Hediye kafidir bence.. sonucta aynı şekilde karsılık vermek zorunda değilsiniz herkes verdiği değeri farklı sekilde gösterebilir.. sizi hatrlıyorum burnumun karaltısına bile tahammülüm yok gbi bi sözünüz vardı sanırım aklıma kaznmışSevgili Kadınlar,
Boşandıktan sonra yalnız yaşamaya başladım farklı bir şehire tayin istedim, sıfırdan bir başlangıç yaptım. Yeni şehir yeni çalışma ortamı yeni ev yeni insanlar vb...
Başlarda çok korkutucuydu her şey. Kimseye güvenemiyorsunuz, tutucu bir yerde boşanmış bir kadın olmanın ağırlığı var falan... sınırlarım çok keskin ve mesafeliyim hErkese karşı. Zaten samimiyetten de asla hoşlanan biri değilim. Öyle bir beklentim hiç olmadı insanlardan hayatım boyunca ne sosyal ortamımda ne de iş hayatımda ne de komşuluk hayatımda...
Komşularımla görüşmek istemedim hiç. Zaten çok yoğun çalışıyorum. Kafamı dağıtmak için 3 yerle anlaştım. Haftanın 6 günü çalışıyorum.
Ama son bir senedir psikolojik olarak çok ıyiydim. Beni davet ettikleri zaman gittim. Cok da sevdiler beni. Istemedigim kadar sevdiler ve yakın olmak istediler. Bu konu benim talebimin dışında gelişti. Hatta yakın olmak istedikleri için sürekli pasta börek yapıp getirdiler. Hatta bir tanesi bana turşu kurdu bir buyuk kavanoz. Yan komsum gunlerce sıcak ekmek getirdi ve parasını asla almadı kabul etmedi. Alt komşum her isten geldiğimde bana yemek getirdi. Açıkçası gereğinden fazla özverili davrandılar ve ben yoğun çalıştığım için hiç karşılık veremedim. Her pazar mesela yalnızım diye mükellef kahvaltılara davet ettiler. Hep reddettim ama ısrarla aradılar falan. Karşılık veremiyorum çünkü çok yorgun oluyorum.
Şimdi taşınacağım burdan. Kendimi inanılmaz borçlu hissediyorum hepsine karşı maddi manevi.
Ne yapsam bilmiyorum. Bir gün ben de böyle büyük bir hazırlık yapıp saçımı süpürge edip hepsini davet mi etsem yoksa hepsine hediyeler mi alsam ?
belki beni linç edeceksiniz ama ben çat kapı gelinmesinden bile hoslanmiyorum. Bu samimiyeti vermek istemedim asla. Şuan sabah akşam kapım çalınıyor. Hepsi çok iyi niyetli biliyorum. Cok borçlu hissediyorum karşılık veremedim diye.
Dünya iyisi insanlar ama bunun bedeli de bir özel Hayatım yok. Bir erkek arkadaşım olsa mesela asla evde kahve içmeye davet edemem. Çünkü hepsinin gözü üzerimde. Zaten böyle bir durum da olmadı şimdiye kadar ama ne demek istediğimi anlatabilmisimdir eminim.
Fikir istiyorum. Şimdiye kadar ayrıldığım her yerde içim çok rahattı. Bu sefer de böyle olsun istiyorum. Strese girdim . Yapim gereği alışık değilim bunca samimiyete. Akrabalarımla bile böyle içli dişli degilimdir.
Hediye kafidir bence.. sonucta aynı şekilde karsılık vermek zorunda değilsiniz herkes verdiği değeri farklı sekilde gösterebilir.. sizi hatrlıyorum burnumun karaltısına bile tahammülüm yok gbi bi sözünüz vardı sanırım aklıma kaznmışumarım gittiğiniz yerde hayattan beklediğinz istediğiniz ne varsa sizi mutlu edecek sekliyle nasip olur..
