Popüler Konu Verimli Rutin

Günaydın herkese,

Nasılsınız? Uzun zamandır girmiyordum.

Ela Nasıl oldu, okuyunca üzüldüm, umarım sorunsuz atlatır.
 
Covid 19 nedeni ile bizlerde genel duruma ayak uyduranlardanız.

Ben bu sakinliği sevdim aslında. İhtiyacım varmış.
Telaşsız, evde sakin vakit geçirmek, çocuklarla eşimle uzun süreli yan yana olma halleri bana/bize iyi geldi.

Bir de ramazan ayına denk gelince, evde ibadetlerini rahat yapabilmek/acele etmeden iftar sofrası kurabilmek büyük bir nimetmiş.

Rutinim genellikle;

Sahur sonrası sabah namazını kılıp, tesbihlerimi çekiyorum, yasin okuyup yatıyorum.
Saat 10 gibi işe gelip, saat 13 de evde oluyorum.
Öğlen namazı sonrası, kuran hatmimi okuyorum ikindi namazına kadar.
İkindi sonrası yavaştan mutfağa giriyorum, eğer ki zor yemek seçmiş isem beklemeden giriyorum, kolay menüm ise öncesinde biraz ingilizce çalışıyorum.
İftar sonrası eşim mutfağı toplarken, biz oğlumla namazımızı kılıp, hasretle beklediğimiz çay ve tatlı kısmına geçiyoruz: )
Yatsı namazı ve teravih kılıp direk yatmış oluyorum: )
Umarım bundan sonraki ramazanlarda da böylesi bana nasip olur, çok feyz aldığımı hissediyorum.


Elimde Sineksekiz yayınlarından "Güzel bir hayat" kitabı var ama henüz başlayamadım, çok merak ediyorum. Okuyan var mı aranızda?

Hepinize sağlıklı, huzurlu ve bereketli günler diliyorum.

Dövizin böylesi artması beni kaygılandırıyor, her geçen gün fakirleşiyor olmak ilerdeki hedeflerimi yeniden gözden geçirmeme sebep oluyor, daha tasarruflu nasıl olurum onu düşünüyorum.
 
Karantinayı verimli kullanmana çok sevindim. Ben evde sıkıldım ama 2 yaş bebeği ile 7/24 beraber olmak yani tam zamanlı annelik yordu beni:) Bir de kurumsal hayatı bırakınca bir süre evden çalışırım diye düşünüyordum, kesinlikle vazgeçtim. Gün içerisinde dışarı çıkma ihtiyacım olduğunu fark ettim.
 
Bugün güzel bir gün çünkü İpek iki senedir ilk defa gece uyanmadı Rüyada gibiyim şu an, sabaha kadar kesintisiz uyumak ne büyük nimet yahu:))

Annelik ile ilgili en çok zorlandığım konu uykusuzluk oldu. 7 senedir hiç kendim uyanmadım, hep bir anne sesi ile sabahın kör vaktinde güne başladım

Bu durumdan çok sıkıldımm gerçekten. Ela çok şükür akşam 21:30 gibi yatıp sabah 08:30 gibi kalkıyor. İpek de benzer düzene geçince hayatımın çok daha güzel olacağını düşünüyorum:)
 
Aynı duyguları bende yaşamıştım Oglum 2, yasındaydı sanırım, deliksiz uyamanın mutlulugu ile uyanmıştım. Gerçekten büyük bir haz..
Şuan oglum 5 yaşında ve ben konfor alanıma o kadar alıştım ki. 2 çocuk çok uzak geliyor.
 
Biz, büyük kızım 4 yaşındayken ikinciye karar verdik. Bu karardaki en büyük sebebim, tekrar uyumaya başlar ve rahatlarsam, ikinci çocuğu asla yapmayacağımdan emin olmamdı:)
 
Düzenli ve Sade Bir Ev
Ev, bakıcı ablamız ve İpek sayesinde perişan vaziyette

Geçen gün ablasının boyasını almış ve bütün duvarları boyamışlar beraber. Duvarların boyalı olması beni çok rahatsız ediyor ama boyatsam aynı şey olabilir tekrar. Bakıcı ablamız zaten sürekli eve ve eşyalara zarar veriyor.

