Popüler Konu Verimli Rutin

Selamlar Hanımlar,

Bugün sabah işe gelirken Nilay Örnek'te Aydın Engin podcastini dinledim. Mart ayında 81 yaşındayken hayatını kaybetmiş. Allah rahmet eylesin. Zor bir hayatı olmuş ancak zor zamanları son derece esprili bir şekilde anlatan, ajitasyon yapmayan güzel bir insanmış. Nilay Örnek sordu, hayata sizin gibi nasıl bakılır diye. Ben hep böyleydim, böyle olmak için bilinçli bir çaba sarf etmedim ama sızlanmayı ve şikayet etmeyi sevmem dedi.

Cevabı üzerine düşündüm. Aslında hayatta başımıza gelenlere ağlayıp sızlanmanın, şikayet etmenin kimseye faydası olduğunu görmedim. Sadece teslimiyet duygusu içerisinde olmanın, yani olanı olduğu gibi kabul etmenin fayda sağlayacağına inanıyorum. Kendi hayatımız üzerinde bir hakimiyetimiz yok. Sanırım önce bunun farkına varmalıyız. Kendi hayatımızı geçtim, kendi vücudumuza bile hakim değiliz. Mesela karaciğerime bugün şöyle çalış diyebiliyor muyum? Diyemiyorum. O zaman hayatın getirdiklerine iyi, kötü ne varsa tam bir teslimiyet halinde olmak ve kötü zamanların sabırla geçmesini beklemekten başka çaremiz yok.

Sadece ve sadece kendi kurduğumuz sistemlerde hakimiyet ve kontrol kurabiliriz. Bu çok sınırlı bir alan olmakla birlikte, hayatımızın kalitesi açısından çok kritik bir konu. Mesela hastalıklardan kendimi koruyamam ancak bugün ne yiyeceğimi seçebilirim. Doğru yiyecekleri seçerek bedenimi beslersem, hastalık riskini azaltmış olurum. Hiç bir zaman bu riski sıfırlamam mümkün değil, zira kontrol bende değil ama elimden geleni yapmış olurum.

Aynı şekilde hak yemeyen ve hakkını yedirmeyen bir insan olmayı seçebilirim. Bu, benim haksızlığa ve kötülüğe maruz kalmayacağım anlamına gelmez. Ancak başkasının hakkının yenilmesine müsaade etmeyen bir insan olmayı da seçebilirsem eğer, işte o zaman küçük te olsa bir fark yaratmış olurum.

Örnekleri sonsuza kadar uzatabilirim. Özetle söylemek istediğim şey, etki alanımızın sınırlarını iyi anlamamız ve o alanda bir sistem kurmamız gerektiği. Bu konu başlığının sebebi de bu. Umarım bugün hayatınızda iyi gitmeyen bir konu hakkında düşünür, yapabileceklerinizi planlar ve elinizde olmayan kısmı kabul ederek yolunuza devam edersiniz.

Sevgiler:KK200:
 
Selamlar Hanımlar,

Bana gelen mesajlarda "sayenizde kendimi önceliklendirmeyi öğrendim" ifadesi dikkatimi çekiyor. Bu konuda biraz farkındalık yaratabildiysem ne mutlu bana. Bugün biraz bu konudan bahsetmek istiyorum.

Tabiri caizse "saçını süpürge eden kadın veya anne" rolünün toplum tarafından kutsallaştırılmasından ötürü, kendimizi sadece fedakarlık yaparak değerli kılabileceğimiz inancı ile büyütülüyoruz. Sonuçta hep başkaları için didinmiş, ekseriyetle yaptığı fedakarlıkların kıymeti bilinmemiş, bu konuda serzenişte bulunduğu zaman "yapmasaydın" cümlesini işitmiş, mutsuz kadınların coğrafyası burası.