Bunu düşüneceğim. Cok güzel olur... mesela Sarnıç Ailesi... güzel bi kapı süsü, ya da fotoğrafın halıya işlenmiş hali, seramik bir vazo uzeeinde isim yazılı... harika bir fikirHepsine hediye alma fikri çok güzel olur. Sizden bi hatıra kalır. İsimlerine özel bişeyler yaptırabilirsiniz
Hayat sizin.. nasıl iyi hissediyorsanız öyle yaşamaya çalışmanızı aşırı takdir ediyorm hatta imreniyormda..Çok teşekkür ederim. Hala aynıyım. Bir ben var benden içeri benden öte benden ziyade...
36 yaşımın bana getirdiği şey bu. Önce can sonra canan...
Hepsine hediye almak mantikliSevgili Kadınlar,
Boşandıktan sonra yalnız yaşamaya başladım farklı bir şehire tayin istedim, sıfırdan bir başlangıç yaptım. Yeni şehir yeni çalışma ortamı yeni ev yeni insanlar vb...
Başlarda çok korkutucuydu her şey. Kimseye güvenemiyorsunuz, tutucu bir yerde boşanmış bir kadın olmanın ağırlığı var falan... sınırlarım çok keskin ve mesafeliyim hErkese karşı. Zaten samimiyetten de asla hoşlanan biri değilim. Öyle bir beklentim hiç olmadı insanlardan hayatım boyunca ne sosyal ortamımda ne de iş hayatımda ne de komşuluk hayatımda...
Komşularımla görüşmek istemedim hiç. Zaten çok yoğun çalışıyorum. Kafamı dağıtmak için 3 yerle anlaştım. Haftanın 6 günü çalışıyorum.
Ama son bir senedir psikolojik olarak çok ıyiydim. Beni davet ettikleri zaman gittim. Cok da sevdiler beni. Istemedigim kadar sevdiler ve yakın olmak istediler. Bu konu benim talebimin dışında gelişti. Hatta yakın olmak istedikleri için sürekli pasta börek yapıp getirdiler. Hatta bir tanesi bana turşu kurdu bir buyuk kavanoz. Yan komsum gunlerce sıcak ekmek getirdi ve parasını asla almadı kabul etmedi. Alt komşum her isten geldiğimde bana yemek getirdi. Açıkçası gereğinden fazla özverili davrandılar ve ben yoğun çalıştığım için hiç karşılık veremedim. Her pazar mesela yalnızım diye mükellef kahvaltılara davet ettiler. Hep reddettim ama ısrarla aradılar falan. Karşılık veremiyorum çünkü çok yorgun oluyorum.
Şimdi taşınacağım burdan. Kendimi inanılmaz borçlu hissediyorum hepsine karşı maddi manevi.
Ne yapsam bilmiyorum. Bir gün ben de böyle büyük bir hazırlık yapıp saçımı süpürge edip hepsini davet mi etsem yoksa hepsine hediyeler mi alsam ?
belki beni linç edeceksiniz ama ben çat kapı gelinmesinden bile hoslanmiyorum. Bu samimiyeti vermek istemedim asla. Şuan sabah akşam kapım çalınıyor. Hepsi çok iyi niyetli biliyorum. Cok borçlu hissediyorum karşılık veremedim diye.
Dünya iyisi insanlar ama bunun bedeli de bir özel Hayatım yok. Bir erkek arkadaşım olsa mesela asla evde kahve içmeye davet edemem. Çünkü hepsinin gözü üzerimde. Zaten böyle bir durum da olmadı şimdiye kadar ama ne demek istediğimi anlatabilmisimdir eminim.
Fikir istiyorum. Şimdiye kadar ayrıldığım her yerde içim çok rahattı. Bu sefer de böyle olsun istiyorum. Strese girdim . Yapim gereği alışık değilim bunca samimiyete. Akrabalarımla bile böyle içli dişli degilimdir.
Arada da olsa ziyaret edersiniz.Komsulariniz iyiymiş.Sevgili Kadınlar,
Boşandıktan sonra yalnız yaşamaya başladım farklı bir şehire tayin istedim, sıfırdan bir başlangıç yaptım. Yeni şehir yeni çalışma ortamı yeni ev yeni insanlar vb...
