelerinde vs değil.
Çünkü amerikanlar ya da akdeniz ülkeleri de bizim gibi yüksek tonaj ve hareketli milletler.

Ne kadar başarısınız bilmiyorum ama kodumuza ters, düğün halayımıza, asker uğurlamamıza, mezuniyet törenimize falan filan...
 
Son düzenleme:
Bir de ben çocuklarımızın duygularını ifade etmeyi bilmediklerini düşünüyorum.
Çocuklardan bağımsız olarak kişi kendini ifade edemediğinde, anlaşılmadığını düşündüğünde hırçınlaşıyor.
Dikkatimi çekense onlar genelde hislere yönelik konuşmalar yaparken biz genelde karaktere ve davranışa yönelik konuşmalar yapıyoruz. Bu yüzden bilinçlice yaptığımız bir konuşma sonrasında bile davranış devam edebiliyor.
Anlamaya çalışmayla başlamak "Ne hissettin?"
Kişiliği karakteri değil davranışı eleştirmek/övmek ve "seni anladım/anlıyorum, bu şekilde de kabul ediyorum" hissini verebilmek hiç zor değil ama çok etkilidir.
 
Çocuklarını bebeklik döneminde bizim kadar sarıp sarmaladıklarını düşünmüyorum. Ablaları teyzeleri yurtdışında yaşayan arkadaşlarım mesela çocuğun yerlerde emeklemesine müdahale edilmediğini, ağladığında koşulmadığını söylerler. Bu bir kültür meselesi ve benim için çok zor bebeğimi diğer odada ağlamaya bırakmak çünkü alışık değilim o görüntüye. Dolayısıyla bizim çocuklar çok üstümüze geliyorlar, bizi daha fazla deniyorlar
 
İyi akşamlar herkese. Benim 5 aylık bir bebeğim var, ilk çocuğum. Derdim şu hanımlar, hepimizin az çok duyduğu bir geyik vardır. "yabancı çocuklar böyle değil, bu kadar gürültülü değil, şımarık değil.." vs. Şimdi tabiki yabancı çocuklar melek bizimkiler tü kaka diye bir şey yok. Aileden aileye değişiyor çocuk yetiştirme tarzı. Ama gerçekten yabancıların çoğunlukta olduğu otellerde de Türklerin olduğu otellerde de kalmış biri olarak gözlemim şu şekilde : yabancı çocuklar da yaramazlık yapabiliyor tabiki ama en azından bir iletişim kurabiliyor ebeveynleri gördüğüm kadarıyla. Ama Türk çocuklarında (bebekleri değil 4-5 yaş ve üstü çocukları kast ediyorum) sürekli ağlama ve gürültü yapma hali var. Dediğim gibi hepsi böyle değil ama Türk çocuklarında daha fazla gördüğüm bir şey zaten bu sık konuşulan bir konu günümüzde biliyorsunuzdur.

Ben istiyorum ki çocuğum tabiki robot olmayacak yeri geldiğinde yaramazlık da yapacak ama mesela ağlayarak, bağırarak, kendini yerden yere atarak iletişim kurmasın benimle. Konuşarak anlaşalım istiyorum. Tabiki hiç ağlamasın vs beklentim yok ama dediğim gibi bunu bir iletişim şekli haline getirmiş çocuklar var her istediğini ağlayarak, bağırarak, yerden yere atlayarak yaptıran. Derdim şu, ben nasıl çocuğumu yabancı ülkelerdeki çocuklar gibi en azından asgari düzeyde ağlayan, en azından kendisiyle konuşulabilen bir çocuk olarak yetiştirebilirim? Bunun için ne yapmalıyım ne önerirsiniz? Şimdilik evde ebeveynler olarak bizim de sesimizi yükseltmeden sakince konuşmamız iletişim kurmamız gerektiğini biliyorum. Başka neler önerirsiniz?
Ben almanyada yasayan biri olarak bile basaramadim bol sans bi olaya sahit olmustum alman kadinin cocugu yerlere atmis kendini nasil bagiriyor inanamassin ben bile ayy gunah dedim kadin cocugun yanina ayakta durmus o krizi atlatmasini bekliyor ...cocuk agladi agladi ben bittim alisweristen cocuk bitmis hala agliyo en son annesiyle konustu annesine alacanmi dedi hayir aglamana yazik oldu ama bu birseyi degistirmedi almicaz dedi cocuk tabi enerji 0 tuttu elini gitti bende denedim anammm razil oldum yaaaa 🤣🤣benim oglanda bir ses tonu var offf beynim patladi ulan tamam al rezil olduk zaten 😅
 