Oysa hayatının merkezine kendini koymak bencillik değil, gerekliliktir. Biz varsak hayat var. Mutluluğumuzdan da sadece ve sadece biz sorumluyuz. Hepimiz biliyoruz ki kadın mutlu ise, o ev, o aile mutlu bir evdir. Çocuklarımızın sevgi dolu bir evde büyümesini istiyorsak önce biz kendimize karşı sevgi dolu, anlayışlı ve şefkatli olacağız. Kendi çıkarlarımızı ve sınırlarımızı biz koruyacağız.

Kendim için yaptığım beş şeyi paylaşacağım. Ben bu 5 madde için para ve zaman ayırıyorum. Mesela aman evin şu ihtiyacı var, erteleyeyim demiyorum. Evin ihtiyacını sonra hallederiz diyorum. Hayat tercihlerden ibarettir. Ancak her seferinde kendimiz için iyi olanı tercih ederek yol alabiliriz. Ancak 4 yaşının altında çocuğu olanlar bu yazının kapsamı dışında, zira onlar şimdilik günü kurtarsalar yeterli:)
 
Kendim İçin Yaptığım 5 Şey


1. Cilt Bakımı:
Bildiğiniz üzere rosaceası olan oldukça hassas bir cilt tipim var. Öncelikle kışın 3 seans dermatoloğa gidip, lumecca lazer işlemi yaptırıyorum. Rosa atakları için kritik bir işlem bu. Ayrıca yılda bir kez botoks yaptırmaya başladım.
Doktor kontrolünün haricinde cilt bakım ürünleri kullanıyorum. Geçen hafta Avene'nin Tolerence serisini aldım. Temizleyici süt, termal su ve nemlendiriciden oluşuyor. Tonik gibi alkollü ürünler benim cildime iyi gelmiyor. Bu nedenle rutinimde yer almıyorlar. Günlük rutine güneş kremi, c vitamini ve hyaluronik asit serumu ekledim.

2. Kuaför: Her ayın ilk haftası kuaföre gidiyorum. Kışa girerken saçıma botoks yaptırıyorum. Düze yakın bir saçım var. Bu işlem kabarıklığı alıyor ve banyodan çıkıp tarayarak kurutunca fönlü gibi görünmesini sağlıyor. Bunun haricinde manikür, pedikür ve kaş aldırma işlemleri yaptırıyorum. Bu ara kalıcı oje kullanmaya başladım.

3. Spor: Hayatıma yeni kattığım bir rutin bu. Reformerdan hoşlandım. Bundan sonra devam etmek istiyorum.

4. Alışveriş: Kendi ihtiyaçlarımı ertelemek yerine önceliklendirmeyi öğrendim. Bir şeye ihtiyacım varsa veya almayı çok istiyorsam alıyorum. Kıyafeti aksesuar veya kitap kategorileri oluyor genelde.

5. Sosyalleşme: Kendime eşsiz ve çocuksuz zaman dilimleri yaratmaya ve bu zaman dilimlerini dışarıda arkadaşlarımla geçirmeyi önemsiyorum. Ayda bir de olsa, akşam arkadaşlarımla keyifli vakit geçirmek bana çok iyi geliyor.
 
Doğum günüm için kendime “ baştan ayağa bir kombin hazırlayıp alma niyetindeyim” . Dün akşam bu sebeple arkadaşımla dolandık, adet döneminde olduğum için şişkinlik ve göbeğimin ortaya çıkması sebebiyle hiç bir şey beğenip alamadım😬

Uzun bir etek, üzerine kazak/triko, şık bir bot ve çanta “ olarak düşünüyorum.

10 kasıma kadar umarım beğenip güzel bir görünüm elde edebilirim🌸
 
Doğum günüm için kendime “ baştan ayağa bir kombin hazırlayıp alma niyetindeyim” . Dün akşam bu sebeple arkadaşımla dolandık, adet döneminde olduğum için şişkinlik ve göbeğimin ortaya çıkması sebebiyle hiç bir şey beğenip alamadım😬

Uzun bir etek, üzerine kazak/triko, şık bir bot ve çanta “ olarak düşünüyorum.