Başlarda çok korkutucuydu her şey. Kimseye güvenemiyorsunuz, tutucu bir yerde boşanmış bir kadın olmanın ağırlığı var falan... sınırlarım çok keskin ve mesafeliyim hErkese karşı. Zaten samimiyetten de asla hoşlanan biri değilim. Öyle bir beklentim hiç olmadı insanlardan hayatım boyunca ne sosyal ortamımda ne de iş hayatımda ne de komşuluk hayatımda...
Komşularımla görüşmek istemedim hiç. Zaten çok yoğun çalışıyorum. Kafamı dağıtmak için 3 yerle anlaştım. Haftanın 6 günü çalışıyorum.
Ama son bir senedir psikolojik olarak çok ıyiydim. Beni davet ettikleri zaman gittim. Cok da sevdiler beni. Istemedigim kadar sevdiler ve yakın olmak istediler. Bu konu benim talebimin dışında gelişti. Hatta yakın olmak istedikleri için sürekli pasta börek yapıp getirdiler. Hatta bir tanesi bana turşu kurdu bir buyuk kavanoz. Yan komsum gunlerce sıcak ekmek getirdi ve parasını asla almadı kabul etmedi. Alt komşum her isten geldiğimde bana yemek getirdi. Açıkçası gereğinden fazla özverili davrandılar ve ben yoğun çalıştığım için hiç karşılık veremedim. Her pazar mesela yalnızım diye mükellef kahvaltılara davet ettiler. Hep reddettim ama ısrarla aradılar falan. Karşılık veremiyorum çünkü çok yorgun oluyorum.
Şimdi taşınacağım burdan. Kendimi inanılmaz borçlu hissediyorum hepsine karşı maddi manevi.
Ne yapsam bilmiyorum. Bir gün ben de böyle büyük bir hazırlık yapıp saçımı süpürge edip hepsini davet mi etsem yoksa hepsine hediyeler mi alsam ?
belki beni linç edeceksiniz ama ben çat kapı gelinmesinden bile hoslanmiyorum. Bu samimiyeti vermek istemedim asla. Şuan sabah akşam kapım çalınıyor. Hepsi çok iyi niyetli biliyorum. Cok borçlu hissediyorum karşılık veremedim diye.
Dünya iyisi insanlar ama bunun bedeli de bir özel Hayatım yok. Bir erkek arkadaşım olsa mesela asla evde kahve içmeye davet edemem. Çünkü hepsinin gözü üzerimde. Zaten böyle bir durum da olmadı şimdiye kadar ama ne demek istediğimi anlatabilmisimdir eminim.
Fikir istiyorum. Şimdiye kadar ayrıldığım her yerde içim çok rahattı. Bu sefer de böyle olsun istiyorum. Strese girdim . Yapim gereği alışık değilim bunca samimiyete. Akrabalarımla bile böyle içli dişli degilimdir.
Ben sizin yerinizde hepsine hediye alırdım. Hem hatıra kalmış olur.Sevgili Kadınlar,
Boşandıktan sonra yalnız yaşamaya başladım farklı bir şehire tayin istedim, sıfırdan bir başlangıç yaptım. Yeni şehir yeni çalışma ortamı yeni ev yeni insanlar vb...
Başlarda çok korkutucuydu her şey. Kimseye güvenemiyorsunuz, tutucu bir yerde boşanmış bir kadın olmanın ağırlığı var falan... sınırlarım çok keskin ve mesafeliyim hErkese karşı. Zaten samimiyetten de asla hoşlanan biri değilim. Öyle bir beklentim hiç olmadı insanlardan hayatım boyunca ne sosyal ortamımda ne de iş hayatımda ne de komşuluk hayatımda...
Komşularımla görüşmek istemedim hiç. Zaten çok yoğun çalışıyorum. Kafamı dağıtmak için 3 yerle anlaştım. Haftanın 6 günü çalışıyorum.