bence bizim memleketimizde genellikle evladım ağlamasın kıyamam duygusu çok yoğun. bu nedenle biraz ağlayınca çoğunluk hemen peşinden koşuyor çocuğun ve her dediğini yapıyor. çocuklarda çok doğal olarak bunu kullanıyor.
yabancılar buna kıyamamak olarak bakmıyor. daha ziyade büyüdüğünde sağlıklı bir birey olsun diye küçükken bu tip hareketlere prim vermiyor.
taktiğin bu olduğunu düşünüyorum.
 
Ben almanyada yasayan biri olarak bile basaramadim bol sans bi olaya sahit olmustum alman kadinin cocugu yerlere atmis kendini nasil bagiriyor inanamassin ben bile ayy gunah dedim kadin cocugun yanina ayakta durmus o krizi atlatmasini bekliyor ...cocuk agladi agladi ben bittim alisweristen cocuk bitmis hala agliyo en son annesiyle konustu annesine alacanmi dedi hayir aglamana yazik oldu ama bu birseyi degistirmedi almicaz dedi cocuk tabi enerji 0 tuttu elini gitti bende denedim anammm razil oldum yaaaa 🤣🤣benim oglanda bir ses tonu var offf beynim patladi ulan tamam al rezil olduk zaten 😅
İyi de ben bunu yapıyorum.
Benim oğlan 1 saat değil, aralıksız 3 4 saat ağlama kapasitesine sahip.
Ve hayır dediğimi asla yapmam, çok rezil olduk ulu orta yerlerde.
Tepemde saçlarımı yolarken arabaya nasıl kendimizi attığımı bilmem.
Ama engel mi ağlamasına, elbet değil😂
 
Çocuklarını bebeklik döneminde bizim kadar sarıp sarmaladıklarını düşünmüyorum. Ablaları teyzeleri yurtdışında yaşayan arkadaşlarım mesela çocuğun yerlerde emeklemesine müdahale edilmediğini, ağladığında koşulmadığını söylerler. Bu bir kültür meselesi ve benim için çok zor bebeğimi diğer odada ağlamaya bırakmak çünkü alışık değilim o görüntüye. Dolayısıyla bizim çocuklar çok üstümüze geliyorlar, bizi daha fazla deniyorlar
Eşimin halası Almanya da yaşarken komşusunun bebeğini evde tek bırakıp kocasıyla gezmeye gittiğini, nasıl tek bıraktığını sorduğunda da kadının : karnı tok, altı temiz ağlarsa da sıkıntı olmaz dediğini söylemişti
 
Tabiki hiç ağlamasın vs beklentim yok ama dediğim gibi bunu bir iletişim şekli haline getirmiş çocuklar var her istediğini ağlayarak, bağırarak, yerden yere atlayarak yaptıran.
Aslında kendiniz sorunuzun cevabını vermişsiniz. Tüm mesele çocuk ağlayıp kendini yerlere attığında “aman sussun” diye istediğini yapmamak. Eğer bir kere yenik düşüp istediğini yaparsanız çocuk haliyle her isteğinde aynı yolu deneyecektir.
bu arada bir bilgim yok bunlar benim kendi görüşüm ve inancım.
Almanya’da yaşayan bir tanıdığımız Türkiye’ye tatile gelmişti. 2 falan yaşlarında kızını uyku saati gelince bir odaya yatırdı ışığı ve kapıyı kapatıp geldi. Çocuk biraz ağladı, sonra uyudu. Nasıl yani ya dedim, bizim vicdanımız el vermiyor tabi :) alışmak zorunda, şimdi kapıyı açar onunla ilgilenirsem her uykuya geçişinde ilgi ister dedi kadın. Hala bi tık gaddarca da gelse, sonuca varıyorlar mı varıyorlar.
 
Cocuklarin isi bizi denemek. Deneyecekler, bagira cagira (cunku en buyuk silahlari bu) ama biz sakin kalip aciklama yapip tutarli olacagiz. 2 yas civarlarinda sanki betona konusuyormussunuz gibi geliyor ama meyvesini sonradan topluyorsunuz.