10 kasıma kadar umarım beğenip güzel bir görünüm elde edebilirim🌸

Merhaba,

Şimdiden doğum günün kutlu olsun:KK200:

Ne güzel hediye kendine, bu tarz hareketler kendi öz benlik saygısı için çok anlam ifade ediyor. Keyifle kullanın şimdiden.
 
Herkese merhaba,

Oldukça yoğun ama bir o kadar keyifli okul günlerim geçiyor.
Okulda çok mutluyum, gençlerle olmak, onlara ayak uydurmuş olabilmek, onları izlemek, 20 li yaşlarımda hissetmek, onların beni kabullenmeleri, çocuklarıma karşı tavırlarımdaki değişimler öylesine kıymetli ki benim için, parayla satın alamazdım.
Biraz az kitap okuma verseler daha mutlu olurdum: )) Okumalarım yetişmiyor ama olduğu kadar diyorum, çalıştığım için yetişmesi mümkün de değil zaten. Günlerim uymadığı için hiçbir dil dersi almadım bu yıl. Farsça, arapça, rusça ve latince vardı. Latinceyi çok istedim ama gününü denk getiremedim, umarım seneye uyar.
2,5 gün okulda 2,5 gün şirketteyim bu dönem.

Kendime bu sonbahar tam istediğim gibi, casual tarzda bir dolap hazırladım, sanırım bu tarzda devam ederim, eksiklerimi tamamladıkça daha mutlu oluyorum, artık tüm maaşımı yatırıma atmak yerine (buna da değineceğim bir ara ) kendime düzenli bir dolap yaptım, sabah giyinince saçlarımı da güzelleştirme isteği doğuypr, takılar ile kombin yapıyorum, kendimi çok iyi hissettiriyor bu halim.
Sevdim bu halimi.

Çok yağlı cildim var, sadece temizleme ile başedemiyorum, iyi bir yağ dengesi kuracak seruma ihtiyacım var ama henüz fırsat bulup araştıramadım. Tavsiyelere açığım.

Yeme bozukluğum devam ediyor, çok yemesem de karbonhidrat/protein ağırlıklı besleniyorum dolayısı ile vucud şeklim göbek bölgesinden genişlemeye başladı. Bunu da düzene sokmam lazım. Dengelemeye ve sporla desteklemeyi istiyorum ama sadece istek aşamasındayım, reformer a dönme niyetine giremedim henüz: ) Çok yoruyor beni, kaçış sebebim o sanırım.

Hepinize sevgiler.:KK25:
 
Herkese merhaba,

Oldukça yoğun ama bir o kadar keyifli okul günlerim geçiyor.
Okulda çok mutluyum, gençlerle olmak, onlara ayak uydurmuş olabilmek, onları izlemek, 20 li yaşlarımda hissetmek, onların beni kabullenmeleri, çocuklarıma karşı tavırlarımdaki değişimler öylesine kıymetli ki benim için, parayla satın alamazdım.
Biraz az kitap okuma verseler daha mutlu olurdum: )) Okumalarım yetişmiyor ama olduğu kadar diyorum, çalıştığım için yetişmesi mümkün de değil zaten. Günlerim uymadığı için hiçbir dil dersi almadım bu yıl. Farsça, arapça, rusça ve latince vardı. Latinceyi çok istedim ama gününü denk getiremedim, umarım seneye uyar.
2,5 gün okulda 2,5 gün şirketteyim bu dönem.

Kendime bu sonbahar tam istediğim gibi, casual tarzda bir dolap hazırladım, sanırım bu tarzda devam ederim, eksiklerimi tamamladıkça daha mutlu oluyorum, artık tüm maaşımı yatırıma atmak yerine (buna da değineceğim bir ara ) kendime düzenli bir dolap yaptım, sabah giyinince saçlarımı da güzelleştirme isteği doğuypr, takılar ile kombin yapıyorum, kendimi çok iyi hissettiriyor bu halim.
Sevdim bu halimi.