Ama son bir senedir psikolojik olarak çok ıyiydim. Beni davet ettikleri zaman gittim. Cok da sevdiler beni. Istemedigim kadar sevdiler ve yakın olmak istediler. Bu konu benim talebimin dışında gelişti. Hatta yakın olmak istedikleri için sürekli pasta börek yapıp getirdiler. Hatta bir tanesi bana turşu kurdu bir buyuk kavanoz. Yan komsum gunlerce sıcak ekmek getirdi ve parasını asla almadı kabul etmedi. Alt komşum her isten geldiğimde bana yemek getirdi. Açıkçası gereğinden fazla özverili davrandılar ve ben yoğun çalıştığım için hiç karşılık veremedim. Her pazar mesela yalnızım diye mükellef kahvaltılara davet ettiler. Hep reddettim ama ısrarla aradılar falan. Karşılık veremiyorum çünkü çok yorgun oluyorum.
Şimdi taşınacağım burdan. Kendimi inanılmaz borçlu hissediyorum hepsine karşı maddi manevi.
Ne yapsam bilmiyorum. Bir gün ben de böyle büyük bir hazırlık yapıp saçımı süpürge edip hepsini davet mi etsem yoksa hepsine hediyeler mi alsam ?
belki beni linç edeceksiniz ama ben çat kapı gelinmesinden bile hoslanmiyorum. Bu samimiyeti vermek istemedim asla. Şuan sabah akşam kapım çalınıyor. Hepsi çok iyi niyetli biliyorum. Cok borçlu hissediyorum karşılık veremedim diye.
Dünya iyisi insanlar ama bunun bedeli de bir özel Hayatım yok. Bir erkek arkadaşım olsa mesela asla evde kahve içmeye davet edemem. Çünkü hepsinin gözü üzerimde. Zaten böyle bir durum da olmadı şimdiye kadar ama ne demek istediğimi anlatabilmisimdir eminim.
Fikir istiyorum. Şimdiye kadar ayrıldığım her yerde içim çok rahattı. Bu sefer de böyle olsun istiyorum. Strese girdim . Yapim gereği alışık değilim bunca samimiyete. Akrabalarımla bile böyle içli dişli degilimdir.
Güzel bir davette olabilir ama sizi hatırlatacak hoş bir hediye de çok güzel olur.Sevgili Kadınlar,
Boşandıktan sonra yalnız yaşamaya başladım farklı bir şehire tayin istedim, sıfırdan bir başlangıç yaptım. Yeni şehir yeni çalışma ortamı yeni ev yeni insanlar vb...
Başlarda çok korkutucuydu her şey. Kimseye güvenemiyorsunuz, tutucu bir yerde boşanmış bir kadın olmanın ağırlığı var falan... sınırlarım çok keskin ve mesafeliyim hErkese karşı. Zaten samimiyetten de asla hoşlanan biri değilim. Öyle bir beklentim hiç olmadı insanlardan hayatım boyunca ne sosyal ortamımda ne de iş hayatımda ne de komşuluk hayatımda...
Komşularımla görüşmek istemedim hiç. Zaten çok yoğun çalışıyorum. Kafamı dağıtmak için 3 yerle anlaştım. Haftanın 6 günü çalışıyorum.
Ama son bir senedir psikolojik olarak çok ıyiydim. Beni davet ettikleri zaman gittim. Cok da sevdiler beni. Istemedigim kadar sevdiler ve yakın olmak istediler. Bu konu benim talebimin dışında gelişti. Hatta yakın olmak istedikleri için sürekli pasta börek yapıp getirdiler. Hatta bir tanesi bana turşu kurdu bir buyuk kavanoz. Yan komsum gunlerce sıcak ekmek getirdi ve parasını asla almadı kabul etmedi. Alt komşum her isten geldiğimde bana yemek getirdi. Açıkçası gereğinden fazla özverili davrandılar ve ben yoğun çalıştığım için hiç karşılık veremedim. Her pazar mesela yalnızım diye mükellef kahvaltılara davet ettiler. Hep reddettim ama ısrarla aradılar falan. Karşılık veremiyorum çünkü çok yorgun oluyorum.