Cok basit bir ornek; oglum ve yegenim ayni anaokuluna gidiyorlar ve yegenimi evine her biraktigimizda oglum arabanin icinde kiyametleri kopariyordu teyzeme gidicem diye. Kendini paraladigi hic bir gun goturmedim.. evet eve kadar beynime eziyet etti ama goturmedim. Bir iki gun sonra teyzen bizi kabul edebilirmis bugun, eger istiyorsan gidebiliriz dedim. O gun gittik. O gun bugundur tutturmaz.

Bu ornekler cogaltilabilir tabi ama isin sirri bu bence. Tutarli olmak.
 
Eşimin halası Almanya da yaşarken komşusunun bebeğini evde tek bırakıp kocasıyla gezmeye gittiğini, nasıl tek bıraktığını sorduğunda da kadının : karnı tok, altı temiz ağlarsa da sıkıntı olmaz dediğini söylemişti
Yok artık.
Düşemez, tükürüğü boğazına kaçamaz, bir cisim yüzünü kapatamaz değil mi?
Hele biraz daha büyükse ve hareketlendiyse olacakları düşünemiyorum bile.
Bu modernlik, duygusuzluk değil ‘Çocuk İstismarı’ dır tamamen!!!
 
Çocuklar dener. Bağırdığımda mı yapıyor, alıyor ağlayınca mı yere kendimi atınca mı istediğim oluyor şeklinde. Mesela ben kızlarına bağırmayan bir anneyim çok şükür pişmanlıklarım yok bu konuda ilk kez 23 aylıkken 4 aylık kardeşinin parmağını ısırıp hiç bırakmadığın kriz anında bağırdım kızıma neden? Hiç mi yaramazlık yapmadı yaptı yapıyor. Hatta kızım bir ara durduk yere kafasını oraya buraya vururdu bile isteye acaba ne olacak diye ya da kendini yere attığına şahit oldum ama bu durumlarda hiç dikkat etmedim ona eğer güvenlik sağlanmışsa yanına gidip konuştum saçma geldi bazen ama anlattım. "Seni anlıyorum, bu şeyi çok istiyorsun (neyi istiyorsa) senin için uygun değil o yüzden olmaz ama şunu istersen alabilirsin ya da bunu yapabiliriz. Gibi baktım susmadı aakanamamamsm diyee ağlıyor benim" seni önemsiyorum seni seviyorum benim için değerlisin ama bu davranışın yanlış yerden kalk ağlama diyerek vs hep sakinleşmek. Ben sevgi sözleri ile çözdüm işi ama bu aralar benimde sabrım bitti diyorum iki bebek o kadar yorgunum ki konuşmak anlatmak zor geliyor aaaahhh diyorum arada ve bakıyorum kızım şaşırıyor hırçın oluyır bir anda. Çocuğun davranışını etkileyen çok faktör var çevre genetik vs ama davranış çok önemli sevgi birde ya sevgi her kapıyı açıyor ben bunu gördüm. Onu nasıl severseniz öyle seviyor. Duygularını keşfediyor sadece yoldaş olmak lazım rehber olmak lazım. İnsanız bitiyoruz bazen ben buara dediğim gibi hissediyorum bu durumu yoruldum sanki ama çok yansıyor bu durum onlar çk gayret bol sevgi
 
Eşimin halası Almanya da yaşarken komşusunun bebeğini evde tek bırakıp kocasıyla gezmeye gittiğini, nasıl tek bıraktığını sorduğunda da kadının : karnı tok, altı temiz ağlarsa da sıkıntı olmaz dediğini söylemişti
O da biraz fazlaymış canım
 
İyi akşamlar herkese. Benim 5 aylık bir bebeğim var, ilk çocuğum. Derdim şu hanımlar, hepimizin az çok duyduğu bir geyik vardır. "yabancı çocuklar böyle değil, bu kadar gürültülü değil, şımarık değil.." vs. Şimdi tabiki yabancı çocuklar melek bizimkiler tü kaka diye bir şey yok. Aileden aileye değişiyor çocuk yetiştirme tarzı. Ama gerçekten yabancıların çoğunlukta olduğu otellerde de Türklerin olduğu otellerde de kalmış biri olarak gözlemim şu şekilde : yabancı çocuklar da yaramazlık yapabiliyor tabiki ama en azından bir iletişim kurabiliyor ebeveynleri gördüğüm kadarıyla. Ama Türk çocuklarında (bebekleri değil 4-5 yaş ve üstü çocukları kast ediyorum) sürekli ağlama ve gürültü yapma hali var. Dediğim gibi hepsi böyle değil ama Türk çocuklarında daha fazla gördüğüm bir şey zaten bu sık konuşulan bir konu günümüzde biliyorsunuzdur.