Çok yağlı cildim var, sadece temizleme ile başedemiyorum, iyi bir yağ dengesi kuracak seruma ihtiyacım var ama henüz fırsat bulup araştıramadım. Tavsiyelere açığım.

Yeme bozukluğum devam ediyor, çok yemesem de karbonhidrat/protein ağırlıklı besleniyorum dolayısı ile vucud şeklim göbek bölgesinden genişlemeye başladı. Bunu da düzene sokmam lazım. Dengelemeye ve sporla desteklemeyi istiyorum ama sadece istek aşamasındayım, reformer a dönme niyetine giremedim henüz: ) Çok yoruyor beni, kaçış sebebim o sanırım.

Hepinize sevgiler.:KK25:
Temizlemeden kastınız sadece yüz yıkama jeli falan mı tonikle destekliyor musunuz?
 
Herkese merhaba,

Oldukça yoğun ama bir o kadar keyifli okul günlerim geçiyor.
Okulda çok mutluyum, gençlerle olmak, onlara ayak uydurmuş olabilmek, onları izlemek, 20 li yaşlarımda hissetmek, onların beni kabullenmeleri, çocuklarıma karşı tavırlarımdaki değişimler öylesine kıymetli ki benim için, parayla satın alamazdım.
Biraz az kitap okuma verseler daha mutlu olurdum: )) Okumalarım yetişmiyor ama olduğu kadar diyorum, çalıştığım için yetişmesi mümkün de değil zaten. Günlerim uymadığı için hiçbir dil dersi almadım bu yıl. Farsça, arapça, rusça ve latince vardı. Latinceyi çok istedim ama gününü denk getiremedim, umarım seneye uyar.
2,5 gün okulda 2,5 gün şirketteyim bu dönem.

Kendime bu sonbahar tam istediğim gibi, casual tarzda bir dolap hazırladım, sanırım bu tarzda devam ederim, eksiklerimi tamamladıkça daha mutlu oluyorum, artık tüm maaşımı yatırıma atmak yerine (buna da değineceğim bir ara ) kendime düzenli bir dolap yaptım, sabah giyinince saçlarımı da güzelleştirme isteği doğuypr, takılar ile kombin yapıyorum, kendimi çok iyi hissettiriyor bu halim.
Sevdim bu halimi.

Çok yağlı cildim var, sadece temizleme ile başedemiyorum, iyi bir yağ dengesi kuracak seruma ihtiyacım var ama henüz fırsat bulup araştıramadım. Tavsiyelere açığım.

Yeme bozukluğum devam ediyor, çok yemesem de karbonhidrat/protein ağırlıklı besleniyorum dolayısı ile vucud şeklim göbek bölgesinden genişlemeye başladı. Bunu da düzene sokmam lazım. Dengelemeye ve sporla desteklemeyi istiyorum ama sadece istek aşamasındayım, reformer a dönme niyetine giremedim henüz: ) Çok yoruyor beni, kaçış sebebim o sanırım.

Hepinize sevgiler.:KK25:
Sen okuldan bahsettikçe ben ayrı bi mutlu oluyorum. Sen iyi hissettikçe sanki ben yapmışım gibi seviniyorum.
Başarıların daim olsun .

Ben esteelauder ın serumunu kullanıyorum.
Çok memnunum.
 
Merhaba Elecda sizi üç yıldan beri takip ediyorum.Disiplinli ,kararlı,donanımlı halinizle bana da çok şey kattınız. Teşekkür ederim.Dilerim uzun uzun yazarsınız. Biz de okuyup uygulamaya çalışırız.Diyet topiğiniz de hayırlı olsun. Esenlikler diliyorum.
 