Şöyle telkin ediyorum kendimi. 1,5 sene sonra İpek 3 yaşına gelecek, tam gün kreşe başlayacak, abla ile yollarımız ayrılacak. Evden beşik, bebek arabası ve mama sandalyesi gibi büyük yer kaplayan eşyalar çıkacak. Ya evimi baştan istediğim gibi dekore edeceğim veya evi değiştireceğim.

Evimin istediğim hale gelene kadar yeni eşya almadan, mümkün olduğunca toplu tutarak bu süreci geçirmek niyetindeyim.
 
Seninle aynı düşüncedeyiz :) Duvarlar çizili, koltuk üstleri ve halılar çeşitli mama ve kusmuk lekeleriyle dolu.
Evlenirken eşyaları çok yüksek fiyatlı ürünler tercih etmedim, bu nedenle kızım büyüdükten sonra gönlümce dekore edip, düzenleyebilirim evimi diye düşünüyorum.

Kızım kreşe başlayınca ben de ablamı evine gönderebileceğim ve tekrar 3 kişilik bir aile olacağız. Bu süreçte evimi de alabilirsem üzerimden büyük bir yük kalkacak.
 
Hayaller ve hayatlar aynı:)) Evimin kontrolünün bende olmaması beni çok rahatsız ediyor. Hem çocuklar hem de ablanın etkisi var. Kreşten sonra hayat epey düzene giriyor. Ben de dört gözle bekliyorum. Ela’yı 3 yaşta yarım, 4 yaşta tam gün göndermiştim kreşe, İpek’i direkt tam gün başlatacağım:)

Umarım istediğin gibi bir ev bulursun.
 
Hayırlı ramazanlar
Rutibleriniz beni de iştahlandırı maşaallah
Rabbim bereketlendirsin vaktinizi

yemeklerin ardında tatlı çay saatini beklemek biizm de günün en sevdiğimiz keyif aldığımız vakit .
 
Nihayet kızları yatırmayı başardım:)

Akşam yemeğinden sonra eşimle sitede yürüdük. 5 km yürümüşüz. Eve gelince magnezyum hapı ve maden suyu içtim, ardından duşa girip akşam cilt bakımı işlerini hallettim.

Uyku rutininde, İpek’in bezini değiştirip, uyku tulumunu giydiriyorum. Ardından su içirip, herkese iyi geceler diliyoruz ve emzirerek uyutuyorum.

Sonra sıra geliyor Ela’ya:)
Tuvalet-diş-pijama işlerini hallediyor. Ardından odasını topluyor ben de yardım ediyorum. Bir büyük bardak su içiyor. Okuyacağımız kitabı seçiyoruz. Sol sayfayı o okuyor, sağ sayfayı ben:)

Önceden cilt bakımı rutinlerini kızları yatırdıktan sonra yapmaya çalışıyordum ancak çok yorucu olduğu için aksatıyordum. Şimdi öncesine almak iyi oldu, altı gündür aksatmadım.
 
Yasadıgın hissi oyle iyi anlıyorum ki. Kızlar kucukken cok uykusuz gece gecirdim, 5.30da gune basladıgımız cok oldu emzirmeyi kesmek de pek fark yaratmadı fakat bezi bırakmak ciddi uzattı kesintisiz uyku hallerini. Şuan 21.30 da uyuduktan sonra kızlardan biri 12-1 gibi mutlaka kalkar ya tuvalete ya su içmeye:) bu saatteki talepleri babaları karsılar. diğeri küp gibi uyur. Bazen sabah 6.30dan sonra annee diye seslenirler odalarındaki yatağa gecer uyuyun ben burdayım derim ve 8-8.30a kadar uyuruz. İKiz buyutmek cok zor fakat peşpeşe çocuk yapmanın da uykısuz geceleri cok uzatması can sıkıcı olmalı.
 
KEndine ayırdıgın vakti okadar guzel anlatıyorsun ki insan hem ozeniyor hem de hayret ediyor bu kadar duzenli ve disiplinli olmana Kişisel bakım adına buara kendime yaptıgım tek sey duzenli dus alıp dış fırcalamak. Bakım, krem falan hiç beceremiyorum vitaminlerimi bile aksatıyorum karantina gunleri beni yordu cidden surekli evde olma halini sevmedim. Hergunu planlıyorum aslında fakat birsure sonra dagılıyorum, belirsizlikler cok etkiliyor benim motivasyonumu.
 
elecda az çok tahmin edebiliyorum nasıl darlandığını.

