Vitiligo ayni Ala hastalığı, ismine yabancı olduğumuz ancak etrafımızda gördüğümüz bir hastalıktır. Derinin renk kaybına uğramasıyla oluşan beyaz plaklarla seyreder. Görüntüsü dışında insana bir zararı yoktur. Ancak bir çok kişi hayatını tehdit etmese de kozmetik açıdan bu hastalığa sahip olmaktan hoşlanmaz.
Hastalık %50 çocukluk ve ergenlik döneminde başlar. Bunun dışında her yaşta ortaya çıkabilir. Çocukluk döneminde başlayanların %30’unda ailede başka bir vitiligo hastası öyküsü bulunur. Genetik yanında stres ve travma gibi nedenler tetikleyici olabilir. Birden veya aniden gelişen düz, doğal desenli renk kaybına uğramış deri bölgeleri şeklinde görülür. Vücudun herhangi bir bölümünde oluşabileceği gibi en sık yüz, kollar, dudaklar, eller, kollar, bacaklar ve genital bölgelerde görülür. Nokta kadar küçük, avuç içi kadar büyük, bazen de tüm vücudu etkileyebilir. Vitiligolu alandaki tüyler de beyaz olabilir.
Vitiligonun ortaya çıkış sebebi, deriye rengini veren “melanosit” denen hücrelerin azalması sonucu renk üretilememesidir. Bu hücrelerin niçin azaldığı kesin olarak bilinmemekle beraber genlerde ortaya çıkan bazı bozukluklar, bağışıklık sisteminin bozulması sonucu vücudun melanositleri yıkması, bu hücrelerin kendi kendini yok etmesi gibi sebepler yüzünden melanositlerin azaldığı sanılmaktadır. Ayrıca hastalığın ortaya çıkmasında ya da daha şiddetlenmesinde güneş yanığı, stres, ateşli hastalıklar, deride meydana gelen çarpma tarzı travma gibi faktörler etkin rol oynar. Genelde hassas yapılı insanlarda sıkıntılı, üzüntülü bir dönemin sonunda ortaya çıkar.
Bu hastalığın bir zararı yoktur. Sıkıntı kozmetik, yani görünümle ilgilidir. Deri hastalıklarında sık rastladığımız kaşıntı, yanma gibi herhangi bir belirti olmaz. Ama hastalar yaşam kalitesi yönünden oldukça etkilenir. Anksiyete ve depresyon gelişebilir. Alopesi areata (saç kıran), diyabet, pernisiyöz anemi (vitamin B12 eksikliği), Hashimato tiroiditi ve Addison hastalığı gibi otoimmün hastalıklarla birlikte olabilir.
Hastaların %20-30’u uzun bir süre olsa da kendiğilinden iyileşebilir. Vitiligo hastalığı gerçekten tedavisi zor bir rahatsızlıktır. Amaç, renk hücrelerinin tekrar normal çalışmasını sağlamaktır. Kremler, ultraviyole (ışık) tedavileri, bazı ağızdan alınan ilaçlar günümüzde en sık kullanılanlardır. Erken teşhiste tedavi daha başarılıdır. Eski lezyonlarda başarı oranı daha düşüktür. Vücudun %20’den fazlası tutulan vitiligo hastalarının tedavisinde fototerapi yöntemleri ön plandadır. Birkaç ay uygulanan tedaviye yanıt alınırsa tedavi sürdürülür. Bu yöntemlerle hastaların yaklaşık yarısında 12-18 ay gibi uzun sürede kısmi pirmentasyon (renk artışı) sağlanır. Fototerapi ile başarı sağlansa bile pigmentasyonun tekrar kaybolma olasılığı vardır.
Uygun iklimlerde psorelenlerin doğal güneş ışığı ile kombine edilerek kullanılması vitiligo için diğer bir yöntemdir(PUVASOL). Hedefe yönelik tedavi olarak adlandırılan 308nm ‘excimer’ lazer veya ışık tedavileri de vitiligoda sınırlı yarar sağlayan ve yan etkisi az tedavi yöntemleridir. Yavaş ilerleyen vitiligoda immunmodülatör ilaçlarla yarar sağlanabilir. Vitiligo tedavisinde uygulanan tüm bu yöntemlerle başarı sağlansa bile, tekrarlama oranı yüksektir. Zaman zaman özellikle görünen yerlerde lezyonu olanlarda psikoterapi gerekebilir.
Vitilgo tedavisinde mikrogreft, emme bül grefti, epitelyal greft, tel kıl transplantasyonu ve melanosit-keratinosit suspansiyonu transplantasyonu gibi cerrahi yöntemler kullanılabilir. Ancak bunun için hastalığın en az 2 yıldır sabit kalmış olması gerekir. Tüm tedavilere dirençli durumlarda ise, hastaya deri rengine uyan maddelerle kozmetik kapatıcılar önerilebilir.
Vitiligo tedavisi zor ama yine de tedavisi olan bir hastalıktır. Yüz bölgesi, tedaviye en iyi yanıt veren yerlerden biridir.
Sarı ve turuncu renkli meyveler, sebzeler (kayısı, şeftali, hurma, malta eriği, kavun, havuç gibi) A vitamini içerdiği için renk hücrelerini uyarıcı özelliği vardır.
Güneşin hem hastalığı artırcı hem de düzeltici etkisi vardır. Güneş ile aşırı temastan kaçınılmalı, güneş koruyucusu kullanılmalıdır.
ALINTIDIR..