Kendim İçin Yaptığım 5 Şey


1. Cilt Bakımı:
Bildiğiniz üzere rosaceası olan oldukça hassas bir cilt tipim var. Öncelikle kışın 3 seans dermatoloğa gidip, lumecca lazer işlemi yaptırıyorum. Rosa atakları için kritik bir işlem bu. Ayrıca yılda bir kez botoks yaptırmaya başladım.
Doktor kontrolünün haricinde cilt bakım ürünleri kullanıyorum. Geçen hafta Avene'nin Tolerence serisini aldım. Temizleyici süt, termal su ve nemlendiriciden oluşuyor. Tonik gibi alkollü ürünler benim cildime iyi gelmiyor. Bu nedenle rutinimde yer almıyorlar. Günlük rutine güneş kremi, c vitamini ve hyaluronik asit serumu ekledim.

2. Kuaför: Her ayın ilk haftası kuaföre gidiyorum. Kışa girerken saçıma botoks yaptırıyorum. Düze yakın bir saçım var. Bu işlem kabarıklığı alıyor ve banyodan çıkıp tarayarak kurutunca fönlü gibi görünmesini sağlıyor. Bunun haricinde manikür, pedikür ve kaş aldırma işlemleri yaptırıyorum. Bu ara kalıcı oje kullanmaya başladım.

3. Spor: Hayatıma yeni kattığım bir rutin bu. Reformerdan hoşlandım. Bundan sonra devam etmek istiyorum.

4. Alışveriş: Kendi ihtiyaçlarımı ertelemek yerine önceliklendirmeyi öğrendim. Bir şeye ihtiyacım varsa veya almayı çok istiyorsam alıyorum. Kıyafeti aksesuar veya kitap kategorileri oluyor genelde.

5. Sosyalleşme: Kendime eşsiz ve çocuksuz zaman dilimleri yaratmaya ve bu zaman dilimlerini dışarıda arkadaşlarımla geçirmeyi önemsiyorum. Ayda bir de olsa, akşam arkadaşlarımla keyifli vakit geçirmek bana çok iyi geliyor.
Gerçekten de öyle. Bir manikür pedikür bile kendimi o kadar harika hissetmeme sebep oluyor ki . Ellerime ayaklarıma bakmaya doyamıyorum.
 
Doğum günüm için kendime “ baştan ayağa bir kombin hazırlayıp alma niyetindeyim” . Dün akşam bu sebeple arkadaşımla dolandık, adet döneminde olduğum için şişkinlik ve göbeğimin ortaya çıkması sebebiyle hiç bir şey beğenip alamadım😬

Uzun bir etek, üzerine kazak/triko, şık bir bot ve çanta “ olarak düşünüyorum.

10 kasıma kadar umarım beğenip güzel bir görünüm elde edebilirim🌸
En güzelini yapıyorsun. Önce biz kendimize doğum günü hediyesi almalıyız bence de. Mutlu yaşların olsun canım ❤️
 
Herkese merhaba,

Oldukça yoğun ama bir o kadar keyifli okul günlerim geçiyor.
Okulda çok mutluyum, gençlerle olmak, onlara ayak uydurmuş olabilmek, onları izlemek, 20 li yaşlarımda hissetmek, onların beni kabullenmeleri, çocuklarıma karşı tavırlarımdaki değişimler öylesine kıymetli ki benim için, parayla satın alamazdım.
Biraz az kitap okuma verseler daha mutlu olurdum: )) Okumalarım yetişmiyor ama olduğu kadar diyorum, çalıştığım için yetişmesi mümkün de değil zaten. Günlerim uymadığı için hiçbir dil dersi almadım bu yıl. Farsça, arapça, rusça ve latince vardı. Latinceyi çok istedim ama gününü denk getiremedim, umarım seneye uyar.
2,5 gün okulda 2,5 gün şirketteyim bu dönem.

Kendime bu sonbahar tam istediğim gibi, casual tarzda bir dolap hazırladım, sanırım bu tarzda devam ederim, eksiklerimi tamamladıkça daha mutlu oluyorum, artık tüm maaşımı yatırıma atmak yerine (buna da değineceğim bir ara ) kendime düzenli bir dolap yaptım, sabah giyinince saçlarımı da güzelleştirme isteği doğuypr, takılar ile kombin yapıyorum, kendimi çok iyi hissettiriyor bu halim.
Sevdim bu halimi.