Şimdi taşınacağım burdan. Kendimi inanılmaz borçlu hissediyorum hepsine karşı maddi manevi.
Ne yapsam bilmiyorum. Bir gün ben de böyle büyük bir hazırlık yapıp saçımı süpürge edip hepsini davet mi etsem yoksa hepsine hediyeler mi alsam ?
belki beni linç edeceksiniz ama ben çat kapı gelinmesinden bile hoslanmiyorum. Bu samimiyeti vermek istemedim asla. Şuan sabah akşam kapım çalınıyor. Hepsi çok iyi niyetli biliyorum. Cok borçlu hissediyorum karşılık veremedim diye.
Dünya iyisi insanlar ama bunun bedeli de bir özel Hayatım yok. Bir erkek arkadaşım olsa mesela asla evde kahve içmeye davet edemem. Çünkü hepsinin gözü üzerimde. Zaten böyle bir durum da olmadı şimdiye kadar ama ne demek istediğimi anlatabilmisimdir eminim.
Fikir istiyorum. Şimdiye kadar ayrıldığım her yerde içim çok rahattı. Bu sefer de böyle olsun istiyorum. Strese girdim . Yapim gereği alışık değilim bunca samimiyete. Akrabalarımla bile böyle içli dişli degilimdir.
Tasimacaksanız davet edip birer hediye alin ani deyin. Ben donem donem degişir bazen o samimiyeti severim bazen sevmem. Yaş ve mevcut yogunluk hayat vs. durumuma gore değişirSevgili Kadınlar,
Boşandıktan sonra yalnız yaşamaya başladım farklı bir şehire tayin istedim, sıfırdan bir başlangıç yaptım. Yeni şehir yeni çalışma ortamı yeni ev yeni insanlar vb...
Başlarda çok korkutucuydu her şey. Kimseye güvenemiyorsunuz, tutucu bir yerde boşanmış bir kadın olmanın ağırlığı var falan... sınırlarım çok keskin ve mesafeliyim hErkese karşı. Zaten samimiyetten de asla hoşlanan biri değilim. Öyle bir beklentim hiç olmadı insanlardan hayatım boyunca ne sosyal ortamımda ne de iş hayatımda ne de komşuluk hayatımda...
Komşularımla görüşmek istemedim hiç. Zaten çok yoğun çalışıyorum. Kafamı dağıtmak için 3 yerle anlaştım. Haftanın 6 günü çalışıyorum.
Ama son bir senedir psikolojik olarak çok ıyiydim. Beni davet ettikleri zaman gittim. Cok da sevdiler beni. Istemedigim kadar sevdiler ve yakın olmak istediler. Bu konu benim talebimin dışında gelişti. Hatta yakın olmak istedikleri için sürekli pasta börek yapıp getirdiler. Hatta bir tanesi bana turşu kurdu bir buyuk kavanoz. Yan komsum gunlerce sıcak ekmek getirdi ve parasını asla almadı kabul etmedi. Alt komşum her isten geldiğimde bana yemek getirdi. Açıkçası gereğinden fazla özverili davrandılar ve ben yoğun çalıştığım için hiç karşılık veremedim. Her pazar mesela yalnızım diye mükellef kahvaltılara davet ettiler. Hep reddettim ama ısrarla aradılar falan. Karşılık veremiyorum çünkü çok yorgun oluyorum.
Şimdi taşınacağım burdan. Kendimi inanılmaz borçlu hissediyorum hepsine karşı maddi manevi.
Ne yapsam bilmiyorum. Bir gün ben de böyle büyük bir hazırlık yapıp saçımı süpürge edip hepsini davet mi etsem yoksa hepsine hediyeler mi alsam ?
belki beni linç edeceksiniz ama ben çat kapı gelinmesinden bile hoslanmiyorum. Bu samimiyeti vermek istemedim asla. Şuan sabah akşam kapım çalınıyor. Hepsi çok iyi niyetli biliyorum. Cok borçlu hissediyorum karşılık veremedim diye.