Ben istiyorum ki çocuğum tabiki robot olmayacak yeri geldiğinde yaramazlık da yapacak ama mesela ağlayarak, bağırarak, kendini yerden yere atarak iletişim kurmasın benimle. Konuşarak anlaşalım istiyorum. Tabiki hiç ağlamasın vs beklentim yok ama dediğim gibi bunu bir iletişim şekli haline getirmiş çocuklar var her istediğini ağlayarak, bağırarak, yerden yere atlayarak yaptıran. Derdim şu, ben nasıl çocuğumu yabancı ülkelerdeki çocuklar gibi en azından asgari düzeyde ağlayan, en azından kendisiyle konuşulabilen bir çocuk olarak yetiştirebilirim? Bunun için ne yapmalıyım ne önerirsiniz? Şimdilik evde ebeveynler olarak bizim de sesimizi yükseltmeden sakince konuşmamız iletişim kurmamız gerektiğini biliyorum. Başka neler önerirsiniz?
Siz yabancı anneler gibimisinizde onlar gibi yetiştireceksiniz?bence yabancı anneler yerine çok güzel çocuk gelişimi kitapları var ondan yararlanın. Ama her çocuk kendine hastır bence annelerde öyle.
 
Cocugum yok ama cevremde ne kadar cocuk varsa gorumce ve kayinlarimin cocuklari özellikle aşiri simarik.

Cocuklar devamli gurultu halinde ve istedigi bisey olana kadar garip sesler cikarip anlamsizca bagiriyorlar hiç durmadan, susmadan, bikmadan... Ve sonunda o istedikleri hep yapiliyor, hep pohpohlaniyor, hic kizilmiyor bu cocuklara. Ne yaparsiniz bilmem ama bunlari yapmayin.🙏🙏

O cocuklarin cildirdiği ortamda durmadigim için bana bozuluyorlar ama cocuklari cekilecek çile değil herkes bıkıyor bence ama caktirmiyorlar. 🙄
 
Eşimin halası Almanya da yaşarken komşusunun bebeğini evde tek bırakıp kocasıyla gezmeye gittiğini, nasıl tek bıraktığını sorduğunda da kadının : karnı tok, altı temiz ağlarsa da sıkıntı olmaz dediğini söylemişti
Bu nedir ya? Oda da yalnız kalmamalı bence vicdan yok. Düşebilir kafası bir yere vurabilir bir cisim yutabilir evde elektrik sorunu olup yangın çıkabilir eve Hırsız girebilir deprem olabilir vs yaa daha neler
 
Bu toplumsal bir olay aslında.
Biz tv de, sokakta, mecliste, pazarda yani olabileceğimiz her yerde bağırış çığırış içinde büyüyen bir milletiz.
Sesi az çıkana ‘az bağır duymuyorum’ deriz.
Bahsettiğiniz türde çocuklar genelde avrupada olur, amerika, akdeniz ülkelerinde vs değil.
Çünkü amerikanlar ya da akdeniz ülkeleri de bizim gibi yüksek tonaj ve hareketli milletler.

Ne kadar başarısınız bilmiyorum ama kodumuza ters, düğün halayımıza, asker uğurlamamıza, mezuniyet törenimize falan filan...
Maalesef ben de cırlak bir tipim, sesli konuşmam ama fevriyim bir anda yükselebilirim. Avrupa yakası izleyenler bilir oradaki ifo gibiyim öyle söyliyim 😀 ama çocuğum doğduktan sonra yavaş yavaş kendimi düzeltmeye çalışıyorum. Dediğiniz gibi bize işlemiş bu tarz yaşam, zor olacak ama deneyeceğim.
 
X