Çok yağlı cildim var, sadece temizleme ile başedemiyorum, iyi bir yağ dengesi kuracak seruma ihtiyacım var ama henüz fırsat bulup araştıramadım. Tavsiyelere açığım.

Yeme bozukluğum devam ediyor, çok yemesem de karbonhidrat/protein ağırlıklı besleniyorum dolayısı ile vucud şeklim göbek bölgesinden genişlemeye başladı. Bunu da düzene sokmam lazım. Dengelemeye ve sporla desteklemeyi istiyorum ama sadece istek aşamasındayım, reformer a dönme niyetine giremedim henüz: ) Çok yoruyor beni, kaçış sebebim o sanırım.

Hepinize sevgiler.:KK25:
Tekrar senden haber almak çok güzel❤️
Daha sık yazsan ne güzel olur:)
Dolap alışverişin de hayırlı olsun. İnsana ne kadar iyi hissettiriyor değil mi? Bu arada üniversite sınavına ne kadar sürede hazırlanmıştın?
 
Merhaba Elecda sizi üç yıldan beri takip ediyorum.Disiplinli ,kararlı,donanımlı halinizle bana da çok şey kattınız. Teşekkür ederim.Dilerim uzun uzun yazarsınız. Biz de okuyup uygulamaya çalışırız.Diyet topiğiniz de hayırlı olsun. Esenlikler diliyorum.
Güzel mesajınız için çok teşekkür ederim ❤️
Siz de katılın lütfen
 
Selamlar Hanımlar,

Bugün sabah işe gelirken Nilay Örnek'te Aydın Engin podcastini dinledim. Mart ayında 81 yaşındayken hayatını kaybetmiş. Allah rahmet eylesin. Zor bir hayatı olmuş ancak zor zamanları son derece esprili bir şekilde anlatan, ajitasyon yapmayan güzel bir insanmış. Nilay Örnek sordu, hayata sizin gibi nasıl bakılır diye. Ben hep böyleydim, böyle olmak için bilinçli bir çaba sarf etmedim ama sızlanmayı ve şikayet etmeyi sevmem dedi.

Cevabı üzerine düşündüm. Aslında hayatta başımıza gelenlere ağlayıp sızlanmanın, şikayet etmenin kimseye faydası olduğunu görmedim. Sadece teslimiyet duygusu içerisinde olmanın, yani olanı olduğu gibi kabul etmenin fayda sağlayacağına inanıyorum. Kendi hayatımız üzerinde bir hakimiyetimiz yok. Sanırım önce bunun farkına varmalıyız. Kendi hayatımızı geçtim, kendi vücudumuza bile hakim değiliz. Mesela karaciğerime bugün şöyle çalış diyebiliyor muyum? Diyemiyorum. O zaman hayatın getirdiklerine iyi, kötü ne varsa tam bir teslimiyet halinde olmak ve kötü zamanların sabırla geçmesini beklemekten başka çaremiz yok.

Sadece ve sadece kendi kurduğumuz sistemlerde hakimiyet ve kontrol kurabiliriz. Bu çok sınırlı bir alan olmakla birlikte, hayatımızın kalitesi açısından çok kritik bir konu. Mesela hastalıklardan kendimi koruyamam ancak bugün ne yiyeceğimi seçebilirim. Doğru yiyecekleri seçerek bedenimi beslersem, hastalık riskini azaltmış olurum. Hiç bir zaman bu riski sıfırlamam mümkün değil, zira kontrol bende değil ama elimden geleni yapmış olurum.

Aynı şekilde hak yemeyen ve hakkını yedirmeyen bir insan olmayı seçebilirim. Bu, benim haksızlığa ve kötülüğe maruz kalmayacağım anlamına gelmez. Ancak başkasının hakkının yenilmesine müsaade etmeyen bir insan olmayı da seçebilirsem eğer, işte o zaman küçük te olsa bir fark yaratmış olurum.