Çocuklarımın arası 14 ay ve onlar büyüne kadar bir ara sanırım dünya ile ilişkim hiç olmayacak diye düşünüyordum. Bir yandan da çalışıyordum.

biberon ve bebek bezi görmekten kafayı yemek üzereyken bir baktım ki 3-4 yaşlarına gelmişler ve kreş dönemi başlamış: )

Şimdi gülümseyerek hatırlıyorum ama o zamanlar gerçekten zordu, allahtan gece hiç uyanmazlardı, uykumu alabiliyordum. Ve uyumlu, sorunsuz bebeklik dönemi geçirdik. Sadece ilgiye ihtiyaçları vardı. Ve bazen yetemiyordum, bu yetersizlik hissi beni bitirmişti o dönem.

Şimdi 10 ve 11 yaşındalar, evde arkadaş gibi oldular bize. Birbirleri ile didişme anları dışında herşey güzel.

Senin de geçecek bu zamanlar, inan kötü anları hatırlamayacaksın bile.

Sevgiler.
 
İki çocuk her halükarda zor bence:) Ama benim için en zoru, tam herşey rayına oturmuşken baştan başlamak oldu. Zaten tekrar aynı şeyleri yaşamayı göze alabilmem 4 sene sürdü. Bir de ihtiyaçlarının farklı olması da sıkıntı. Ela’nın bir sürü küçük parçalı oyuncağı var. İpek için tehlike yaratıyorlar ama atamıyorum da oynuyor çocuk. Sürekli takipteyim bu yüzden.

Bir de online derslere İpek sürekli dalma peşinde. Kapısında ağlıyor, kalemini defterini çekiştirip duruyor
 
Anne olarak özellikle kendin için birşeyler planlayıp, yapmak için ekstra çaba göstermezsen hiç bir rutin yürümüyor. Çocukların ihtiyaçları ve evin işleri derken gün bitip gidiyor.
 
Selamlar Hanımlar,

İki günlük saltanatın sonuna geldik. İpek gece iki defa uyandı. Sabah da 06:00’da kalktı

Sabah rutinlerimi tamamladım. İpek uyurken kahvemi içtim, çok severek okuduğum ve ara ara tekrar göz attığım “Hayata Yer Aç” kitabını okudum biraz. Her satırından ilham aldığım bir kitap bu. Herkese tavsiye ediyorum.
 

Eklentiler

  • C3297B90-4027-4DBE-8CAE-E79ACF1BB6A6.jpeg
    88,9 KB · Görüntüleme: 68
Şu anda benim evimde çizilmedik oda yok diyebilirim. Evi "sanat galerisi" olarak kullanan küçüğüm var. Araba yarışında zedelenen duvarlar, alçılar var. Bugün ablasının dolabından ruju alıp hem kendi dudağını, hem de dolabın kapağına picasso tarzı eserler yapmış. İster istemez yere dökülen kırıntılar var.
...
Lisede Burçak Çerezcioğlu'nun Mavi Saçlı Kız kitabını okumuştum. Tiyatrocu babanın kızı Burçak. Kansere yakalanıyor. Ünlülerin onun için konser vermeleri, yardim toplamalar...derken vefat ediyor. Babası kızından geride kalan dağınık odasını görünce arkasından şunları yazıyor( ki hâlâ aklımda; beni çok etkilemişti.):

Dağınık bir odada
Yaşanmışlık vardır.
Ben düzeni severdim.
Al işte...

Demem o ki, evet bunalıyoruz, evet düzeni seviyoruz, evet işler yolunda gitsin, çok yorulup yıpranmayalım istiyoruz, insan olarak duygulardan duygu beğeniyoruz gün içinde ama...bazen bu kaos içinde "hayat bulmak", şükür sebebi yapmak ve bize verilendeki şikayet sebebi yapmamak da bir lütuf bence. Ara ara unutsam da, hatırladığım zamanlar için de şükürler olsun.
Uzun oldu, kusura bakmayın. İçimden geldiği gibi paylaşmak istedim elecda müsadenle. Sevgiler hanımlar
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…