Dünya iyisi insanlar ama bunun bedeli de bir özel Hayatım yok. Bir erkek arkadaşım olsa mesela asla evde kahve içmeye davet edemem. Çünkü hepsinin gözü üzerimde. Zaten böyle bir durum da olmadı şimdiye kadar ama ne demek istediğimi anlatabilmisimdir eminim.
Fikir istiyorum. Şimdiye kadar ayrıldığım her yerde içim çok rahattı. Bu sefer de böyle olsun istiyorum. Strese girdim . Yapim gereği alışık değilim bunca samimiyete. Akrabalarımla bile böyle içli dişli degilimdir.
buyuk bir hediye alabilirsin mesela, taki gibi bir sey olabilir. icin rahat etsin istiyorsan.Sevgili Kadınlar,
Boşandıktan sonra yalnız yaşamaya başladım farklı bir şehire tayin istedim, sıfırdan bir başlangıç yaptım. Yeni şehir yeni çalışma ortamı yeni ev yeni insanlar vb...
Başlarda çok korkutucuydu her şey. Kimseye güvenemiyorsunuz, tutucu bir yerde boşanmış bir kadın olmanın ağırlığı var falan... sınırlarım çok keskin ve mesafeliyim hErkese karşı. Zaten samimiyetten de asla hoşlanan biri değilim. Öyle bir beklentim hiç olmadı insanlardan hayatım boyunca ne sosyal ortamımda ne de iş hayatımda ne de komşuluk hayatımda...
Komşularımla görüşmek istemedim hiç. Zaten çok yoğun çalışıyorum. Kafamı dağıtmak için 3 yerle anlaştım. Haftanın 6 günü çalışıyorum.
Ama son bir senedir psikolojik olarak çok ıyiydim. Beni davet ettikleri zaman gittim. Cok da sevdiler beni. Istemedigim kadar sevdiler ve yakın olmak istediler. Bu konu benim talebimin dışında gelişti. Hatta yakın olmak istedikleri için sürekli pasta börek yapıp getirdiler. Hatta bir tanesi bana turşu kurdu bir buyuk kavanoz. Yan komsum gunlerce sıcak ekmek getirdi ve parasını asla almadı kabul etmedi. Alt komşum her isten geldiğimde bana yemek getirdi. Açıkçası gereğinden fazla özverili davrandılar ve ben yoğun çalıştığım için hiç karşılık veremedim. Her pazar mesela yalnızım diye mükellef kahvaltılara davet ettiler. Hep reddettim ama ısrarla aradılar falan. Karşılık veremiyorum çünkü çok yorgun oluyorum.
Şimdi taşınacağım burdan. Kendimi inanılmaz borçlu hissediyorum hepsine karşı maddi manevi.
Ne yapsam bilmiyorum. Bir gün ben de böyle büyük bir hazırlık yapıp saçımı süpürge edip hepsini davet mi etsem yoksa hepsine hediyeler mi alsam ?
belki beni linç edeceksiniz ama ben çat kapı gelinmesinden bile hoslanmiyorum. Bu samimiyeti vermek istemedim asla. Şuan sabah akşam kapım çalınıyor. Hepsi çok iyi niyetli biliyorum. Cok borçlu hissediyorum karşılık veremedim diye.
Dünya iyisi insanlar ama bunun bedeli de bir özel Hayatım yok. Bir erkek arkadaşım olsa mesela asla evde kahve içmeye davet edemem. Çünkü hepsinin gözü üzerimde. Zaten böyle bir durum da olmadı şimdiye kadar ama ne demek istediğimi anlatabilmisimdir eminim.
Fikir istiyorum. Şimdiye kadar ayrıldığım her yerde içim çok rahattı. Bu sefer de böyle olsun istiyorum. Strese girdim . Yapim gereği alışık değilim bunca samimiyete. Akrabalarımla bile böyle içli dişli degilimdir.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?