Örnekleri sonsuza kadar uzatabilirim. Özetle söylemek istediğim şey, etki alanımızın sınırlarını iyi anlamamız ve o alanda bir sistem kurmamız gerektiği. Bu konu başlığının sebebi de bu. Umarım bugün hayatınızda iyi gitmeyen bir konu hakkında düşünür, yapabileceklerinizi planlar ve elinizde olmayan kısmı kabul ederek yolunuza devam edersiniz.

Sevgiler:KK200:
bu konuda konuşmak istediğim çok şey var.
ilgili kitap ve konuları da okumak istiyorum.
hayatımın şu aşamasında 'kabullenme ve hayatı doğru okuma'' kısmını sorguluyorum.
 
Selamlar Hanımlar,

Cumartesi sabah 09:00’da Ela’nın piyano dersi vardı. Ben götürdüm. Oradan çıkışta çiftliğe uğrayıp haftalık alışverişi yaptım. Eve geldim, eşim kahvaltı hazırlamıştı. Kahvaltıdan sonra buzdolabını yerleştirdik.

Pazar sabah kahvaltıya misafirlerim vardı. Yakın arkadaşım, eşi ve oğlu geldiler. Çok keyifli vakit geçirdik.

Bugün de sabah kuaför randevum vardı. Saçım kesildi ve botoks yapıldı. Manikür, pedikür ve kalıcı oje yapıldı. Oradan da eve geldim.

Bu hafta, uçağın İstanbul’da bakımda olması sebebiyle büyük oranda evden çalışacağım. Benim için iyi olacak, zira haftaya okullar tatil ve biz Eskişehir’e gideceğiz.
 
Selamlar Hanımlar,

Bugün sabah işe gelirken Nilay Örnek'te Aydın Engin podcastini dinledim. Mart ayında 81 yaşındayken hayatını kaybetmiş. Allah rahmet eylesin. Zor bir hayatı olmuş ancak zor zamanları son derece esprili bir şekilde anlatan, ajitasyon yapmayan güzel bir insanmış. Nilay Örnek sordu, hayata sizin gibi nasıl bakılır diye. Ben hep böyleydim, böyle olmak için bilinçli bir çaba sarf etmedim ama sızlanmayı ve şikayet etmeyi sevmem dedi.

Cevabı üzerine düşündüm. Aslında hayatta başımıza gelenlere ağlayıp sızlanmanın, şikayet etmenin kimseye faydası olduğunu görmedim. Sadece teslimiyet duygusu içerisinde olmanın, yani olanı olduğu gibi kabul etmenin fayda sağlayacağına inanıyorum. Kendi hayatımız üzerinde bir hakimiyetimiz yok. Sanırım önce bunun farkına varmalıyız. Kendi hayatımızı geçtim, kendi vücudumuza bile hakim değiliz. Mesela karaciğerime bugün şöyle çalış diyebiliyor muyum? Diyemiyorum. O zaman hayatın getirdiklerine iyi, kötü ne varsa tam bir teslimiyet halinde olmak ve kötü zamanların sabırla geçmesini beklemekten başka çaremiz yok.

Sadece ve sadece kendi kurduğumuz sistemlerde hakimiyet ve kontrol kurabiliriz. Bu çok sınırlı bir alan olmakla birlikte, hayatımızın kalitesi açısından çok kritik bir konu. Mesela hastalıklardan kendimi koruyamam ancak bugün ne yiyeceğimi seçebilirim. Doğru yiyecekleri seçerek bedenimi beslersem, hastalık riskini azaltmış olurum. Hiç bir zaman bu riski sıfırlamam mümkün değil, zira kontrol bende değil ama elimden geleni yapmış olurum.

Aynı şekilde hak yemeyen ve hakkını yedirmeyen bir insan olmayı seçebilirim. Bu, benim haksızlığa ve kötülüğe maruz kalmayacağım anlamına gelmez. Ancak başkasının hakkının yenilmesine müsaade etmeyen bir insan olmayı da seçebilirsem eğer, işte o zaman küçük te olsa bir fark yaratmış olurum.

Örnekleri sonsuza kadar uzatabilirim. Özetle söylemek istediğim şey, etki alanımızın sınırlarını iyi anlamamız ve o alanda bir sistem kurmamız gerektiği. Bu konu başlığının sebebi de bu. Umarım bugün hayatınızda iyi gitmeyen bir konu hakkında düşünür, yapabileceklerinizi planlar ve elinizde olmayan kısmı kabul ederek yolunuza devam edersiniz.

Sevgiler:KK200:
Mükemmeliyetçi bir insan değilim ve kontolcü bir yapım da yok diye düşünüyorum ancak problem yaşadığım şey şu başlıklar
* ''belirsizlik beni geriyor,
* ''teslimiyet konusunda zihnime oturtamadığım şeyler var ve net uygulayamıyorum.
* ''kabul konusunda da eksiğim var.


Aslında tüm bunları kaygılı olmadığım dönemlerde uygulayabiliyorum ancak kaygı ve karamsarlık beni bazen yolumdan alıkoyuyor. Kaygı benim çocukluğumdan kalma , bunu kabul ettim. sebebini biliyorum. Farkındayım. Ve kaygıma rağmen artık harekete geçebiliyorum. (terapiler sonucu) ama bi adım var, atmam gereken. o adımı atınca gerçekleştirebileceğim kendimi. o alana geçemedim . Bunun üç sebebi de yukarda yıldızlı bahsettiğim başlıklar.

Zihnime gelen bazı sorular YA OLURSA' lar şöyle:
- ölüm ve hastalıklar var olduğundan hiç bir şeyin anlamı yok.
- müdahale edemediğim bir sistemde çabanın ne anlamı var.
- attığım güzel adımlar ya kötü durumlara sebep olursa?


gibi. Tabi bunlar benim has düşüncelerim değil 'otobandan geçen arabalar gibi, zihnime gelen olumsuz düşünceler'' bana ait değil .

Bu soruların cevabını mantıklı ve net/kesin olarak verdiğimde daha dingin hissedeceğim sanırım.
 
Herkese merhabalar.

Dün Pilateste ilk ayım tamamlandı. Ölçüm yapıldı.
+ Bel , göğüs, kalça ve göbek ölçümlerine her bir bölgeden 8cm incelme gerçekleşmiş.
+ Regl döneminde olsam da 2,5 kg yağ kaybım var .
+ Esnekliğim gözle görülür şekilde arttı.
*Kendimi tebrik ederim.

Bu hafta Magnezyum ve D vitamini takviyelerime başladım. (d vit ara vermiştim- magnezyum ilk defa başladım)
Magnezyumun tokluk hissettirme gibi bir etkisi var sanki, dün akşam yemek yiyemedim.

Geçen hafta hydrafacial +klasik cilt bakımı yaptırdım. Siyah noktalarım çok fazlaydı, güzel temizlendi. Uzman cildimin fazlaca nemsiz olduğunu ve bunu ihmal etmemem gerektiğini hatırlattı. Ayda bir cilt bakımına vakit ayırmam benim için yapılabilir.
Eczaneden +yıkama jeli ve ton eşitleyici krem almıştım.
indirimden +serum +gözlatı kremi +nemlendirici krem aldım.
Düzenli kullanıyorum ve bu çok net belli oluyor. Hedefim temiz, parlak, gözaltı halkalarından arınmış sağlıklı bir cilt.

Yemeklerim bir haftadır daha düzenli. sulu yemek+pilav+salata/ayran/turşu olarak hazır ediyorum. pazar alışverişimi güncel olarak yapıyorum. (normalde marketten alır eşim hep )

Haftasonu camları ve kapıları silip, yıkamadan gelen halıları serme niyetindeyim.

Vizelerim bu hafta, çalışıyorum . Umarım başarılı olabilirim.

Piyanoda ilerliyorum. Hoca yıl sonuna Evgeny Grinko' nun Valse 'ni eğitim dönemi sonunda çalabileceğimi söyledi mutlandım :)
 
X